Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/321 E. 2022/64 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/321 Esas – 2022/64
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/321 Esas
KARAR NO : 2022/64

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- ….
VEKİLİ : Av. ….
:2-…
3-….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/06/2019
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :22/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ….’ın maliki olduğu, sürücüsü davalı … olan …. plakalı aracın 17/03/2018 tarihinde davacının yaya olarak karşıya geçmeye çalıştığı esnada kendisine çarptığını ve davacının yaralanmasına sebep olduğunu, olay nedeni ile davalı … ve …’ın malik ve sürücü olarak maddi ve manevi tazminattan, davalı sigorta şirketinin ise ZMMS poliçesini düzenlemekle maddi tazminattan sorumlu olduğunu ve yine aynı sigorta şirketinin kasko poliçesi düzenlenmekle poliçedeki miktar kadar manevi tazminattan sorumlu olduğunu, davalı sürücü hakkında Kayseri …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E, … K sayılı kararı ile mahkumiyet kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, sürücünün olayda asli kusurlu olduğunu, ceza yargılamasında davacıya verilen tali kusuru kabul etmediklerini, davacının olay nedeni ile tedavi gördüğünü, … Hastanesi’ne ödenen 2500 TL karşılanmayan tedavi giderini talep ettiklerini, yine iş göremezlik zararlarının karşılanması gerektiğini, davacının kaza nedeni ile manevi açıdan zorluklar yaşadığını, bu nedenle manevi zarar talepleri de olduğunu belirterek faizi ile birlikte tazminat bedellerinin ödenmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı sigorta vekili cevap dilekçesi özetle: Davacının HMK madde 119 gereği talep sonucunu açık bir şekilde yapması gerektiğini, davacının başvuru şartını yerine getirmemiş olması nedeni ile davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafça maluliyetin varlığı ve oranının ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafın genel şartlara uygun geçerli bir rapor sunmadığını, geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri talebinin teminat dışında olduğunu, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini, davalının sorumluluğunun araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, faiz başlangıç tarih taleplerinin reddi gerektiğini belirterek davanın usul ve esastan reddinin talep edildiği görülmüştür.
Davalılar … ve …’nin cevap dilekçesi sunmadıkleri ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacakları anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacının 17/03/2018 tarihinde uğramış olduğu kaza nedeni ile yaralanıp yaralanmadığı, ödenmesi gereken tedavi gideri ve iş göremezlik zarar ile manevi zararın olup olmadığı, davalıların bu zarardan sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu iseler miktarı hususlarına ilişkin davadır.
Erciyes Hastanesine, Kayseri İl Emniyet Müdürlüğüne, Kayseri Şehir Hastanesine, SGK’ya, Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizce 25/12/2019 tarihinde duruşmada davacı tanık …’ın alınan beyanında;” Eşinin kazadan sonra yaklaşık 3 ay kendi kişisel ihtiyaçlarını dahi gideremeden yattığını, kendisini toparlamasının 6 ayı bulduğunu, şuan eşinin çalıştığını, normal hayatına devam ettiğini, tedavi giderlerinin eşinin karşıladığını, SGK tarafndan herhangi bir tedavi gideri ödemesi yapılmadığını, karşı tarafın maddi ve manevi herhangi bir faydası olmadığını, karşı taraftan tedavi giderlerine yardım talebinde bulduklarını ancak …’in babası emekli olduğunu masrafları karşılayamayacağını söylediğini” beyan etmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce 25/12/2019 tarihinde duruşmada davacı tanık …’ın alınan beyanında;” Davacının kazadan sonra yaklaşık 3 ay tedavi sürecinin sürdüğünü ve yattığını gördüğünü, şuan davacının işine devam ettiğini, davacının ayağında kaztadan kaynaklı platin bulunduğunu, davalı tarafın herhangi bir maddi manevi yardımı olup olmadığının bilmediğini, davacı ile de bu konuda hiç konuşmadıklarını, davacı SGK’lı olduğu için tedavi giderlerinin bir kısmını SGK karşıladığını ancak karşılanmayan kısımları davacı kendi cebinden karşıladığını, bunun için hatta kendisinden borç aldığını, davacı bu 3 aylık tedavi sürecinde kendi kişisel ihtiyaçlarını dahi gideremediğini” beyan etmiş olduğu görülmüştür.
Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının sunmuş olduğu 24/01/2020 havale tarihli raporda özetle; ” Davalı sürücü …’nin %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya ….’ın kusursuz olduğu” kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adlı Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının sunmuş olduğu 17/11/2020 havale tarihli raporda özetle; ” Tıbbi evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek kaydedilen bilgi ve bulgular ” Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve özürlülere verilecek Sağlık Kurulu raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında birlikte değerlendirildiğinde, …’ın 17/03/2018 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen kemik ( sağ bimalleolar) kırığı nedeniyle; Onaltı (16) hafta süreyle iş göremezlik halinde kaldığı (tıbbi şifa süresinin 16 (onaltı) hafta olduğu) iki (2) hafta süreyle yardımcı desteğinin tıbben uygun olacağı, herhangi bir fonksiyonel kayıp tarif tespit edilmediği, dolayısıyla tüm vücut fonksiyon kaybı oranının ve/veya özür oranının %0 (yüzde sıfır) olduğu, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı, Mevcut evrak içeriğine göre katkı payı olarak hesaplanan toplam 2810 (ikibinsekizyüon) TL ücretin adı geçenin trafik kazasına bağlı tedavisi ile uyumlu olduğu ve SGK kapsamında olmadığı” kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Hesap bilirkişiden alınan 26/01/2021 havale tarihli raporda özetle; ” davacının 16 hafta süreli geçici iş göremezlik zararının 157,89 TL olduğu, davacı talebinin 50,00 TL olduğu, alınan raporda özür oranı %0 olduğundan dolayı sürekli iş göremezlik zararına yönelik hesaplama yapılmadığı, davacı talebinin 50,00 TL olduğu, ERÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkalığı’nın SGK kapsamında olmadığının tespit edildiği, davacı talebinin 2.500,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın hem ZMMS hem de Kasko/İMM sigortacısı olduğu, maddi tazminatlardan ZMMS poliçesinden dolayı sorumluluğunun bulunduğu, maddi zararların ZMMS teminat limitleri dahilinde kalması nedeniyle İMM poliçesinden dolayı sorumluluğunun doğmadığı, davacının Kasko poliçesinden dolayı manevi tazminat talebinde bulunduğu, Kasko/İMM poliçesinde manevi zararlar için temnat limitinin 40.000,00 TL olduğu” kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Talimat yoluyla alınan bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu 02/11/2021 havale tarihli raporda özetle; ” … adına kayıtlı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı Karayolları Trafik Kanunun 74 maddesini ihlal ettiğinden %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, yaya … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 68/c maddesini ihlal ettiğinden %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu” kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 24/06/2021 havale tarihli dilekçesinde davanın ıslahına ilişkin beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin mahkememizin 16/10/2019 tarihli celsesinin 12 numaralı ara kararı üzerine maddi tazminat dava değerini HMK madde 31 kapsamında açıkladığı ve 25/10/2019 tarihli dilekçesinde, 2600 TL’nin 2.500 TL’sinin tedavi giderine, 50 TL’sinin geçici iş göremezliğe ve 50 TL’sinin kalıcı iş göremezliğe ilişkin olduğunu belirtmiş olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça davalı sigorta şirketine dosyada mevcut PTT evraklarına göre 18/04/2019 tarihinde başvurulmasına rağmen davalının ödeme yapmaması nedeni ile davalının 8 iş günü sonrası olan 01/05/2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılarak davalı sigorta yönünden bu temerrüd tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça 17/03/2018 tarihinde meydana gelen kazadan kaynaklı tazminat davasının reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, olayın meydana gelmesine ilişkin olarak tarafların kusur durumunun tespiti amacı ile alınan Adli Tıp Kurumunun 24/01/2020 tarihli raporunda davalı sürücü …’nin %100 kusurlu olduğu davacının ise kusursuz olduğu tespit edilmiş ise de söz konusu rapor ile Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alınan rapor arasında çelişki bulunması nedeni ile çelişkinin giderilmesi için talimat yolu ile Karayolları Bilirkişi Fen heyetinden 02/11/2021 tarihli rapor alındığı, raporda davalı sürücü …’nin %80 ve davacının ise %20 kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Kurumun’un 17/11/2020 havale tarihli olup olay tarihinde geçerli olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflanması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca düzenlenen raporunda, davacının olay nedeni ile 16 hafta süre ile mutat iş ve gücünden kaldığı, tüm vücut fonksiyon kaybı/ özür oranının % 0 oranında olduğunun ve davacının SGK kapsamında olmayıp karşılanmayan 2800 TL tedavi gideri zararının olduğunun tespit edilmesi ve bu raporlar ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/8835 E, 2021/2355 K sayılı kararı dikkate alınarak düzenlenen aktüer bilirkişisinin 26/01/2021 havale tarihli raporunda ise, davacının olaydan kaynaklı geçici iş göremezlik zararının 157,89 TL olduğunun belirtilmesi karşısında davacı vekilinin sunduğu 24/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınmış ve davalı sürücü …’nin kusurlu araç sürücüsü, davalı …’nin işleten ve davalı sigorta şirketinin ise kusurlu sürücünün kullandığı aracın olay tarihi itibari ile geçerli ZMSS poliçesini düzenlemekle hesaplanan tazminat miktarından davalının sürücünün kusuru olan %80 oranında sorumlu oldukları anlaşılmış ve böylece maddi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 2.248,00 TL tedavi gideri ile 126,31 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 2.374,31TL’nin davalılar … ile …’den olay tarihi olan 17/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketinden kasko poliçesi kapsamında temerrüt tarihi olan 01/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsiline tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının manevi tazminat davası yönünden ise, davalının olaydaki kusur durumu, sosyal ve ekonomik durumu, davacının olaydan kaynaklı yaralanma ve maluliyet durumu-oranı, davacının yaşamış olduğu acı ve sıkıntılar, tanık beyanları hep birlikte dikkate alınmış ve böylece manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 5.000,00 TL tazminat bedelinin davalılar … ile …’den olay tarihi olan 17/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketinden kasko poliçesi kapsamında temerrüt tarihi olan 01/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsiline tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN;
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 2.248,00 TL tedavi gideri ile 126,31 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 2.374,31TL’nin davalılar … ile …’den olay tarihi olan 17/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketinden kasko poliçesi kapsamında temerrüt tarihi olan 01/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsiline tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 5.000,00 TL tazminat bedelinin davalılar … ile …’den olay tarihi olan 17/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketinden kasko poliçesi kapsamında temerrüt tarihi olan 01/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsiline tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden, alınması gereken 162,19 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 77,20 TL peşin harç ile 1,43 TL ıslah harçtan mahsubuyla eksik kalan 83,56 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
4-Manevi tazminat davası yönünden, karar tarihi itibariyle alınması gerekli 341,55 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 77,20 TL peşin harç ile 1,43 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden, davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 232,875 TL tebligat, 154,90 TL posta ve müzekkere ücreti, 1.025,00 TL bilirkişi ücreti, 161,50 TL ATK ücreti olmak üzere toplam 1.573,875 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 1.238,24 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Manevi tazminat davası yönünden, davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 232,875 TL tebligat, 154,90 TL posta ve müzekkere ücreti, 1.025,00 TL bilirkişi ücreti, 161,50 TL ATK ücreti olmak üzere toplam 1.573,875 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 393,47 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
10-Maddi tazminat davası yönünden, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.374,31 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
11-Maddi tazminat davası yönünden, davalı sigorta şirketi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/3 maddesi uyarınca hesaplanan 643,58 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine VERİLMESİNE,
12-Manevi tazminat davası yönünden, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/1-4 maddesi uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
13-Manevi tazminat davası yönünden davalı sigorta şirketi kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2-4 maddesi uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine VERİLMESİNE,
14-Davalı … ile … kendilerini bir vekil ile temsil ettirmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
15-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul-red oranına göre hesaplanan 422,89 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
16-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) kabul-red oranına göre 897,11 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, …, … ve Sigorta vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.26/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır