Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/588 E. 2021/1105 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/588
KARAR NO : 2021/1105

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin 20.02.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında biten ve teslim edilen konutların geçici maliyetlerinin tespiti için komisyon kurulması, belirlenen maliyetin ve şerefiye bedellerinin ilgili üyelere tebliğ edilmesi yönünde karar aldığını, söz konusu karar gereğince 196 dairenin geçici maliyetleri çıkartılarak üyelerden tahsil edildiğini, genel kurul tarafından şimdiye kadar kesin maliyet bedellerinin belirlenmesine ve üyelerden tahsiline yönelik bir karar alınmadığını, sadece 196 üyeden geçici maliyet bedeli alındığını, söz konusu geçici maliyet raporu incelendiğinde kesin maliyet raporunda bulunması gereken özelliklerin bulunmadığını, hesaplamaların eksik ve hatalı olduğunu, geçici maliyet niteliğinde olduğunu, söz konusu hesaplamada arsa sahiplerine yapılan dairelerin maliyetlerinin ortaklara pay edilmediğini, arsa sahiplerine verilecek dairelerin maliyetlerinin dairesini teslim almamış üyeler üzerine bırakıldığını, yapılan hesaplamada belirlenen kat, cephe ve şerefiye bedelinin de gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından bugüne kadar 196 adedi üyelere, 197 adedi arsa sahiplerine olmak üzere 393 daire teslimi yapıldığını, halihazırda 152 kooperatif üyesi ve 157 arsa sahibi olmak üzere 309 dairenin imalatının yarım kaldığını ve tesliminin yapılamadığını, daire teslimi yapılan üyelere ferdileştirme suretiyle tapularının verildiğini, ancak hesaplamanın yanlış yapılması sebebiyle kooperatif borçlarının ve arsa sahiplerine verilecek konut maliyetlerinin dairesini henüz almamış üyelere kaldığını, bu hatanın ortadan kaldırılması için kooperatifin 21.04.2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında şimdiye kadar yapılan tüm geçici/kesin maliyet bedellerinin iptali ve yeniden maliyet yapılmasına yönelik karar alındığını, bu kararın herhangi bir muhalefet şerhi olmadan oybirliği ile alındığını, genel kurul kararının iptaline yönelik bir dava açılmadığını ve kararın kesinleştiğini, yönetim kurulu tarafından kesin maliyet hesabı yapılması için süreç başlatıldığını, hesaplanan kesin maliyetlerin ana sözleşmenin 61. Maddesindeki usule uygun şekilde üyelere tebliğ edildiğini, 15 günlük itiraz süreci ve devamındaki usul uygulanarak tüm üyelere paylarına düşen kesin maliyet borcunun tebliğ edilerek ödeme yapmalarının talep edildiğini, verilen süre içinde ödemelerini yapmayan üyelerle ilgili yasal süreç başlatıldığını, davalının da verilen süreye rağmen borcunu ödemediğini, kooperatifin en yetkili organının genel kurul olduğunu ve aldığı kararların tüm üyeleri bağlayacağını, son genel kurulda alınan kararın amacının üyeler arasındaki eşitliği sağlamak olduğunu, davacı kooperatifin henüz tasfiye aşamasına girmediğini, inşaat faaliyetlerinin devam ettiğini, davacının tamamlamış olduğu daireleri ve tapusunu üyelere verdiğini, davalının üyeliğinin devam ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL kesin maliyet bedeli alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Dava dilekçesinde davalı ile ilgili olarak somut bir açıklama yapılmadığını, davacı iddiasının önceki dönem yönetimleri tarafından yapılan hatalı işlemler olduğunu, davalı ile davacı arasında üye ilişkisi kalmadığını, yeniden kesin hesap çıkarılmak istenilen dairenin tapu bilgileri dahi verilmediğini, davalının davacı kooperatifin 150.01.0222 numaralı eski üyesi olduğunu, 20.02.2011 tarihli genel kurulunda alınan karar doğrultusunda ana sözleşmenin 61. Maddesinde belirtilen düzenlemeye uygun şekilde kesin maliyet komisyonu tarafından maliyet çıkardığını, hazırlanan raporun tebliğ edildiğini ve 15 gün içinde itiraz olmadığından kesinleştiğini ve davalıya 141.726,58 TL borç çıkarıldığını, davalının söz konusu bedeli son ödeme tarihinden 3 ay önce ödediğini, ortaklıktan kaynaklanan kat mülkiyeti tapusunu 20.12.2012 tarihinde şerh ve rehin olmadan aldığını, 21.02.2011 tarihli genel kurul kararına istinaden kooperatifle ilişiği kesildiğini ve taşınmazın üçüncü kişiye devredildiğini, ana sözleşmenin 20. Maddesine göre ortağın sorumluluğunun ayrıldığı tarihten itibaren iki yıl devam edeceğini, derdest davanın konusun oluşturan genel kurul kararının alınma tarihi ile davalının üyelikten ayrıldığı süre arasından yaklaşık 7 yıl geçtiğini ve zamanaşımına uğradığını, üyelik kooperatife tedbirden Diyarbakır …Noterliğinden … tarihinde istifa tekraren bildirdiğini, ana sözleşmenin 61/e maddesine göre kesin maliyetin 410 oranındaki kısmını 28.3.2019 tarihinde ayrıca ödeyerek 28.3.2019 tarihli noter ihtarnamesi ile kooperatife bilgi verdiğini, üye sıfatı kalmayan davalıya borç çıkarılmasının hukuken mümkün olmadığını, her ortağın kooperatiften çıkma hakkı bulunduğunu, genel kurul kararları ve yönetim kurulu kararlarının yasalara ve ana sözleşmeye aykırı olamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı Kooperatiften, davalının üyelik dosyası, ödeme evrakları ile Kayseri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden Davacı Kooperatifin Anasözleşme ve tüm Genel Kurul Karar örnekleri celbedilmiş ve dosyanın Mali Konularda Uzman bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan … tarihli raporundan özetle; Davalının davacı kooperatifin ortağı olduğu, kooperatif tarafından davalıya tapusunun verilmesi, bir dönem genel kurullara çağrılmaması, kendisine borcu olmadığına dair belge verilmesi onun ortaklıktan ayrıldığı anlamına gelmeyecektir. Zira KoopK ve davacı kooperatif anasözleşmesi gereği ortaklar kooperatif tasfiye oluncaya kadar hak ve borçlarda eşit olup, buna aykırı genel kurul ve yönetim kurulu kararları veya temsil yetkisine sahip kişilerin bu yöndeki beyanları KoopK m.23 emredici ilkesine göre geçersiz olacaktır. Davacı kooperatifin 21.04.2019 tarihli kesin maliyet hesabının önceki kesin maliyetin iptal edilerek yapılması kararı verilmiş, bu karara istinaden davalıya kooperatif ana sözleşmesinin 61.maddesi uyarınca uygun bir kesin maliyet yapılarak tebliğ edilmiş ve davalı açısından kesinleşmiştir. Davalının kooperatif ana sözleşmesi m. 61/d uyarınca kesinleşen kesin maliyeti kabule mecbur olduğu ve çıkarılan maliyeti ödemekle yükümlü olduğu değerlendirilmektedir. Yapılan kesin maliyet hesabında davalıdan talep edilen miktar içinde yer alan ve kooperatif borç payı olarak isimlendirilen 77.682,00 TL tüm ortaklara eşit olarak dağıtılmıştır. Halbuki ortaklara tahsis edilen veya ferdileştirme ile devredilen konutların büyüklükleri farklıdır. Söz konusu kooperatif borç payının daire büyüklükleri dikkate alınarak talep edilmesi gerekir. Bu hesaplama doğru olmadığı için ancak daire büyüklüğü dikkate alınarak yapılacak hesaplama ile istenebilecektir. Davacının talep ettiği kesin maliyet bedeli içindeki kooperatif borç payı hariç tutulursa, kesin maliyet bedeli olarak 109.900 TL tebliğden itibaren 1 ay sonra muaccel olacaktır. Davalıya ilanen yapılan tebligatın 27.7.2019 tarihli olduğu gözönüne alındığında davalı borcuna 28.08.2019 tarihinden itibaren genel kurulda kararlaştırılan yıllık %18 (aylık %1,5) oranı üzerinden faiz uygulanacaktır şeklinde rapor edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın talimat yoluyla Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne rapor alınması hususunda gönderildiği, talimat mahkemesince dosyanın Kooperatifler Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar bilirkişi ve Mali Müşavir Bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin … tarihli raporundan özetle; Davanın, davacı kooperatifin ortağı olduğu belirtilen davalıdan, kooperatifin 21.04.2019 tarihinde gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısında “Kooperatifler Kanunu, Kooperatif ana sözleşmesi ve ilgili mevzuatlara uygun olmak kaydı ile kooperatif genel kurulu ve yönetim kurulunca şimdiye kadar belirlenmiş olan tüm hesaplanan geçici ve kesin maliyet bedellerinin iptaline, kooperatif ana sözleşmesinin 61.maddesi gereğince kooperatifin daha önce teslim edilen ve teslim edilecek olan dairlerin teknik komisyon marifetiyle yeniden kesin maliyet bedeli hesaplaması için yönetim kuruluna yetki verilmesi” şeklinde alınan genel kurul kararı uyarınca teknik heyetçe 18.06.2019 tarihinde çıkarılan kesin maliyet hesabı uyarınca, davalıya daha önceden kura ile tahsis, teslim ve tapusu devredilen ve kesin maliyet bedeli 23.11.2011 tarihli kesin maliyet hesabı uyarınca hesaplanarak tahsil edilen konut nedeniyle, 18.06.2019 tarihinden yeniden hesaplanan kesin maliyet bedelinden şimdilik 5.000.- TL kesin maliyet bedelinin mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkin olduğu, Davalının davacı kooperatife Diyarbakır …Noterliği vasıtasıyla keşide edilen 02.10.2017 tarih ve …. yevmiye numaralı “İSTİFANAME” başlıklı istifa beyanı ile ortaklıktan istifa suretiyle ayrıldığı ve yine davalının Diyarbakır … Noterliği vasıtasıyla keşide edilen 28.03.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle de kooperatif ana sözleşmesinin 61/e maddesinde belirtilen ileride çıkabilecek ve tüm ortaklara yansıtılması gereken müşterek giderler ile konut teslimi ile sağlanan faydanın karşılığı olarak ödemekle yükümlü olacağı konut teslim tarihindeki kesin maliyet bedelinin W10’unu davacı kooperatife ödediği ve bu şekilde istifasının kooperatifin akçeli yükümlülüklerinden kurtulma amacıyla olmadığı, Davacı kooperatifin, 21.04.2019 tarihinde alınan genel kurul karar tarihi itibariyle kooperatif ortağı bulunmayan davalıdan kesin maliyet bedeli alacağı şeklinde bir alacak talep edemeyeceği yönünde rapor edilmiştir.
Yapı kooperatiflerinin temel amacı ana sözleşme uyarınca ortaklarına uygun fiyatlarla taşınmaz kazandırmaktır.Kooperatif ortağı, ortalık sözleşmesini imzalarken kooperatifin ana sözleşmesini kabul etmiş sayılır ve kooperatif genel kurullarında alınıp iptal edilmeyen yahut batıl olmayan yani geçerliliğini koruyan tüm kararlar da birer sözleşme hükmündedir. Ana sözleşme gereği kooperatifin edimi taşınmazı ortak adına tescil ettirmek, ortağın edimi ise kooperatif tasfiye oluncaya kadar belirlenen parasal yükümlülükleri yerine getirmektir. Ortağın bu edimi, kooperatif tasfiye oluncaya kadar devam eder. Kooperatiften taşınmazını edinen ortak, üyelikten istifa etse bile edindiği taşınmazı kooperatife iade etmediği sürece istifası hüküm ve sonuç doğurmaz.
Davalının, davacı kooperatife 150 m2 daire almak için üyelik başvurusu yaptığı ve davacı kooperatifin normal statülü ortağı olduğu,kooperatin 21/02/2010 tarihli genel kurulunun 16.maddesinde” daire kesin maliyetlerini kooperatif tarafından oluşturulacak bağımsız bir kesin hesap komisyonu tarafından tespit edilmesi ve dairesini teslim alanların kalan borçlarını ödeyerek kooperatifle ilişkisinin kesilerek tapuların ortaklara tescilinin yapılması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesinin kabul edildiği,bu genel kurul kararı doğrultusunda geçici maliyet ve şerefiye payına genel giderler eklenerek üyelerin ödemesi gereken maliyetin hesaplandığı,davalının 6940 ada 1 parselde kain 19 numaralı bağımsız bölüm için 153.632,00 TL ödeme yaptığının tespit edildiği,daha sonra davacı kooperatifin 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısının 10.gündem maddesiyle daha önce çıkarılan kesin maliyet bedellerinin iptaline kooperatif ana sözleşmesinin 61.maddesine göre teslim edilen ve edilecek olanların teknik komisyon marifetiyle yeniden kesin maliyet hesaplaması için yönetim kuruluna yetki verilmesinin kabul edildiği ve bu genel kurul kararı doğrultusunda yeniden kesin maliyet hesabının yapıldığı,Mahkememizde aynı nitelikteteki benzer dosyalarda alınan bilirkişi raporlarında, 2011 yılında çıkarılan maliyet raporlarının 714 üyeli kooperatifin 44 dairesi için yapıldığı,bir başka maliyet hesabının ise 912 üyeli kooperatifin teslim edilecek 126 dairesi için yapıldığının tespit edildiği,23/11/2011 tarihli geçici raporda daha önce yapılan 150 m2 dairelerin geçici maliyetinin 119,929 TL olarak hesaplandığı daha sonra enflasyon oranı kullanılarak kesin maliyetin çıkarıldığı ayrıca 125 m2 dairelerle 150 m2 daireler için aynı genel giderlerin üyelere yansıtıldığı, bu nedenle ana sözleşmenin 61. maddesindeki kesin hesabın somut olayda söz konusu olmadığının anlaşıldığı bu nedenle yapılan hesabın tapu tescili öncesi ortağın borcunun belirlenmesine yönelik olduğu, davalıya çıkarılan borç miktarının o tarih itibariyle davalı ve onun durumundaki diğer ortakların kooperatifin inşaat ve diğer tüm borçlarından paylarına düşen gerçek payı ifade etmediği bununda 1163 sayılı Kanun ve 23. maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edeceği, davacı kooperatifin 18/06/2019 tarihli kesin maliyet hesabını davalıya gönderdiği,ancak bu kesin maliyet hesabı yapılırken kooperatif genel giderlerin de dahil olduğu kooperatif borç miktarının üyelere düşen dairelerin m2’leri gözetilerek hesaplanması gerekirken tüm üyelere eşit olarak dağıtılmış olması nedeniyle yargılama aşamasında kooperatif borç payına ilişkin 04/03/2020 tarihli kesin maliyet ek raporunun dosyamıza sunulmuş olduğu,bu itibarla kesin maliyet ek ve ana raporun şeklen 61. Maddedeki usule uyularak yapıldığı, davalının da dahil olduğu kampanyadan yararlanan üyeler için bir hesap yapıldığı, bu hesabın da hakkaniyete uygun olduğu,Yargıtay 23. HD’nin 2013/829 Esas 2013/1810 Karar sayılı 22/03/2013 tarihli ilamından da anlaşıldığı üzere genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın veya şerefiye bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı, Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek olmadan genel kurullarca kararlaştırılan parasal yükümlülüklere ilişkin kararlar daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlayacağı, davacı kooperatifin 21/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararın iptal edildiğine dair itiraz olmadığı gibi bu hususta dosya kapsamında bir delilin de bulunmadığı,bu nedenle alınan genel kurul kararının tüm üyeleri bağlayacağı,Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalının ödemesi gereken kesin maliyet borcunun 187.582,00 TL olduğunun tespit edildiği,ancak bu bedel içerisinde kooperatif borç payının tüm üyelere eşit olarak olacak şekilde 77.682,00 TL olarak hesaplandığı, kooperatif borç miktarının üyelere düşen dairelerin m2’leri gözetilerek hesaplanması gerektiğinden yargılama aşamasında kooperatif borç payına ilişkin davacı vekili tarafından 04/03/2020 tarihli kesin maliyet ek raporunun dosyamıza sunulduğu ve davalının dairesinin m2’si gözetilerek yapılan hesaplamada 74.999,00 TL kooperatif borç payı ödemesi gerektiği iş bu bedel gözetilerek Mahkememizce yapılan hesaplamada davalının ödemesi gereken kesin maliyet borcunun 184.899,00 TL olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davalı vekili tarafından müvekkilinin kooperatif ana sözleşmesinin 61/e maddesi gereğince evini teslim aldığı tarihte kendisine bildirilen kesin maliyet bedeli olan 141.726,58 TL’nin %10 ‘u olan 14.250,00 TL’yi davacı kooperatife ödeyerek üyelikten ayrıldığını beyan etmiş ise de daha önce yapılan maliyet hesabı kesin maliyet niteliğinde olmayıp bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere ortağın tapu tescili öncesi borcunun belirlenmesine yönelik olduğu,bu nedenle davalının üyelikten ayrılmasının söz konusu olmayacağı kaldı ki kooperatif üyesi istifa etse dahi, kooperatiften edindiği taşınmazı iade etmeden istifa etmesi halinde,Kooperatifler Kanununun 27/son cümlesi gereği, istifadan önce veya sonra olmasına bakılmaksızın inşaat maliyetine ilişkin aidatlardan sorumlu olacağı (bkz.Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2016/6738 esas 2019/4723 Karar sayılı ilamı) yine istifanın geçerli olması için üyelikten kaynaklanan tüm hakların kooperatife iade edilmiş olması gerektiği,aksi halde davalının kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tüm hak ve yükümlülüklerinin devam edeceği,davaya konu taşınmazın kooperatife iade edilmediği,açıklanan nedenlerle davacı kooperatifin alacağının davalıdan tahsili istemi yerinde görüldüğünden davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-)Davanın kabulü ile;184.899,00 TL alacağının 5.000,00-TL’ sinin dava tarihi olan 26/09/2019 tarihinden, 179.899,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 19/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 18 (aylık % 1,5) oranında gecikme faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 12.630,45-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 85,39-TL peşin harç ve 3.072,23-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 9.472,83-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 85,39-TL peşin harç ve 3.072,23-TL ıslah harcı toplamı olan 3.202,02-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 45,70-TL tebligat gideri, 82,40-TL posta ve müzekkere gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 682,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1 maddesi gereğince belirlenen 21.392,93-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2021

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır