Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/330 E. 2022/496 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/330
KARAR NO : 2022/496

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1-….
VEKİLİ : Av. ……
DAVALILAR : 2- … – … …
3- … – … …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2022
KARAR SONUCU : MADDİ TAZMİNAT KABUL
MANEVİ TAZMİNAT KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 28.06.2019 tarihli dava dilekçasinde özetle; davalı …’a alt ve davalı …’ın kullandığı … plakalı araç ile 11.03.2016 tarihinde … Bulv, üzerinden seyir hallindeyken caddede yaya olarak geçen müvekkili ….’e çarptığını, müvekkilinin ağır yaralandığını, kalıcı olarak sakatlandığını ve … oranında maluliyet oluştuğunu; aracın …… Nezdinde ZMMS ile gigortalı olduğunu; … hakkında Kayseri 1.Çocuk Mah.nin ….sayılı dosyasından ceza davası açıldığını ve davalının cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini; sonuç olarak, davalılar adına kayıtlı araç ve gayrimenkul olması halinde üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini; fazlaya – ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1000TL maddi tazminat ve 50.000TL manevi tazminatırı (sigorta şirketini manevi tazminatları sorumlu tutmadıklarını) kaza tarihi olan 11.08.2016 tarihinderi işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiine ödenmesini; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … AŞ, Vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın uslen reddi gerektiğini; kabul anlamına gelmemek kaydıyla, …. plakalı aracın müvekkili nezdinde 08.05.2015-2016 döneminde ZMMS poliçesi lle sigortalı olduğunu, poliçe ile kişi başına toplam 290.000TL lik sakatlanma ve ölüm zaran temlnatı okduğunu, müvekkilinin ferilerden de bu limit oranında sınırlı sorumlu olduğunu; davacının maluliyet oranının kaza ile İlliyet bağının tespiti gerektiğini; davacıların maddi zararının aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebilir olduğunu; geçici iş göremezliğin teminat kapsamı dışında olduğunu; dava tarihinden itibaren yasal faiz işletebileceğini, sonuç olarak, beyan hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın usul ve esasa ilişkin olarak sunulan gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verllmesini; yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya yükletilmesi talep etmedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Kayseri 1. Çocuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyasının celbe ile yapılan tetkikinde; davacının … olduğu, suça sürüklenen çocuğun … olduğu, taksirle bir kişinin yaralanması neden olma suçundan dava açıldığı, araçta seyir halindeyken katılanın bir anda yola atladığı ve hızını azaltmadan dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu katılana çarptığı, katılanan adli muayene raporuna göre BTM ile iyileşemeyecek kemik kırığı oluşacak, hayati tehlike geçirir ve yüzünde sabit iz kalacak şekilde yaralandığı, 29/04/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre ssçnin kazanın oluşumunda tali kusurlu, katılanan asli kusurlu olduğu, böylece ssçnin kazanın oluşumunda tali kusurlu, katılanan asli kusurlu olduğu, böylece ssçnin atılı suçu işlediği anlaşılmakla, çocuğun mahkumiyetine karar verildiği, suça sürüklenen çocuğun vekilinin itirazı üzerine Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yapıldığı, itirazın ise reddine karar verildiği incelemelerden anlaşılmıştır.
Davalı …Ş’ye müzekkere yazılarak, … plaka sayılı aracın karışmış olduğu kaza ile ilgili hasar dosyasının celp edildiği anlaşılmıştır.
SGK Melikgazi Sosyal Güvenlik Merkezi’ne müzekkere yazılarak, davacı …’in maruz kaldığı 11/03/2016 tarihli trafik kazası ödeneği ödenip ödenmediği, kaza nedeniyle gelir ya da maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarında bilgi ve belgelerin ilgili kurumdan celp edildiği anlaşıldı.
Kayseri Şehir Hastanesi’ne ve Erciyes Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezine müzekkere yazılarak, davacının söz konusu kaza ile ilgili gördüğü tedavi evraklarının celp edildiği anlaşıldı.
Mahkememizin 24/12/2019 tarihli celsesinde dinlenen davacı tanığı …’in tanık beyanına göre; ” Davacı benim babam olur. Ben kaza anında yanında değildim, haberim olunca ben hastaneye gittim. Davalı taraf babamla ilgilenmediler, kazadan sonra eve gelmediler, maddi bir yardımda bulunmadılar, tanıklık ücreti talebim yoktur dedi.” şeklinde beyanı alınmıştır.
Mahkememizin 01/10/2019 tarihli celsesinin 6 numaralı ara kararı gereği Erciyes Üniversitesine müzekkere yazılarak, davacının davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak gördüğü tedavilerle ilgili tüm tedavi kayıt ve belgelerin, raporların celp edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 24/12/2019 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı gereği dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek, davaya konu kazanın kimin kusuru ile meydana geldiği hususunda rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişinin raporunu 08/01/2020 tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 08/01/2020 tarihli makine mühendisi bilirkişisi …’yun bilirkişi raporuna göre; ” bahse konu trafik kazasında yaya … 2918 sayılı K.T.K m.68/1-b kural ihlali ve K.T.Y m.138/1-b kural ihlali ile kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü … 2918 sayılı K.T.K m.52/1-b kural ihlali ile kusurlu olduğu, belirtilen kusur şartlarında, yaya …’in kusur oranının %70 olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kusur oranının %30 olması gerektiği” şeklinde görüşünü bildirmiştir.
Mahkememizin 24/12/2019 tarihli celsesinin 3 numaralı ara kararı gereği davacının maluliyet raporu alınması hususunda Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na sevkinin sağlandığı, raporun 24/02/2021 tarihinde ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 24/02/2021 havale tarihli Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın maluliyet raporuna göre; ” tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bilgi ve bulgular Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında birlikte değerlendirildiğinde, …’in 11/03/2016 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanmaları nedeniyle; dört ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı, tıbbi şifa süresinin 4 ay olduğu, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/ veya özür oranının %5 olduğu ” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizin …tarihli celsesinin bir numaralı ara kararı gereği dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp ihtisas Kurulu’na gönderilerek, rapor alınmasına karar verildiği, kurulun cevabi yazısında “yeni çekilecek kraniyal manyetik rezonans (MR) grafisinin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda (DICOM), bu incelemelerin düzenlenecek raporları ile birlikte gönderilmesinin gerektiği, kişinin 06 AĞUSTOS 2021 CUMA günü kimlik belgesiyle ve tüm tıbbi belgeleriyle birlikte saat 08.30’da Kurulumuzda hazır bulunacak şekilde muayeneye gönderilmesi” hususlarının belirtilmesi üzerine eksiklikler tamamlanarak dosyanın yeniden Adli Tıp Kurumuna gönderildiği ikinci raporun 03/02/2022 tarihinde ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 03/02/2022 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nin raporuna göre; ” mevcut belgelere göre …. ve …. …. oğlu …. doğumlu …’in 11/03/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 03/08/2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme ile meslek grup numarası bildirilmekle grup 1 kabul olunarak, e cetveline göre %24/2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 30/03/2013 tarih, 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde zihinsel, ruhsal, davranışsal bozukluluklar, geçici fonksiyon kaybına neden olan ruhsal hastalıklar, B-Beyin hasarı, beyin işlev bozukluğuna bağlı davranış bozuklukları, (organik kişilik bozukluğu frontal lob sendromu içerir beyin sarsılması sonrası fostkontüzyonel sendrom tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen, özür oranı%40*3/5=%24 olarak tespit edildiğine göre kişinin tüm vücut engellilik oranının %24 olduğu özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilmediği, iyileşme iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği, sürekli bakıcı ihtiyacının bulunmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 ay bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 22/03/2022 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı gereği dosyanın aktüerya bilirkişine tevdi edildiği, bilirkişinin raporunu 04/04/2022 tarihinde ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 04/04/2022 tarihli Aktüerya Bilirkişisi …’un Bilirkişi raporuna göre; ” 3 ay” süreli geçici bakıcı zararının; 1235,25 TL olduğu, 12 ay” süreli geçici iş göremezlik zararının; 13.963,09 TL SGK ödemesi mahsubu (3.963,09 – 2.141,09) : 1.822,00 TL olduğu, %24 özür oranına göre sürekli iş göremezlik zararının; İşlemiş dönem geliri 169.908,82 TL işleyecek dönem geliri 197.757,44-TL 1.367.666,26 TL %24 özür oranına göre 1.328.239,90 TL %75 kusur indirimi sonucu 82.059,97 TL. Olduğu, davacının toplam maddi zararının 85.117,22 TL olduğu,” şeklinde görüşünü bildirmiştir.
Mahkememizin 17/05/2022 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı davacı vekilinin talebi üzerine davayı ıslah etmesi ve ıslah harcını yatırması üzerine kesin süre verildiği, davacı vekilinin ise 24/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile davayı maddi tazminat yönünden 85.117,22-TL’ye artırdığı harcını da mahkememiz veznesine yatırdığı anlaşılmıştır.
Davanın davaya konu trafik kazasında kimin ne oranda kusurlu olduğu, haksız fiil nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği hususlarında açılmış olan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı …’in 15/05/1971 doğumlu olduğu, 11/03/2016 kaza tarihi itibariyle 44 yıl 9 ay 25 günlük yani 45 yaşında olduğu, TRH 2010 yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün (30-27) 30 yıl 3 ay 7 gün olduğu yani bundan anlaşılacağı üzere davacının muhtemel bakiye ömür sonu tarihi 18/06/2046 olduğu incelemelere başlanıdığında İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun 28/01/2022 tarihli raporunda, davacının geçici iş göremezlik süresinin 12 ay olduğu, 3 ay bakıcı ihtiyacı olduğu, özür oranının %24 olduğu tespit edilmiştir. Rapor doğrultusunda davacının bakıcı zararı ile geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararının hesaplandığı geçici iş göremezlik süresinde davacının özür oranının %100 olduğu kabul edilmiştir. 08/01/2020 tarihli kök ile 19/10/2020 tarihli ek kusur raporunda davalı sürücü …’ın %25 oranında, davacı yaya …’in %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Rapor doğrultusunda hesaplanan zarardan davacının %75 oranındaki kusurunun mahsup edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında indirim gerektirecek hususlara bakıldığında, SGK başkanlığının 30/07/2017 tarihli cevabi yazısında davacıya 11/03/2016-02/06/2016 tarihleri arasında toplam 2.141,09-TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği, ancak gelir ya da maaş bağlanmadığı bildirilmiştir. Hasar dosyasının incelemesinde ise davalı … tarafından ise herhangi bir ödemeye rastlanılmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; davalı …’a ait ve diğer davalı …’ın kullandığı, … plakalı araç ile … Bulvarı üzerinde seyir halinde iken caddeyi yaya olarak geçmekte bulunan davacı …’e çarptığı, bu kaza neticesinde …’in ağır olarak yaralandığı, ölümden döndüğü, bu kaza neticesinde %43 oranında maluliyet oluştuğu, sakatlığının da sürekli olarak arttığının beyan edildiği, davalı … şirketinin ise cevap dilekçesinde davadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılmadığı, bu şart yerine getirilmeden ikamede edilen davanın reddedilmesini talep etmiş ise, dosya kapsamı alınan ATK raporları, bilirkişi raporları gelen müzekkere cevapları incelendiğinde davalı … şirketinin itirazlarının yerinde olmadığı davacının 11/03/2016 tarihinde meydana gelen kazadan dolayı davalı sürücü …’ın %25 oranında, kusurlu olması ve alınan bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamaya göre ise davacının 3 ay süreyle geçici bakıcı zararının %75 kusur indirimi ile 1.235,25-TL olduğu, 12 ay süreli geçici iş göremezlik zararının %75 kusuru indirimi ile 3.963,09-TL SGK ödemesi mahsubu ile ise 1.822,00-TL olduğu, %24 özür arınına göre sürekli iş göremezlik zararının işlemiş dönem geliri 169.908,82-TL işleyecek dönem geliri, 1.917.757,44-TL toplamında 1.367.666,26-TL olduğu, %24 özür oranına göre 328.239,90-TL olduğu, %75 kusur indirimi sonucu 82.059,97-TL olduğu, toplam maddi zararının ise 85.117,22-TL olduğu ve davacı vekilinin 24/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını iş bu miktar üzerinden artırdığı anlaşılmakla, tüm dosya kapsamında indirimli kusur oranına göre maddi tazminat davasının kabulü ile; 1.822,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 82.059,97-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 1.235,25-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 85.117,22-TL maddi tazminatın davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 23/10/2018 tarihinden itibaren, davalı … ve … yönünden ise olay tarihi olan 11/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine şeklinde karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. Maddesine göre; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebinde, davacının duyduğu acının karşılığının para olarak verilmesi olanaksızdır.Bu nedenle manevi tazminatın amacı davacının duyduğu acıyı dindirmek ve içine düştüğü ruhsal sıkıntıyı gidermek, davacının zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak olmalıdır.Manevi tazminatın miktarının tayininde tarafların sosyal ve ekonomik koşulları da değerlendirilmelidir.Manevi tazminat yönünden mahkememizce yapılan araştırma sonucu tespit edilen davacının sosyal ve ekonomik durumu, kazanın meydana geldiği 2016 yılında paranın alım gücü, davalı şirkete kasko poliçesi ile sigortalı araç sürücünün %25 oranında kusuruyla kazaya sebebiyet vermiş olması, davacının kaza sonrasında 4 ay süreyle geçici iş göremezliği değerlendirildiğinde davacının manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Maddi tazminat davasının KABULÜ İLE; 1.822,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 82.059,97-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 1.235,25-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 85.117,22-TL maddi tazminatın davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 23/10/2018 tarihinden itibaren, davalı … ve … yönünden ise olay tarihi olan 11/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 15.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 11/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 5.814,35-TL nispi karar ve ilam harcının davacının dava başında yatırdığı 44,40-TL peşin harç ile 288,30-TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 5.481,65‬-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 1.024,65‬-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’tan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından dava başında yatırılan 44,40-TL başvurma, 44,40-TL peşin harç ile 288,30-TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 285,80-TL tebligat gideri, 145,42-TL müzekkere ve posta gideri, 575,00-TL bilirkişi ücreti ile 535,00-TL adli tıp gideri olmak üzere toplam 1.541,22-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 285,80-TL tebligat gideri, 145,42-TL müzekkere posta gideri, 575,00-TL bilirkişi ücreti ile 535,00-TL adli tıp gideri olmak üzere toplam 1.541,22-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 462,36-TL’nin davalılar … ve …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T hükümleri 13/1 maddesi gereğince 11.865,23-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T hükümleri 10/1-4 maddeleri gereği 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Manevi tazminat davası yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden iş bu davalı lehine A.A.Ü.T hükümleri 10/1-4 maddeleri gereği 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
11-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
12-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır