Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/917 E. 2022/342 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/917 Esas – 2022/342
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/917
KARAR NO : 2022/342

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACILAR : 1- ….
2- ….
3-….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1- ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2-….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 22/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyoneti ile Kocasinan Bulvarı üzerinde İstasyon Cadde kavşağı istikametinde seyri sırasında aşırı hızla ilerlerken …’e çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, müteveffanın eşi …’in kirada oturduğunu, hiçbir gelirinin olmadığını bu nedenle kirasını dahi ödeyemediğini, …’in Güvence Hebasına başvuru yaptığını, … tarafından 37.997,00-TL ödeme yaptığını, ancak bu miktarın müteveffanın ticari nitelikteki kredi borçlarını kapatmak için kullandığını, müvekkilinin maddi manevi sıkıntıya girdiğini, müvekkili …’in evli olduğunu, iş geldikçe tur şirketlerinin şoförlüğünü yaptığını, üzerine kayıtlı mal varlığı bulunmadığını, müteveffanın vefatıyla babasınından gelen maddi desteği kaybettiğini ve maddi sıkıntılara düştüğünü, müvekkili …’ın evli olduğunu, eşinin şoför olduğunu, kendisi üzerine kayıtlı malvarlığının bulunmadığını, babasının maddi desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek gerçekleşen trafik kazası nedeniyle araç sürücüsü yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, … yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte her bir müvekkil için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500’er-TL destekten yoksun kalma tazminatının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkillerin, müteveffayı gerçekleşen trafik kazası sonucu feci bir şekilde kaybetmeleri sonucu yaşadıkları elem ve ızdırabın bir nebze giderilmesi adına 14/05/2019 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte her bir müvekkil için ayrı ayrı 10.000-TL manevi tazminatın davalı …’tan alınarak davacılara verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinden özetle; 14/05/2019 tarihinde meydana gelen … plaka sayılı aracın neden olduğu kazada …’in vefatı nedeniyle davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebi nedeniyle müvekkili kuruma başvuru yapıldığını, başvuru neticesinde 37.992,00-TL tutarında ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin soruluğunun hukuka ve yasalara uygun şekilde yerine getirmiş olduğunu, yapılan ödemenin yeterli olduğunu, yeterli değilse dahi öncelikle yeterli olmadığına ilişkin müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını bu nedenle davacı taraf4ından usul ve yasaya aykırı olarak ikame edilen davasının esasa girilmeksizin, dava şartı okluğu nedeniyle usulen reddine karar verilmesini, ayrıca davalılardan … ile …’ın yaşlarının 22’nin üzerinde olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olacağını, tazminat hesaplaması yapılması ihtimalinde, destek paylarının doğru hesaplanabilmesi için müteveffaya ait nüfus kaydı incelenmesi gerektiğini, tazminat hesaplamasında müteveffanın gelirinin destekçiler arasında paylaştırılması yapılırken müteveffanın destek olduğu ve ileride destek olacağı tüm şahısların paylarının da dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafından kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından ödeme yapılış olması nedeniyle müvekkilinin temerrüdünün bulunmadığını belirterek davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK’nın 128.maddesi gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
Kayseri 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyasının uyap kayıtları ile Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’ne, Kayseri SGK’na, Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Kocasinan İlçe Jandarma Komutanlığı’na, …’na, Gevher Nesibe Vergi Dairesi’ne, Kocasinan Belediyesi’ne yazılan müzekkerelere verilen cevaplar dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce davacı tanıkları dinlenmiş olup;
Davacı tanığı … Beyanında : ”Kazaya ilişkin bir görgüm yoktur, müteveffa ölmeden önce kafe işletiyordu, kendisi de çalışıyordu, iş yerinde şarkı söylerdi, bildiğim kadarıyla aylık 10.000-TL-12.000-TL arasında geliri vardı, yine davacılardan …’de babasına kafede temizlik ve servis işlerinde yardımcı oluyordu, … ve … evlidir, …’in ayrı bir işi yoktu, hatta evini geçindiremediği için eşiyle boşanma aşamasında olduklarını biliyorum, ayrıca …’in eşinin de geliri iyi değildir, bu nedenle müteveffa düzenli olarak çocuklarına maddi olarak destekte bulunurdu, …’in evinin kredilerini öderdi, … ve …’in evde ihtiyaçları olan yiyeceklerini alırdı, ancak tam olarak ne kadar miktarda para yardımında bulunduğunu, bilemiyorum, davacılar abimin ölümü ile büyük sıkıntılar yaşamıştır, Tanıktan soruldu: … babasının kafesinde çalışıyordu, babası tüm giderlerini karşılıyordu, babası öldükten sonra çalışamadığı için evini geçindirememiştir, ayrıca kafe abimin üzerine olduğu için abim iş yerinde şarkı söylediği için başka birine belediye tarafından ruhsatın devrine izin verilmedi bu nedenle kafe kapatıldı.”demiştir.
Davacı tanığı …. beyanında :” Kazaya ilişkin bir görgüm yoktur, müteveffanın kendine ait çalıştırmış olduğu kafe vardı, burada kendisi şarkı söylerdi, davacı …’de müteveffanın öldüğü zamanlarda ismini bilmediğim bir şirkette otobüs sürüyordu, … boş kaldığı zamanlarda müteveffanın kafesinde çalışırdı, …’e kafede çalıştığı için amcam …. maaş vermezdi ancak evinin ihtiyaçlarını karşılardı, yine kızı ….’in de evine ve çocuklarına maddi yönden destek sağlardı, kafenin ruhsatı amcam olan müteveffanın üzerine idi, kendisi öldüğü için de ruhsat başkasına devredilemedi bu nedenle kafe kapatıldı, o esnada pandemi dönemi başladı, … işten çıktı, sonrasında da iş bulamadığı için çalışamadı .”demiştir.
Davacı tanığı … beyanında :” Davacılardan … ve … amca çocuğu olmaktadır, mütevefa amcamdır, amcamın kendi işlettiği cafesi vardır, ayrıca orada şarkı da söylüyordu, gelirini net olarak bilmiyorum, amcam ölmeden önce çocuklarına maddi yönden destek olurdu, alışverişlerini yapardı, … babasının iş yerine ara ara gelip yardım ederdi, ayrıca davacılar amcamın ölümü ile büyük üzüntü duydular, … yine ara ara uzun yol şoförü olarak çalışıyordu, ancak bu çalışması düzenli değildi, iş çıktıkça giderdi, amcamın cafesi işlek bir yerdi.”demiştir.
Dava, trafik kazasına dayalı olarak açılan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden gelen yazı cevabına göre … plakalı aracın kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunmaması nedeniyle davalı …nın 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesi ve … Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesi sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce davaya konu 14/05/2019 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle kusur oranlarının, mahkememiz dosyası kapsamı ve ceza dosyası kapsamı çerçevesinde %’lik dilimler halinde belirlenmesi hususunda dosyanın Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, Ankara ATK’nın 22/01/2021 tarihli raporundan özetle;davalı sürücü … yönetimindeki kamyoneti ile seyri sırasında geldiği olay mahallinde hızını mahal şartlarına göre ayarlamaya özen göstermemiş, seyir hızı ile seyri sırasında, ifadesinden de anlaşılmakla hareketlerini gördüğü beyan ettiği gidiş istikametine göre sağından bölünmüş yolun karşısına yaya olarak geçmek isteyen bisiklet sürücüsüne karşı aldığı fren tedbirinde gecikip çarpması sonucu meydana gelen olayda %20 oranında tali kusurlu olduğu,müteveffa yaya … olay mahallinde elindeki bisiklet ile, karşıdan karşıya geçmeden önce yolu kontrol etmesi ve yaklaşan araçların hızlarını ve mesafelerini dikkate alması gerekirken, aksi hareketle can güvenliği tehlikeye atacak şekilde sol tarafından seyir halinde olan ilk geçiş hakkı bırakmadığı araca rağmen karşıya geçmek istedği sırada da kazaya karıştığı olayda %80 oranında asli kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememizce PMF 1931 ve TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesaplama yapılarak, trafik kazası sonucunda davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyecekleri, edebilecekseler maddi tazminat miktarının ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının belirlenmesi hususunda dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 13/04/2021 tarihli raporundan özetle; 06.08.2019 ödeme tarihindeki verilere göre ve PMF 1931 Hayat Tablosu – %l0 artırım ve %10 iskontolu hesaplama (işbu raporun “A” maddesi) neticesinde davacı eşin destek zararının,
İşlemiş Aktif Dönem 7.645,13 TL + İşleyecek Aktif Dönem 16.638,74 TL + İşleyecek Pasif Dönem 134.250.05 TL = 158.534,52-TL, %80 kusur indirimi (158.534,52 x %20): 31.706,90 TL olduğu, davalı … tarafından davacı eşe 37.992,00-TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin yeterli bir ödeme olduğu, davacı eşin karşılanmayan bakiye zararın bulunmadığı, sayın Mahkemece PMF 1931 Hayat Tablosunun hükme esas alınması halinde davacı eşin talep edebileceği bakiye zararın bulunmadığı,06.08.2019 ödeme tarihindeki verilere göre ve TRH 2010 Hayat Tablosu – %10 artırım ve %10 iskontolu hesaplama (işbu raporun “B” maddesi) neticesinde davacı eşin destek zararının, İşlemiş Aktif Dönem 7.645,73 TL + İşleyecek Aktif Dönem 16.638,74 TL + İşleyecek Pasif Dönem 175.585.91TL = 199.870,38 TL, %80 kusur indirimi (199.870,38 x %20) : 39.974,07 TL olduğu, davalı … tarafından davacı eşe 37,992,00 TL ödeme yapıldığı, ödemenin ibrasız bir ödeme olduğu ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde sayılması gerektiği, yapılan ödemenin yetersiz olduğu, davacı eşin karşılanmayan bakiye zararın bulunduğu anlaşılmakla işbu rapor tarihindeki verilere göre bakiye zarar hesabı yapıldığı, İşbu rapor tarihindeki verilere göre ve TRH 2010 Hayat Tablosu %10 artırım ve %10 iskontolu hesaplama (işbu raporun “C” maddesi) neticesinde davacı eşin bakiye destek zararının İşlemiş Dönem 37.539,86-TL + İşleyecek Pasif Dönem 235.923.64 TL = 273.463,50-TL, %80 kusur indirimi (273.463,50 x 420) 154.692,70-TL, Güncellenmiş ödemenin mahsubu sonucu (54.692,70 – 43.771,98) = 10.920,72-TL olduğu, Davacı çocuklar … ve … açısından da destek tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davacı çocukların evli ve çocuk sahibi oldukları, yetişkin oldukları, çalışmaya engel fiziksel bir engellerinin olmadığı, destek sürelerinin sona erdiği anlaşılmakla çocuklar yönünden destek zararı hesabı yapılmadığı, Sayın Mahkemece aksine bir kanaate varılması halinde ek rapor ile hesaplama yapılabileceği, Kaza tarihinde ölüm halinde kişi başına ZMMS poliçe limitinin 360.000,00 TL olduğu, hesaplanan zararın poliçe limiti dahilinde olduğu yönünde rapor edilmiştir.
Mahkememizce 2022 yılı asgari ücret tutarları dikkate alınmak suretiyle davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatının güncel hesaplamasının yapılması için dosyanın önceki rapor düzenleyen aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 04/02/2022 tarihli ek raporundan özetle; 06.08.2019 ödeme tarihindeki verilere göre ve PMF 1931 Hayat Tablosu – %10 artırım ve %10 iskontolu hesaplama (kök raporun “A” maddesi) neticesinde davacı eşin destek zararının, İşlemiş Aktif Dönem 7.645,73 TL + İşleyecek Aktif Dönem 16.638,74 TL + İşleyecek Pasif Dönem = 134.250,05TL = 158.534,52 TL, %80 kusur indirimi (158.534,52 x %20) : 31.706,90-TL olduğu, davalı … tarafından davacı eşe 37.992,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin yeterli bir ödeme olduğu, davacı eşin karşılanmayan bakiye Zararın bulunmadığı, Sayın Mahkemece PMF 1931 Hayat Tablosunun hükme esas alınması halinde davacı eşin talep edebilec eği bakiye zararın bulunmadığı, 06.08.2019 ödeme tarihindeki verilere göre ve TRH 2010 Hayat Tablosu – %l0 artırım ve %10 iskontolu hesaplama (kök raporun “B” maddesi) neticesinde davacı eşin destek zararının, İşlemiş Aktif Dönem 7.645,73 TL + İşleyecek Aktif Dönem 16.638,74 TL + İşleyecek Pasif Dönem + 175.585.91 TL = 199.870,38 TL, %80 kusur indirimi (199.870,38 x %20) : 39,974,07-TL olduğu, davalı … tarafından davacı eşe 37.992,00-TL ödeme yapıldığı, ödemenin ibrasız bir ödeme olduğu ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde sayılması gerektiği, yapılan ödemenin yetersiz olduğu, davacı eşin karşılanmayan bakiye zararın bulunduğu anlaşılmakla işbu rapor tarihindeki verilere göre bakiye zarar hesabı yapıldığı, İşbu ek rapor tarihindeki verilere göre ve TRH 2010 Hayat Tablosu %10 artırım ve %10 iskontolu hesaplama neticesinde davacı eşin bakiye destek zararının, İşlemiş Dönem 63.060,26 TL + İşleyecek Pasif Dönem+366.784.86 TL = 429.845,12-TL, %80 kusur indirimi (429.845,12 x 420) 185.969,02 TL Güncellenmiş ödemenin mahsubu sonucu (85.969,02 – 46.544,88): 39.424,14-TL olduğu, Davacı çocuklar … ve … açısından da destek tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davacı çocukların evli ve çocuk sahibi oldukları, yetişkin oldukları, çalışmaya engel fiziksel bir engellerinin olmadığı, destek sürelerinin sona erdiği anlaşılmakla çocuklar yönünden destek zararı hesabı yapılmadığı, Kaza tarihinde ölüm halinde kişi başına ZMMS poliçe limitinin 360.000,00-TL olduğu, hesaplanan zararın poliçe limiti dahilinde olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
Dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %20 oranında kusurlu olduğu, kaza sonrası davacı …’in destek zararı olan ve müteveffanın kusur oranına göre belirlenen 39.424,14 TL’yi davalılardan talep edebileceği anlaşıldığından davacı vekilinin ıslah dilekçesi de gözetilerek iş bu miktar üzerinden davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve alacağa sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihi olan 06/08/2019 tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.
Her ne kadar davacılar … ve … için de destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat talep etmişse de dosya kapsamında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde: kaza tarihi itibari ile davacıların destek sürelerini doldurmuş oldukları, müteveffa baba tarafından Türk Borçlar Kanununun 50. maddesi hükmüne göre ölen sigortalının gelirinden kendilerine sürekli destekte bulunduğu ileri sürülüp, Türk Borçlar Kanununun 55. maddesine göre maddi delillerle hesaplanabilir sürekli ve düzenli fiili bir desteğin varlığı kanıtlanamadığı anlaşılmakla iş bu davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. Maddesine göre; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebinde, davacılarının duyduğu acının karşılığının para olarak verilmesi olanaksızdır.Bu nedenle manevi tazminatın amacı davacıların duyduğu acıyı dindirmek ve içine düştüğü ruhsal sıkıntıyı gidermek, davacıların zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek olmalıdır.Manevi tazminatın miktarının tayininde tarafların sosyal ve ekonomik koşulları değerlendirilmeli, davalının da acz içine düşmesi engellenmelidir.Manevi tazminat yönünden mahkememizce yapılan araştırma sonucu tespit edilen tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği 2019 yılında paranın alım gücü, kazada müteveffanın %80 oranında kusurlu oluşu,davacıların müteveffanın ölümüyle ruhsal dengelerinin bozulmuş olması gibi kıstaslar birlikte değerlendirilerek davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte araç sürücüsü olan davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Davacılar … ve …’ın maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Davacı …’in maddi tazminat talebinin KABULÜ ile 39.424,14 TL maddi tazminatın davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 06/08/2019 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 14/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KABULÜ ile; davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL ve davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplamda 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden Alınması gereken 2.693,06-TL karar ve ilam harcının dava açılış sırasında davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin harç ve 202,01-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2.446,65-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 2.049,30-TL karar ve ilam harcanın davalı …’tan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6- Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcı ile 44,40-TL peşin harç ve 202,01-TL tamamlama harcının davalılardan müştereken ve mütelsilen alınarak davacıya verilmesine,
7- Maddi tazminat talebi yönünden; Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 210,25-TL tebligat gideri, 130,40-TL posta müzekkere gideri ile, 425,00-TL bilirkişi ücreti ve 299,80-TL ATK gideri olmak üzere toplam 1.065,45-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre belirlenen 1.039,09-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- Manevi tazminat talebi yönünden Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 210,25-TL tebligat gideri, 130,40-TL posta müzekkere gideri ile, 425,00-TL bilirkişi ücreti ve 299,80-TL ATK gideri olmak üzere toplam 1.065,45-TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak müştereken ve müteselsilen davacılara verilmesine,
9-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
10-Maddi tazminat talebi yönünden; Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1 maddesi gereğince lehine 5.913,62-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11- Manevi tazminat talebi yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden her bir davacı lehine ayrı ayrı A.A.Ü.T. 10/1. Maddeleri uyarınca belirlenen 5.100,00’er TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak müştereken ve müteselsilen davacılara verilmesine,
12-Maddi tazminat talebinde reddedilen miktar yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 13/2 maddesi gereğince lehine 1.000,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak işbu davalıya verilmesine,
13-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran davacıya iadesine,
14-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul oranına göre belirlenen 32,65-TL’sinin davacılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
15-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul oranına göre belirlenen 1.287,35-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2022

Katip …. Hakim ….. ¸E-imzalıdır ¸E-imzalıdır