Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/670 E. 2022/388 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/05/2022
KARAR SONUCU : RED

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin … tarihinde yapılan genel kurul toplantısında biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması, belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere tebliğ edilmesi yönünde karar aldığını, söz komusu karar gereğince 196 dairenin geçici maliyetleri çıkartılarak üyelerden tahsil edildiğini, genel kurul tarafından şimdiye kadar kesin maliyet bedellerinin belirlenmesine ve üyelerden tahsiline yönelik bir karar alınmadığını, sadece 196 üyeden geçici maliyet bedeli alındığını, söz konusu geçici maliyet raponu incelendiğinde kesin maliyet raporunda bulunması gereken özelliklerin bulunmadığını, hesaplamaların eksik ve hatalı olduğunu, geçici maliyet niteliğinde olduğunu, söz konusu hesaplamada arsa sahiplerine yapılan dairelerin maliyetlerinin ortaklara pay edilmediğini, arsa sahiplerine verilecek dairelerin maliyetlerinin dairesini teslim almamış üyeler üzerine bırakıldığını, yapılan hesaplamada belirlenen kat, cephe ve şerefiye bedelinin de gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından bugüne kadar 196 adedi üyelere, 197 adedi arsa sahiplerine olmak üzere 393 daire teslimi yapıldığını, halihazırda 152 kooperatif üyesi ve 157 arsa sahibi olmak üzere 309 dairenin imalatının yarımı kaldığını ve tesliminin yapılamadığını, daire testimi yapılan üyelere ferdileştirme suretiyle tapularının verikliğini, ancak hesaplamanın yanlış yapılması sebebiyle kooperatif borçlarının ve arsa sahiplerine verilecek konut maliyetlerinin dairesini henüiz almamış üyelere kaldığını, bu hatanın ortadan kaldırılması için kooperatifin … tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında şimdiye kadar yapılan tüm geçici/kesin maliyet bedellerinin iptali ve yeniden maliyet yapılmasına yönelik karar alındığını, bu kararın herhangi bir muhalefet şerhi olmadan oy birliği ile alındığını, genel. kurul kararının iptaline yönelik bir dava açılmadığını ve karanın kesinleştiğini, yönetim kurulu tarafından kesin maliyet hesabı yapılması için süreç başlatıldığını, hesaplanan kesin maliyetlerin ana sözleşmenin 61. Maddesindeki usule uygun şekilde üyelere tebliğ edildiğini, 15 günlük itiraz süreci ve devamındaki usul uygulanarak tüm üyelere paylarına düşen kesin maliyet borcunun tebliğ edilerek ödeme yapmalarının talep edildiğini, verilen süre içinde ödemelerini yapmayan üyelerle ilgili yasal süreç başlatıldığını, davalının da verilen süreye rağmen borcunu ödemediğini, kooperatifin en yetkili organının genel kurul olduğunu ve aldığı kararların tüm üyeleri bağlayacağını, son genel kurulda alınan kararın amacının üyeler arasındaki eşitliği sağlamak olduğunu, davacı kooperatifin henüz tasfiye aşamasına girmediğini, inşaat faaliyetlerinin devam ettiğini, davacının tamamlamış olduğu daireleri ve tapusunu üyelere verdiğini, davalının üyeliğinin devam ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan almarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kooperatif üyesi olmadığını, kooperatif tarafından çıkarılan kesin maliyet bedeli dahil kooperatife olan borcun ödediğini ve 2011 yılında kat mülkiyeti tapusunu aldığını, davalının 2011 yılından sonra yapılan genel kurul toplantılar ve hazirun listesinde ismi bulunmadığını, genel kurutlara davet edilmediğini, davalının üyelikten ilişiğinin bu şekilde kesildiğini, davalının kooperatife yeniden üye olmak gibi bir talebinin olmadığını, davacının … tarihli genel kurulda alınan kararın kötü niyetli olduğunu, davacının davalıya … tarihinde taahhütname ve ilişik kesme belgesi verdiğini, bu belge incelendiğinde koaperatifçe kesin maliyet bedelinin belirlendiği, ödemenin yapıldığı ve tarafların birbirini ibra ettiğinin görüleceğini, davacının önceki kesin hesapların hatalı olduğundan iptal edildiğimi belirttiğini, ancak bunun resmi tespitlerle gösterilmesi gerektiğini, aksi halde istenilen her durumda yeniden kesin maliyet çıkarılabileceğini, ana sözleşmenin 20, maddesinde ortakların sorumluluğunun 2 yıl ile sınırlı olduğunu ve davacı talebinin zamanaşımına uğradığını, kooperatiflerde açık kapı ilkesinin geçerli olduğunu, her ortağın çıkma iradesini kullanabileceğini, 61. Maddeye göre ayrılmak isteyen ortakların ödemesi gereken kesin maliyet ve şerefiye bedelini ödeyerek borcu kalmayan daha sonraki genel kurullara çağtılmayan, hazirun listesinde yer almayan davalının kooperatiften çıktığının davacının kabul ettiğinin açık olduğunu, davacının eşitlik ilkesine aykırı hareket ettiğini, … tarihli genel kurul hazirun listesinde tüm üyelerin yer almadığını, bir kısım üyelerin listeye alınmadığını, ilk kesin maliyetin bütün ortaklara tebliğ edilmesinin eşitlik ilkesi gereği olduğunu, hazirunda yer almayan üyelerin hangi nedenle yer almadığı hususunun muğlak olduğunu, … tarihli genel kurulda davalının adının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmistir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Kayseri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davacı kooperatifle ile ilgili bilgi ve belgelerin tümümün celp edildiği anlaşılmıştır.
Davacı kooperatife müzekkere yazılarak, davalının bütün ödemelerini gösterir bilgi ve belgelerin kayıtların celp edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin … tarihli celsesinin 8 numaralı ara kararı gereği dosyanın mali müşavir ile kooperatifler konusunda uzman hukukçu bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişinin raporunu … tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan … tarihli Prof. Dr. … ve Doç. Dr. … ‘in bilirkişi raporuna göre; ” Davalının davacı kooperatifin ortağı olduğu, kooperatif tarafından davalıya tapusunun verilmesi, bir dönem genel kurullara çağrılmaması, kendisine borcu olmadığına dair belge verilmesi omun ortaklıktan ayrıldığı anlamına gelmeyecektir. Zira KoopK ve davacı kooperatif ana sözleşmesi gereği ortaklar kooperatif tasfiye oluncaya kadar hak ve borçlarda eşit olup, buna aykırı genel kurul ve yönetim kurulu kararları veya temsil yetkisine sahip kişilerin bu yöndeki beyanları KoopK m.23 emredici ilkesine göre geçersiz olacağı, davacı kooperatifin … tarihli kesin maliyet hesabının önceki kesin maliyetin iptal edilerek yapılması kararı verilmiş, bu karara istinaden davalıya kooperatif ana sözleşmesinin 61.maddesi uyarınca uygun bir kesin maliyet yapılarak tebliğ edilmiş ve davalı açısından kesinleştiği, davalının kooperatif ana sözleşmesi m. 61/d uyarınca kesinleşen kesin maliyeti kabule mecbur olduğu ve çıkarılan maliyeti ödemekle yükümlü olduğu değerlendirildiği, yapılan kesin maliyet hesabında davalıdan talep edilen miktar içinde yer alan ve kooperatif borç payı olarak isimlendirilen 77.682,00 TL tüm ortaklara eşit olarak dağıtıldığı, ortaklara tahsis edilen veya ferdileştirme ile devredilen konutların büyüklükleri farklı olduğu, söz konusu kooperatif borç payının daire büyüklükleri dikkate alınarak talep edilmesinin gerektiği, bu hesaplama doğru olmadığı için ancak daire büyüklüğü dikkate alınarak yapılacak hesaplama ile istenebileceği, davacının talep ettiği kesin maliyet bedeli içindeki kooperatif borç payı hariç tutulursa, kesin maliyet bedeli olarak 138.824 TL tebliğden itibaren 1 ay sonra muaccel olacağı, davalıya ilanen yapılan tebligatm … tarihli olduğu gözönüne alındığında davalı borcuna… tarihinden itibaren genel kurulda kararlaştırılan yıllık 418 (aylık 941,5) oranı üzerinden faiz uygulanacağı, ” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Tarafların itirazları doğrultusunda mahkememizin … tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı gereği dosyanın ek rapor için bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin raporunu … tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan … tarihli bilirkişi heyeti ek raporuna göre; “tarafların itiraz ve beyanlarının değerlendirilmesi neticesinde kök raporda belirtilmiş olan görüş ve kanaatlerimizde bir değişiklik olmadığı, ancak davacı taraça sunulan kesin maliyet ek raporunda üyeler için hesaplanan kooperatif borç payı daire büyüklükleri dikkate alınarak yeniden yapıldığı, kök raporda işaret ettiğimiz eksikliğin bu şekilde giderildiği, buna göre davacının davalıdan talep edebileceği bedelin 214.778 TL olarak hesaplandığı ” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Tarafların itirazları doğrultusunda mali müşavir bilirkişiden ve kooperatifler alanında uzman hukukçu bilirkişiden mahkememizin … tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı gereği ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyetinin ek raporunu … tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan … tarihli bilirkişi heyeti ek raporuna göre; ” davalının itirazlarının değerlendirilmesi neticesinde kök ve ek raporumuzda belirtilmiş olan görüş ve kanaatlerimizde bir değişiklik olmadığı, ancak davalının doğrultusunda yapılan ödemenin gözden geçirilerek endekslenmesi neticesinde davalının davacı kooperatife olan borcu 214.544,79 TL olarak hesaplandığı” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin … tarihli ıslah dilekçesi ile dava miktarını artırdığı anlaşılmıştır.
Davanın davacının davasında haklı olup olmadığı, davalının kooperatif üyesi olup olmadığı, davacının davalıdan kesin maliyet bedelini talep edip edemeyeceği, edebilecek ise ne kadar talep edebileceği hususunda açılmış olan kooperatif borcundan kaynaklı alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Dava kooperatif genel kurulu kararı uyarınca oluşturulan komisyon tarafından yapılan kesin maliyet hesabı doğrultusunda davalıdan alacak tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılanmak olduğu, bu amaçla biraya gelen ortakların emeklerini ve birikimlerini birleştirerek amaçlarını gerçekleştirirler. Kooperatifler Kanunu madde 23’e göre ” kooperatif ortakları bu yasanın kabul ettiği ilkeler ışığında hak ve yükümlülüklerde eşittirler.” belirtilmiştir. Kooperatiflerin ana sözleşmesi kooperatif ortaklarının birbiri ve ortaklarla kooperatif tüzel kişiliği arasında özel hukuk sözleşmeleridir. Ana sözleşmeye Kooperatifler Kanununa aykırı olmamak koşulu ile sözleşme serbestisi çerçevesinde istenilen hükümler konulabilir.
Somut olaya gelindiğinde; kooperatif dava dilekçesinde belirlenen gerekçesiyle geçersiz olan ana sözleşmenin 61-62 maddesi uyarınca kesin maliyet hesabı çıkartıp bu bedeli davalı taraftan talep etmiş ise de henüz tüm inşaatlar bitmeden yapılacak kesin maliyet hesabı hiç bir zaman kesin maliyet sonucu vermeyeceği her genel kurul sonrasında yapılacak hesaplamaya göre ortaklardan yeniden talepte bulunma zorunluluğunun doğacağı, bu nedenlerle kooperatif inşaatların bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölümü teslim alan ortaktan talep edebileceği, bu nedenle eldeki davanın reddi hususun Yargıtay … esas, … sayılı yargıtay ilamında da belirtildiği açıkça ortadadır. Bu nedenlerle ve Yargıtay Karar İlamları doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu ve karar ve ilam harcının davacının dava başında yatırdığı 85,39-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 4,69‬-TL peşin harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T hükümleri 13/1 maddesi gereği 23.484,46-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. …

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır