Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/465 E. 2021/1052 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2019/465 Esas – 2021/1052
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/465 Esas
KARAR NO : 2021/1052

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2021
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkili kooperatifçe alınan genel kurul kararı doğrultusunda kesin hesap ve ek kesin hesap maliyeti çıkarıldığını, 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8. Maddesi ile kesin maliyet sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiğini, 24/05/2019 tarih 24 sayılı ve kayyım onaylı kooperatif yönetim kurulu kararı ile toplamda 4 taksit ödemeyi geciktiren kooperatif üyeleri aleyhine yasal işlemlerin başlatılması için kooperatife yetki verildiğini, bu yetkiye istinaden davalı hakkında başlatıldığını, davalının borcunun olmaması gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, davalı ile aynı durumda olan bir kısım kooperatif ortaklarına ilişkin 2016 yılında başlatılan icra takibine itiraz edilmiş, açılan itirazın iptali davasında Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile kooperatif lehine sonuçlandığını, bu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin haksız ve mesnetsiz olarak başlatıldığını, müvekkilinin halen kooperatif üyesi olmadığını, müvekkiline devredilen tapu hakkında daha önce kesin maliyet hesabı çıkarılmadığını, davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin davacı kooperatife üyeliğinin yıllar önce sona erdiğini, müvekkilinin borcunu 24/05/2011 tarihinde kat mülkiyeti tapusunu aldıktan sonra hiçbir genel kurula davet edilmediğini, müvekkilinin kooperatife üyeliğinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin genel kurul toplantılarına üye olmadığından çağrılmadığını, m, bu nedenlerle davanın reddini, % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, genel kurul toplantı tutanakları, kooperatif defter, kayıt ve belgeleri, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin.
GEREKÇE: Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili istemiyle başlatılmış icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra takip dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak; “Davacının davalıdan kooperatif ana sözleşmesinin m.61-63 hükümleri gereği çıkarılmış kesin maliyet talep ettiği, davalının kooperatifin ortağı olduğu, genel kurulca ödeme şartları belirlenmiş kesin maliyeti ödemekle yükümlü olduğu, davacı kooperatif 17/02/2015 tarihinde kesin maliyet çıkardığı, ancak bu maliyeti ana sözleşmenin 61. Maddesine göre tebliğ etmediği, arada geçen dönemde genel kurul yapmadığı, daha sonra 2018 yılında 2014-2018 yılları arasını kapsayan bir genel kurul yaptığı ve bu genel kurulda 2015 yılına ait kesin maliyetin ödeme şartlarını belirlediği, ancak bu kesin maliyetin geçen zaman içinde artan maliyetler için güncellenmesine de yine genel kurulun 9.maddesine göre karar verildiği, bu karara istinaden kesinleşmiş ve tebliğ edilmiş kesin maliyetten sonra güncellenen kesin maliyetin, ortaklara tekrar tebliğ edilip kesinleştirildiği, dolayısıyla yapılan ek güncellemenin kesin maliyetin bir parçası ve her ikisinin birlikte bir kesin maliyet oluşturduğu, kesinleşmiş maliyetin ödenmemesi nedeniyle kesin maliyet içinde yer alan banka faiz borcu farkı ve inşaat maliyeti artışlarının güncelleme içinde talep edildiğinden bunun davalıdan talep edilebileceği, ancak üyelere konutların m² büyüklüğü dikkate alınarak ek maliyet dağıtımı yapılmayıp tüm üyelere eşit miktarda dağıtım yapıldığından nispi eşitlik ilkesine aykırı düştüğü, buna göre davalının, davacı kooperatife gnele kurulda belirlenen kesin maliyet ödeme şekline göre, kak maliyet tutarı üzerinden takip tarihi itibariyle 5.932,91-TL ana para ve yıllık %9 faiz gereğince 81,92-TL faiz borcu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti raporuna yönelik beyan ve itirazların değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor sunulması istenmiş, bilirkişi heyeti ek raporunda sonuç olarak; “Yukarıda arz ve izah ettiğimiz üzere kök raporumuzdaki görüş ve kanaatlerimizde bir değişiklik söz konusu değildir. Ancak işbu ek raporumuzda davalı ödemesinin tarafımızca yeniden endekslenmesi ile davacının alacak tutarı değişmiştir, buna göre davacı taraf takip tarihi itibariyle davalıdan 5.085,82 TL anapara ve 70,23 TL işlemiş faiz talep edebilecektir…” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Bilirkişi kök ve ek raporuna yönelik taraf vekillerinin beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor sunulması istenmiş, alınan bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; “Davacının davalıdan kooperatif ana sözleşmesinin m.61-63 hükümleri gereği çıkarılmış bir kesin maliyet talep ettiği, davalının kooperatifin ortağı olduğu, peşin bedelli ortak statüsüne sahip olmadığı, genel kurulca ödeme şartları belirlenmiş kesin maliyetin talebinin mümkün olduğu, davacı kooperatif 17.02.2015 tarihinde kesin maliyet çıkardığı, ancak bu maliyeti ana sözleşmenin 61.maddesine göre tebliğ etmediği, arada geçen dönemde genel kurul yapmadığı, daha sonra 2018 yılında 2014-2018 yılları arasını kapsayan bir genel kurul yaptığı ve bu genel kurulda 2015 yılına ait kesin maliyetin ödeme şartlarını belirlediği, ancak bu kesin maliyetin geçen zaman içinde artan maliyetler için güncellenmesine de yine genel kurulun 9.maddesine göre karar verildiği, bu karara istinaden kesinleşmiş ve tebliğ edilmiş kesin maliyetten sonra güncellenen kesin maliyetin, ortaklara tekrar tebliğ edilip kesinleştirildiği, dolayısıyla yapılan ek güncellemenin kesin maliyetin bir parçası ve her ikisinin birlikte bir kesin maliyet oluşturduğu, kesinleşmiş maliyetin ödenmemesi nedeniyle kesin maliyet içinde yer alan banka faiz borcu farkı ve inşaat maliyeti artışlarının güncelleme içinde talep edildiğinden bunun davalıdan talep edilebileceği, dava konusu genel kurulda bilanço açığının kapanması ve bu doğrultuda ortağın kişisel sorumluluğunun artırılması hali söz konusu olmadığından ek ödemeden bahsedilemeyeceği, bu nedenle KK m. 31/1 ve 52/1 hükmündeki ağırlaştırılmış karar yeter sayısına gerek olmadığı, Ancak üyelere konutların m² büyüklüğü dikkate almarak dağıtım yapılmayıp tüm üyelere eşit miktarda dağıtım yapıldığından nispi eşitlik ilkesine aykırı düştüğü, buna göre davalının, davacı kooperatife genel kurulda belirlenen kesin maliyet ödeme şekline göre, kök maliyet tutarı üzerinden takip tarihi itibariyle davacı taraf takip tarihi itibariyle davalıdan 5.085,82 TL anapara ve 70,23 TL işlemiş faiz talep edebileceği, mahkemece faiz oranının ve 18 olarak kullanılması gerektiği yönünde kanaat oluşması durumunda faiz tutarının 140,45 TL olacağı, yukarıda varılan sonuçlara bakıldığında, yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplerle; dosyadaki bilgi ve belgeler kapsamında taraf itirazları doğrultusunda, ek raporda belirttiğimizin aksine farklı bir değerlendirmeye gerek olmadığı, bu nedenle ek rapordaki tüm kanaatlerimizin geçerli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi kök raporu ve ek raporları, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre; davalının kooperatif üyeliğinden ayrıldığına ilişkin herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığı, kooperatif tarafından taahhüt edilen taşınmazın tapu kaydının davalı adına tescili halinde dahi davalının kooperatif üyeliğinden çıktığı şeklinde yorumlanamayacağı, bu nedenle bilirkişi kök raporunda yapılan tespit ve değerlendirmelerin kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan borcu davalının ödemekle yükümlü olduğu, usulüne uygun alınan yönetim kurulu kararı çerçevesinde taksitlerin ödenmesi gerekirken Şubat-Mart-Nisan-Mayıs 2019 aylarına ait her biri 1.271,46-TL olan borç tutarının ödenmediği usulüne uygun olarak tutulan kooperatif kayıtları ile sabit olup, 07/06/2013 tarihli kooperatif yönetim kurulu tarafından düzenlenen borcu yoktur belgesinin hukuken davacı kooperatifi bağlayıcı nitelikte bulunmadığı, bu nedenle davalının savunmasının yerinde olmadığı, davalının diğer savunmalarının da yerinde olmadığı, alınan genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının kanun ve ana sözleşmeye uygun olduğu, davacı kooperatif yetkili organlarınca alınan kesin maliyet ve ek maliyet hesabının kesinleştiği, eşitlik ilkesine aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davacının davalı kooperatif üyesi aleyhinde başlatmış olduğu icra takibi yerinde görülmüş olup; bilirkişi heyetinin düzenlediği ve mahkemece benimsenen kök rapor çerçevesinde davalının da aralarında bulunduğu kooperatif üyelerine dairenin endekslenmiş maliyetinden ödemelerin endekslenmiş tutarı düşülmek suretiyle hesaplama yapılması gerekirken tenzilatsız ve artışsız bedelinin beyan edildiği, kök maliyete göre yapılan ek maliyet hesabının davalı gibi kooperatif üyelerine tahsis edilip ferdileştirilen konutların m² ölçümlerinin farklı olmasından kaynaklandığı, konut büyüklüklerinin hesaba alınması (davacıya tahsis edilen konut 130m²’dir) ve bu suretle taksit tutarlarının belirlenmesi gerekirken davacı tarafça davalı kooperatif üyesine tahsis edilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü dikkate alınmaması nedeniyle aradaki farkın kaynaklandığı, bilirkişiler tarafından davacının talep edebileceği alacak tutarının hesaplanması sonucu davacı alacağının 5.085,82-TL asıl alacak (1.271,46X4 taksit), 70,23-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.156,05-TL olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
Davacı kooperatif alacağının kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan ve ödeme tablosu davalıya tebliğ edilen borç tutarından kaynaklandığı, davalı borçlu tarafından kendisine devredilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü, kesin maliyet bedelinin kooperatif genel kurul kararında alınmış olması, dolayısıyla alacağın belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle likit nitelikte alacağa haksız itiraz nedeniyle yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 5.085,82 TL işlemiş faizi 70,23 TL olmak üzere toplam 5.156,05 TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile takibin devamına, fazlaya istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (5.156,05-TL) %20’si tutarında olmak üzere 1.032,21-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 352,20 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 50,80- TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 301,40-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL ilk dava açma gideri, 72,60-TL davetiye ve posta müzekkere gideri ile 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.117,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.228,49-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan 50,80-TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan 11,00- TL davetiye gideri ile 1.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.311,00-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 550,10-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine,
8-Davacı lehine 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı lehine 3.728,45-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul oranına göre belirlenen 766,05-TL’lik kısmının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın red oranına göre belirlenen 554,95-TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır