Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/386 E. 2022/300 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/04/2021

Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili aleyhine Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı takip başlatıldığını, müvekkilinin davalıya bir borcunun bulunmadığını, daha önceden davalının aynı senetle ilgili Kayseri … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin itirazı üzerine Kayseri … İcra HukukMahkemesinin … Esas sayılı dosyasında takibe konu senette keşide yeri yazılı olmadığından kambiyo senedi vasfı taşımadığını, bu nedenle takibin iptaline dair karar verildiğini, bu rağmen davalının aynı bonoyla ilgili icra takibi başlattığını, davalının kötü niyetli olduğunu, senetteki yazının müvekkiline ait olmadığını, Kayseri C.Başsavcılığına belgede sahtecilik suçundan şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini, bu nedenle müvekkilinin icra takibine konu edilen senedin borçlusu olmadığının tespitini, icra takibinin iptalini ve kötü niyet tazminatı talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, düzenleme yeri bulunmadığı gibi düzenleyenin adının yanında yazılı olan bir adres bulunmadığı ve dolayısıyla kambiyo senedi olma vasfını taşımayan senet nedeniyle başlatılmış genel haciz yoluyla icra takibinde, takipten sonra açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
TTK’nun 5.maddesine göre; Ticaret Mahkemeleri, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Ticari davalar, TTK.nun 4. maddesinde üç ana başlık altında sınıflandırılmıştır:
-TTK.nun 4/1 a-f-6 bentlerinde sayılan mutlak ticari davalar,
-6335 sayılı kanunla değişen TTK.nun 4/1. maddesi gereğince “…her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan…” kaynaklanan davalar (nisbi ticari davalar),
-Diğer özel düzenlemelerde yer alan görev kurallarının uygulanması gereken davalar(İİK.nun 154, TİRK.nun 22, Koop.K.nun 99, FKK.nun 31…gibi)
Buna göre; dava konusu senet kambiyo senedi vasfı taşımadığı gibi açılan davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı (Benzer Yargıtay 13. HD, 01/06/2017 tarih, 2016/2345 Esas, 2017/6774 Karar sayılı kararı), dosyadaki bilgi ve belgelere göre senedin tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bir ticari faaliyet kapsamında alınıp verilmesinin de söz konusu olmadığı, bu nedenle davanın nisbi ticari dava niteliğinin bulunmadığı, özel düzenlemeler gereğince mahkememizin görevli kılınmadığı anlaşılmaktadır.
HMK.nun 2. maddesine göre; dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği, davanın görevli mahkemede açılmış olmasının dava şartı olduğu ve davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından (HMK.nun 114/1-c,115) davanın esasına girilmeden usulden reddiyle dosyanın Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı asil …’in yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır