Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/164 E. 2021/1102 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2020/164 Esas – 2021/1102
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/164 Esas
KARAR NO : 2021/1102
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av……..
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 22/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2021
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 2012 yılında gerçekleşen çelik hammadde alım satım akdi kurulduğunu, davalının siparişi üzerine çelik hammadde satıldığını, ilerleyen dönemde davalının aldığı malların ayıplı olması iddiası ile dava açtığını, Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde müvekkili açılan davayı kazandığını, 40.048,00 TL alacağın tahsiline karar verildiğini, davalı tarafın ilamı Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile işleme koyduğunu, müvekkilinden aldığını iddia ettiği malları icra dairesine teslim ettiğini, 26/07/2018 günü teslim alındığını, tutulan tutanakta “…bu malların borçluya ait olup olmadığının tespiti mümkün olmadığı, bu malları alacaklı vekilinin resen depoya getirilmek sureti ile ibraz edldiği anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına… malların yedieminden alınarak borçluya teslimine” şeklinde zabıt altına alındığını, teslim alınan malların %80-90 oranında müvekkilinin davalı firmaya sattığı ürünler olmadığını, çakma tabir edilen bir kısım başkaca hurda çelik malzemenin kendisine iade edildiğini, Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesinin …. D.İş sayılı dosyasında tespit talep edildiğini ancak mahkemenin talebi reddettiğini, bahsi geçen malların daha önceden davalıya satılan mallar olmadığını, satın alınan mallar ile iade edilen mallar arasında ciddi farklar bulunduğunu, bu nedenlerle 10.000,00-TL tutarındaki tazminat alacağı taleplerinin kabulü ile belirlenecek tutarın davalının parayı icra dairesinden tahsil ettiği tarih olan 23/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek 3095 S. K.2/1 maddesi uyarınca yasal temerrüt faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusuyla ilgili olarak İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/694 Esas sayılı dosyası ile davalarının kabulüne karar verildiğini, davacıya ait gizli ayıp niteliğindeki ayıplı ürünlerin teslimi ile aynı anda ifaya karar verildiğini, ayıplı ürünlerin icra dairesine teslim edildiğini, davacı tarafın söz konusu ürünleri teslim aldığını, davacı tarafı satın alınan ürünlerin teslim alınan ürünlerden farklı olduğuna ve çakma olduğuna ilişkin beyan ve itirazlarının asılsın olduğunu, dava konusu malzemelerin paslanmaya müsait malzemeler olduğunu, durduğu yerde zaman içinde paslandığını, bu paslanmanın, eskimenin bu ürünlerin aynı malzeme olmadığını göstermediğini, bu davada görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu mahkemenin 2014/694 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunun ortaya konulduğunu, bu nedenle hakkız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/694 Esas sayılı dosyası, Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi, ticari defter, kayıt ve belgeler, tanık, yemin.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesinin feshinden dolayı mahkemece iadesine karar verilen ürünlerin satım sözleşmesine konu ürünler olmadığı gerekçesiyle uğranılan maddi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2018/814 Esas 2019/834 Karar sayılı ve 17/10/2019 tarihli kararı Kayseri BAM 6. Hukuk Dairesinin 09/01/2020 tarih 2019/194 Esas ve 2020/26 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verilmiş ve mahkememizin yukarıda yazılı sırasına kaydedilmiştir.
Kayseri BAM 6. Hukuk Dairesinin 09/01/2020 tarih 2019/194 Esas ve 2020/26 Karar sayılı kaldırma kararında; Mahkemece davacı tarafın elinde bulunduğunu beyan ettiği malzemeler üzerinde davacı tarafın elinde bulundurduğu faturalar, Anadolu 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/694 Esas 2016/646 karar sayılı dosyasında yapılan keşifteki tespitler dava dosyasında aldırılan bilirkişi raporları, tespit dosyasındaki bilirkişi raporu ve İcra dosyasındaki tesellüm tutanağı da dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişi kurulu marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği anlaşıldığından davacının istinaf talebinin bu yönden haklı ve yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu doğrultuda davacının istinaf talebinin kabulü ile, HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/10/2019 tarih, 2018/814 Esas, 2019/834 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince davanın esası ile ilgili olarak dayanılan tüm deliller toplanıp, incelenip, değerlendirilmek ve yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
BAM kaldırma kararında da belirtildiği üzere; Somut olayda; taraflar arasında 2012 yılında çelik ham madde satımına ilişkin satış akdinin kurulduğu, davalı tarafından malların ayıplı olduğu gerekçesiyle Anadolu 1 Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı mahkemece 2014/694 Esas 2016/ 646 karar sayılı ilamı ile satılan ürünlerin bedeli olan 40.048,00 Tl’nin davalıya ödenmesine davalı tarafından alınan ürünlerin ise aynı anda ifa ilkesi gereği davacıya iadesi yönünde karar verildiği, bahse konu mahkeme ilamının davalı tarafından Kayseri 2 İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında icraya konulduğu bu doğrultuda davalının bir kısım malzemeyi icra dosyasında tutanakla teslim ettiği davacı vekili tarafından 26.0.2018 tarihinde bahse konu malzemelerin ihtirazi kayıtla teslim alındığı sabittir.
BAM kaldırma kararı ve dosya kapsamı değerlendirilerek İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi kanalıyla alınan bilirkişi heyeti raporu aldırılmış, alınan bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak; “Davalı firmamanın 23.07.2018 tarihinde davacı firmaya teslim ettiği malzemeler ile heyetimizin incelediği malzemelerin AYNI MALZEMELER OLMADIĞI, davacı fimanın davalıya gönderdiği malzemelerin bedelinin KDV dahil 41.445,14-TL olduğu ve bu bedelden davalı firmanın sorumlu olduğu…” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Alınan bilirkişi raporuna yönelik taraf vekillerince sunulan beyan ve itirazlar bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor sunulması istenmiş, alınan bilirkişi heyeti ek raporunda sonuç olarak; “Ara karar doğrultusunda dosya üzerinde yeniden yapılan inceleme sonucunda yukarda izah
edilen durumlara göre; Davalı tarafından iade edilen eşyaların Davacıdan alınan ve
faturalandırılmış hammaddeden üretilmiş eşyalar olmadığı ve başka hammaddeden
üretilmiş yatık ürünler olduğu…” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Davacı vekili UYAP ortamından sunulan…. tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve arttırım dilekçesiyle dava değerini 10.000,00-TL’den 41.445,14.TL.’ye arttırdıklarını beyan etmiş, bu beyanları davalı tarafa tebliğ edilmiş ve harcını da ikmal etmiştir.
BAM kaldırma kararında belirtilen gerekçeler çerçevesinde davacının talepleri sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek davalı tarafça zamanaşımı defi bulunmadığı gözetilerek davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminin yerinde olduğu, İstanbul Anadolu 1. ATM’nin 16/06/2016 tarihli ilamında belirtildiği üzere dosyamız davacısına ait ürünlerin iadesi suretiyle dosyamız davalısının alacak ve tazminat taleplerinin hüküm altına alındığı ve fakat bilirkişi kök raporu ve ek raporu ile tespit edildiği üzere davacıya iadesi icap eden malzemelerin taraflar arasındaki ticari satım sözleşmesine konu olan ve 23/07/2018 tarihinde davacıya teslim edilen ürünler olmadığı, başkaca malzemelerin davacıya teslim edildiği anlaşılmakla davacının bu teslim nedeniyle uğradığı zararların ise malzeme bedeli kadar olduğu ve bu bedelden fazlasını davacının talep edemeyeceği, benimsenen bilirkişi raporuna göre bu tutarın KDV dahil 41.445,14-TL olduğu, davacının ıslah dilekçesi ile dava değerini artırdığı, zararın ancak bilirkişi incelemesi ile birlikte anlaşılması nedeniyle davacının açmış olduğu belirsiz alacak davasında alacağın bilirkişi raporu ile tespit edilmesinden sonra artırıldığı ve bu suretle davacının tazminat alacağının değer arttırım dilekçesi doğrultusunda kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar hükmün tefhimi sırasında kısa kararda 41.445,17-TL üzerinden alacağa hükmedilmiş ise de alacağın bilirkişi raporu ve değer arttırım dilekçesi çerçevesinde 41.445,14-TL olduğu sabit olup kuruş hanesinde 4 yerine 7 belirtilmiş olmasının hükmün tefhimi sırasında yapılmış maddi hata olduğu değerlendirilerek ve bu durum hükmün gerekçesinin yazımı sırasında farkedilerek gerekli düzeltme yapılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABÜLÜ İLE: 41.445,14-TL maddi tazminatın 23/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 2.831,11-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 170,78-TL harçtan ve 537,01-TL tamamlama harcından mahsubu ile eksik bakiye 2.123,32-TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
3-Davacı tarafça yapılan 211,88-TL ilk dava açma gideri, 537,01-TL tamamlama harcı, 172,01-TL davetiye ve posta müzekkere gideri ile talimat posta müzekkere ile bilirkişi ücreti 2.460,00-TL olmak üzere toplam 3.380,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine.
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca 6.187,87-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/12/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır