Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/594 E. 2022/449 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/594 Esas – 2022/449
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/594 Esas
KARAR NO : 2022/449

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …-…-…
VEKİLİ : Av. …….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı kooperatif üyesi iken genel kurulca da onaylanan 115.000-TL ödeyenlerin tapularının verilmesi ve bundan sonra yapılacak konutların yap-sat usulü ile satılması kararı gereği peşin ödemesini yapıp tapusunu aldığını, peşin ve sabit ödemeli üye konumunda olduğunu, müvekkili ve müvekkili gibi bir çok üyenin genel kurulca benimsenen tutarı ödeyerek peşin ve sabit ödemeli üye konumuna girdiğini, ancak kooperatif yönetimi kooperatifi iyi yönetemediğini, müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilinden sabit ödemeli üye olmasına rağmen imalat maliyeti için aidat talep ettiğini, bu konuda her yıl yeni kararlar alındığını, genel kurul toplantılarında alınan kararların iptali için 3-4 dava bulunduğunu, müvekkilinin davalı kooperatife aidat ve kira borcu bulunmadığını, davalı kooperatifin 31/07/2019 tarihli ihtarname gönderdiğini, 03/09/2019 tarihli ikinci bir ihtarname daha gönderildiğini, ihtarnamelerin haksız olduğunu, müvekkilinin peşin ve sabit ödemeli üye olduğunun ve kooperatife gönderilen ihtarnamelerde belirtilen borcunun olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafın savunmasının ve dayanaklarının özetle; davacının davalı müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, aidat ödeme yükümlülüklerini zamanında ve gereği gibi yerine getirmediğinden kendisine yasaya ve usule uygun olarak borçlarını ödemesi için ihtarnameler tebliğ edildiğini, müvekkili kooperatif 29/06/2013 tarihli genel kurul toplantısında dairelerin bedelinin 115.000-TLolarak tespit edildiğine dayanak kooperatife aidat ve başkaca borcu olmadığı iddiasında bulunduğu, hiçbir ortağın peşin ve sabit ödemeli ortak olmasının hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanını reddi ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Kooperatif defter, kayıt ve belgeler, takip dosyası, tanık, bilirkişi incelemesi, yemin .
GEREKÇE: Dava, davacı kooperatif üyesinin davalı kooperatife peşin ve sabit ödemeli üye olduğunun tespiti ile aidat ve kira borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra takip dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, 03/02/2022 tarihli celsenin (1) nolu ara kararıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş (3) nolu ara karar ile bilirkişi ücreti ve tebliğ gideri olmak üzere 2.030,00-TL’nin delil avansını yatırması için kesin süre verilmiş ve verilen kesin süre içinde delil avansının yatırılmaması halinde HMK 324/2 maddesi uyarınca davacı tarafın bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçmiş sayılarak dosyadaki mevcut diğer delillere göre karar verileceğinin huzurdaki davacı vekiline ihtar edildiği ancak verilen kesin sürede delil avansının yatırılmadığı anlaşılmıştır.
HMK’nın 324. maddesinde, (1) “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.”
(2) “Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” hükmü mevcuttur.
Hakim HMK 94/2 maddesi uyarınca verdiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Hakim tarafından verilen kesin süre tarafları olduğu kadar hakimi de bağlar. Davacı vekiline verilen 2 haftalık kesin süreye ilişkin ara kararda, sürenin kesin olduğu, kesin sürede yapılacak işin ne olduğu ve kesin süreye uymamanın müeyyidesi açıkça yazılarak davacı vekiline ihtarat yapılmıştır. Ayrıca verilen süre bilirkişi bilirkişi ücreti yatırmak yeterli ve makuldür. Davacı vekili, verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretini yatırmamış, emsal dosyalarda verilen bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça verilen kesin süreye rağmen bilirkişi incelemesi için takdir edilen ücret yatırılmadığına göre davacı bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılır. Bu aşamada artık dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre karar verilmek gerekir. (Aynı doğrultuda Yargıtay 11. HD 17/11/2021 tarih 2020/4398 Esas, 2021/6282 Karar, Ankara BAM 21.HD 2018/324-568 E-K) Kesin süre içinde bilirkişi incelemesi için gerekli avansı yatırmayan davacı taraf bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır. Davacı tarafın ileri sürdüğü iddiaların kooperatif muhasebesi konusunda uzman bilirkişiler tarafından incelenmeden açıklığa kavuşturulması mümkün değildir. Davacı tarafın bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, mevcut deliller ile iddiasını ispatlayamadığı, emsal dosya olarak belirttiği başkaca dava dosyalarında alınan bilirkişi raporları doğrultusunda hüküm verilemeyeceğinden ötürü davanın reddine, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi nedeniyle davalı lehine nispi vekalet ücreti takdir olunmak suretiyle karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 931,75-TL harçtan mahsubu ile artan 851,05-TL nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan 121,40-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen/ödenecek olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Davalı lehine AAÜT uyarınca takdir olunan 7.892,80-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır