Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/804 E. 2022/783 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO :…

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde taraflarca arabulucuğa başvurulduğunu, … tarihinde müvekkil ile davalının anlaşamadığını, huzurdaki davanın açma zaruretinin hasıl olduğunu, borçlu vekilinin yetki itirazının mesnetsiz olduğunu, bu iddialara karşılık Yargıtay kararlarını belirterek “Para borçlarında (örn. Fatura)” alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğini, bu nedenle Kayseri … Daireleri ve Kayseri Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalı vekilinin arabuluculuk görüşmeleri sırasında, takibin dayanağı olan faturaların … tarafından kesildiğini, oysa icraya verenin … olarak görüldüğünü …’ in alacak sıfatı bulunmadığını belirttiğini, oysa müvekkilleri ile “… ve Ortaklığı” ünvanı ile adi ortaklığı bulunduğunu ekte sundukları Kayseri … Noterliği adi ortaklık sözleşmesi ve yine fatura suretlerindeki servisin ambleminde “ …” harflerinin yer aldığını belirterek alacaklı sıfatının bulunmadığı hususunun gerçeği yansıtmadığını, borçlu vekilinin borca ve fer’ ilerine itiraz ettiğini, bu kapsamda herhangi bir delil sunmadığından itirazının soyut ve matbu ifadelerden oluştuğunu müvekkili ile davalı arasında malzeme alım ve satımı ve iş görmeden doğan ticari bir ilişki bulunduğunu, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itiraz tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu yapılan açıklamalar nedeniyle itirazın iptaline ilişkin davalarının kabulüne, haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve haklı takiplerinin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak borcu inkar eden davalı aleyhine %20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafta bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; başlatılan takibe süresi içinde itiraz edildiğini, eöildiğini, icra takibine itiraz ettiği dilekçelerinde hem borca hem de yetkiye itiraz ettiklerini, davacı vekilince Kayseri …Müdürlüğünün yetkili İcra Dairesi olduğunun beyan edildiğini, İİK’ca açık bir yetki kuralı öngörülmediğini, HMK’ na atıf yapıldığını, HMK’ na göre her ilamsız takip hakkında ” başkaca bir kesin yetki kuralı yoksa ” borçlunun takip tarihindeki ikametgahının bulunduğu yer icra dairelerinde de takibin takibin başlatılacağını öne sürdüğünü, takibe yapmış oldukları itirazın dilekçelerinde davacı asile karşı böyle bir borçlarının olmadığını, davacı tarafla aralarında sözleşmeye dayalı veya sözlü herhangi bir hukuki ilişki olmadığını, davaya konu faturaların da taraflar arasında hukuki ilişkinin varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığını, davacı tarafça başka herhangi bir delile dayanılmadığını, davacı tarafın akdin yapıldığı yer icra dairesinin yetkili olduğundan bahsetmesinin hukuki hiçbir dayanağı kalmadığını, tüm bu açıklamaların doğrultusunda Sivas Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu sebeple yetki itirazlarının kabulünü, dava dilekçesinde, davacı asil ile faturayı tanzim eden … isimli şahsın adi ortaklığı olduğu beyan edildiğini, bu durumun ortaklık sözleşmesi ile bilinebileceğini, müvekkili şirketin, davacı asilin temsil yetkisi olup olmadığın bilmediğini, faturanın … tarafından tanzim edildiğini ancak icra takibinin … olarak görüldüğünü, davacının işbu dosya için alacaklı sıfatı olmadığını, bu sebeplerle yine faturayı, faturada yer alan borcu ve hukuki ilişkiyi kabul etmemekle, mahkemece aksi yönde bir kanaat oluşursa, açıklanmış olan sebeplerle müvekkil şirketin aleyhine en azından icra İnkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine, kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kayseri …Dairesi’ nin … Esas sayılı takip dosyası, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, tanık beyanları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Kayseri …Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının Varol Beslen, borçlunun
Sivas … Beton İnş. Malzemeleri Nak. Tic San. Ltd. Şti. olduğu, … tarihli … numaralı faturadan kaynaklanan 6.625,70-TL … tarihli … numaralı faturadan kaynaklanan 10.572,80-TL olmak üzere toplam 17.198,50-TL üzerinden takip başlatıldığı, takibin borçluya 26/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun … borca itiraz talebinde bulunduğu ve takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı Tanığı …, mahkememizin … tarihli duruşmasında: “Ben daha önce davacının yanında çalışanıydım, şuan çalışmıyorum, o dönemde yapılan iş … ve benim tarafımdan yapıldı, makinanın kazan grubu revizyonu ile kule elektrik tesisatı işleri yapılmıştı, bu işin yapımı 3 gün boyunca sürdü, otel masraflarını davalı taraf karşıladı ve o yapılan iş teslim edildi, makine işe çıkarıldı, inşaat alanında testi yapıldı, herhangi bir sorunla karşılaşılmadı, teslimata yapıldı ve faturası da kesildi, daha sonra … ve …’in ayrılma süreci başladı, … alacağından feragat ederek …’e ödeme yapılmasını karşı davalı tarafa bildirdi, sonrasında ödeme yapılıp yapılmadığını ben bilmiyorum, davalı taraf hem …’nu hem de …’i tanırdı, ortaklıklarından haberdarlardı, benim bilgi ve görgüm bunlardan ibarettir, daha önceki duruşmaya işim gereği şehir dışında olmam gerekçesiyle gelemedim, davetiye eve gelmiş ancak haberdar değildim ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … Mahkememizin …tarihli duruşmasında: ” ben davacı ve davalı tarafın her ikisini de tanırım, davacı … benim eski ortağımdı, ortak olduğum dönemde davalı firma ile sürekli bir ticari ilişkimiz vardı, davaya konu olayı ben çok iyi biliyorum, biz buradan 17.000-TL resmi olarak alacaklıydık, davalı taraf işin olmadığını söyledi fakat biz faturayı önceden kesmiştik, 2 ay boyunca verilen malzemeler çalıştı, ödeme istediğimizde oranın muhasebecisi … bey ben kendim bizzat gittim ödeme almaya, bana ödeme yok kardeşim, durumumuz kötüye gidiyor, bekleyeceksiniz diye söylediler, yaklaşık 5-6 ay kadar bekledik, daha sonrasında ödeme yapılmadı, önceden yaptığımız işlerin hatalı olduğunu söylediler, ancak biz işi yaptık, oradaki operatörlerine ve firma müdürüne işi teslim ettik, bu verilen malzemelerle birlikte çalıştığımız binanın işi bitti ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …’ nin talimat yoluyla Sivas … Asliye Hukuk Mahkemesinde … tarihli duruşmada: ” Tarafları tanırım. Ben davalı … Beton’da 2012 yılından beri muhasebeci olarak çalışırım. Davacı …’i , … Beton’un pompa bakımlarını ve araç bakımlarını periyodik olarak yapan …’ün ortağı olması nedeni ile tanırım. Biz işlerimizi … ile yapıyorduk. Bana okuduğunuz dava dilekçesine konu olaydan yaklaşık 3 ay önce … ortaklıktan çıkması nedeni ile … ile iş yapmaya başladık. …Makine Beton Pompası ile işlerimizi yürütürken her ödememizi ve her borcumuzu … Teknik’in sahibi olan iş yaptığımız …’e yapardık. Fakat … , … şirket ortaklığından ayrılınca …’ün şirkette yürüttüğü işlere dair herhangi bir ödemeyi ve borcu kabul etmediğini, bilmediğini söyledi. … ile olan hukukumuza dayalı olarak beraber iş yaptığımız dönemde …’ün kesmiş olduğu faturalar bizim muhasebe kayıtlarımıza işlendi. Kendisi şirketten ayrılınca biz faturalarını geri iade ettik. Yani kesilen faturanın hukuki değeri yoktur. Aramızdaki yakınlığa bianen alınmış faturadır. Kayseri … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki icra takibine konulan faturanın 7.500,00 TL sini, Sivasta yapılan 2MK inşaattaki imalatlar karşılığında … almayacağını söyledi. Ben birebir bu konuya şahidim. Bilgim ve görgüm bundan ibarettir ”
Mahkememizce, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu düzenlenmesine karar verilmiş olup, Sivas … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nden talimat yoluyla alınan …tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafın incelenen Ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK’ da belirtilen sürede usulüne uygun yaptırıldığı,davaya konu … nolu faturanın tekdüzen muhasebe sistemine uygun kaydedildiği, davaya konu irsaliyeli faturaların açık fatura olduğu,V.U.K’ na göre irsaliyeli fatura ile mal tesliminin aynı gün yapılacağı, davalı şirketin 2018 ve 2019 resmi defterlerinin incelenmesinde davacıya ait olan borcun izlendiği, hesabın torba hesap olduğu ancak davalının sunduğu 2017 yılı davacıya ait muavindeki bakiyenin sayın mahkemece kabul edilmesi halinde 2018’deki yevmiye kaydının eklenmesiyle bakiyesinin 17.929,26TL. olacağı, bu tutarın davacının icra talebindeki asıl alacak tutarı olan 17.198,50TL ile uyumlu olmadığı, alacağın takdiri mahkememize ait olmak üzere, Davacının davaya konu faturalardan dolayı asıl alacak tutarının 17.198,50TL olduğu, ticari temerrüt faizine göre hesaplanan işlemiş faizin 2.928.58TL olacağı, ancak davacının takip talebi yasal faize göre hesaplanan işlemiş faiz tutarının ise 2.451.84TL. Olacağı, bu şekilde asıl alacak ve faiz tutarının foplam 19.650,34TL olacağı, yine mahkememizce 3.000,00TL. banka dekontunun kabul edilmesi halinde ise asıl alacak tutarının 14.198.50TL. işlemiş faizin 2.072.36TL. olmak üzere toplamda 16.270,86TL. alacaklı olacağının tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki rapor düzenleyen bilirkişiye tevdi ile; tarafların kök rapora yapmış oldukları itiraz ve beyanların değerlendirilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup Sivas … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nden talimat yoluyla alınan … tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı vekilinin Bilirkişi Kök Raporuna itiraz dilekçesinde raporda yer alan hususlar dışında Dava yetkili mahkemesi, davacının yetki durumu şeklindeki davaya cevap dilekçesinin aynı maddelerinin yer aldığı, hatta davacı yetki durumunun bilirkişi raporundaki hususların kendi savlarını destekler mahiyette olduğu şeklinde ifadelerin olduğu, farklı olarak daha önce sunulmayan 2017 yılı yasal defterleri üzerinde inceleme yapılacağı, yapılan incelemeler sonucunda, Davalı tarafın incelenen 2017 yılı Ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK’ da belirtilen sürede usulüne uygun yaptırıldığı,davaya konu … nolu faturanın tekdüzen muhasebe sistemine uygun kaydedildiği, Davalı yevmiye defterinde 2017 yılında iki adet çek verildiği bu tutarların davacının izlendiği Satıcılar hesabından mahsup edildiği, davalı Şirketin 2017 yılı yasal defterlerinde kapanış bakiyesinin tıpkı kök raporda yazıldığı şekilde 11.303,56TL. tutarında olduğu, yine kök raporda belirtildiği üzere, davalı şirketin 2018 ve 2019 resmi defterlerinin incelenmesinde davacıya ait olan borcun izlendiği hesabın torba hesap olduğu, ancak davalının sunduğu 2017 yılı yasal defterleri ile kesinleşen 320.18 …- Ort. hesabındaki bakiyenin 2018’deki yevmiye kaydının eklenmesiyle bakiyesinin 17.929,26TL. olacağı, bu tutarın davacının icra talebindeki asıl alacak tutarı olan 17.198,50TL. ile uyumlu olmadığı, alacağın takdirinin mahkememize ait olmak üzere, Davacının davaya konu faturalardan dolayı asıl alacak tutarının 17.198,50TL. olduğu, ticari temerrüt faizine göre hesaplanan işlemiş faizin 2.928,58TL.olacağı, ancak davacının takip talebi yasal faize göre hesaplanan işlemiş faiz tutarının ise 2.451,84TL. olacağı, bu şekilde asıl alacak ve faiz tutarının toplam 19.650,34TL olacağı, yine mahkememizce 3.000,00TL. banka dekontunun kabul edilmesi halinde ise asıl alacak tutarının 14.198.50TL işlemiş faizin 2.072,36TL. olmak üzere toplamda 16.270,86TL alacaklı olacağı, aynı kök rapordaki tutar yönünde görüş ve kanaate varıldığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı tarafa kesin süre verilmiş ise de verilen kesin süre içeresinde defter ve belgeleri ibraz etmemesi nedeniyle HMK m 222 gereğince defter ibrazından kaçınmış olduğu ve karşı tarafın bu hususta sunulmuş ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil edeceğini kabul etmiş sayıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların dosyaya sundukları dava ve cevap dilekçelerinde açıkça yemin deliline dayandıkları anlaşılmakla bu hususta taraflara yemin teklif edip etmeyecekleri hatırlatılmak suretiyle tahkikat tamamlanarak sözlü yargılama aşamasına geçilmiştir.
Toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları, alınan bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının tanık beyanları ile de doğrulandığı üzere taahhüt ettiği işi tamamlayarak davalıya teslim ettiği, bakiye alacağın miktarı bakımından davalının tutmuş olduğu ticari defterlerindeki kayıtlara itibar edilmek suretiyle karar vermek gerektiği anlaşılmış; usulüne uygun olarak tutulmuş olsun yahut olmasın ticari defterler sahibi aleyhine delil teşkil eder kuralı (Yargıtay 19. HD 09.11.2016 tarih, 3391-14472 sayılı kararı, Yargıtay 19. HD 27.06.2012 tarih, 3164-10644 sayılı kararı) çerçevesinde davalı borçlunun ticari defterlerindeki kayıtlar çerçevesinde davacı alacaklıya takip tarihi itibariyle bakiye borcunun bulunduğu; öte yandan, davacının ticari defter ve belgelerinin kesin süreye rağmen mahkemeye ibraz etmemesi nedeniyle HMK m.222 çerçevesinde karşı tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtları, karşı taraf yani davalı lehine delil teşkil edeceğini kabul etmiş sayıldığı ve bu suretle davalının tuttuğu ticari defterlerdeki kısmi ödemeye ilişkin kayıtlara itibar edilmek suretiyle davacının davasının kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Likit nitelikte sözleşme ile kararlaştırılmış ve davalı borçlunun ticari defterlerine işlemiş olduğu takip konusu alacak dolayısıyla yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 14.198,50-TL olmak üzere toplam 14.198,50-TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına, fazla istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (14.198,50-TL) %20’si tutarında olmak üzere 2.839,70-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gereken 969,90-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 207,72-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 752,28-TL bakiye harcın davalıdan alınarak Hazine’ ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan, 207,72-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan; 50,80-TL ilk dava açma gideri, 158,20-TL tebligat, 171,00-TL müzekkere, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.329,20-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.097,25-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan; 480,00-TL yargılama giderinden davanın ret oranına göre belirlenen 83,76-TL’ sinin davacıdan alınarak davalıdan verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca belirlenen 9.200-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 13/2. uyarınca belirlenen 3.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 1.089,75-TL’ sinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 230,25-TL’ sinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde Kayseri BAM İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. …

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır