Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/904 E. 2022/73 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/904
KARAR NO : 2022/73

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2019
KARAR TARİHİ : 01/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/02/2022
KARAR SONUCU : RED

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin inşaat işiyle iştigal ettiğini, davalının ilkokul müdürü ve davacının taşeron olarak çalıştığı … Şti.’nin ortağı olduğunu, davalının davacının bilgisi ve iradesi dışında davacının borçlu olduğu 05.02.2018 tanzim 20.06.2018 vadeli 800.000 TL bedelli senet tanzim ettiğini ve Kayseri … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takip başlattığını, davacının takibe konu edilen belgelerden kaynaklı borcu bulunmadığını, senetteki imzanın davacıya ait olmadığından bahisle Savcılık makamına suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın devamı aşamasında imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiğini, davalının taraflar arasındaki başka hukuki ilişkiden kaynaklı A4 kağıdına atılan imzanın bilgisayar ortamında kullanarak bonoya dönüştürüldüğünü, davalının başkaca belgelerdeki imzaları ve kaşeleri kullanmak suretiyle senet tanzim etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, davalı aleyhine açılan Kayseri … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, davalı lehine doğmuş bir borcun olmadığını, davacı şirket temsilcisi …’ın bonoyu düzenleyip davalıya vermediğini, bonoya nakden kaydı bulunmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmede bahsi geçin iş karşılığında davalı tarafça iş yapılmadığı için davalı lehine davacı aleyhine borç doğmadığını, sözleşmede davacının sorumlu olduğu kişinin davalı olmadığını … Şti. olduğunu, davalının aynı yöntemle davacı ile birlikte 23 kişinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının sahtecilik iddiasında bulunduğu senetten dolayı menfi tespit davası açılmasının yerinde olmadığını, savcılık soruşturma dosyasında alınan raporlarda bonodaki imzanın davacı elinden çıktığının belirlendiğini, ileri sürülen iddiaların hayal ürünü olduğunu, senedin sahte olmadığını, imzanın davacıya ait olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davacının savcılık makamına verdiği dilekçeler ile İcra Hukuk Mahkemesine verdiği dilekçelerinde aynı hususların tekrar edildiğini, dosyalar celp edildiğinde ileri sürülen iddiaların hayal ürünü olduğunun ortaya çıkacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK 72/1. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
Davacı vekilince dava dilekçesi ile takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş olup, mahkememizce 30/12/2019 tarihli müteferrik karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, bunun üzerine, davacı vekilince icra veznesine yatacak paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu, ve mahkememizce 21/04/2020 tarihli müteferrik karar ile davacının icra veznesine yatacak paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir karar verildiği anlaşılmıştır.
Kayseri …. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasının bir suretinin celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklı … tarafından borçlu … Şirketi aleyhine toplam 806.191,26-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Kayseri …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir suretinin celbi ile yapılan tetkikinde; davacısının … Şti, davalısının … olup, davanın takibin durdurulması davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, 29/03/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi Prof. Dr. …’ın 29/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıya ait e-defterlerin incelenmesinden dava konusu bononun davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiği belirlenmiştir.
Kocasinan Tapu Müdürlüğü’ne, Melikgazi Tapu Müdürlüğü’ne ve Vakıfbank Kocasinan Şubesi’ne müzekkere yazılarak davacı şirket temsilcisi …’ın imzasının içerir belge asılları dosya arasına celbedilmiştir.
Dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek HMK’nın 273. maddesi gereği tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava konusu 05/02/2018 tanzim ve 20/06/2018 vade tarihli, 800.000,00-TL bedelli senetteki imzanın, davacının dava dilekçesinde belirttiği şekilde kopyalama, transfer vb. yapılarak senedin oluşturulup oluşturulmadığı, senet üzerinde bulunan metin ve imzadan hangisinin daha önce oluşturulduğu, ayrıca senetteki yazı ve imza arasında mürekkep ton farkı olup olmadığı, senetteki borçlu şirketin unvan yazısının mürekkep yaşının imzanın mürekkep yaşı ile ve diğer yazıların mürekkep yaşı ile aynı olup olmadığı ve hangisinin daha önce, hangisinin daha sonra tarihli olduğu hususlarında incelemenin konunun uzmanı ve teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamı kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle, incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza ve yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultusu gibi yönlerde taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılarak mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli olarak rapor alınmasına karar verilmiş olup, 08/07/2021 tarihli adli tıp raporu dosya arasına alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’nin 18/11/2021 tarihli adli tıp raporunda; inceleme konusu senedin mutat matbu senetlerden olmayıp bilgisayar ve ekipmanı vasıtası ile oluşturulmuş olduğu, inceleme konusu senedin genişliğinin A-4 kağıt yatay uzunluğu ile uyumlu olduğu, senette ödeyecek bölümünde yer alan “No:3/3 Kocasinan” yazısının senette bulunan diğer yazılar ve imzadan farklı fiziki evsafta bir kalem ile yazılmış olduğu, diğer yazılar ve imzanın optik ve sepektreskopik yöntemler ile ayırt edilemeyen benzer evsafta bir kalem ile yazılmış olduğu, “… Mimarlık” kaşesi üzerinde yer alan imzanın mürekkepli kalem ile atılmış ıslak imza olup transfer veya kopyalama şeklinde oluşturulduğunu gösterir bulgu saptanamadığı, inceleme konusu senette yazıların ve imzanın yazı yaşı hususunda mürekkeplerde yazı yaşı tayinine yarayan halen kullanılagelen bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından, söz konusu senette yer alan yazıların yaşı hakkında zaman birimleri açısından bir tespite gidilemediği belirlenmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmış olup, mahkememizce yemin deliline dayanıyor ise yemin metnini ibraz etmesi hususunda davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, davacı vekilince yemin teklifinde bulunmayacakları bildirilmiştir.
Somut davada, davacı taraf davaya ve icra takibine konu edilen 05/02/2018 tanzim ve 20/06/2018 vade tarihli, 800.000,00-TL bedelli senedin bilgisayar ortamında kopyalama, transfer vb. yapılarak oluşturulduğunu iddia ederek, yazı ve imza inkarında bulunmuş ve işbu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş ise de, gerek Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları, gerekse Kayseri …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda senetteki imzanın davacı şirket yetkilisi …’in eli ürünü olduğu belirlenmiştir. Mahkememizce de İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’nden senedin davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi bilgisayar ortamında kopyalama, transfer vb. yapılarak oluşturulup oluşturulmadığı yönünde rapor alınmış olup, senedin mutat matbu senetlerden olmayıp bilgisayar ve ekipmanı vasıtası ile oluşturulmuş olduğu, inceleme konusu senedin genişliğinin A-4 kağıt yatay uzunluğu ile uyumlu olduğu, senette ödeyecek bölümünde yer alan “No:3/3 Kocasinan” yazısının senette bulunan diğer yazılar ve imzadan farklı fiziki evsafta bir kalem ile yazılmış olduğu, diğer yazılar ve imzanın optik ve sepektreskopik yöntemler ile ayırt edilemeyen benzer evsafta bir kalem ile yazılmış olduğu, “… Mimarlık” kaşesi üzerinde yer alan imzanın mürekkepli kalem ile atılmış ıslak imza olup transfer veya kopyalama şeklinde oluşturulduğunu gösterir bulgu saptanamadığı, inceleme konusu senette yazıların ve imzanın yazı yaşı hususunda mürekkeplerde yazı yaşı tayinine yarayan halen kullanılagelen bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından, söz konusu senette yer alan yazıların yaşı hakkında zaman birimleri açısından bir tespit yapılamadığı belirlenmiştir. Davacı, esasen açığa atılan imzanın kötüye kullanıldığını, bononun bedelsiz olduğunu iddia etmiş olup, kambiyo senedi niteliğinde ve sebepten mücerret bulunan bonolara karşı borçlu bulunmadığının yazılı delillerle ispatı gerektiği, dava konusu senetteki imzanın davacı şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olduğu, konusu suç teşkil eden açığa atılan imzanın kötüye kullanıldığı iddiasının ceza soruşturması sonucu kanıtlanamadığı ve Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/10/2019 tarih, … Soruşturma, … Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olup; bu haliyle ispat yükü üzerinde olan davacının sunduğu delillerin davasını ispatlamaya elverişli olmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş olup, davalı taraf her ne kadar kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, şartlar oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından dava açılırken yatırılan 13.662,00-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 13.581,3‬0-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 57.050,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/02/2022

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır