Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/34 E. 2021/771 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/34 Esas – 2021/771
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/34 Esas
KARAR NO : 2021/771

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …-…
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/10/2021
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı ….. üyesi iken, 2014 yılında yapılan genel kurulda konut kesin maliyet hesaplarının hesaplanmasından sonra herhangi bir borcunun bulunmaması hatta diğer üyelerden daha fazla yatırdığını tespit edildiğini, üzerine ferdileşme işleminden sonra kendisine isabet etmiş olan …. ili … ilçesi Talas Mah. … ada, … parsel …. Kat …. nolu meskenin tapusunu 18/03/2015 tarihinde aldığını, müvekkilinin konut kesin maliyet hesaplarına göre herhangi bir borcunun da olmaması üzerine 2015 yılının 3. ayınını sonunda bu dairesini sattığını, müvekkilinin yatırdığı aidat miktarı, kat ve cephe farklılık bedelleri nazara alındığında müvekkilinin davalı kooperatife herhangi bir borcunun olmadığı gibi diğer üyelerden fazla yatırdığı dahi söylediğini, ve tespit edilecek fazlalığın kendisine iade edileceğini de beyan ettiğini, davalı kooperatif en son … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile …. tarihli konut kesin maliyet bedelinden kalan alacak sebebine istinaden müvekkilinden 43.164,00-TL alacak talebinde bulunduğunu, müvekkiline ödeme emri tebliğ edildikten sonra müvekkilinin davalı kooperatif ile görüştüğünü, davalı kooperatif işlemlerde bir yanlışlık olduğunu söylemeleri üzerine müvekkili tarafından icra dosyasına yönelik herhangi bir işlem yapılmadığını, iş bu davayı açma gereği hasıl olduğunu, davalı kooperatif 30/09/2014 tarihinde yapılan konut kesin maliyet bedelinin daha sonra yeniden güncellendiğini, güllenme sebebiyle kesin maliyet bedenlerinde fark oluşuğunu ileri sürerek alacak talebinde bulunduğunu, 2014 yılındaki genel kurul kararı ile konut kesin maliyet bedeli tespit edildiğini, müvekkilinin o tarih itibariyle borcu bulunmadığını gibi diğer üyelerden daha fazla ödemesinin olduğunu beyan ettiğini, ferdileşmeye geçilerek müvekkilinin tapusu verildiğini, davalı kooperatifin 1163 sayılı yasanın hükümlerine aykırı olarak 30/09/2014 tarihindeki genel kurulda tespit edilen konut kesin maliyet bedelini sonraki genel kurul kararıyla yeniden güncelleme adı altında ek ödeme talebinde bulunmasının doğru olmadığını, İcra dosyasından asıl alacağa istenilen 8.740,00-TL faizi de kabul etmek mümkün olmadığını, davalı kooperatifin belirlediği ek ödeme miktarından müvekkilinin hiçbir şekilde haberdar olmadığını, temerrüdü gerçekleşmeden faizden sorumlu olması kabul edilemez olduğunu, müvekkilinin işbu haksız icra takibi sebebiyle daha fazla mağdur olmaması gerektiğini, dava sonuna kadar icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiğini, %20’den az olmamak üzere tazminatın davalı kooperatiften alınarak müvekkillere ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücreti davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davacı tarafın dava dilekçesi ile yasa Yargıtay yerleşik kararları ve kooperatif ana sözleşmesi ile kendisine yüklenmiş olan sorumluluklarından kurtulabilmek adına afaki ve gerçek dışı iddiaları ve borçtan kurtulmak amaçlı açmış olduğunu, iş bu dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın 30/09/2014 tarihli ilk olarak yapılmış olan hesaba göre davacının diğer üyelere nazaran her hangi bir fazla ödemesi olmadığını, kooperatif resmi kayıtları ile sabit olduğunu, 2015 yılından sonra davacıya kooperatif tarafından herhangi bir bildirim yapılmadığını, davacı taraf beyanları gerçeği yansıtmadığını, davacıya ilk çıkartılan kesin hesap tablosunda görüleceği üzere davacının toplam ödeyeceği miktar 135.723,74-TL olduğunu, davacıya ait hesap ekstresinden de görülebileceğini, davacının ödediği toplam miktar ise 135.725,00-TL olduğunu, 30/09/2014 tarihli ortaklar için yapılan kesin hesapların yanlış ve eksik olduğunun anlaşıldığını, bu hususta davacı dahil tüm ortaklarla mütalaa edilip karar verilmek üzere konut kesin maliyet bedeli hesaplarının yeniden yapılmasına dair 18/06/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısına ilişkin gündemi içeren çağrı davacı taraf beyanlarının aksine davacı dahil tüm ortaklara PTT taahhütlü mektup ile tebligat yapılarak bilgilendirildiğini, müvekkili kooperatifin 18/06/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısının 11. Gündem maddesinde tartışmaya açılmış ve sonucunda konut kesin maliyet bedellerinin yeniden yapılarak ortaklar tebliğ edilmesine ve tebliğ tarihinden itibaren 1 ay sonra başlamak üzere 4 eşit taksit ile ödemeye karar verildiğini, söz konusu genel kurul kararı aleyhine de dava açılmamış e karar kesinleştiğini, yeniden yapılan hesaplar tüm ortaklarla birlikte davacıya ….. BARKOD numaralı PTT taahhütlü mektup marifeti ile 06/03/2018 tarihinde gönderildiğini, 07/03/2018 tarihinde davacının kendisine tebliğ edildiğini, bu sebeple faiz konusundaki davacı taraf itirazlarının yersiz olduğunu, davacıya … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı ile birlikte aynı bedeli aynı sürede ödediği halde halen konutunu teslim alamayan ve inşaatı devam 100’üaşkın üye bulunduğunu, davacı kanun ve ana sözleşme ile kendisine yüklenen sorumluluklardan kaçabilmek adına kötü niyetli bu davayı açtığını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Dairesinin ….. E. Sayılı dosya, davalı kooperatifin tüm defter ve kayıtları, genel kurul kararları, konut kesin maliyet bedeli tespit raporu, bilirkişi incelemesi tanık beyanları, yemin
GEREKÇE: Dava, kooperatif ek maliyet alacağının tahsili maksadıyla başlatılmış icra takibi kapsamında takipten sonra açılmış menfi tespit (borçlu olmadığının tespiti) istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra takip dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda sonuç olarak;” Davalı kooperatif tarafından ibraz edilen kanuni defterlerin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin mevcut olduğu, davaya konu hesapların usulüne uygun kayıt edildiği, davacının ilk kesin maliyetin çıkarıldığı 30.09.2014 tarihine kadar davalı kooperatife 95.365,00 TL. aidat ödemesi yaptığı, ilk kesin maliyet sonrasında konutunun kendisine teslim edildiği ve dava dışı 3. kişiye sattığı, davalı kooperatifin 18.06.2017 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısının 11. Gündem maddesinde, ana sözleşmenin değişikliğe uğrayan 61. maddesine göre 2014 yılında yanlış hesaplanan kesin maliyet hesabının yeniden hesaplanmasına karar verildiği ve borcu çıkan üyelerin kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 ay sonra başlamak üzere 4 eşit taksitte ödemesine, ödenmeyen kısım için aylı *» 1,5 gecikme zammı uygulanmasına karar verildiği ve davacının yeniden hesaplanan konut kesin maliyetinde ödemiş olduğu aidatların güncel değerlerinin hesaplandığı ve davacı … kesin maliyet hesabına yansıtıldığı, davacının ilk kesin maliyet sonrası yapmış olduğu 40.360,00 TL. ödemenin aynen kesin hesap tablosuna yansıtıldığı ve raporun inceleme kısmında ayrıntılı bir şekilde tespit edildiği üzere kooperatif kesin maliyet hesabından davalı defterlerindeki davacı ödemelerinin tenzili neticesinde davacının 43.164,15 TL. davalıya borcunun kaldığı, kesin maliyet hesabının davalı kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesi ile uyumlu olduğu, davacının kesin maliyet sonucu çıkan 43.164,15 TL. borcunu 18.06.2017 tarihli genel kurul kararında belirtilen sürelerde ödememesinden kaynaklı raporun inceleme kısmında tablo halinde hesaplandığı üzere 8.870,23 TL. gecikme zammı borcunun oluştuğu, davalı tarafından davacı hakkından …. İcra Dairesinin …. esas sayılı icra dosyası üzerinden başlatmış olduğu takip alacağının kooperatif kanuni defterleri ve itiraza konu kesin maliyet hesabı ile uyumlu olduğu, davalı kooperatifin 18.06.2017 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısının 11. gündem maddesinde, ana sözleşmesinin değişikliğe uğrayan 61. maddesine göre hesaplanan kesin konut maliyetlerinden kaynaklı ortaya çıkan borçların 4 eşit taksitte ödeneceği dikkate alındığında ortakların şahsi sorumluluğunu artırıcı bir husus olarak değerlendirilemeyeceği, davalı kooperatif tarafından davacı ödemelerinin kesin maliyet hesaplama aşamasında endekslendiği, Davalı kooperatifin kanuni defter ve belgeleri üzerinden yapılan inceleme neticesinde davacı iddialarına karşılık davalının herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacının kesin maliyetten kaynaklı iddiasının aksine kooperatife borcunun bulunduğu tespit edilmiştir” şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, bilirkişi tarafından davacı vekilinin beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor sunması istenmiştir. Sunulan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; ” Davalı kooperatif tarafından ibraz edilen kanuni defterlerin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin mevcut olduğu, davaya konu hesapların usulüne uygun kayıt edildiği, davacının ilk kesin maliyetin çıkarıldığı 30.09.2014 tarihine kadar davalı kooperatife 95.365,00 TL aidat ödemesi yaptığı, ilk kesin maliyet sonrasında konutunun kendisine teslim edildiği ve dava dışı 3. kişiye sattığı, davalı kooperatifin 18.06.2017 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısının 11. gündem maddesinde, ana sözleşmenin değişikliğe uğrayan 61. maddesine göre 2014 yılında yanlış hesaplanan kesin maliyel hesabının yeniden hesaplanmasına karar verildiği ve borcu çıkan üyelerin kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 ay sonra başlamak üzere 4 eşit taksitte ödemesine, ödenmeyen kısım için aylı 4 1,5 gecikme zammı uygulanmasına karar verildiği ve davacının yeniden hesaplanan konut kesin maliyetinde ödemiş olduğu aidatların güncel değerlerinin hesaplandığı ve davacı … kesin maliyet hesabına yansıtıldığı, davacının ilk kesin maliyet sonrası yapmış olduğu 40.360,00 TL ödemenin aynen kesin hesap tablosuna yansıtıldığı ve raporun inceleme kısmında ayrıntılı bir şekilde tespit edildiği üzere kooperatif kesin maliyet hesabından davalı defterlerindeki davacı ödemelerinin tenzili neticesinde davacının 43.164,15 TL davalıya borcunun kaldığı, kesin maliyet hesabının davalı kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesi ile uyumlu olduğu, davacının kesin maliyet sonucu çıkan 43.164,15 TL borcunu 18.06.2017 tarihli genel kurul kararında belirtilen sürelerde ödememesinden kaynaklı raporun inceleme kısmında tablo halinde hesaplandığı Üzere 8.870,23 TL gecikme zammı borcunun oluştuğu, davalı tarafından davacı hakkından …. İcra Dairesinin …. esas sayılı icra dosyası üzerinden başlatmış olduğu takip alacağının kooperatif kanuni defterleri ve itiraza konu kesin maliyet hesabı ile uyumlu olduğu, davalı kooperatifin 18.06.2017 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısının 11. Gündem maddesinde, ana sözleşmesinin değişikliğe uğrayan 61. maddesine göre hesaplanan kesin konut maliyetlerinden kaynaklı ortaya çıkan borçların 4 eşit taksitte ödeneceği dikkate alındığında ortakların şahsi sorumluluğunu artırıcı bir husus olarak değerlendirilemeyeceği, davalı kooperatif tarafından davacı ödemelerinin kesin maliyet hesaplama aşamasında endekslendiği, davalı kooperatifin kanuni defter ve belgeleri üzerinden yapılan inceleme neticesinde davacı iddialarına karşılık davalının herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacının kesin maliyetten kaynaklı iddiasının aksine kooperatife borcunun bulunduğu, öncelikle 18.06.2017 tarihli Genel Kurulun 11. Gündem maddesi ile bir ek ödeme yükümlülüğü getirilmediği, bu nedenle KK m. 31/1 ve 52/1 hükmündeki ağırlaştırılmış karar yeter sayısına gerek olmadığı, davacının peşin bedelli ortak statüsüne sahip olmadığı, inşaatlar tamamlanmadan çıkarılan maliyetin kesin maliyet olarak kabul edilmediği, bu nedenle daha sonra yeniden aslında bir ara maliyet olan kesin maliyetlerin çıkarıldığı, davalı kooperatifin 18.06.2017 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısının 11. Gündem maddesinde, ana sözleşmesinin değişikliğe uğrayan 61. maddesine göre önceki kesin maliyetin iptal edilerek yeniden yapılması kararı verildiği, bu karara istinaden davalıya kooperatif ana sözleşmesinin 61. maddesi uyarınca uygun bir kesin maliyet yapılarak tebliğ edildiği ve kesinleştiği tespit edilmiştir.” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, benimsenen bilirkişi kök raporu ve ek raporu doğrultusunda davacı kooperatif üyesinin yapmış olduğu aylık ödemeleri dışında davalıya bakiye borcunun bulunduğu, borcun asıl alacak ve işlemiş faiz (gecikme zammı) yönünden usulüne uygun olarak hesaplanıp icra takibi başlatıldığı, takipte istenen faiz oranının kooperatif ana sözleşmesi ve genel kurul kararlarına uygun olduğu, davacının edim borcunun kooperatif ana sözleşme ve genel karar kararları ile belirlenen üyelik aidatını ödemek şeklinde oluştuğu, yapılan kesin maliyet hesabı ve bunun eşitlik ilkesi gözetilerek üyelere yansıtılması gerektiği, davalı kooperatifin karşı edim borcunu yerine getirdiği, daire tapusunun davacıya devredildiği, istifa ederek üyelikten ayrılan ortağın eşitlik ilkesi çerçevesinde kooperatife olan borç ve yükümlülüklerinin yerine getirmesi şartıyla kooperatif üyeliğinden ayrılmasının uygun olacağı ancak dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının bu yükümlülüklerini yerine getirmediği, 18/06/2017 tarihli genel kurul 11.gündem maddesi ile ek ödeme yükümlülüğünün getirilmediği, bu maddede hesaplanan kesin konut maliyetlerinden kaynaklı ortaya çıkan borçların 4 eşit taksitte ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu hususun ortakların şahsi sorumluluğunu arttırıcı bir karar olarak nitelendirilemeyeceği ve dolayısıyla Kooperatifler Kanununun 31/1 ve 52/1 hükmünde belirtilen ağırlaştırılmış karar yeter sayısının gerek olmadığı, davacının peşin bedelli ortak statüsüne de sahip olmadığı, davalı kooperatifin yapmış olduğu işlemlerin ve davacı üyeye çıkarılan borcun kanun, ana sözleşme ve genel kurul kararlarına uygun olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
Davacının kötü niyetli dava açtığı kanıtlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 737,14 TL harçtan mahsubu ile artan 677,84-TL nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
6-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davalı lehine AAÜT gereğince takdir olunan 6.411,32-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.07/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır