Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/784 E. 2021/1054 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/784 Esas – 2021/1054
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/784 Esas
KARAR NO : 2021/1054

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ….
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019

BİRLEŞEN KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/507 ESAS SAYILI
DAVADA;
DAVACI :….
VEKİLİ : Av. … .
DAVALI : … .
VEKİLİ : Av. … .
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2021
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde; davalı tarafça müvekkili aleyhine Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, takibin şeklen kesinleştiğini, müvekkilinin kooperatif yönetim kurulu yazısıyla tebliğ edilen konut kesin maliyet hesabını ödeyip tapusunu aldığını, yıllar önce üyelikten ayrıldığını, o tarihte ödediği tutarın o tarihlerde çevresindeki özel yap sat daire fiyatlarından da yüksek bir tutar olduğunu, müvekkilinin kesin maliyet borcunu ödedikten ve üyeliğinin sonlanması ve kooperatif ile karşılıklı ibralaşmadan sonra bir kaç yıl genel kurul toplantılarına da çağrılmadığını, davalı kooperatif vekilinin iflas erteleme talebine konu verdiği dilekçede 310 ortağın tapusunu alarak üyelikten ayrıldığını kabul ve ikrar ettiğini, müvekkilinin kooperatifin üyesi olmadığını, genel kurul toplantılarına çağrılmadığını, kesin maliyet bedelini ödeyen ve tapusunu alan üyelerin kooperatife karşı herhangi bir borcu kalmadığını, her ortağın kendisine düşen konutu kesin maliyeti üzerinden kabul ettikten sonra maliyet için başkaca bir ödeme yapmak zorunda olmadığını, kooperatif hukukunda esas olanın kesin maliyet hesabının bir kere çıkarılması ve kesinleşmesi olduğunu, tapusunun verilmeden önce davalı kooperatifin kesin maliyet hesabını çıkarmayıp alacaklarını tahsil etmediği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, risk payının rapora eklenmesi ve tahsil edilmesinin unutulmuş, anlatılmış ise müvekkilinden talep edilebilir ancak bunun da zamanaşımına uğradığını açık oludğunu, bu nedenlerle Kayseri… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespiti, haksız ve kötü niyetli başlatılan icra takibinin %20’sinden az olmama üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada dava dilekçesinde; davalının kooperatif üyesi olduğunu, davacının davalıdan olan alacağının tahsili için başlatılan Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının borca itirazı üzerine işbu itirazın iptali davası açıldığını, huzurdaki davanın dayanağı olan icra takibi hariç davacının davalı aleyhinde başlattığı Kayseri …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibi nedeni ile Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı menfi tespit davasının derdest olduğunu, işbu davanın Kayseri …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, aksi taktirde bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın davanın kabulüne ve davalının itirazının iptali ile alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı kooperatife borcunun olmadığı kalmadığı yönündeki itirazlarının kabul edilemez olduğunu, müvekkili kooperatifte ilk defa 2010 yılında kesin hesap yapılması ve ortaklarının borçlarının belirlenerek ferdileşme yoluyla tapu verilmesi konusu genel kurulun gündemine geldiğini, 6.gündem maddesinde bu konuda yönetim kurulunca yapılan hesap kabul edilmediğini ve yönetime yetki verilmesi teklifinin reddedildiğini, 2015 yılında teknik heyet marifeti ile kesin hesap maliyeti çıkarıldığını, üyelere usulünce tebliğ edildiğini, yapılan itirazlar cevaplandırılarak ortakların kaseni maliyet hesabı borçları kesinleştiğini, bir kısım üyelerin bağımsız bölüm tapularını devralmalarını fırsat bilerek borçlarını ödemeye yanaşmadığını, kooperatifin daha önce yapılandırılan banka borçlarını zamanında ödeyemediğini ve inşaatlara devam edemediğini, kooperatifin hacze düştüğünü, 2014 yılından beri iflas erteleme sürecinde olduğunu, alacaklı … AŞ’nin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıp tüm üyelerin ipotekli evlerini satışa çıkarması üzerine kooperatif ile 28/12/2018 tarihli uzlaşma tutanağı imzalandığını, uzlaşma protokolüne uyulmaması halinde bankanın geçmişe dönük temerrüt faizi talebinde bulunmasının söz konusu olduğunu, bu nedenlerle değişen koşullar ve özellikle … AŞ tarafından kredinin katı edilmesi ve inşaat maliyetlerinin artması nedeniyle ile kök maliyete ilave olarak ek maliyet çıkarılması genel kurulun gündemine alındığını, davacının icra takibine süresi içinde takibe itiraz etmeyerek işbu davayı açtığını, davacının halen davalı kooperatifin üyesi olduğunu, üyelik belgelerinin kooperatif defter kayıt ve belgeleri arasında yer aldığını, davalının isminin genel kurul hazirun cetvelinde yer aldığını, daha önce kesin maliyet hesabı yapılmadığını, bir kısım ortakların henüz borçları bitmeden tapu almalarını fırsat bilerek kooperatifin kalan inşaatlarına ve banka kredi borcuna ve faizlerine karışmayız şeklindeki yaklaşımları ve bundan kurtulmak için kooperatifin ortağı olmadıklarına dair iddiaları hem yasal dayanaktan yoksun ve kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu, davalının tapu alırken tüm borcunu ödediğine ve başka borcunun kalmadığına dair iddia ve savunmalarının yerinde olmadığını, davalı kooperatifte hiçbir zaman sabit fiyatla/peşin bedelle üyelik uygulaması yapılmadığını, kooperatifin genel kurullarında davalı üyelerin sabit fiyatla üye olduklarına veya kooperaitf ile ilişiğinin kesildiğine dair açık veya zımnen hiçbir bir karar alınmadığını ve davalının ortaklık statüsünün devam ettiğini, bu nedenlerle davanın reddini, takip konusu borcun %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının kooperatif üyesi olmadığını, daha önceden çıkarılan kesin maliyet bedelini % 10 risk payı ile beraber ödediğini ve ibra edildiğini, davacıya borcunun kalmadığını, yeniden kesin maliyet hesabı çıkarılmasına ilişkin genel kurul kararının mutlak butlanla batıl olduğunu Kayseri …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacının asıl alacağın % 20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER : İcra takip dosyası, Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı doyası, genel kurul çağrısına itiraz ihtarnameleri, kooperatif kayıtları, ibraname, tapu kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık, keşif.
GEREKÇE: Dava, davacı kooperatif üyesinin davalı kooperatif tarafından çıkarılan kesin maliyet hesabı gereği ödenmesi gereken kooperatif kesin maliyet alacağının tahsili istemiyle başlatılmış icra takibi çerçevesinde davalı kooperatife borçlu olmadığının tespitine (menfi tespit) ilişkindir.
Birleşen Kayser 1.ATM 2021/507 E. Sayılı dosyada dava kooperatif aidat alacağının tahsili istemi ile başlatılmış icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra takip dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Davalının davacıdan kooperatif ana sözleşmesinin m.61-63 hükümleri gereği çıkarılmış bir kesin maliyet talep ettiği, davacının kooperatifin ortağı olduğu, genel kurulca ödeme şartları belirlenmiş kesin maliyeti ödemekle yükümlü olduğu, davalı kooperatifin 17.02.2015 tarihinde kesin maliyet çıkardığı, bu maliyet raporunun üyelere 26.02.2015 tarihinde taahhütlü posta ile gönderildiği, arada geçen dönemde genel kurul yapmadığı, daha sonra 2018 yılında 2014-2018 yılları arasını kapsayan bir genel kurul yaptığı ve bu genel kurulda 2015 yılına ait kesin maliyetin ödeme şartlarını belirlediği, ancak bu kesin maliyetin geçen zaman içinde artan maliyetler için güncellenmesine de yine ‘genel kurulun maddesine göre karar verildiği, bu karara istinaden kesinleşmiş ve tebliğ, edilmiş kesin maliyetten sonra güncellenen kesin maliyetin, ortaklara tekrar tebliğ edilip kesinleştirildiği, dolayısıyla yapılan ek güncellemenin kesin maliyetin bir parçası ve her ikisinin birlikte bir kesin maliyet oluşturduğu, kesinleşmiş maliyetin ödenmemesi nedeniyle kesin maliyet içinde yer alan banka faiz borcu farkı ve inşaat maliyeti artışlarının güncelleme içinde talep edildiğinden bunun davalıdan talep edilebileceği, ancak üyelere konutların m” büyüklüğü dikkate alınarak ek maliyet dağıtımı yapılmayıp tüm üyelere eşit miktarda dağıtım yapıldığı, ayrıca kök maliyeti 492 kişi için ek maliyeti 378 kişi için yaptığından dolayı eşitlik ilkesine aykırı düştüğü, buna göre davacının, ek maliyet hesabı hariç, davalı kooperatife genel kurulda belirlenen kesin maliyet ödeme şekline göre, kök maliyet tutarı üzerinden takip tarihi itibariyle 9.506,08 TL anapara ve yıllık 49 faiz gereğince 131,26 TL faiz borcu olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Alınan bilirkişi raporuna yönelik beyan ve itirazlar bakımından bilirkişi heyetinden ek raporlar sunulması istenmiş, ek bilirkişi raporlarında sonuç olarak; “Tarafların kök raporumuza yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi neticesinde kök raporumuzda belirtmiş olduğumuz görüş ve kanaatlerimizde bir değişiklik söz konusu değildir.” şeklinde ek raporlar sunulmuştur.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi kök raporu ve ek raporu mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre; davalının kooperatif üyeliğinden ayrıldığına ilişkin herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığı, kooperatif tarafından taahhüt edilen taşınmazın tapu kaydının davalı adına tescili halinde dahi davalının kooperatif üyeliğinden çıktığı şeklinde yorumlanamayacağı, bu nedenle bilirkişi kök raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, kesin maliyet hesabı sonucu çıkarılan borcu davalının ödemekle yükümlü olduğu, usulüne uygun alınan yönetim kurulu kararı çerçevesinde taksitlerin ödenmesi gerekirken Haziran-Temmuz- Ağustos- Eylül 2019 aylarına ait her biri 2.376,51TL olan borç tutarının ödenmediği usulüne uygun olarak tutulan kooperatif kayıtları ile sabit olup, davalı taraf zaman aşımı defi ileri sürmüş ise de taraflar arasında ortaklık ilişkisinin ve davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği, alacağın muaccel olması ile birlikte zaman aşımının işlemeye başlayacağı, kesin maliyet bedelinden kaynaklanan alacağın ancak kesin maliyet hesabı yapılması ve kooperatifin yetkili organlarınca karar alınması ile birlikte muaccel hale geleceği, tüm bu nedenlerle davalının zaman aşımı yönündeki savunmasının ve diğer savunmalarının da yerinde olmadığı, alınan genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, davacı kooperatif yetkili organlarınca alınan kesin maliyet hesabının kesinleştiği, eşitlik ilkesine aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle benimsenen kök raporda yapılan hesaplamalar çerçevesinde birleşen dosya yönünden davacının davalı kooperatif üyesi aleyhinde başlatmış olduğu icra takibi yerinde görülmüştür.
Davacı kooperatif alacağının kesin maliyet hesabı sonucu çıkarılan ve ödeme tablosu davalıya tebliğ edilen borç tutarından kaynaklandığı, davalı borçlu tarafından kendisine devredilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü, kesin maliyet bedelinin kooperatif genel kurul kararında alınmış olması, dolayısıyla alacağın belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle likit nitelikte alacağa haksız itiraz nedeniyle yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı kooperatif üyesinin asıl dava yönünden yapmış olduğu talep borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup birleşen dosya yönünden yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde davacı kooperatif üyesinin davalı kooperatife olan borcu dikkate alındığında menfi tespit istemi yerinde görülmemiş ve asıl davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Her ne kadar asıl davada davalı kooperatif kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de davacı kooperatif üyesinin kötü niyetli olduğu yasal delil ve belgelerle kanıtlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 214,41-TL harçtan mahsubu ile artan 155,11-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
7- Davalı lehine 5.100,00- TL makdu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,

BİRLEŞEN KAYSERİ 1 ATM 2021/507 ESAS SAYILI DOSYA YÖNÜNDEN;
1-Davanın KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (9.947,00-TL) %20’si tutarında olmak üzere 1.989,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 679,47-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 120,14-TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 559,33-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 187,94-TL ilk dava açma gideri, 71,00-TL davetiye ve posta müzekkere gideri olmak üzere toplam 258,94-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine.
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır