Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle;17.09.2018 tarihinde …. plakalı araç ile … plakalı araçların çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin murisi … ve …’ın vefat ettiğini, kaza tutanağına göre her iki tarafın kusurlu olduğunu, … plakalı aracın zorunlu trafik sigortasının davalı davalı …. tarafından, … plakalı aracın zorunlu trafik sigortasının davalı …. tarafından yapıldığını, her iki sigorta şirketine destek yoksun kalma taleplerine cevap verilmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, …’ı vefatından dolayı herbir davacı için 5.000,00’er TL, ….’ı vefatından dolayı herbir davacı için 5.000,00’er TL, maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …. Aş.ve ….vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yetkili Mahkemenin Tokat Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, olaya ilişkin görgü şahitleri ifadelerinin, takograf, kamera kayıtları ve olayla ilgili tüm delillerin Yıldızeli Cumhuriyet Başsavcılığının …/… no’lu soruşturma dosyasında olduğunu, olayda müvekkili sürücünün ve şirketin hiçbir kusurunun olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Aş.nin vekilinin temel savunması: Dava dilekçesi davalı sigorta şirketine, 24.12.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 03.01.2019 havale tarihli dilekçesi ile cevap süresinin uzatılmasını talep etmiş, dosyada yargılama gideri olmayan davalının verilecek kararın tebliği için dilekçe ile birlikte masraf yatırmaması nedeniyle talebinin reddine karar verilmiş, davalı vekili süre uzatım talep dilekçesinde görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu ileri sürerek görev, yetkili Mahkemenin Anadolu Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunmuştur. Davalı vekili cevap süresi geçtikten sonra 11.01.2019 havale tarihli dilekçe ile süresi geçtikten sonra cevap dilekçesi vermiştir.
Davalı ….Aş.nin vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
GEREKÇE: Dava, ölümlü trafik kazası sonucu davacıların desteği olan müteveffanın kaza sonucu vefatı nedeniyle 2918 sayılı KTK kapsamında sürücü, işleten ve karayolları ZMMS poliçesi kapsamında sigortacı olan davalılardan maddi zararların (destekten yoksun kalma ) tazminine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, soruşturma dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, tarafların ekonomik ve sosyal durumu araştırılmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Temin edilen nüfus kayıt örneklerine göre davacı ….’ın müteveffa …’ın eşi, Müteveffa ….’ın annesi olduğu, davacıları … ve …’ın ise müteveffa …’ın evlatları, müteveffa …’ın kardeşleri olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz 30/05/2019 tarihli duruşmanın 1 numaralı ara kararıyla “davaya konu kazanın kimin kusuru ile meydana geldiği” hususunda rapor alınmasına karar verilmiş olup , alınan 05/07/2019 tarihli raporunda özetle; ” …plakalı otomobil sürücüsü …’ın %75 ( Yüzdeyetmişbeş ) oranında kusurlu olduğu, …. plakalı yolcu otobüsü sürücüsü …’nun %25 ( Yüzdeyirmibeş ) oranında kusurlu olduğu” şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkememiz 26/09/2019 tarihli celsenin 1 numaralı ara kararı ile Dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile davalıların itirazlarının değerlendirimesi, ayrıca Yıldızeli C.Başsavcılığının …/… Soruşturma sayılı dosya kapsamında İstanbul ATK Başkanlığından alınan rapor ile bilirkişinin sunmuş olduğu kök rapor arasındaki çelişkinin giderilebilmesi bakımından ek rapor aldırılmasına karar verilmiş alınan 05/07/2019 tarihli ek raporda özetle; “Yıldızeli Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Sor. Nolu dosyası kapsamında Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden alınan 25.03.2019 tarihli raporda özetle “sürücü ….’nun seyir halindeyken olay mahalli olan kavşağa geldiğinde yolun sağından kavşağa girerek istikamet şeridini kapatan otomobile çarpması ile meydana gelen kazada atfı kabil kusurunun olmadığı; diğer sürücü …’ın idaresindeki araçla seyir halinde olay mahalli olan kavşağa geldiğinde DUR levhasını göz önüne alarak durması ve solundan gelen araca ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara uymayarak kazaya sebebiyet vermiş olup dikkat özen ve yükümlülüklerine aykırı davranmakla asli ve tam kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir. Kaza mahalli anayol taliyol kavşağı olup tali yola DUR levhası ile düşey işaretleme yapıldığı anlaşılmıştır. Tali yoldan ana yola çıkacak bütün araçlar DUR levhasına riayet ederek ana yoldaki aralara ilk geçiş hakkını vermesi gereklidir. İlk geçiş hakkı anayoldan sadece sol taraftan gelen araçlara değil sağından gelen araçların da hakkıdır. Diğer taraftan kaza mahalli kavşak alanı olduğundan bu yerlerde K.T.K.nın 52/a,b Yönetmeliğin 101/a,b maddelerinde belirtilen kurallar uygulanmaktadır. Buna göre, “ Sürücülerin, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorunda” oldukları hükümleri yer almaktadır. Kaza yeri krokisinde …. plakalı yolcu otobüsün, sol yan tarafına çarptığı otomobili önünde 28 m. sürüklediği, orta refüj bordür taşlarına çarpıp durduğu tespit edilmiş, otobüs sürücüsünün aracını 94 km/h hızla sevk ettiğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Otobüsler için bölünmüş yollarda azami hız sınırı 90 km/h. olup 96 10 oranında artırılarak 99 km/h hızla seyredebilirler. Yolcu otobüsünün kazadan önce 94 km/h hızla seyrettiği takometre kayıtlarından tespit edildiğinden ve dosya içerisindeki takometre çıktısında kavşağa bu hızla girdiği açıkça görüldüğünden otobüs sürücüsünün kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığı, seyir hızıyla kavşağa girdiği tespit edilmiştir. Halbuki yukarıda zikredilen KTK.nın 52. Maddesine göre “Sürücülerin, kavşaklara yaklaşırken, hızlarını azaltmak zorunda” oldukları ortadadır. Hızını azaltacak araçların ana yolda yada tali yolda olmaları durumuna göre bir ayrımı mevcut değildir. Bu kural bütün araçlar için geçerlidir. Seyir hızını hiç azaltmadan kavşağa giren otobüs sürücüsünün bu kuralı ihlal ettiği kanaatine varılmıştır. Diğer taraftan kavşağa yaklaşırken otobüs sürücüsünün sağ tarafından gelen trafiği kontrol ederek kavşağa yaklaşan otomobil sürücünün hızını tedrici olarak düşürdüğünü görerek seyrine devam etmesi, hızını azaltmadığını fark ettiğinde de uyarması gereklidir. Çünkü, K.T.K. nın 72. ve yönetmeliğin 144.maddeleri gereğince “sürücülerin Uyarı işareti olarak kullanılan ses cihazları ; yol ve trafik durumunun icabına göre, karayolunu kullananları uyarmaları gereklidir.” Hükmü mevcuttur. Ana yolda seyreden ve kavşakta geçiş önceliği kendisinde olmasına rağmen, tali yoldan kavşağa doğru seyir hızını azalttmadan yaklaşan otomobil sürücüsünü uyarması ve hızını mahal şartlarına göre ayarlaması durumunda kazayı önleme şansı olduğunu düşündüğüm … plakalı yolcu otobüsü sürücüsü …’nun kazayı önlemek için üzerine düşen özen ve yükümlülüğü göstermediği dolayısıyla meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu” şeklinde ek raporunu sunmuştur.
Mahkememiz 05/12/2019 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak; müteveffaların, davalıların ve diğer kişilerin meydana gelen ölümlü trafik kazasında kusuru bulunup bulunmadığı, varsa kusur oranlarının % olarak belirlenmesi için, konusunda uzman Cumhuriyet Üniversitesi öğretim üyesi makine mühendisi bilirkişilerden oluşturulacak 3 kişilik heyeti ile trafik kaza mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş; talimat mahkemesince yapılan keşif ve alınan 20/01/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç olurak; ” Sürücü …’ın belirtilen kuralları ihlal etmesi sonucu meydana gelen olayda dikkatsizliği, kurallara aykırı hareketi ve K.T.K’ nun 47/c, 57/a, 57/b5 ile 84/h maddeleri gereğince %100 asli kusurlu olduğu, sürücü ….’nun dosyada mevcut bilgilerden anlaşılmakla kullandığı otobüs ile bölünmüş yolda hız kuralları içerisinde seyir halinde kavşağa yaklaştığı esnada tali yoldan ana yola durmadan devam ederek çıkan otomobile çarpmasında maruz kaldığı olayda oluşa etken hatalı tutum ve davranışı olmadığından kazaya sebebiyet verme kusuru olmadığı kanaatine varılmıştır ” şeklinde raporlarını sunmuşlardır.
01/10/2020 tarihli celsenin 2. Numaralı ara kararı ile davacı tarafın rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi bakımından Yıldızeli Asliye Hukuk mahkemesine ek talimat yazılarak ek rapor aldırılmasına karar verilmiş alınan 19/11/2020 tarihli ek raporda özetle; “Sürücü …’ın yukarıda belirtilen kuralları ihlal etmesi sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği, kurallara aykırı hareketi ve K.T.K. ‘nun 47/c, 57la, 57/b5 ile 84/h Maddeleri gereğince ASLİ KUSURLUDUR. Sürücü …’, dosyada mevcut bilgilerden anlaşılmakla, kullandığı otobüs ile bölünmüş yolda hız kuralları içerisinde seyir halinde kavşağa yaklaştığı esnada tali yoldan ana yola durmadan devam ederek çıkan otomobile çarpmasında maruz kaldığı olayda, oluşa etken hatalı tutum ve davranısı olmadığdından herhangi bir ihlali ve kazaya sebep kusuru yoktur” şeklinde ek raporlarını sunmuşlardır.
04/02/2021 tarihli celsenin 1 numaralı ara kararı gereğince Ek bilirkişi raporuna yapılan itirazlar bakımından daha önce dosyaya rapor sunan trafik bilirkişinin kök ve ek raporu ile keşfen alınan bilirkişi heyeti raporu arasında çelişki oluştuğu, bu çelişkinin ise ancak yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasına suretiyle giderilebileceği anlaşılmakla, dosyanın trafik kazaları konusunda uzman Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığına gönderilmesine, kazada tarafların kusur durumu ve kusur oranlarının belirlenmesine karar verilmiş; Ankara Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığının 12/03/2021 tarihli raporunda sonuç olarak özetle; “A) Sürücü …’ın %85(Yüzde Seksenbeş) oranında kusurlu olduğu, B) Davalı sürücü …’nun %15(Yüzde Onbeş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur. ” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememiz 03/06/2021 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı ile Yıldızeli Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi heyet raporunun, Mahkememizce resen seçilen trafik bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunun ATK trafik ihtisas dairesinden alınan raporlar arasında tarafların kusur durumu ve kusur oranı yönünden çelişki oluştuğundan bu kez Dava dosyasının Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yolu ile gönderilerek HMK’nun 266. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Ankara 14. Asliye Ticaret mahkemesince talimat yoluyla alınan 19/10/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; ” ….AŞ adına kayıtlı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/a, 52/b maddelerini ihlal ettiğinden % 25(yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, …. adına kayıtlı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/c, 57/a, 57/b-5, 84/h maddelerini ihlal ettiğinden %75(yüzde yetmiş beş) kusurlu olduğu,” görüş ve kanaatlerini bildirir rapor sunmuşlardır.
17/02/2022 tarihli celsenin 2 numaralı ara kararı gereğince dosyanın aktüerya bilirkişiye tevdii ile davacıların olay nedeni ile talep edebilecekleri destekten yoksun kalma zararlarının belirlenmesine ilişkin rapor aldırılmasına karar verilmiş, 24/05/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle ” Davacıların murisleri …’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle net gerçek maddi zararlarının; Davacı …’ın Destek Zararı : 169,558,17.YTL, Davacı …’ın Destek Zararı : 5.164,30.TL, Davacı …’ın Destek Zararı 1 32.648.35.TL olduğu, Davacı …’ın murisi …’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle net gerçek maddi zararının 114.951,50.TL olduğu, Hesaplanan maddi zararların davalı Şirket tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti kapsamında kaldığı, ” şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekili tarafından, 19/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi sunulmuş, ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, ıslah harcı da yatırılmıştır.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, davacıların desteği konumundaki …’ın ve Veli ….’ın 17/09/2018 tarihinde Sivas İli, Yıldızeli İlçesi, Direkli-Belirli kavşağında meydana gelen çift taraflı, ölümlü trafik kazası sonucu yaşamlarını yitirdikleri, dolayısıyla davacıların desteğin yitirilmesi nedeniyle oluşan maddi zararları bulunduğu, daha önceki alınan bilirkişi raporlarını değerlendiren ve oluşan çelişkiyi gideren Karayolları Trafik Fen heyetinden oluşan bilirkişi heyetinden alınmış son raporun olay günü trafik görevlileri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı ile de uyumlu raporuna göre davalı araç sürücüsü ….’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile aracın hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmama kuralını ihlal ettiğinden tali ve %25 oranında kusurlu olduğu, davacıların desteği konumundaki …’ın ise sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak, kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak kurallarını ihlal ederek asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, alınan bu son raporun mahkememizce de benimsendiği bu doğrultuda aktüerya bilirkişisinden alınan rapor çerçevesinde desteğin kusuruna isabet eden oran (%75) çerçevesinde yapılan indirim doğrultusunda davacıların müteveffa …’ın hayatını yitirmesi nedeniyle destekten yoksun kalma zararları bulunduğu, bu zarardan davalı ….’nun TBK m.49 vd hükümlerine göre haksız fiil faili olarak, davalı … AŞ’nin sürücünün bağlı olduğu teşebbüs sahibi olarak 2918 sayılı KTK m.85 hükmü çerçevesinde işleten sıfatıyla, davalı … AŞ’nin Karayolları ZMMS poliçesi kapsamında poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmış olup; sürücü ve işletenin sorumluluğunun kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte, dava tarihinden önce davalı … AŞ’nin temerrüde düştüğüne dair delil ve belge sunulmaması nedeniyle en geç dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul olunarak adı geçen davalı yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte maddi zararlardan sorumlu oldukları anlaşılmış; kazada davalı sürücünün kullanmış olduğu aracın yolcu naklinde kullanılan otobüs olduğu gözetilerek işleyecek faiz türünün ticari fiil muamele ve işlere uygulanacak olan değişen oranlarda avans faizi olduğu gözetilerek davacıların müteveffa …’ın desteğini yitirmesi nedeniyle doğan zararların dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne karar verilmiştir.
Müteveffa …’ın yaşamını yitirmesi nedeniyle davacı anne …’ın desteğin kaybından dolayı destekten yoksun kalma zararının oluştuğu, adı geçen müteveffanın araçta yolcu olarak bulunması nedeniyle kendisine izafesi mümkün kusur da bulunmadığı gözetilerek yapılan tazminat hesaplaması sonucu alınan bilirkişi raporunun mahkememizce benimsendiği, bu çerçevede davacı annenin müteveffa …’ın ölümü nedeniyle muhtemel ömür süresince destek alacağı kabul edilerek destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş; müteveffa …’ın ölümü nedeniyle yukarıda sorumluluk sebepleri belirtilen sürücü işleten ve sigorta şirketi olan davalılar …, ….AŞ ve ….AŞ yanında, müteveffanın içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli karayolları ZMMS poliçesi kapsamında poliçe limiti olan 360.000,00 TL ile teminat altına alan davalı … AŞ’nin de müştereken ve müteselsilen diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğu gözetilerek ve ayrıca davalı … AŞ’niin dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bilgi ve belge sunulmadığından dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte diğer davalılar la birlikte müştereken ve müteselsilen davacı …’ın destekten yoksun kalma zararı bakımından sorumlu olduğu anlaşılmakla davacı …’ın müteveffa oğlu …’ın desteğini yitirmesi nedeniyle doğan zarardan tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları ve fakat davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitleri olan 360.000,00 TL ile sınırlı oldukları gözetilerek tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar … ve …’ın müteveffa …’ın kardeşi oldukları ve müteveffadan destek alacaklarına dair veri bulunmadığından adı geçen davacıların müteveffa …’ın desteğini yitirdiğinden bahisle destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri kabul olunarak tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar kısa kararda adı geçen davacıların müteveffa ..’ın desteğinin yitirdiğinden bahisle destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş ise de bu hususun yazım hatası olduğu gözetilerek gerekçede bu yazım yanlışlığı düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulü ile müteveffa …’ın desteğini yitirmesi nedeniyle 169.558,17 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar …AŞ ve … yönünden kaza tarihi olan 17/09/2018, davalı …AŞ yönünden dava tarihi olan 14/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte (Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti olan 360.000,00TL ile sınırlı olmak üzere ) müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulü ile müteveffa …’ın desteğini yitirmesi nedeniyle 5.164,30 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … AŞ ve … yönünden kaza tarihi olan 17/09/2018, davalı … AŞ yönünden dava tarihi olan 14/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte (Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti olan 360.000,00TL ile sınırlı olmak üzere ) müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulü ile müteveffa …’ın desteğini yitirmesi nedeniyle 32.648,35 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar …AŞ ve … yönünden kaza tarihi olan 17/09/2018, davalı …AŞ yönünden dava tarihi olan 14/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte (Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti olan 360.000,00TL ile sınırlı olmak üzere ) müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulü ile müteveffa …’ın desteğini yitirmesi nedeniyle 114.951,50 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar …AŞ ve … yönünden kaza tarihi olan 17/09/2018, davalı … AŞ ve … AŞ yönünden dava tarihi olan 14/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte (Davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu her bir poliçe limiti olan 360.000,00TL ile sınırlı olmak üzere ) müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı …’ın müteveffa …’ın desteğini yitirdiğinden bahisle talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine,
6-Davacı …’ın müteveffa …’ın desteğini yitirdiğinden bahisle talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine,
7-Alınması gereken 22.017,84 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 102,47 TL peşin harç ve 1.032,59 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 20.882,78 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı …AŞ’nin sorumluluğu 7.852,33 TL ile sınırlı olmak üzere ) alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; ilk dava açma gideri 46,30 TL, keşif harcı 384,90 TL, keşif araç ücreti 150,00 TL, ATK rapor ücreti 723,00 TL, bilirkişi ücreti 5.900,00 TL, posta ve tebligat gideri 1.117,80 TL olmak üzere toplam 8.322,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 8.071,50 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı …AŞ’nin sorumluluğu 2.880,72 TL ile sınırlı olmak üzere ) alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafça yatırılan 102,47 TL peşin harcın ve 1.032,59 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
10-Davacı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 42.831,35 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı …AŞ’nin sorumluluğu 18.242,73 TL ile sınırlı olmak üzere ) alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
11-Davacı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.164,30 TL vekalet ücretinin davalılar …, …AŞ ve …AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
12-Davacı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar …, ….AŞ ve …AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
13-Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
14-Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davası yönünden davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
15- Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
16-Taraflarca yatırılan gider avansından karar tebliğ işlemlerinden artakalan kısmın karar kesinleştiğinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili ve davalı …AŞ vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/06/2023
Katip
¸E-imzalıdır
Hakim
¸E-imzalıdır