Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/224 E. 2022/33 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/224 Esas – 2022/33
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/224
KARAR NO : 2022/33

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/01/2022
KARAR SONUCU : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maden mermer üretim ve alım-satımı ile iştigal eden bir firma olduğunu ve müvekkili firmanın 23/10/2008 tarihinde … İsimli şirkete ihraç edeceği mermer mamul ürünlerinin ihracat işlemlerini yürütmek üzere davalı … Şubesi ile anlaştığını ve firma lehine ithalatçı … Şirketinin bankası olan … Tarafından 15/12/2008 vadeli 289.000,92 Euro tutarında gayrikabili rücu, yani cayılamaz türde teyitli akreditif açıldığını, bu akreditif ve şartlarının davalı bankanın 23/10/2008 tarihli “Akreditif İhbar Mektubu” ile müvekkiline ihbar edildiğini, davalı bankanın müvekkili firmadan aldığı ihracat vesaikini, ithalatçı …’nın bankası olan …’ya göndermesi ve mal bedelinin yatırılmasını istemesi gerekirmen, davalı bankanın kendi kusuru ve bilgisizliğinden kaynaklanan nedenlerle, ihracat vesaikini banka yerine doğrudan ithalatçı …’ya gönderdiğini, süresi içinde vesaik ibraz edildiğinden ithalatçı firma lehine bankası … tarafından açılmış akreditifin hükümden düşürüldüğünü, davalı bankanın Kayseri Şubesi’nin bu yanlışlığı daha sonra fak ettiğini ve müvekkili firmaya gönderdiği 12/12/2008 tarih ve … sayılı yazıda, ihraca ilişkin orjinal vesaikin 05/12/2008 tarihinde …’ya gönderilecek yerde sehven …’ya gönderdiğini itiraf ettiğini, bunun üzerine ithalatçı …. Lehine açılmış akreditif ile ilgili herhangi bir sorumluluk almak istemediğinden Madrid …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak lehine açılmış akreditifin müvekkili firmaya ödenmemesi için tedbir talep ettiğini ve tedbir kararı verildiğini, davalı bankanın yaptığı yanlışlık nedeniyle müvekkilinin zararını karşılamak üzere 200.000 Euro teklif ettiğini, ancak müvekkili firma yetkililerinin zararlarının 289.000,92 Euro olduğunu belirterek davalı bankanın teklifini kabul etmediklerini bildirerek davalının kusurlu işleminden dolayı müvekkili şirketin aleyhine oluşan 289.000 Euro tutarın dava değerindeki karşılığı olan 1.979.650,00-TL’nin zararın oluştuğu 09/02/2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle öncelikle zamanaşımından reddi gerektiğini, ayrıca davacı tarafça ilk olarak 3 parti yükleme yaparak 03/12/2008 tarihinde Kayseri Şubesine 3 set vesaik ibraz edildiğini, hir 3 set vesaikin 04/12/2008 tarihinde işleme alındığını ve belgelerdeki aykırılıkların aynı gün 04/12/2008 tarih/… sayılı yazıları ile davacıya bildirildiğini, davacıdan alınan talimata binaen 3 set vesaikin de sunulduğu şekliyle ve rezervli olarak amir bankaya gönderildiğini, 1. Ve 2. Set vesaik asıllarının DHL, 3. Set vesaikin ise … aracılığıyla gönderildiğini, … kargoya teslim edilen 28.880,64 Euro tutarlı 3. Set vesaikin dava dilekçesinde ede belirtildiği üzere sehven amir banka yerine ithalatçı firmaya gönderildiğini, fakat söz konusu vesaikin amir firma tarafından amir bankaya teslim edildiğini ve amir banka tarafında da ibrazın kabul edildiğini, amir bankanın söz konusu vesaiki teslim aldığını, incelediğini ve müvekkili bankaca da belirlenerek bildirilen aykırılıklar nedeniyle reddettiğini belirttiği 10/12/2008 tarihli … mesajı ile müvekkili bankaya bildirdiğini, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi, 3. Set vesaikin amir banka yerine sehven ithalatçı firmaya gönderilmesinin işlemin akışını etkilemediğini, akreditifin hükümden düşmediğini, nitekim akreditifin hükümden düşmemesinden dolayı müşterinin bunun üzerine 2 pati yükleme daha yaptığı ve 2 set vesaik ibraz ettiğini, her 2 set vesaikin de 19/12/2008 tarihinde amir bankaya gönderilmek üzere kargoya teslim edildiğini, amir bankadan 23/12/2008 tarihinde alınan … mesajında 4. Set vesaikin bulunan aykırılık nedeniyle reddedildiğinin bankaya bildirildiğini, mesajın aynı gün davacıya iletildiğini, davacı tarafından aykırılığın ibraz süresi içerisinde giderilmediğini, aynı şekilde 5. Set vesaikin da amir bankaya gönderildiğini ve bunda da aykırılık bulunduğunun bildirildiğini, amir bankadan 06/02/2009 tarihinde alınan … mesajında 5 set vesaik için de ödemelere tedbir konulduğunun, tedbir kalkmadan ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, akreditifin Madrid Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, yabancı bir devlet mahkemesince verilmiş bir tedbir kararı ve/veya belge altındaki imzanın sahteliğinin mahkeme kararı ile sabit olmasının likit bir delile örnek teşkil etmekte olup lehtarın dürüstlük kurallarına aykırı hareket ettiğine dair kesin likit birdelil olması halinde bankaca lehtara ödeme yapılmayacağını, müvekkili bankanın davacıya karşı herhangi bir ödeme yükümlülüğü bulunmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, kusurlu işlemden dolayı uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının celbi ile yapılan tetkikinde; davacısının … Şti, davalısının … A.Ş olup, davanın tazminat davası olduğu ve 27/02/2019 tarihinde arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği ve kararın 09/04/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan İspanyolca evrakların Türkçe’ye tercümesinin yaptırılması hususunda Ankara Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup, tercüman bilirkişi …’ın 03/11/2020 tarihli raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Dosya arasındaki İspanyolca evrakların Türkçe’ye tercümelerinin yapılmasının ardından İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak 3 kişilik hesap uzmanı bilirkişi heyetinden davacı ile dava dışı ithalatçı firma arasındaki alım-satım ilişkisinde davalı bankanın ihtilaflı olan vesaik belgesini süresi içerisinde amir bankaya (…) gönderip göndermediği, davacı ile davalı banka arasındaki ilişkinin teyitli akreditif olup olmadığı, davalının vesaik belgesini süresinde göndermemiş ise bu hususta davacının zararı olup olmadığı, varsa miktarı ve zarar ile davalının eylemi arasında illiyet bağı olup olmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş olup, 22/03/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talimat yolu ile aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davacı firmanın dava konusu ihracat akreditifi kapsamında gerçekleştirdiği ilk 3 sevkiyata ait vesaikin ve 4, Sevkiyata ait 58.510,089 € bedelli vesaikin rezervli olup, akreditif koşullarına aykırı şekilde düzenlendiği, ancak söz konusu akreditife aykırılıklar oluşturan rezervlerin dava dışı ithalatçı firmanın kabulü ve onayı neticesinde ödeme vadelerinin kesinleştiği, fakat ödemenin rezervli vesaik sunumu nedeniyle sadece dava dışı ithalatçı firmanın yükümlülüğünde kaldığı, 5. Sevkiyata ait 98.833,92 Euro’luk vesaikin taraflar arasında oluşturduğu rezervden kaynaklanan ihtilafa yönelik bilgi ve belgelerin dosyaya tam olarak sunulmadığı. yukarıda belirtilen eksik bilgi ve belgeler tam olarak dosyaya sunulmadan değerlendirme yapılamayacağı, 5. Sevkiyattan kaynaklanan uyuşmazlığın alıcı tarafından Mahkemeye taşınarak, İspanya Mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı yoluyla ödeme vadeleri kesinleşen 4 yükleme bedelinin de ödenmemesine, ödemelerin iptaline yol açıldığının düşünüldüğü, eksik bilgi ve belgeler dosyaya sunulmadan ihtilaflı olan 5. Sevkiyata ait vesaik belgesinin süresi içerisinde amir bankaya gönderilip gönderilmediğinin, hangi koşullarda gönderildiğinin, davalı bankanın vesaik belgesini süresinde göndermemiş isc, bu hususta davacının zararı olup olmadığının, varsa miktarı ve zarar ile davalının eylemi arasında illiyet bağı olup olmadığının, amir ve bankası ile oluşan 5. Yüklemeden kaynaklanan ihtilafın değerlendirilemeyeceği belirleniştir.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talimat yoluyla aldırılan bilirkişi raporunda belirtilen eksik evrakların davalı banka vekilince dosyaya ibraz edilmesinin ardından dosya tekrar talimat mahkemesine gönderilerek taraf vekillerinin rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi ve dosyaya eklenen belgelerin incelenmesi amacıyla ve ayrıca zamanaşımı yönünden de inceleme yapılması için daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 17/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talimat yolu ile aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın 289.873,92 Euro tutarındaki teyitli akreditiften kaynaklanan sorumluluğu çerçevesinde, davacı ihracatçı firmaya, akreditif kapsamında gerçekleştirdiği 4 yüklemeye ait
10.03.2009 tarihinde ödenecek 28.880.604 €
11.05.2009 tarihinde ödenecek 52.409.76 €
09.03.2009 tarihinde ödenecek 51.1 79,52 €
23.03.2009 tarihinde ödenecek 58.510.08 €
mal bedellerini vadelerinde ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, buna göre 10.05.2019 dava tarihi itibariyle geçerli olan TCMB Euro döviz alış kuru … ve 4 vesaik bedeli toplamı 191.040.00 Euro üzerinden talep edilebilecek tutarın 1.311.508,00 TL olduğu, davacı talebi olan 1.979.050,00 TL’nin ve 09.02.2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz talebinin yerinde olmadığı, 98.833,92 € vesaik bedelinin ise ihtilaf oluşturduğu, davacının söz konusu vesaikin davalı banka tarafından rezervsiz kabulünü ve davalı bankanın gecikmiş rezerv bildiriminden kaynaklanan hatasını dikkate almadığı, gecikmiş bildirim karşılığında rezervin giderilmesinin mümkün olamayacağının ve davalının teyit yükümlülüğünün devam etmekte olduğunun bildirilmediği, buna karşılık 29 gün sonra vesaikin tahsil bazında tekrar amir bankaya gönderilmesini talep ederek, teyidin gerek amir banka gerekse davalı banka açısından geçerliliğinin kalmadığını kabul ettiği, bu nedenle, davalı bankadan teyit kapsamında söz konusu vesaik bedelinin talep edilemeyeceği, zamanaşımı süresinin davalı bankanın 27.02.2009 tarihli red yazısının davacıya tebliği ile başlayabileceği, ödeme vadeleri kesinleşen tarihlerden itibaren 4 vesaik bedeli üzerinden 3095 S. Kanunun 4/a faizinin talep edilebileceği, İspanya Mahkemelerince ödemelere konulan tedbir ve sonrasında sözleşme ve akreditif iptali ile sonuçlanan yargı kararı sonrasında, davalı bankanın ödeme yükümlülüğünün devam edip etmediğinin hukuki boyutlu olup, tarafımızca incelenemeyeceği belirlenmiştir.
Somut olayda; davacı şirketin 23/10/2008 tarihinde …. isimli şirkete ihraç edeceği mermer mamul ürünlerinin ihracat işlemlerini yürütmek üzere davalı …. Şubesi ile anlaştığı ve firma lehine ithalatçı … şirketinin bankası olan … tarafından 15/12/2008 vadeli 289.000,92 Euro tutarında gayrikabili rücu, yani cayılamaz türde teyitli akreditif açıldığı görülmektedir. Davalı bankanın 04.12.2008 tarihli yazısı ile ilk 3 yüklemeye ait vesaikte tespit edilen rezervleri/aykırılıkları davacıya ileterek, rezervlerle ilgili olarak davacıdan düzelime yapılıp yapılmayacağını sordüğü, davah bankanın söz konusu yazısında başkaca bir hususa yer verilmediği, bunda karşılık davacının da 05.12.2008 tarihli cevap yazısı ile 3 vesaike dil rezervin kendilerince kabul edildiğini, 3 takımı vesaikin acilen amir bankaya gönderilmesini talep ettiği, davalı bankanın da 3 yüklemeye ait rezervli vesaiki amir bankaya vesaikin rezervli olduğunu belirterek, on approval/onay bazında gönderdiği, amir bankanın da cevap mesajları ile davalı bankaya ödeme/rambursman yetkisi verdiği tespil edilmiş olup, buna göre, teyit bankası olarak davalı bankanın onay bazında rezervli vesaik göndererek amir bankadan ödeme onayı/rambursman yetkisi istemesinin rezervleri kabul ederek, amir bankadan akredititte değişiklik yapılması istemek anlamına geldiği, 3 yükleme belgesinin amir bankaya tahsil bazında gönderilmediği, bu işlemin sonucu olarak vesaik amir bankaca kabul edildiğinde akreditifin rezervli hususlar yönünden değiştirilmiş olmakla ve herhangi bir şart ileri sürmeden değişiklik istemekle bu değişikliği önceden kabul etmiş sayılan teyit bankası olarak davalı bankanın vesaikin kabulü halinde ödeme yapma yükümlülüğü ile bağlı kaldığı, teyitten doğan ödeme yükümlülüğünün hükümden düşmüş olduğunu iddia etmek için davalı bankanın rezervli vesaikin kabulü ve ödeme onayı konusunda amir bankaya mesaj çekerken davacı lohdara bildiride bulunarak vesaikin rezervli biçimde ibrazı sonucu teyidinin hükümsüz kaldığını ve söz konusu mesajı çekip onay istemesinin teyidinin otomatikman devam ettiği anlamına gelmediğini açıkça ifade etmesi gerektiği, ancak davalı bankanın ilk 3 yüklemeye ait vesaikte tespit ettiği rezervleri davacıya 04.12.2008 tarihli yazısı ile bildirirken bu hususlara yazısında yer vermediği, dosya kapsamına göre, ayrı bir yazı ile rezervli vesaik ibrazı neticesinde teyidinin hükümsüz kaldığını, amir bankaya onay bazında vesaik göndermesinin teyidin devam ettiği anlamına gelmediğini davacıya iletmediği, bu nedenle davalı bankanın her 3 yüklemeye ait mal bedellerini (28.880,64 Euro, 52.409,76 Euro ve 51.179,52 Euro) teyidi kapsamında ödeme yükümlülüğü altında bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bunun yanı sıra 58.510,08 Euro bedelli 4. Yükleme ve 98.833,92 Euro bedelli 5. Yüklemeye ilişkin olarak da yükleme belgelerinin ibraz koşullarına uygun olduğu, yani akreditif koşullarına aykırılık bulunmadığı beyan ederek, ibraz süresi içerisinde vesaik bedellerinin ödeme vadelerinin bildirilmesini belirtmek suretiyle amir bankadan mal bedellerinin ödenmesini talep ettiği, amir bankanın 19/12/2008 tarihli swift mesajı ile 98.833,92 Euro bedelli vesaikte tespit edilen rezervin kabul edilmediği, ancak 58.510,08 Euro vesaik bedelinin 23/03/2009 tarihinde ödeneceğinin davalı bankaya bildirildiği, bu mesajın davalı banka tarafından da davacıya iletildiği, 58.510,08 Euro bedelli vesaikin uygun bulunarak amir bankaya baştan rezervsiz, uygun ibraz kabul ederek gönderdiği, davalı bankanın bu yüklemenin bedelini vadesinde davacıya ödeme taahhüdünün devam ettiği, ancak 98.833,92 Euro bedelli vesaikin ise düzeltme yapılarak gönderildiğini beyan ederek, amir bankanın bu vesaikte yer alan Fumigasyon belgesinde tarih ve imza yokluğu nedeniyle rezerv koyduğu, söz konusu rezervin süresinde davacıya bildirildiği, ancak davacının söz konusu rezervi düzeltilme hakkını kullanmadığı anlaşılmıştır. Davalı bankanın 289.873,92 Euro tutarındaki teyitli akreditiften kaynaklanan sorumluluğu çerçevesinde, davacı ihracatçı firmaya, akreditif kapsamında gerçekleştirdiği 4 yüklemeye ait 10.03.2009 tarihinde ödenecek 28.880.604 Euro, 11.05.2009 tarihinde ödenecek 52.409.76 Euro, 09.03.2009 tarihinde ödenecek 51.1 79,52 Euro ve 23.03.2009 tarihinde ödenecek 58.510.08 Euro mal bedellerini vadelerinde ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, buna göre 10.05.2019 dava tarihi itibariyle geçerli olan TCMB Euro döviz alış kuru k/6,8651 ve 4 vesaik bedeli toplamı 191.040,00 Euro üzerinden talep edilebilecek tutarın 1.311.508,00 TL olduğu, 98.833,92 Euro vesaik bedelinin ise ihtilaf oluşturduğu, davacının söz konusu vesaikin davalı banka tarafından rezervsiz kabulünü ve davalı bankanın gecikmiş rezerv bildiriminden kaynaklanan hatasını dikkate almadığı, gecikmiş bildirim karşılığında rezervin giderilmesinin mümkün olamayacağının ve davalının teyit yükümlülüğünün devam etmekte olduğunun bildirilmediği, buna karşılık 29 gün sonra vesaikin tahsil bazında tekrar amir bankaya gönderilmesini talep ederek, teyidin gerek amir banka gerekse davalı banka açısından geçerliliğinin kalmadığını kabul ettiği, bu nedenle, davalı bankadan teyit kapsamında söz konusu vesaik bedelinin talep edilemeyeceği kanaatine varılarak davanın 4 vesaik bedeli toplamı olan 1.311.508,00-TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili 30/11/2021 tarihli duruşmada; “….Dava dilekçesinde alacağımızı Euro’yu TL’ye çevirerek talepte bulunmuş isek de 289.000 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ediyoruz.” şekline beyanda bulunmuş ise de, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında davacı vekilinin 289.000 Euro’nun dava değerindeki karşılığı olan 1.979.650,00-TL alacağın davalıdan tahsilini talep ettiği ve bu miktar üzerinden harç yatırdığı, ayrıca duruşmada dava değerini her ne kadar 289.000 Euro olarak ıslah etmiş ise de, buna dair harç yatırdığına ilişkin dosya arasına herhangi bir belge ibraz etmediği hususları gözetilerek davanın 1.311.508,00-TL üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporunda 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi kapsamında Euro üzerinden faiz oranı uygulanabileceği bildirilmiş ise de, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında 289.000 Euro’nun dava değerindeki karşılığı olan 1.979.650,00-TL üzerinden faiz talebinde bulunduğu ve tarafların tacir olduğu hususları dikkate alınarak avans faizi işletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar 09.02.2009 tarihinden itibaren reeskont faizinin işletilmesini talep etmiş ise de, kabulüne karar verilen 4 yüklemeye ilişkin mal bedellerinden 58.150,08 Euro bedelli 4. Yüklemenin ödeme tarihinin 23/03/2009 olduğu gözetilerek bu tarihten itibaren avans faizinin işletilmesi gerektiği kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulü ile 1.311.508,00-TL’nin 23/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile, 1.311.508,00-TL’nin 23/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 89.589,11-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 33.807,48-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 55.781,63‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcı ile 33.807,48-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 127,20-TL tebligat gideri, 109,00-TL müzekkere ve posta gideri ile 4.914,75‬-TL talimat ve bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 5.150,95-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 3.412,48-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan 11,00-TL yargılama giderinden davanın red oranına göre belirlenen 3,72-TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden (yargılama gideri) davanın kabul oranına göre belirlenen 874,50-TL’lik kısmının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden (yargılama gideri) davanın red oranına göre belirlenen 445,50-TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 78.702,78-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 50.457,10-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/01/2022

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye … ¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır