Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/371 E. 2022/690 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/371 Esas – 2022/690
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/371 Esas
KARAR NO : 2022/690

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :1-….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 2-….
VEKİLİ : Av…..
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 16/07/2019
BİRLEŞEN KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/595 ESAS,2021/726 KARAR SAYILI DOSYASINDA;
DAVACI :1-….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI :2-….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :21/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ve davalının pencere ve kapı sistemleri alanında faaliyet gösterdiklerini ve davalının 2014-2018 yılları arasında davacının tali bayiliğini yürüttüğünü ve pencer satım bayisi olduğunu, davalı ile bayilik ilişkisinin borçların ödenmemesi ve … yerine … markasının kullanılmaya başlanması nedeni ile sona erdiğini, davalının aracılığı olmadan ürünlerin yapılmasının mümkün olmadığını, davalının aldığı siparişlerin davacıya iletildiğini, ürünlerin üretilmesi konusunda davalının kabullünün alındığını, ürünlerin üretilip davalıya teslim edildiğini, davalıya cari hesap borcu nedeni ile mutabakat mektubu gönderildiğini, taraf yetkilileri arasında whatsapp yazışmaları olduğunu, davalının ödeme beyanına rağmen ödeme yapmadığını, arabuluculuğa başvurulmuşsada sonuç alınmadığını, takibe kötüniyetli olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep edildiği görülmüştür.
Birleşen dosyada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun süredir pvc kapı pencere montaj ve satış pazarlama işi ile uğraştığını, müvekkilinin davalı ile 2014 – 2018 yılları arasında bayilik sözleşmesi usulü iş yaptıklarını, tarafların aralarındaki anlaşmaya göre müvekkilinin toplu bir para ödemesi yapacağını davalı şirketin ise ödenen para tükeninceye kadar müvekkiline ödeme günündeki malın bedelinden ürün tedariki yapacağını, ayrıca iskonto – prim avantajından faydalanarak davalı şirketin müvekkiline … marka ticari malları sağlayacağını, davalının … marka ürünü değiştirip … marka ürün satmak istediğini, bu durumda müvekkilinin yapmış olduğu ödemeyi iade almak istediğini, davalının bu ödemeyi iade etmeyerek … marka ürünü almaya mecbur olduğunu beyan ettiğini, ihtilafın giderilmesi amacıyla arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak anlaşmaya varılamadığını, uyuşmazlığın sonrasında ise davalının malları teslim ettiğini ve karşılığında bedelin ödenmediğini iddia ettiğini ve şirket tarafından düzenlenen hayali bir faturanın da takibin dayanağı belge olarak gösterilerek müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkilinin kendisine tebliğ edilen ödeme emri ile faturalardan haberdar olduğunu, takibe müvekkilince itiraz edildiğini ve Kayseri 2. ATM’nin 2019/371 esas sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine dava açıldığını, davalı şirketin müvekkiline 100,605,00 TL bakiye borcunun mevcut olduğunu, davalı tarafın kötü niyetle hareket ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıya yapılan ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte 100.605,00 TL bedel üzerinden açılan işbu alacak davasının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafın kötüniyetli olduğunu, dava dilekçesinin başından beri bayilik sözleşmesi gereği yapılan alışverişten bahsetmesine rağmen sözleşmenin sunulmadığını, taraflar arasındaki dört yıllık bayilik sözleşmesi gereği davalının davacıdan 92.156.50 TL alacağının olduğunu, davalının ilişki gereği bütün edimlerini baştan yaptığını, davacının hesap ucunu devamlı açık bıraktığını, parası ödenen malların büyük kısmının davalıya teslim edilmediğini, asıl davalının alacaklı olduğunu, davacıya 10.000 TL nakit kısmı hariç çek ile ödemelerin yapıldığını, sadece ….a ait 30/04/2015 tarihli 5000 Tllik çek ile 31/05/2015 tarihli 5000 TL bedelli iki çekin elden ödenerek geri teslim alındığını, toplam ödemenin 435.000 TL olduğunu, buna karşılık 20/06/2014 tarihinden itibaren davacının davalıya 12/10/2018 tarihine kadar toplam 342.843,50 TL’lik mal verdiğini ve fatura kestiğini, takip konusu faturanın ise hayali olarak düzenlendiğini, malların teslim edilmediğini, davacının marka değişikliği nedeni ile ticari ilişkinin sona erdiğini, ticari ilişki sona erdiğinde hesap mutabakı sağlanmadığını, mektubun davalı tarafından kabul edilmediğini, davacının sunduğu evrakların ispat için yeterli olmadığını belirterek davanın reddi ile tazminat kararı verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Birleşen dosyada Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın …. Kayseri ili içerisinde pencere ve kapı sistemleri alanında faaliyet yürüten bir fabrika olduğunu, davalı/karşı davacı … ise azizpen adı altında pencere ve kapı sistemleri alanında faaliyet yürüten – 2014 ile 2018 yılları arasında müvekkili firma tali bayiliği yürüten bir pencere satım bayisi olduğunu, müvekkili ile davalının bayilik sözleşmesi ise davalının müvekkili firmaya olan borçlarını ödememesi ve müvekkili firmanın … markası yerin … markasını kullanması nedeniyle sonu erdiğini, bahse konu bayilik sözleşmesi gereği pencere alacak olan şahıslar davalıya ulaştıktan sonra işlem yapılacak yerlerin ölçüleri alınır ve müvekkili firma elemanlarına fakslanarak bir fiyat hesaplaması yapıldığını, yapılan iş bu işlemin ardından müvekkili firma yetkilileri tarafından davalıya fiyat teklifleri söylendiğini ve davalının müşteriyle anlaşması ile beraber istenilen eserlerin üretimi yapılarak davalıya teslim edildiğini, …’nin talebi olmadan müvekkili firma tarafından bu ürünlerin yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesi 2018 yılında sona ermesine karşı davalı … müvekkiline olan borçlarını ödemediğini, işbu borç karşılığında Mahkememizde görülmekte olan işbu asıl dosyada mevcut yargılama sebebiyet veren icra takibi başlatıldığını, davalı/karşı davacının itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığını, bu durum üzerine davalı/karşı davacı tarafından yargılamanın sona ermesine yakın karşı dava ikame edildiğini, açıklanan nedenlerle ve resen nazara alınacak gerekçelere istinaden fazlaya dair her türlü ek dava savunma talep ıslah haklarının saklı kalması kaydıyla davalarının kabulünü, davalı/karşı davacı tarafından açılan haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Kayseri 6. İcra Dairesi’nin 2019/5145 sayılı dosyasında takibe konulan alacak nedeni ile davacının alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Asıl dosyada Kayseri 6. İcra Dairesi’nin …. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının ….. olduğu, borçlunun … olduğu, takibin 35.910,00 TL fatura olmak üzere toplam 35.910,00 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.

Gevher Nesibe Vergi Dairesine, Kayseri Ticaret Odasına, Erciyes Vergi Dairesine, …., …. İletişim Hizmetleri A.Ş’ye , Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğüne, ….Bank’a, Türk Telekom’a, yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görüldü.
Asıl Dosyada Davacı Birleşen Davalı Tanığı …’nın tanık beyanında;” davacı şirkette 16 yıldır çalıştığını, davalı … kendilerinin bayisi olduğunu, dosyada mevcut fakslardan takibe esas faturanın kaynağı olan talebin son fakslardan kaynaklı olduğunu düşündüğünü, bir kaç talep geldikten sonra ürünleri hazırları ve sonrasında bayiiye teslim ettiklerini, bu teslimat bayiini istediği tarihe göre yapıldığını, davacı şirket takibe konu faturadan kaynaklı ürünleri davalıya teslim edildiğini, davalı istediği ürünleri faks/mail yoluyla çizerek gönderdiğini bunun üzerine ürünü hazırladıklarını, takibe konu fatura yönünden o süreçte davalının maili çalışmadığı için whatsapp yoluyla ve telefonla görüşme yaptıklarını, ürünler davalının elemanlarına teslim edildiğini, faturada beyan edildiğini, davalı ile 2014 yılından itibaren ticari ilişkin olduğunu, aylık mutakabat şeklinden ticari ilişkin devam ettiğini, iskonto işlemleri yapılarak işlem devam edildiğini, teslim konusunda benim bilgisinin olmadığını, süreci takip ettiğini, teslim olunca bilginin kendisine geldiğinde olana göre faturayı oluşturduğunu, ürünler genelde fatura kabul edildiği için imzasız teslim edilmekte olduğunu, şuan dosyadaki evraklardan takibe konu faturaya esas faksların hangi talepten kaynaklı olduğunu hatırlamadığını, son faturaya ilişkin fatura keseceğini davalıya bildirdiğini o da faturayı kesebileceğini söylediğini, ancak iş yerini taşıdığı için mail ve faksının çalışmadığını söylediğini” beyan etmiş olduğu görülmüştür.
Asıl Dosyada Davacı Birleşen Davalı Tanığı ….’un tanık beyanında; ” davacı şirkette geçen seneye kadar çalıştığını, davalının davacı şirketin yetkilisi ümredeyken ürün siparişinde bulunduğunu ancak siparişin nasıl verildiğini, bilemediğini, sipariş geldiğini ancak davalının …. istediğini davacı şirket yetkilisi …. Beye söylediğini o da kendisine başka firmadan eksiklikleri temin edip davalıya ürünleri teslim etmelerini istediğini kendilerininde hazırlayıp ürünleri teslim ettiklerini, ürünler 3-4 gün içinde hazırlanıp teslim edildiğini. Davalı kendilerinin bayiileri olduğu için ürün teslim ederken güven ilişkisinden dolayı imza almadıklarını, davalı daha öncesinden de ürün alıp ödeme yaptığını, teslimatı bizzat yapttığını, davalının çalışanlarına teslim ettiğini, davalının son siparişi sonrası ödeme yapmaması nedeniyle çek talep ettiğini, ancak davalı herhangi bir çek vermediğini, sonrasında …. Beyde istemesine rağmen çek verilmeyince tarafların davalık olduğunu davacı şirketle şuan hiçbir ticari ilişkisi olmadığını” beyan etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket yetkilisi ….’ın 28/09/2022 tarihli duruşmada, ” Davacı ile aramızdaki ticari ilişki nedeniyle davacıdan 50.499,90 TL fazla ödeme almadığıma, ödeme aldığım kadar ürün teslim ettiğime şerefim bütün muktesatım ve kutsal saydığım bütün değerler üzerine yemin ederim” şeklinde yemininin alınmış olduğu görülmüştür.
Mali Müşavir Bilirkişiden alınan 28/09/2020 havale tarihli raporda özetle; “davacının davalı hakkında başlatmış olduğu takibi 14/12/2018 tarihli …. numaralı 35.910 TL bedelli faturaya dayandırdığı, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip konusu yapılan fatura bedeli kadar alacak gözüktüğü, başka bir alacağının gözükmediği, davalının ticari defterlerinde takip konusu yapılan faturanın kaydı gözükmediği, hal böyle olunca takip konusu faturaya dayalı satışın mevcut delillerle ispatlanamadığı, buna göre davacının davalıdan takdiri mahkemeye ait olmak üzere takip konusu faturadan alacaklı olduğuna yönelik iddiasını ispatlayamadığının değerlendirildiği” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Elektrik Elektronik bilirkişiden alınan 08/03/2021 havale tarihli raporda özetle; ” Davacı ile davalı arasında iş ilişkisi bulunduğu, davalı ….’nin bir borcu olduğunu kabul ettiği, bu borcun miktarının belirlenmesinin yazışmalardan mümkün olmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişiden alınan 28/06/2021 havale tarihli ek raporda özetle; ” davalı ile davalı arasındaki ticari ilişkiyi gösteren davacının dosyadaki muavin defter kaydında taraflar arasında takip konusu faturadan sonra herhangi bir ilişki gözükmemektedir. Bu konuda dosyaya sunulmuş herhangi bir iddia ve sonuma da bulunmadığı” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişiden alınan 10/02/2022 havale tarihli raporda özetle; ” Davacı tarafça davalıya çeklerle yapılan ödemeler toplamı 425.000,00 TLdir. Söz konusu çeklere ilişkin bilgiler raporumuz içinde detaylı olarak sunulmuş olup bu çekler davalının kabulündedir. Davacının raporumuz içinde belirtilen çeklerin dışında davalıya vermiş olduğu çekler varsa bunları ve ödemelerini ispatlaması gerekmektedir. Tarafların ticari defter kayıtları ve davacı beyanı ile örtüşen ispatlanan davalı faturası tutarı 374.894,90 TL’dir davalının ispatlaması gereken 3 adet fatura vardır ve bu faturalara ilişkin bilgiler raporumuz ekindeki Ek Tablo-5’de belirtilmiştir. Davacının davalıya yaptığı ödemeler ve davalıdan almış olduğu emtialar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının davalıya (425.000 TL ödeme – 374.894,90 TL fatura =) 50.105,10 TL fazla ödemesi hesaplanmaktadır” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu talep yönünden mahkememizin görevli olup olmadığının tespiti için yazılan müzekkereye Gevher Nesibe Vergi Dairesi tarafından cevap verildiği ve davalının beyannamesi gereği mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla yargılamaya devam edilmiş ve esas hakkında karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar esas davada davacı tarafça Kayseri 6. İcra Dairesi’nin 2019/…. sayılı dosyası nedeni ile davalıdan alacaklı olunduğu belirtilerek takip yapılmış ve davalının takibe itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açılmış ise de, deliller toplanmış, davacının davalı ile aralarındaki bayilik ilişkisi nedeni ile davalıdan aldığı siparişler üzerine davalıya malları teslim ettiğini belirtmesine rağmen davalının takibe konu 14/12/2018 tarihli fatura konusu malların teslim aldığını kabul etmemesi, fatura nedeni ile davalının Form BA beyanında bulunmamış olması ve davacının sunmuş olduğu mutabakat metninde davalının imzasının olmaması nedeni ile taraflar arasındaki Whatsapp yazışmaları üzerinde inceleme yaptırılarak 08/03/2021 tarihli rapor alınmıştır. Davacı tarafça çeşitli siparişlere ilişkin fax yazışmaları dosyaya sunulmuş ise de, bu yazışma tarihlerinin fatura tarihi ile aynı olmaması, davalı defterinde dava konusu faturaya ilişkin kayıt bulunmaması ve dinlenen tanıklardan da bu konuda kesin bir beyan alınamamış olması nedeni ile taraflar arasındaki fax yazışmalarının takip konusu faturaya ilişkin olmadığı anlaşılmış ve tüm delillerin birlikte dikkate alınması ile davacının fatura konusu malları davalıya teslim ettiğini yazılı delil ile ispat edemediği görülerek davacı tarafın delilleri arasında yemin delilinin olması nedeni ile yemin hatırlatılmış ve davacı tarafın yemine başvurmaması nedeni ile ispat edilemeyen davanın reddine, davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/595 E, 2021/726 K sayılı dosyasında, davacının davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı fazla ödeme yapması nedeni ile davalıdan alacaklı olduğu iddiasına ilişkin olarak taraf defterlerinin incelenmesi ile bilirkişi raporu alınmış ve 10/02/2022 tarihli raporda, davacının davalıya kayıtlı ticari ilişkileri kapsamında 50.105,10 TL fazla ödemesi olduğunun belirtilmesi ile geriye kalan bedel yönünden birleşen davacı tarafın delilleri arasında yemin delilinin olması nedeni ile yemin delili davacıya hatırlatılmış, davacı tarafça yemine başvurulması üzerine davalı şirket yetkilisinin duruşmaya katılarak 50.499,90 TL fazla ödeme almadığına yemin etmesi ile yemin edilen kısım yönünden yeminin kesin delil olması da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve böylece, Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 50.105,10 TL alacak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
ASIL DOSYADA;
1-Davanın REDDİNE
2-Davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 433,71 TL peşin harçtan mahsubuyla artan bakiye 353,01‬ TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yargılama boyunca yapılan 50,00‬ TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
7-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
8-Davalı lehine A.A.Ü.T. Uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,

BİRLEŞEN KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2021/595 ESAS 2021/726 KARAR SAYILI DOSYASINDA,
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 50.105,10 TL alacak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 3.422,68 TL karar ve ilam harcının başlangıçta peşin olarak yatırılan 1.718,09 TL peşin harçtan mahsubuyla eksik kalan bakiye 1.704,59‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 1.718,09 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 11,00 TL tebligat ücreti, 749,50 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam: 760,50 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 378,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan herhangi bir masraf olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul-red oranına göre hesaplanan 657,41 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul-red oranına göre 662,59 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
10-Kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgililerine iadesine,
Dair, davacı ve birleşen davacı vekilleri ile davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/09/2022

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır