Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/750 E. 2022/595 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/750
KARAR NO : 2022/595

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C. No:… – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVALI : 1- … – T.C. No:… – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALILAR : 2- … – T.C. No:… – …
3- … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 4- … – T.C. No:… – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/07/2022
KARAR SONUCU : RED

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı … arasında 18.12.2018 tarihli ve 10.07.2019 tarihli daire karşılığı mermer sözleşmesi yapıldığını, her iki sözleşmede de daire bedelinin 320.000 TL olarak belirlendiğini ve toplam bedelin 640.000 TL olduğunu, davalının ilk sözleşme için davacıya 115.000 TL tutarlı senet ve 205.000 TL bedelli mermer vereceğinin kararlaştırıldığını, ikinci sözleşme için 217.000 TL tutarlı çek ve 103.000 TL tutarlı mermer vereceğinin kararlaştırıldığını, davacının sözleşmeye uyarak davalı şirketin yetkilisi ve sahibi …’ya 09.05.20219 tarihinde ve 07.05.2019 tarihinde 2 adet daire devrinin gerçekleştirdiğini, davalının bahse konu dairelerden birini diğer davalı …’ya diğerini ise …’na devrettiğini, davalının edimini yerine getirmediğini, davalının davacıya 195.000 TL tutarlı çek, 115.000 TL tutarlı senet ve 10.472,50 TL bedelli mermer olmak üzere toplam tesliminin 320.472,50 TL olduğunu, davacının davalıdan bakiye 319.527,50 TL alacağı kaldığını belirterek öncelikle davaya konu taşınmazların tapu iptali ve tesciline, bu olmadığı takdirde ise bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşmede ifa tarihi belirli olmayan söz konusu mermerleri eksiksiz şekilde teslim ettiğini, teslime ilişkin faturalar ticari defterlerine işlediğini, bunlara ilişkin sevk irsaliyesinin dosyada olduğunu, davacının babasının irsaliyelerde imzası olduğunu, taraflar arasındaki WhatsApp yazışmalarının dosyaya sunulduğunu ve bu yazışmaların incelenmesi gerektiğini, davacı şirketin kötüniyetli bir şekilde almış olduğu malları, almadığını iddia etmek için faturaları ticari defterlerine işlemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu daireyi alımında muvazaalı bir davranışı olmadığını, gerçek alış ve satış işlemi olduğunu, satın alınan taşınmaz yönünden satışı kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının asılsız olduğunu, satın alınan daire bedelinin banka aracılığı ile ödendiğini, davacının müvekkilinden tapu iptali ve tescil talep edemeyeceğini, davacının ancak sözleşmenin tarafı olan davalılar … ile …’dan bu dairelerin parasını talep edebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı vekilince dava dilekçesi ile davaya konu edilen taşınmazların 3. Kişilere devrini önler mahiyette ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talep edilmiş olup, mahkememizce 27/09/2019 tarihli müteferrik karar ile talebin reddine karar verilmiştir.
Talas Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davaya konu edilen iki adet taşınmazın tedavülleri ile birlikte tapu kayıtları celbedilmiştir.
Dava dilekçesinde taşınmazların değeri 320.000,00-TL olarak gösterildiğinden iki adet taşınmaz toplamı olan 640.000,00-TL üzerinden harç yatırılması gerektiği gözetilerek eksik harcın ikmali hususunda davacı vekiline kesin süre verilmiş olup, kesin süre içerisinde eksik harç ikmal edilmiş olup, davaya heyetçe bakılmasına karar verilmiştir.
Taraf tanıklarının beyanlarının alınması hususunda meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilmiş olup, bizzat mahkememizde beyanları alınmıştır.
Davacı tanığı … 15/12/2020 tarihli duruşmada; “Benim taşınmazların devri ile ilgili bir bilgim yoktur, tanıklık ücreti talebim bulunmamaktadır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 15/12/2020 tarihli duruşmada; “Benim taşınmazların satışı ile ilgili bir bilgim yoktur, sadece satıldığını duydum, ama nasıl satıldığı, parası nasıl verildi bunu bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalılar … ve … tanığı … 15/12/2020 tarihli duruşmada; “Ben taşınmazların devri ile ilgili bir bilgim yoktur, ben sadece nakliyeciyim. Ben …’nden mermer ve bazalt yükleyip davacı şirkete teslim ettim. Başka bir bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalılar … ve … tanığı … 15/12/2020 tarihli duruşmada; “Benim taşınmazların devri ile ilgili bir bilgim yoktur. Ben …’nden çalışıyorum. Davacı şirketin elemanları ile beraber 13-14 kamyon mermer ve bazalt yükleyip gönderdik, benim bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’na müzekkere yazılarak dosya arasına sunulan faturalar ile ilgili olarak Form BA ve Form BS kayıtları dosya arasına celbedilmiştir.
Davacı ile davalı …’nun 2019 yılı ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, mali müşavir bilirkişi …’ın 04/06/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …’ın 04/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın davalıdan 195.000 TL çek ve 115.000 TL tutarında bono ve 10.472,50 TL tutarında emtia aldığını kabul ettiğini, bu durumda davacının kabulünde olan toplam bedelin 320.472,50 TL olduğu, davacı tarafın davalıya sözleşme ile bedelleri 320.000 TL olarak kararlaştırılan 2 adet daire (toplam 640.000 TL) verdiğini ileri sürdüğü ve bu hususun davalının ticari defterlerinde avans olarak kaydedildiği, daire teslimlerine ilişkin muvafakatların dosyada olduğu ve davalının daire teslimi yapılmadığına ilişkin bir iddiası bulunmadığı, hal böyle olunca davacının davalıya 2 adet daire ile 640.000 TL teslim yaptığı, bunun karşılığında davacıdan 320.472,50 TL tahsilat yaptığı (çektbonotemtia) konusunda ihtilaf gözükmediği, zaten davacı tarafın davalıdan 640.000,00 TL – 320.472,50 TL = 319.527,50 TL alacaklı olduğunu dava dilekçesinde belirttiği, taraflar arasındaki ihtilafın esasen davalının davacıya düzenlemiş olduğu faturalardaki mal teslimi noktasında toplandığının düşünüldüğü, bu durumda söz konusu hususun mahkemece araştırılarak bir sonuca varılması gerektiğini, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ve Ba formu ile vergi idaresine beyan edilmeyen faturalara ilişkin gerekli inceleme ve değerlendirme neticesinde teslimi ispatlanan kısımların 319.527,50-TL davacı alacağından mahsubu gerektiği, ayrıca davalının ticari defterlerinde gözüken 8.000,00-TL tutarındaki banka ödemesinin ispatlanması durumunda bu tutarın da davacı alacağından düşülmesi gerektiği belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki ve alacak kapsamında taraf taraflarının yeninden dinlenilmesine karar verilmiş olup, daha önce dinlenen tanıklar ile davalı … tanıklarının beyanları alınmıştır.
Davalı … tanığı … 19/10/2021 tarihli duruşmada; “Ben … Gayrimenkul’de satış danışmanlığı yapıyorum. Davalılardan … Talas Yenidoğan Mahallesindeki dairenin satımı için yetki verdi, biz de bu yetkiye istinaden de …’ya satışı gerçekleştirdik. Miktarı net olarak hatırlamıyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı … tanığı … 19/10/2021 tarihli duruşmada; “Ben Talas Yenidoğan Mahallesindeki … inşaattan daireyi yeğenim … aldı, ben de almasında eşlik ettim, aldığı kişiyi tanımıyorum. Bize satışta aracılık eden …’ta aracılık eden … bey oldu. Tapuda herhangi bir kısıtlama, tedbir ya da haciz yoktu. Biz de aldık. Miktarını tam olarak hatırlamıyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 19/10/2021 tarihli duruşmada; “Ben davacı şirkette çalışırım. Bize malzeme gönderen firmanın adını bilmiyorum, fakat gönderilen mermerler iyi çıkmadı, biz de geri gönderdik. Mermerin kötü çıktığını patrona bildirdik o da geri gönderdi, bu hususta ben daha önce de beyanda bulunmuştum. Ben diğer hususlar ile ilgili tam bir bilgi sahibi değilim. 10’a yakın sevkiyat olmuştur. Ben çalışmaya başlamadan önce de çalışılmış ben onları bilmiyorum. Tamamına yakını istediğimiz ölçülerde olmadığı için geri gönderdik, çünkü mermerlerde bombelik vardı. İstediğimiz gibi kesip kullanamıyorduk. Bu nedenle geri gönderildi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 19/10/2021 tarihli duruşmada; “Ben davacı şirkette çalışırım. Benim taraflar arasındaki anlaşmadan bilgim yoktur. Kaç tane geldi, tam olarak hatırlamıyorum, ama bozuk çıkanlar oluyordu, onlar da geri gönderiliyordu. Benim iş karşılığında daire alınıp alınmadığı konusunda tam bilgim yoktur. Ben daha çok getir götür, bekçilik gibi ayak işleri diye tabir edilen işleri yaparım, tek bir şu görevindeyim diye bir durum yoktur, mermerler geldiğinde teslim alan olarak imza atmışlığım da vardır, ama bu imzayı o an ben denk geldiğim için atmışımdır, normalde teslim alan olarak yetkili kişi ben değilim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalılar … ve … tanığı … 19/10/2021 tarihli duruşmada; “Ben … Nakliyat şirketinde çalışıyordum, ayrıldım. Ben davalı şirketten mermerleri aldım, davacı şirkete sayısını tam olarak hatırlamıyorum, ama 12-13 tır olarak götürdüm. İçerisinde bozuk çıkanları tekrar davalı şirkete götürdüm, tamir edilenleri tekrar davacı şirkete götürdüm. Ben götürdüğüm bütün tırdaki malların hepsini iade yapmadılar. Toplamda 2-3 tırın iadesini yaptılar, ama bunun da tamamını değil bozuk olanların iadesini yaptılar, ben de değişimini yapıp tekrar teslim ettim. Diğer hususlar ile ilgili bilgim yoktur. Ben …’dan tırı doldurup davacı şirkete teslime giderken İncesu OSB’nin girişinde tır devrildi, malı teslim alan…’in sahibi … bey geldi. Tekrar yükledik, kırılanlar oldu, onlar da … tarafından değiştirildi. Ben malın götürülmesi ile ilgili anlaşmamı … bey ile yaptım, davacı şirketi ve … Beyi normalde tanımam. Ben anlaşmamı … bey ile yaptım, ücretimi de ondan aldım.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalılar … ve … tanığı … 19/10/2021 tarihli duruşmada; “Ben mermerlerin üretim yeri olan …’da çalışıyordum. …’e biz 12-13 tır mermer gönderdik. Ben davacı şirketin istediklerini davacı şirketin elemanı gelip ölçüleri veriyorlardı, ben de ona göre hazırlayıp davacı şirketin gönderdiği tıra yüklüyorduk. Taşıyan tırı davacı şirket gönderiyordu. Bunlardan 3 tırı iade edildi, bize gelenlerin bozuklarını tamir edip gönderiyordu, iyilerini de geri gönderiyorduk. Benim görevim siparişleri hazırlayıp yükleyip göndermekten ibaretti, gerisini bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya arasında yer alan whatsapp kayıtları üzerinde ve bu kayıtların bulunduğu cep telefonları üzerinde bilgisayar mühendisi bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın daha önce rapor düzenleyen mali müşavir bilirkişi …’a tevdi edilerek tarafların itirazları doğrultusunda ve whatsapp kayıtları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde alınan rapor da dikkate alınarak ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 10/02/2022 tarihli ek rapor dosyaya ibraz edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …’ın 10/02/2022 tarihli ek raporunda özetle; dosya kapsamında yer alan whatsapp mesajları ile tanık beyanları incelendiğinde davalının davacıya mermer emtiası gönderdiği ve bunlardan iade edilenler olduğunun anlaşıldığı, ancak davalının gönderdiği mermer miktarı ile iade edilenlerin miktarına ilişkin bir tespit yapılamadığı, söz konusu tutarların mahkemece alanında uzman bilirkişiye tespit ettirilmesi durumunda kök raporda belirttiği şekilde hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Davacının delil listesinde açıkça yemin deliline dayandığı görülmekle, mahkememizce davacı vekiline davalıya karşı yemin teklifinde bulunup bulunmayacaklarını bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, bu hususa ilişkin olarak davacı vekilince 22/04/2022 tarihli beyan dilekçesinde yemin teklif etmeyeceklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasında ticari ilişki kapsamında devri yapılan iki adet taşınmazın tapu iptali ve tescili, bu mümkün olmadığı takdirde ise taşınmazların bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Somut davada; davacı taraf, davalı … ile aralarında 18.12.2018 tarihli ve 10.07.2019 tarihli daire karşılığı mermer sözleşmesi yapıldığını, her iki sözleşmede de daire bedelinin 320.000 TL olarak belirlendiğini ve toplam bedelin 640.000 TL olduğunu, davalının ilk sözleşme için 115.000 TL tutarlı senet ve 205.000 TL bedelli mermer vereceğinin kararlaştırıldığını, ikinci sözleşme için 217.000 TL tutarlı çek ve 103.000 TL tutarlı mermer vereceğinin kararlaştırıldığını, kendisinin sözleşmeye uyarak davalı şirketin yetkilisi ve sahibi …’ya 09.05.20219 tarihinde ve 07.05.2019 tarihinde 2 adet daire devrinin gerçekleştirdiğini, davalının bahse konu dairelerden birini diğer davalı …’ya diğerini ise …’na devrettiğini, davalının edimini yerine getirmediğini, davalının davacıya 195.000 TL tutarlı çek, 115.000 TL tutarlı senet ve 10.472,50 TL bedelli mermer olmak üzere toplam tesliminin 320.472,50 TL olduğunu, davacının davalıdan bakiye 319.527,50 TL alacağı kaldığını belirterek öncelikle davaya konu taşınmazların tapu iptali ve tescilini, bu olmadığı takdirde ise taşınmazların bedelinin tahsilini talep etmiş olup, davalı şirket vekilince de taraflar arasındaki whatsapp yazışmalarının incelenmesi talep edilmiş ve davaya konu mermerlerin eksiksiz şekilde teslim edildiğini ve teslime ilişkin faturaların ticari defterlere işlendiği, davanın haksız olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı taraf davalıdan 195.000 TL çek ve 115.000 TL tutarında bono ve 10.472,50 TL tutarında emtia aldığını kabul etmektedir. Bu durumda davacının kabulünde olan toplam bedel 320.472,50 TL olmaktadır. Davacı taraf davalıya sözleşme ile bedelleri 320.000 TL olarak kararlaştırılan 2 adet daire (toplam 640.000 TL) verdiğini ileri sürmektedir ve bu husus davalının ticari defterlerinde avans olarak kaydedilmiştir, daire teslimlerine ilişkin muvafakatlar dosyada vardır ve davalının daire teslimi yapılmadığına ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacının davalıya 2 adet daire ile 640.000 TL teslim yaptığı, bunun karşılığında davacıdan 320.472,50 TL tahsilat yaptığı (çek+bono+emtia) konusunda ihtilaf gözükmemektedir. Zaten davacı taraf davalıdan 640.000,00 TL – 320.472,50 TL = 319.527,50 TL alacaklı olduğunu dava dilekçesinde belirtmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık esasen davalının davalıya düzenlemiş olduğu faturalardaki mal teslimi noktasındadır. Davalı taraf davacı ile yapılan whatsapp görüşmelerinin delil başlangıcı niteliğinde olduğunu ve bu konuda tanık dinletmek istediklerini belirtmiş ve tarafların bildirdikleri tanıklar mahkememizce dinlenmiştir. Ayrıca taraflar arasındaki whatsapp yazışmaları bilirkişi … tarafından incelenmiş olup, 05/11/2021 tarihli raporundaki davacı ile davalı arasındaki mesajlaşma kayıtları incelendiğinde taraflar arasında 2017-2018-2019 yıllarında ticari ilişki olduğu görülmekte olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 18/12/2018 tarihli ve 10/07/2019 tarihli sözleşmelerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosya arasına celbedilen tüm kayıt ve belgeler, bilirkişi raporları, taraflar arasındaki whatsapp kayıtları ve dinlenen tanık anlatımları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalının 2019 yılında davacıya mal teslimi yaptığı, teslim edilenlerden de iadelerin olduğu anlaşılmaktadır. Tanık beyanlarından da bir bir malların iade edildiği, ancak yenileri ile değiştirilerek tekrar gönderildiği, dolayısıyla davalının mal tesliminin tanık beyanları ile doğrulandığı anlaşılmakla, davacının mal teslim edilmediğini ispatlayamadığı ve yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin harç ile 10.885,20-TL tamamlama harcından mahsubu ile artan 10.848,9‬0-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar … ile … tarafından yargılama boyunca yapılan 430,60-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak işbu davalılara verilmesine,
5-Davalı … tarafından yargılama boyunca yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 49.050,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, davalılar … ile … vekili, davalı … vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/07/2022

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır