Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/823 E. 2021/909 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/823 Esas
KARAR NO : 2021/909

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının danışmanlık hizmeti ile birlikte dilekçede belirtilen hizmetleri veren bir şirket olduğunu, davacı ile davalı arasında açık cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacının verdiği ilan hizmeti karşılığı düzenlenen faturalar sonucunda davalının cari hesabının 29.990,08 TL borç bakiyesi vermesi üzerine davalıya bu miktarda mutabık olunup olunmadığının sorulduğunu, davalının mail ile mutabık olduklarını bildirdiğini, borcun ödeneceğinin sözlü olarak belirtildiğini, davalının ödeme yapmaması nedeni ile önce İstanbul’da takibe başlandığını ancak davalının yetki itirazı üzerine dosyanın Kayseri ‘ye gönderildiğini, davalının yine takibe borçlu olmasına rağmen itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde: davacının tarafın beyanlarının doğru olmadığını, davacı tarafından davalıya hizmet verilmediğini ve mutabakat yapılmadığını, davacının iddialarını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, likit bir alacağın bulunmadığını belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatının talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE;
Dava, İ.İ.K. mad. 67 gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Kayseri … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının … A.Ş olduğu, borçlunun … A.Ş olduğu, takibin 29.990,08 TL asıl alacak, olmak üzere toplam 29.990,08 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlu …’e ödeme emrinin 18/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası 09/06/2021 tarihli celsede işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin 21/06/2021 havale tarihli dilekçesinde HMK 150/4 gereği davanın yenilenmesi talebine içeren dilekçe sunmuş olduğu görülmüştür.
Kayseri … İcra Müdürlüğüne, Gevher Nesibe Vergi Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosyamız arasına alındığı görülmüştür.
Talimat yoluyla alınan 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı … A.Ş tarafından incelemeye sunulan 2017,2018 yılları ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yanın icra takibine itiraz dilekçesinde takibe konu faturadan dolayı borçlarının bulunmadığı yönde itirazlarının olduğu, fatura üzerinde yapılan incelemelerde ise Fatura’nın e-fatura Senaryosu Ticari Fatura olduğu fatura tesliminin uygulama yanıtında fatura kabulünün gerçekleştiği görülmektedir. ( davacı yan tarafından sunulan e-fatura kabulünü gösterir sistem bilgisi görüntüsü ektedir). Fatura muhteveiyatının …KAYSERİ, … İSTANBUL, … olduğu ancak Fatura Muhteviyatına ilişkin taraflar arasında akdedilmiş ve dosyaya sunulu bir sözleşmenin mevcut olmadığı, davacı yanın … nolu faturaya ilişkin incelenen ticari defter kayıtlarına göre davalı yandan takibin başlatıldığı tarih itibariyle 29.990,08 TL bakiye cari hesap alacaklı olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır, iş bu durumun takdiri Sayın Mahkemenize aittir, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 11/09/2018 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin sayın Mahkemenizin taktiri içinde kaldığı” kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi …’ın sunmuş olduğu 28/02/2020 havale tarihli raporunda özetle; ” Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 28/07/2016 tarihinde başladığı ve 25/05/2017 tarihine kadar olan tüm fatura bedellerinin ödendiği, bu tarih itibariyle davacının davalıdan alacaklı olmadığı, davacının 25/05/2017 tarihinden sonra ise davalıya toplam bedeli 73.750 TL olan 2 adet fatura düzenlendiği, bu faturalardan 21/07/2017 tarihli 39.412 TL bedelli faturanın davalı tarafça BA formu ile vergi iadesine beyan edildiği dolayısıyla bu faturaya konu satışın ispatlandığı, davacının davalıya 07/08/2017 tarihinde 34.338,00 TL tutarında bir fatura daha düzenlediği, bu faturanın davalı tarafça vergi idaresine beyan edildiğinin vergi idaresinden gelen yazıdan dolayı (matematiksel hesaplama ile) olarak anlaşıldığı, davalının vergi idaresinden 2017/08 dönemine ilişkin BA formunun ayrıca getirtilmesi halinde bu faturaya dayalı satışın da somutlaştırılabileceği, bu konuda takdirin Mahkemede olduğu, dosyadaki belgelerden anlaşıldığı üzere alacağın oluştuğu 2 faturadan sona davacının davalıdan 23.750 TL + 20.000 TL = 43.750 TL tahsilat yapıldığı, bu tahsilatların fatura bedellerinden düşülmesi ile davacı alacağının 73.750 TL – 43.750 TL = 30.000 TL alacağı, davacının talebinin ise 29.990 TL olduğu” kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalının delilleri arasında yemin delilinin olması nedeni ile yemine başvurup başvurmayacakları hususu davalı vekiline hatırlatılmış olup, yemin deliline başvurulmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça davacıya borçlu olunmadığı belirtilerek takibe itiraz edilmiş ve bunun üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açılmış ise de, davacının vermiş olduğu hizmet iddiası nedeni ile açık hesap alacağı olup olmadığının tespiti için delillerin toplandığı, davalının hizmet iddiasını kabul etmemesine rağmen takibe konu alacakla ilgili olarak 2017 yılının 7. Ve 8. Aylarına ait Gevher Nesibe Vergi Dairesine form BA beyanında bulunduğu, bu durumda davacının davalıya hizmet verdiğini ispat etmiş olması nedeni ile davalının ödemeyi ispat etmesi gerektiği, mali müşavir bilirkişisinin 28/02/2020 tarihli raporunda taraflar arasında takibe konu olmak üzere 73.750 TL lik fatura düzenlenip bu faturaların 43.750 TL’sinin ödendiği, 30.000 TL ödemenin görünmediği belirtilmiş olmakla, ispat yükü kendisinde olan davalının hatırlatılmasına rağmen yemin deliline dayanmadığı görülmüş, davacının 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre defter kaydı itibari ile davalıdan 29.990,08 TL alacaklı olduğu anlaşılmış ve böylece davanın kabulü ile, Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 29.990,08 TL alacak üzerinden devamına, kabul edilen alacak bedeli olan 29.990,08 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 29.990,08 TL alacak üzerinden devamına,
2-Kabul edilen alacak bedeli olan 29.990,08 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.048,62 TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacıdan alınan 363,11 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.685,51 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 363,11 TL peşin harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 193,20 TL tebligat gideri, 33,55 TL müzekkere ve posta gideri, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.276,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
7-Davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davacı lehine takdir edilen 4.498,51 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.03/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır