Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/544 E. 2022/448 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/544 Esas – 2022/448
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/544 Esas
KARAR NO : 2022/448

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …-…- …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … -….
DAVALI : …-… – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kaynak ve tamirat işleriyle uğraşan bir işyeri sahibi olduğunu, davalının ise iş göndermek sureti ile düzenli olarak hizmet alan ve her defasında da makbuz karşılığı cari hesabı işleyen bir kişi olduğunu, bu işleri gerek davalı gerekse elemanları gelerek yaptırdığını, karşılığında makbuz imzalayarak borcuna yardırdığını, davalı borçlarını öderken son zamanlarda ödemelerini yapmadığını, borçlarını kapatmadığını, davalının makbuz karşılığı aldığı işleri inkar ettiğini, kötü niyetli davrandığını, yapılan işlerin makbuz koçanına kendisi veya işleri getiren ve teslim alan adamlarının imzalayarak aldığını, bu nedenlerle icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu, arabuluculuk faaliyetinin sonuçsuz kaldığını, bu nedenlerle itirazın iptalini, takibin devamını, en yüksek tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından fatura edilmeyen iş bedelinin icra takibine konu edildiğini, taraflar arasında uzun yıllardır ticari faaliyet bulunduğunu, davacının müvekkilinin bir kısım makine ve aletlerinin kaynak işini yaptığını, yazılı bir sözleşme akdedilmediğini, davacının piyasa fiyatlarının çok üzerinde fahiş alacak talep ettiğini, bu nedenle davanın reddini, %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Makbuzlar, Kayseri İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası, bilirkişi, tanık, ticari defter, kayıt ve belgeler, yemin, keşif.
GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı olmayan cari hesap (açık hesap) üzerinden izlenen alacağın tahsili istemiyle başlatılmış icra takibinde itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra takip dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak;”Davacı-alacaklı … ile davalı-borçlu … arasında makbuz karşılığı cari hesabı işlenerek gerçekleştirildiği anlaşılan Karot Soketi Ucu Elmas Kaynatma İşçiliği için taraflar arasında 2018 ve 2019 yıllarına ait 21.10.2019 tarihinde mahkemeye kanıt olarak sunuları 3 adet sipariş fişi koçanlarındaki toplam 2564 adet kaynak bedeli uyuşmazlığının dosya ve piyasa üzerinden yapıları araştırma neticesinde toplam olarak 7.579,73 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı-alacaklı … davalı-borçlu … arasında bir cari hesap tutulmadığı ve sipariş fişi kesilerek iş yapıldığı ödemenin yapılması halirde fatura kesildiği açık hesap olarak çalışıldığı tespit edilmiştir. Davacı tarafın (2018 hesap dönemi) işletme hesabına göre defter tuttuğu defterin açılış/kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu, defterlerin şekil açısından usulüne uygun tutulduğu, kayıtlarının birbirini doğruladığı tespit edilmiştir.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Bilirkişi heyeti raporuna yönelik beyan ve itirazların değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış, alınan ek raporda sonuç olarak; ” Davacı-alacaklı … ile davalı-borçlu … arasırıda makbuz karşılığı cari hesabı işlenerek gerçekleştirildiği anlaşılan karot soketi ucu elmas kaynatma işçiliği için taraflar arasında 2018 ve 2019 yıllarına ait 21.10.2019 tarihinde mahkemeye kanıt olarak sunulan 3 adet SİPARİŞ FİŞİ koçanlarındaki toplam 2564 adet kaynak bedeli uyuşmazlığının dosya ve piyasa üzerinden yapılan araştırma neticesinde toplam olarak 7.579,73 TL olduğu…” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Alınan bilirkişi heyeti ek raporuna da yapılan itirazların değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden 2.kez ek rapor sunulması istenmiş, alınan ek raporda sonuç olarak; ” Davacı-alacaklı … ile davalı-borçlu … arasında makbuz karşılığı cari hesabı işlenerek gerçekleştirildiği arılaşılan karot soketi ucu elmas kaynatma işçiliği için taraflar arasında 2018 ve 2019 yıllarına ait 21.10.2019 tarihinde mahkemeye kanıt olarak sunulan 3 adet sipariş fişi koçanlarındaki toplam 2564 adet kaynak bedeli uyuşmazlığının dosya ve piyasa üzerinden yapılan araştırma neticesinde toplam olarak 7.579,73 TL olduğunun tespit edildiği, 05.11.2021 Tarihli davalı taraf dilekçesi ve 19.11.2021 tarihli davacı taraf dilekçeleri ile Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesine verilerek yapıları itirazlara birebir cevap verildiği, ayrıca tüm yapılan itirazların cevaplarının aslında 10.08.2021 tarihli KÖK RAPOR içerisinde açık ve net bir şekilde mevcut olduğu tespit edilmiştir.” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Somut olayda; taraflar arasında, eser sözlemesinin kurulduğuna dair akdi ilişkinin varlığının çekişmesiz olduğu, ancak tarafların iş (eser) bedelinin belirlenmesi konusunda hukuki ihtilafa düştükleri, böyle bir anlaşmazlık halinde tarafların, hâkimin müdahalesini isteyerek sözleşme bedelinin mahkemece belirlenmesini talep edebilecekleri, davacının fatura düzenlememesi ve bu faturayı davalıya tebliğ etmemesi halinde dahi sözleşmenin ayakta tutulması gerektiği ve fakat sözleşme gereği yapılacak/yapılan iş bedelinin makul piyasa koşulları içerisinde takdir edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, bilirkişi incelemesi sırasında hem piyasa araştırması hem de konunun uzmanı bir sektör bilirkişisi belirleyerek denetime elverişli rapor alınması ve varsa taraf vekillerinin rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Teknik konulara ilişkin sektör bilirkişisi tarafından tespit edildiği üzere karot soketi (elmas) kaynağının 1990’lı yıllardan itibaren yurt içinde kullanılmakta olduğu, karot makinelerinin silindir şeklinde parçalar çıkararak istenen ebatlarda delme işlemini gerçekleştirdiği, inşaat sektöründe insan gücüne dayanan bir sistemin işleyişinin, sürekli revize edilen teknolojinin getirisi olarak gelişen ve hayatı kolaylaştıran cihazın yaşantımıza girdiği, elmas olarak bilinen elementin doğadaki en sert element olduğu, karot soket ucu elmas kaynağının farklı uç özelliklerine göre üretildiği, sertlik derecelendirmesinde en yüksek puana sahip oluşuyla endüstri alanında da kullanılmakta olduğu, çeşitli işlemlerden geçtikten sonra elmasın, karot soketi ucu şeklinde kullanıma müsait hale geldiği, karot soketi elmas ucunun değişik boyutlarda üretilen bir aparat olduğu, delme sırasında kullanılması arzu edildiği şekil ve ebatta özel olarak üretildiği, standart delme işlemleri için üretilen karot soketi elmas kaynağının genellikle delme işlemlerinde kullanıldığı, davacının ise yaptığı kaynak işlerinin piyasada prinç ve gümüş kaynak işleri olarak bilindiği, piyasa şartlarının yıllara göre değişiklik gösterdiği, birim işçilik fiyatı örneğin 2018 yılında 2,50-TL iken 2021 yılında 4,50-TL olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişilerin yapmış olduğu tespit ve incelemelerde, farklı yıllara ait karot soketi elmas ucu kaynatma işinin davacı yükleniciye verildiği, iş sahibi olan davalının bu işleri yoğun olarak 2018 yılında yaptırdığı, kök rapora göre 2018 yılı için 2537 adet, 2019 yılı için 27 adet olmak üzere toplam 2564 adet iş yapıldığı, 2018 yılı için birim fiyatların 2.50-TL, 2019 yılı için 3,00-TL olarak belirlendiği ve bu tutara %18 KDV eklenmek suretiyle toplam 7.579,73-TL bedelli işin davacıya yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Taraf vekillerinin bilirkişi kök raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi bakımından alınan birinci ek raporda; davalı tarafından rapor hazırlamaya temel teşkil edecek herhangi bir belge olmadığının bildirildiği, davacının ise kendi tutmuş olduğu işletme defterini sunduğu, fakat işletme defterlerinin gelir ve giderden oluştuğu, borç alacak takibinin yapılmasının olanaksız olduğu ve fakat … Firmasından 1.000,00-TL ödeme kabul edildiğine dair kayıt bulunduğu anlaşılmaktadır. Ek rapordan da anlaşılacağı üzere davacının işletme defterinin yalnız davalının yapmış olduğu 1.000,00-TL’lik ödeme bakımından değerlendirilebilecek nitelikte olduğu, diğer hususlar hakkında uyuşmazlığı çözmeye elverişli olmadığı gibi tek taraflı olarak tutulmuş davacı defterlerinin davacı lehine tek başına delil olma imkanı da bulunmadığı açıktır.
Her ne kadar fatura düzenlenmesi Vergi Mevzuatı ve bu kapsamda Vergi Usul Kanunu gereği yasal zorunluluk olsa dahi bu zorunluluğun yalnız resmî kamu kurumlarına karşı bir sorumluluk oluşturduğu, konusu belli bir tutarın üstünde olan mal ve hizmetlere ilişkin fatura düzenlenmemesi halinde bunun yaptırımının, vergi mevzuatı çerçevesinde idari yaptırım olacağı açıktır.
6102 Sayılı TTK m.21 kapsamında ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun faturada gösterilmesini isteyebilir. Ancak kanunun bu hükmü, tacirler bakımından fatura düzenlenmesinin bir zorunluluk olarak sunmamakta, yalnız karşı tarafa, fatura düzenlenmesini isteme hakkı doğurmaktadır. Dolayısıyla davalı iş sahibinin davacıya somut olayda gördürmüş olduğu iş nedeniyle fatura düzenlenmesini istememesi halinde, davacının böyle bir fatura düzenleme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak davacı, fatura düzenlememiş olsa dahi, TTK m.20 hükmü gereği, yaptığı iş nedeniyle tacir olarak ücret isteyebilir. Bu ücretin kapsamı, miktarı, piyasa koşulları ve olağan ticari hayatın gerekleri dikkate alınarak makul bir ölçüde takdir edilir. Bu konuda mahkememizce bu ücretin belirlenmesinde öncelikle tarafların sunduğu bilgi ve belgelere itibar edilmesi gerektiğinden bu bilgi ve belgelerin temini yoluna gidilmeye çalışılmış; ancak tek taraflı tutulan ve karşı tarafın defter kayıtları ile birbirini teyit etmeyen kayıt ve belgelerle iş bedelinin belirlenemeyeceği noktada uzman bilirkişi veya bilirkişiler marifetiyle inceleme yaptırılması ve ayrıca piyasa araştırması yaptırılması yoluna gidilmiş, özellikle tarafların üzerinde mutabık kaldığı sektörel ve teknik bilirkişi seçilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi heyeti, sunmuş olduğu kök rapor ve ek raporlarla, tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak nitelikte görüş belirtmişlerdir. Ayrıca rapora yönelik itirazların ve tarafların bilirkişi heyetinden yanıtlanmasını istedikleri soruları yanıtlayacak nitelikte raporlar sunulduğu, tarafların ismi üzerinde mutabık kaldıkları bilirkişinin yapmış olduğu bilimsel, teknik ve sektörel açıklamalarına itibar edilmesi gerektiği, raporların denetime elverişli olduğu, tarafların ticari defter ve belgeleri mahiyetinde incelemeye elverişli olarak sundukları delil ve belgeler ile hem mahkememizin hem de bilirkişi heyetinin bağlı olduğu, iş teslim koçanlarının davalı tarafça imzalı olduğu ve bu koçanların mahkeme kasasına alındığı, bilirkişiler tarafından tek tek sayılmak suretiyle hesap yapıldığı, bu nedenle yapılan her bir iş ile birim fiyatlarına ilişkin piyasa araştırması sonucu bilirkişilerin raporda belirttikleri birim fiyat tutarlarına itibar etmek gerektiği ve sonuç olarak davacının yapmış olduğu iş bedeli olarak toplam 7.579,73-TL alacaklı olduğu, davalı iş sahibi hakkında başlatmış olduğu icra takibinin bu tutar bakımından hukuken yerinde olduğu anlaşılmakla; itirazın iptali ile takibin asıl alacak yönünden ve bu tutar üzerinden devamına ilişkin olmak üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağı bakımından ise davalı iş sahibinin takip tarihi öncesinde temerrüte düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir kayıt ve belge sunulmaması nedeniyle ve kural olarak borçlunun, alacaklının ihtarıyla temerrüte düştüğü (TBK m.117/1) gözetilerek faiz istemi yerinde görülmemiş ve bu tutar yönünden davacının başlatmış olduğu icra takibinin haksız olduğuna kanaat getirilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Takip konusu alacağın ancak piyasa araştırması ve bilirkişi incelemesi ile mahkemece takdir ve tespit edilmiş olması gözetilerek ve bu haliyle likit nitelikte alacak olmadığı dikkate alınarak yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 7.579,73-TL olmak üzere toplam 7.579,73TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına, fazla istemin reddine,
2-Alacağın likit nitelikte alacak olmaması nedeniyle yasal koşulları oluşmayan davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 517,77-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 192,77-TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 325,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 50,80-TL ilk dava açma gideri, 134,50-TL davetiye ve posta müzekkere gideri ile 2.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.755,30-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.850,15-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan 192,77-TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine,
7-Davacı lehine AAÜT uyarınca takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine AAÜT uyarınca takdir olunan 3.708,20-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul oranına göre belirlenen 886,36-TL’lik kısmının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın red oranına göre belirlenen 433,64-TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır