Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/476 E. 2021/922 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/476 Esas – 2021/922
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/476 Esas
KARAR NO : 2021/922

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2021
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık
duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin davalı şirkete ürün sattığını, sattığı ürünleri davalı şirkete teslim ettiğini, bu satımdan kaynaklı 3 adet fatura düzenlendiğini ancak davalının borcunu ödemediğini, bunun üzerine Kayseri ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafın savunmasının ve dayanaklarının özetle; Takibe konu malların müvekkili davalı şirkete teslim edilmediğini, davacının edimini yerine getirmediğini, davacının faturalara konu malları 8 ayı aşkın süredir müvekkili şirkete teslim etmediğini, bunun üzerine faturalara itiraz ederek Kayseri … Noterliğinin 27/05/2019 tarih … yevmiye ve Yozgat Sarıkaya Noterliğinin 01/04/2019 tarih … yevmiye nolu ihtarları ile faturaların davacıya iade edildiğini, bu nedenle müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER : Kayseri … Noterliğinin 27/05/2019 tarih … yevmiye ve Yozgat Sarıkaya Noterliğinin 01/04/2019 tarih … yevmiye nolu ihtarları, iade faturaları, takip dosyası, ödeme belgeleri, dekontlar.
GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılmış icra takibinde itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra takip dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Davacı tarafından ibraz edilen 2018 yılına ait işletme defterinin açılış noter tasdikinin mevcut olduğu, 2019 yılı defterlerinin bilanço esasına göre tutulduğu açılış ve kapanış noter tasdiklerinin mevcut olduğu, davacı defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edebileceği, dava konusu hesapların muhasebe kayıtlarının ticari defterlere usulüne uygun bir şekilde işlendiği, davacının davalıya 2018 yılında 2 adet toplam 118.000,00 TL. tutarında fatura düzenlediği ve 2018 yılı işletme defterinin gelir kısmına işlediği, faturalara konu malların davacı tarafından teslim edilmediği gerekçesi ile davalı tarafından iade faturası düzenlenmek suretiyle noter aracılığı ile 2019 yılında davacıya iade edildiği, faturaların bedelinin ödenip ödenmediği hususunun işletme defterinin sadece gelir ve gider kısmından oluşması nedeniyle tespit edilmesinin mümkün olmadığı, davacının davalıya 2019 yılında 1 adet 41.300,00 TL. tutarında fatura düzenlediği ve 2019 yılı davacı defterinde davalı adına açılan hesap üzerinden davalının 41.300,00 TL. davacıya borcunun bulunduğu, davacı defterlerinde davalı tarafından yapılan herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, davalının bu faturaya konu malların davacı tarafından teslim edilmediği gerekçesi ile 2019 yılında 41.300, TL. tutarlı iade faturası düzenlemek suretiyle noter aracılığı ile davalıya gönderdiği, davalının dava dosyasına sunmuş olduğu toplam 13.500 TL. tutarındaki ödeme dekontlarında doğrudan davacıya yapılan bir ödeme olmadığı, ödemelerin davacı adına 3. kişilere yapıldığının ifade edilmesine karşılık davacının bu hususta bir kabulünün bulunmadığı, davacı tarafından davalıya düzenlenen takip konusu faturalarda sevk irsaliyesi tarihinin ve numarasının bulunmadığı, malların davalıya teslim edildiğine ilişkin davacı tarafından düzenlenmiş herhangi bir sevk irsaliyesinin veya kargo şirketleri tarafından düzenlenmiş taşıma irsaliyesi veya malların davalı tarafından teslim alındığına ilişkin dayanak herhangi bir belge sunulmaması ve davalı tarafından takip konusu faturaların davacıya noter aracılığı ile iade edilmesi birlikte değerlendirildiğinde davalının takip konusu faturalardan kaynaklı davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir” şeklinde raporunu sunmuştur.
Davalı şirketin ticari defter, kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, talimat ile alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; ” Davalı tarafından ibraz edilen 2018 ve 2019 yıllarına ait defterinin tasdik ettirildiği açılış ve kapanış noter tasdiklerinin mevcut olduğu davalı defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edebileceği, dava konusu hesapların muhasebe kayıtlarının ticari defterlere usulüne uygun şekilde kayıt yapıldığı, davalı tarafından dava dosyasında talep etmiş olduğu 13.500,00.-TL tutarındaki bu ödemenitn ticari ahş veriş yapılan … ile ve ilgili faturalar ile ilgili bir ödemenin olmadığı, davalı … Tarafından düzenlenen 3 adet fatura düzenlendiği toplamda 159.300,00.-TL olduğu yevmiye defterine gider kısmına işlendiği faturalar konu malların davalı tarafından teslim alındığına veya bedelinin ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanmadığı, hesap bakiyesinin iade olarak düzenlenen 2 adet fatura toplamı 159.300,00.-TL. ile kapatıldığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların (173 Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (C-1/c) kısmında; “Satılan mallara ilişkin faturaların malın tesliminden önce düzenlendiği ve malın daha sonra sevk edildiği durumlarda; faturayı düzenleyenler faturada malın daha sonra sevk edileceğini belirteceklerdir. Faturada bulunması gereken malın teslim tarihi ve irsaliye numarası ise malın tesliminden sonra alıcı ve satıcı kendilerinde kalan sevk irsaliyesinden faydalanarak faturaya şerh verecekler, fatura ve sevk İrsaliyesi arasındaki uyumu sağlayacaklardır denilmek suretiyle, malın testiminden önce fatura düzenlenmesinin mümkün olduğu açıkça vurgulanmıştır) Bu çerçevede değerlendirildiğinde 173 Nolu Vergi usul kanunun genel tebliği çerçevesinde düzenlenmeyen bu faturaların ve faturaların iade edilmesi birlikte değerlendirildiğinde davacının söz konusu faturalardan kaynaklı alacağı bulunmadığı tesbit edilmiştir…” şeklinde rapor sunulmuştur.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, dinlenen taraf tanıklarının beyanları, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, davacı tarafından düzenlenen dava ve takip konusu faturalarda sevk irsaliyesi tarihinin ve numarasının bulunmadığı, malların davalıya teslim edildiğine ilişkin herhangi bir sevk irsaliyesi veya taşıma irsaliyesi yahut davalının temsilcisi yahut çalışanının imzasını içerir teslim tesellüm fişi veya buna benzer bir makbuz, tutanak vs. belge bulunmadığı, dava ve takip konusu faturaların davalı tarafça 8 günlük itiraz süresi içerisinde davacıya iade edildiği ve bu suretle davalının faturalara itiraz ettiği, her ne kadar davalı faturaları iade ve itiraz etmiş ise de, sözleşmeye dayalı alacağın varlığının ve kendi ediminin ifa borcunu yerine getirdiğini kanıtlayarak iade ve itiraz edilen faturaya dayalı olarak icra takibi başlatmakta serbestliğe sahip ise de bunun için öncelikle akdi ilişkinin varlığını ve kendi edimini ifa borcunu davacının yerine getirmesi gerektiği, davacının yazılı belge ile kendi edimini ifa borcunu yerine getirdiğini, fatura içeriğinde yer alan malların davalıya teslim ettiğini kanıtlayacak bilgi ve belge sunamadığı, davacı tanığı …’in beyanının aktarma beyanlar olduğu, ifadesinde davalı ile yapılan işlemleri annesinin yaptığını beyan ettiği, dava konusu malları parça parça davalıya verdik demiş ise de davalının hangi çalışanına veya temsilcisine bu malları verdiğini açıkça ifade etmediği, diğer tanık …’nun beyanının ise sadece malları diğer tanık … ile birlikte yükledikleri şeklinde olduğu, bu tanığın da malların teslimine ilişkin ve bu teslimin davalı ticari şirketin hangi çalışanı veya temsilcisine yapıldığına ilişkin olduğuna dair beyan içermediği, dolayısıyla davacının iddiasını ve teslim olgusunu kanıtlayacak tanık beyanları da bulunmadığı, öte yandan davalı tarafça akdi ilişki inkar edilmemekle birlikte dava ve takip konusu faturaların kendilerine teslim edilmediğini, bu suretle davacının öncelikle kendi edim yükümlülüğünü yerine getirmeksizin davalı tarafın karşı edim yükümlülüğünü yerine getirmesini kendisinden talep edemeyeceğini ifade etmiş ve bu suretle davada kendisini savunmuş olup savunma kapsamında dinlenen davalı tanığı da malların kendilerine teslim edilmediğini ve bu suretle noter aracılığıyla faturaların iade edildiğine ilişkin beyanda bulundukları ve davalının savunmasını teyit ettikleri, davalı tarafın incelenen ticari defter ve belgelerin aynı şekilde davalının savunmasını teyit eder nitelikte kayıtlar içerdiği, davacının teslim edip daha sonra faturalandırdığını iddia ettiği malların davalıya teslimine dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, davalının tutmuş olduğu usulüne uygun ticari defter ve belgelerin savunması ile örtüştüğü, sonuç olarak; davacının dava ve takip konusu iade edilen faturalara dayalı olarak davalıdan alacaklı bulunmadığı, başlatmış olduğu icra takibinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar davalı taraf kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, davacının kötü niyetli icra takibi başlattığı yasal delil ve belgelerle kanıtlamamış olup yerinde görülmeyen tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 1.926,80-TL’den mahsubu ile artan 1.867,50-TL nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça yapılan 11,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı lehine 19.105,88-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.04/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır