Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/325 E. 2021/1056 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/325 Esas – 2021/1056
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/325 Esas
KARAR NO : 2021/1056

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … -…- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2021
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı hakkında Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrinin itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili ile davalı arasında 44 adet faturaya dayalı alacaklarının olduğunu, bu nedenle davalının icra takibine yaptığı itirazın reddini, takibin devamını, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalının herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER : İcra dosyası, faturalar, tanık, bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra takip dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Davacı tarafından ibraz edilen 2018 yılına ait ticari defterlerin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin mevcut olduğu, 2018 yılı defterinin sahibi lehine delil teşkil edebileceği, 2019 yılına ait ticari defterlerin açılış noter tasdikinin mevcut olmasına karşılık kapanış tasdikinin bulunmaması nedeniyle 2019 yılı defterinin sahibi lehine delil teşkil edemeyeceği, Davacı tarafından ibraz edilen 2018 ve 2019 yılı defterlerinde davalı adına açılan herhangi bir hesabın bulunmadığı, davacı tarafından davalı hakkında Kayseri ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası üzerinden başlatmış olduğu ilamsız takipte dayanak olarak ibraz etmiş olduğu veresiye defterindeki davalı borcu olan 23.072,29 TL.’ye ve davacı tarafından dava dosyasına ibraz edilen davalıya düzenlemiş olduğu faturalara ilişkin davacı defterlerinde herhangi bir yevmiye kaydının bulunmaması nedeniyle davacı defterlerinde takip dayanağı davalı borcunun bulunmadığı, Davacı tarafından dava dosyasına ibraz edilen faturaların üzerinde malın alıcı tarafından taşınacağından sevk irsaliyesi düzenlenmediğine ilişkin matbu bilgi bulunmasına karşılık, faturalara konu malların davalıya teslim edildiğine ilişkin dayanak faturalarda davalı imzasının bulunmaması nedeniyle malların davalıya teslim edildiğine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılamayacağı, Dava dosyasının dayanağını teşkil eden Kayseri …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası üzerinden davacının davalıdan talep etmiş olduğu tutarın davacı defterlerinde kaydının bulunmadığı, Davalı tarafından incelemeye herhangi bir defter ibraz edilmediğe taspet edilmiştir.” şeklinde raporunu sunmuştur.
Bilirkişi ek raporunda sonuç olarak: ” Davacı tarafından asıl bilirkişi raporunda tespit edildiği haliyle ibraz edilen ticari defterlerinde, davalı adına herhangi bir hesabın açılmadığı, takip konusu faturaların kaydının bulunmadığı, davacının özel hukuk tüzel kişisi olması nedeniyle TTK. 64 md. gereği borç ve alacak ilişkilerini, her hesap dönemi içinde elde edilen neticelerini, açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu, davacının Hal Kanunu kapsamında davalıya 2 suret fatura ve sevk irsaliyesi düzenlediğini ve bir suretinin davalı tarafından hal içerisinde bulunan belediye görevlisine teslim edildiğini, davalının bağlı bulunduğu Akkışla Kaymakamlığı, Mal Müdürlüğü tarafından gönderilen yazı içeriğinde, davalının davacıdan mal aldığını beyan etmesi nedeniyle davalıdan alacaklarının ispatlandığı iddiasına karşılık bu faturaların bedellerinin tahsil olup olmadığı hususunda defterlerinde herhangi bir kaydın Bulunmadığı, 3. Davacı tarafından asıl bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazlarının değerlendirilmesi neticesinde, asıl bilirkişi raporunun sonuç kısmını değiştirecek herhangi bir bulguya rastlanmadığı tespit edilmiştir.” şeklinde ek raporunu sunmuştur.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, davacının kendi tutmuş olduğu ticari defterlerin usulüne uygun olmaması nedeniyle sahibi lehine delil olma vasfı taşımadığı, dava ve takip konusu faturaların davalıya teslimine dair imza bulunmadığı, 6100 sayılı HMK m.200 kapsamında ticari satımdan kaynaklı sözleşmenin varlığı sözleşme konusu alacağın varlığı ve miktarı ile bu borcun davalı tarafından ödenmesini gerektirir ve davalının imzasını içerir belge bulunmadığı, davacının yasal ve yeterli delil ve belgelerle iddiasını ispatlayamadığı, her ne kadar davalı taraf ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiş ise de davacı tarafın HMK m.222/5 kapsamında münhasıran davalının defterlerindeki kayıtlara delil olarak dayanmadığı bu sebeple davalı defterlerini ibraz etmemesinin davalı aleyhine bir hukuki sonuç doğurmayacağı kanaatine varılarak davanın ve davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcından dava açılırken davacıdan peşin olarak alınan 278,64 TL harçtan mahsubu ile artan 219,34-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
7- Davalı lehine AAÜT uyarınca takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi. 02/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır