Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/893 E. 2021/1150 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/893
KARAR NO : 2021/1150

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … -….
Av. … – ….
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2022
KARAR SONUCU : RED

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Kayseri ilinde iştigal etmekte olan inşaat firması olduğunu, davalının ise bir ilkokulda okul müdürü olup, aynı zamanda müvekkili şirketin bir takım işlerinde taşeron olarak çalışmış olan …’nin ortağı olduğunu ve bu sebeple aralarında bir takım ticari ilişki bulunduğunu, davalı …’ın müvekkilinin bilgisi ve iradesi dışında, kendisinin alacaklı olduğu, müvekkili şirketin borçlu olduğu, … tanzim ve … vade tarihli 5.000.000,00-TL bedelli bir senet tanzim ettiğini ve müvekkili aleyhine Kayseri …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı … tarafından müvekkili şirket aleyhine 5.000.000,00-TL bedelli bono olduğu iddia edilen belgeye dayalı olarak icra takibine girişilmiş ise de müvekkili şirketin takip alacaklısı davalı şahsa bu takibe konu edilen belgeden kaynaklı hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkilinin ödeme emri tebliği ile birlikte işbu senetten haberinin olduğunu ve senedi kendisi düzenleyip imzalayıp davalıya vermediğinden Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na … sayılı dosya üzerinden şüpheli hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, takibe konu senedin borçlu hanesinde müvekkili şirketin kaşesinin ve yetkilisinin imzası var ise de, davalının, müvekkili şirket ile aralarındaki başkaca ticari ilişkiden kaynaklı olarak A4 kağıdına imzalanmış olunan başkaca belgelerdeki müvekkili şirketin kaşeli imzasını kullanmak suretiyle müvekkili şirketin borçlu, kendisinin alacaklı olduğu iddia edilen ve sonradan gerçek olmayan ve bilgisayar ortamında hazırlandığı savcılık dosyasındaki bilirkişi raporlarıyla belirlenen … tanzim ve … vade tarihli 5.000.000,00-TL bedelli senedi tanzim ettiğini, ayrıca davalının sahte olarak başkaca belgelerdeki imzaları ve kaşeleri kullanmak suretiyle senet tanzim etmeyi kendisine alışkanlık yaptığını ve hakkında bu konu ile ilgili olarak aynı yöntemle senet tanzim ettiğinden bahisle Kayseri… Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının mevcut olduğunu, müvekkili ile davalı arasında düzenlendiği iddia edilen dava konusu bono üzerinde malen kaydı bulunması gerekirken nakden kaydı bulunmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, bu hususun mevcut durum ve senet arasında büyük bir çelişki doğurduğunu, zira davalının yaptığı iş karşılığında evrakları sözleşmeye istinaden aldığını beyan etse de senet üzerinde nakden kaydı bulunmadığını, kaldı ki davalının sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği için müvekkilinin davalıya karşı sorumlu olduğu bir borcu bulunmadığını bildirerek müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasında senetteki imza yönünden bilirkişi raporları alındığını ve imzanın …..’a ait olduğunun tespit edildiğini, savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davacı tarafından İcra Hukuk Mahkemesi’nde de dava açıldığını ve bu davanın da reddine karar verildiğini, davacının iddia ettiği gibi sahtecilik durumunun olmadığını, davacının icra takibine de süresinde itiraz etmediğini, işbu davayı açmakta haksız olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK 72/1. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasına ilişkindir.
Davacı vekilince dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş olup, mahkememizce … tarihli müteferrik karar ile İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesine yatacak paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir karar verildiği, davacı vekilince icra takibinin durdurulmasına yönelik taleplerinin kabulüne karar verilmesi amacıyla mahkememizce verilen müteferrik kararın istinaf edilmesi üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2020/292 Esas – 2020/309 Karar sayılı 06/03/2020 tarihli ilamı ile davacı vekilinin takibin durdurulmasına ilişkin talebinin değerlendirilmesi amacıyla mahkememiz ara kararının kaldırıldığı, bunun üzerine mahkememizce …. tarihli müteferrik karar ile yine icra veznesine yatacak paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir karar verildiği anlaşılmıştır.
Kayseri… İcra Dairesi’nin…. Esas sayılı dosyasının bir suretinin celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine toplam 5.144.554,80-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Kayseri ….İcra Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasının bir suretinin celbi ile yapılan tetkikinde; davacısının …, davalısının … olup, davanın takibin durdurulması davası olduğu anlaşılmıştır.
Kocasinan Tapu Müdürlüğü’ne, Melikgazi Tapu Müdürlüğü’ne ve Vakıfbank Kocasinan Şubesi’ne müzekkere yazılarak davacı şirket temsilcisi …’ın imzasının içerir belge asılları dosya arasına celbedilmiştir.
Yazı ve imzanın davacı tarafça inkar edildiği anlaşılmakla, davacı şirket yetkilisinin HMK 211. Maddesi gereğince isticvabına karar verilmiş olup, 20/04/2021 tarihli duruşmada davacı şirket yetkilisi …’ın isticvabı yapılarak beyanları alınmış olup, “Takip dayanağı 13/10/2017 tanzim tarihli, 30/03/2018 vade tarihli 5.000.000,00-TL’lik senedi ben doğrudan senet olarak vermedim. … benim taşeronumdur. Asıl işi öğretmen olup, aynı zamanda okul müdürüdür. Taşeron olduğu için bize değişik evraklar getirip imzalatıyor, ben bunlardan olduğu zannıyla imzaladığım bir evrakı sonradan senet haline getirmişler, ben doğrudan takip dayanağı olan senedi imzalayıp vermedim. Boş kısımları da ben doldurmadım. Kendilerinin yazısıdır. Senette nakden yazılıdır, fakat savcılık ifadesinde yaptığım işin karşılığını ödemediği için aldım demiştir, ben kendisinden 5.000.000,00-TL’lik nakit de almadım.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilerek HMK’nın 273. maddesi gereği tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava konusu … düzenleme ve …. vade tarihli, 5.000.000,00-TL bedelli senetteki imzanın, davacının dava dilekçesinde belirttiği şekilde kopyalama, transfer vb. yapılarak senedin oluşturulup oluşturulmadığı, senet üzerinde bulunan metin ve imzadan hangisinin daha önce oluşturulduğu hususlarında incelemenin konunun uzmanı ve teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamı kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle, incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza ve yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultusu gibi yönlerde taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılarak mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli olarak rapor alınmasına karar verilmiş olup, 08/07/2021 tarihli adli tıp raporu dosya arasına alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli adli tıp raporunda; inceleme konusu senedin mutat matbu senetlerden olmayıp bilgisayar ve ekipmanı vasıtası ile oluşturulmuş olduğu, inceleme konusu senedin genişliğinin A-4 kağıt ebadının genişliği ile aynı olduğu, senedin üst kenarının forme kesim olmadığı, inceleme konusu senette yer alan borçlu imzası senette yer alan yazılardan farklı fiziki evsafta bir kalem ile atılmış olmakla birlikte; inceleme konusu senedin imzadan faydalanılarak oluşturulup oluşturulmadığı hususunda muvcut bulgularla daha ileri tespite gidilemediği, inceleme konusu senette yazıların ve imzanın yazı yaşı hususunda mürekkeplerde yazı yaşı tayinine yarayan halen kullanılagelen bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından, söz konusu senette yer alan yazıların yaşı hakkında zaman birimleri açısından bir tespite gidilemediği belirlenmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmış olup, mahkememizce yemin deliline dayanıyor ise yemin metnini ibraz etmesi hususunda davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, davacı vekilince yemin teklifinde bulunmayacakları bildirilmiştir.
Somut davada, davacı taraf davaya ve icra takibine konu edilen … düzenleme ve …. vade tarihli, 5.000.000,00-TL bedelli senedin bilgisayar ortamında kopyalama, transfer vb. yapılarak oluşturulduğunu iddia ederek, yazı ve imza inkarında bulunmuş ve işbu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş ise de, gerek Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları, gerekse Kayseri … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda senetteki imzanın davacı şirket yetkilisi …’in eli ürünü olduğu belirlenmiştir. Mahkememizce de İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’nden senedin davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi bilgisayar ortamında kopyalama, transfer vb. yapılarak oluşturulup oluşturulmadığı yönünde rapor alınmış olup, dava konusu senedin mutat matbu senetlerden olmayıp bilgisayar ve ekipmanı vasıtası ile oluşturulduğu, senedin genişliğinin A-4 kağıt ebadının genişliği ile aynı olduğu, senette yer alan borçlu imzası senette yer alan yazılardan farklı fiziki evsafta bir kalem ile atılmış olmakla birlikte; inceleme konusu senedin imzadan faydalanılarak oluşturulup oluşturulmadığı hususunda muvcut bulgularla daha ileri tespite gidilemediği, ayrıca senette yazıların ve imzanın yazı yaşı hususunda mürekkeplerde yazı yaşı tayinine yarayan halen kullanılagelen bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından, söz konusu senette yer alan yazıların yaşı hakkında zaman birimleri açısından bir tespit yapılamadığı belirlenmiştir. Davacı, esasen açığa atılan imzanın kötüye kullanıldığını, bononun bedelsiz olduğunu iddia etmiş olup, kambiyo senedi niteliğinde ve sebepten mücerret bulunan bonolara karşı borçlu bulunmadığının yazılı delillerle ispatı gerektiği, dava konusu senetteki imzanın davacı şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olduğu, konusu suç teşkil eden açığa atılan imzanın kötüye kullanıldığı iddiasının ceza soruşturması sonucu kanıtlanamadığı ve Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/10/2019 tarih, … Soruşturma, … Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olup; bu haliyle ispat yükü üzerinde olan davacının sunduğu delillerin davasını ispatlamaya elverişli olmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş olup, davalı taraf her ne kadar kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, şartlar oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından dava açılırken yatırılan 85.387,50-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 85.328,2‬0-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 138.625,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/12/2021

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır