Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/766
KARAR NO : 2022/118
BAŞKAN : …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2022
KARAR SONUCU : KISMEN KABUL
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … Şti.nin ortağı ve yetkilisi olduğu dönemde şirketin banka hesaplarından kendi hesabına herhangi bir hukuki sebebe dayanmadan para aktardığını, söz konusu para transferinden dolayı … Şti’nin davalıdan 82.948,36-TL alacaklı olduğunu, bu alacağın da Alacağın Devri Sözleşmesi ile müvekkiline devredildiğini, davalının ihtarnameye rağmen ödeme yapmadığını, bu nedenlerle 82.948,36-TL’nin ihtar tarihi 07.04.2016 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; temlik sözleşmesinin müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin hem davacıya ve hem de dava dışı şirkete ihtarname ile borçlu olmadığını bildirdiğini, bunun üzerine … Ltd. Şti’nin Kayseri … Noterliği’nin 29.02.2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile müvekkilinden alacaklı olmadığını, şirket kayıtlarında da böyle bir alacağının olmadığını beyan ettiğini, müvekkilinin hisse devri sırasında da ibra edildiğini, müvekkilinin borçlu olmadığının noter kanalıyla beyan edildiğini, olmayan alacağın temlik edilemeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasına ilişkindir.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava dışı … Ltd. Şti’nin sicil dosyası dosyamız arasına celbedilmiştir.
Akbank …Ş Belsin Şubesi’ne, QNB Finansbank A.Ş Kayseri Organize Sanayi Şubesi’ne, Garanti Bankası A.Ş Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava dışı … Ltd. Şti hesabından davalı … adına yapılan EFT’lere ilişkin dekont suretleri dosyamız arasına celbedilmiştir.
Davanın şirket yöneticilerinin sorumluluğuna ilişkin tazminat davası olduğu ve bu tür davalarda tanık dinlenmesinin mümkün olduğu gözetilerek davalı tanıklarının beyanları alınmıştır.
Davalı tanığı … 07/05/2019 tarihli duruşmada; “… Şirketi 2001-2002 yılı gibi kurulmuştu. Şirketin yönetim kurulu ortakları arasında ben de vardım. 2014 yılı gibi ben şirketteki hisselerimi devrettim ve şirketten ayrıldım. Şirket kurulduktan sonra süreç içerisinde şirketi temsile izam yetkili kişiler değişti. Bir dönem ben de şirket yöneticisi olmuştum. Benim şirket hisselerimi devrettiğim dönemlerde davalı ağabeyim de şirketteki hisseleri devretmişti. Ağabeyimin şirket hisse devri yapmadan önceki şirket yöneticiliği yapma durumu da vardır. Hatırladığım kadarıyla son 2 yıl ağabeyim şirket yöneticisi idi. Ağabeyim şirket yöneticiliği görevini yürütürken şirket işlerini muntazaman yürüttü, şirketi bir zarara uğratmadı. Ağabeyimin şirket yöneticisi olduğu dönemde şirketin vergisel yükümlülükleri SGK yükümlülükleri yerine getirildi. Şirket alacaklarını tahsil edebiliyor, borçlarını da ödeyebiliyor durumda idi. Davacının davaya konu ettiği 82948,36-TL ağabeyimin şirket hisselerini devretmesi ve şirketteki özel eşyalarını hisse devir alanlara bırakması nedeniyle hisse devrettiği kişiler ile yaptığı anlaşma gereği kendisine ödenmesi gereken bedele ilişkindi. BU bedel şirket hesaplarından ağabeyime gönderildi. Bu husus taraflar arasında sözlü konuşulmuştu, buna ilişkin yazılı belge düzenlenmemişti. Davacı taraf sonradan kendi hissesini de devretti. Kendi hisse devrini yapana kadar ağabeyime de bu şekilde isnatta bulunmamıştı, 2 yıl kadar sonra bu şekilde isnatta bulunuldu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 03/12/2019 tarihli duruşmada; “Ben … Ltd. Şti’nde kurucu olarak bulundum ve kurulduğundan 2012 yılına kadar yönetici olarak bulundum. Davalı olan … benim amcamın oğlu olur. Şirketi 2014 yılında devrettik, devretmeden önceki 2 yıl içerisinde de … yöneticiydi. Ben para transferinin detaylarını tam olarak bilmiyorum, ancak …’nun kendi kişisel eşyaları da vardı, bunları devralan soyadını hatırlamadığım Mümin adındaki kişi ben bunların özel eşyalarının parasını vereyim dediğini biliyorum, ama miktarını ve detaylarını bilmiyorum. Sonrasında takibini de yapmadım. Geçip geçmediğini de bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyanın mali müşavir bilirkişi … ile ticari uyuşmazlıklarda hesap uzmanı bilirkişi …’e tevdi edilerek davaya konu edilen 82.948,36-TL para transferinin kaynağının tespiti, para havale tarihlerinde davalının para havale yetkisi olup olmadığı, ödeme belgelerine ilişkin dekontlar ve tüm dosya kapsamına yönelik konularda rapor alınmasına karar verilmiş olup, 26/11/2019 tarihli bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi Prof. Dr. … ile ticari konularda nitelikli hesap uzmanı bilirkişi …’in 26/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının, dava dışı … Ltd. Şti’den Kayseri … Noterliği’nin 03.02.2016 tarih …. yevmiye sayılı alacağın devri başlıklı bir belge ile 70.324,43 TL EFT ile gönderilen bedeller ve hesaplardan devredildiği tarihten itibaren işleyen 10.000 TL olarak toplam 80.324,43 TL devraldığı, dava konusu alacağın, davalının, dava dışı … Ltd. Şti’nden hukuki bir sebebe dayanmayan şekilde hesaplarına yapılan EFT’ler nedeniyle olduğu, bu konuda mahkemece incelenmesi istenen 2014 ticari defterler ulaşılamadığı, bu nedenle böyle bir ödemenin geçerli bir hukuk sebebe dayanıp dayanmadığının tespit edilemediği, davalının, dava dışı …Ltd. Şti’deki paylarını 31.03.2014 tarihinde devrettiği, yine bu tarihte alınan kararla şirketteki temsi! ve ilzam hakkının ortadan kalktığı, yapılan EFT’lerin bu tarihten sonra olduğu, dolayısıyla davalının o tarihlerde temsil ve ilzam yetkisi olmadığı, ancak olsaydı bile hukuki bir sebebe dayanmayan EFT ile hesaplarına … Ltd. Şti’den yapılan aktarımının sebepsiz zenginleşme doğuracağı, davalının, bu bedellerin hisse devir bedeli olduğu beyanını kendisinin ispatlaması gerekeceği, bu durumda ispat yükünün yer değiştirdiği, dava dışı … Ltd. Şti. tarafından davalıya gönderilen paralar toplamının dosyadaki EFT belgelerine göre 1.369 TL + 3.765 TL + 54.265,43 TL + 8.746 TL = 68.145,43 TL olarak belirlendiği, bu bedelin sebepsiz zenginleşme olduğunun kabulü halinde faizin ancak ihtar tarihinden itibaren işleyeceği, bunun da 03.02.2016 tarihli alacağın devri sözleşmesinin davalıya tebliğ tarihi olacağı belirlenmiştir.
TTK’nın 664/1-a atfı nedeniyle TTK’nın m.553 uyarınca Limited şirket müdürlerinin sorumluğuna ilişkin A.Ş ve yönetim kurulunun sorumluluğuna ilişkin hükümler uygulanacağından bu kapsamda sorumluluk davası açılmasında yetkili organ genel kurul olup davacı tarafça sunulmuş bir genel kurul kararı dosyada bulunmadağından davacının şirketin genel kurulu tarafından alınmış sorumluluk davası açılmasına ilişkin kararı sunmak için davacı vekiline kesin süre verilmiş olup, davacı vekilince de 03/03/2020 tarihli duruşmadaki beyanında, yapılan devirlerin davalının yöneticilik ve hissedarlık sıfatı sona erdikten sonra yapıldığından sebepsiz zenginleşme kapsamında davaya bakılmasını talep ettiği anlaşılmış olup, aynı celsede davalı vekilince de sebepsiz zenginleşmeye yönelik 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, cevap dilekçelerini zamanaşımı itirazı yönüyle ıslah ettiklerini beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Dava dışı … Ltd. Şti’nin uyuşmazlık konusu olan 2014 yılına ait ticari defter ve belgeleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, ilgili şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan adresine çıkarılan tebligat bila ikmal dönmesi üzerine davacı vekilince şirketin son hissedarı olduğu bildirilen …’un adresinin Serik/Antalya olması nedeniyle Serik Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup, …’a ticari defterlerin ibrazı hususunda çıkarılan tebligatın da bila dönmesi üzerine talimatın işlemsiz olarak mahkememize iade edildiği ve Uyap sistemi üzerinden yapılan araştırmada …’un mernis adresinin tespit edilememesi üzerine ilgili emniyet müdürlüğüne müzekkere yazılarak adres araştırması yapıldığı ve bu şekilde de tebliğe yarar adresin tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Somut davada, davacı vekili davalının dava dışı Küplüpınar … Ltd. Şti’nin yetkilisi olduğu dönemde şirkete ait banka hesaplarından kendi hesabına paralar transfer ettiğini, bu transferlerin herhangi bir hukuki veya ticari sebebe dayanmadığını, dava dışı şirketin 82.948,36-TL alacaklı olduğunu ve bu alacağın Kayseri … Noterliği’nin 03/02/2016 tarih ve … yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile davacıya devrettiğini ve borcun ödenmesi hususunda davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini bildirerek temlik edilen alacağın tahsili amacıyla işbu davayı açmıştır.
Mahkememizce dosya arasına celbedilen tüm kayıt ve belgeler, dinlenen tanık anlatımları, alınan bilirkişi raporu bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dosyada mevcut … Şubesinin 11.02.2019 tarihli yazı ekindeki dekont incelendiğinde dava dışı …Şirketi tarafından davalı …’ya 01.04.2014 tarihinde internet bankacılığı vasıtasıyla 1.369,00-TL para gönderildiği görülmektedir. Bahse konu para gönderme işleminin ne amaçla yapıldığına ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır. … A.Ş’nin 08.02.2019 tarihli yazısı ekindeki dekont incelendiğinde, dava dışı … Şirketi tarafından davalıya 01.04.2014 tarihinde internet bankacılığı aracılığı ile 3.765,00-TL havale yapıldığı görülmektedir. Dekont üzerinde hesaptan hesaba havale işlemi açıklaması yapılmıştır. …A.Ş’nin 15.02.2019 tarihli yazısı ekindeki dekontlar incelendiğinde dava dışı … Şirketi tarafından davalı …’nun … hesabına internet bankacılığı vasıtasıyla 08.04.2014 tarihinde 54 265,43-TL ve 02.04.2014 tarihinde ise 8.746,00-TL’lik EFT yapıldığı anlaşılmaktadır. Netice itibariyle dava dışı …Ltd. Şti. tarafından davalının hesabına toplam 68.145,43-TL para gönderildiği anlaşılmıştır.
Dosya arasında yer alan hisse devir sözleşmesi incelendiğinde dava dışı … Ltd. Şti’ndeki 750 payın davalı tarafça dava dışı …’e 31/03/2014 tarihinde 37.500,00-TL’ye devredildiği görülmektedir. Hisse devir sözleşmesinde davalının dava dışı devralandan devir bedelinin tamamını aldığı yazılıdır. Davacı şirket dava dışı … Ltd. Şti’nden Kayseri … Noterliği’nin 03/02/2016 tarih ve … yevmiye sayılı alacağın devri başlıklı bir belge ile dava konusu yapılan alacakları 10.000,00-TL işlemiş faizi ile devralmıştır.
Dosyada yer alan dava dışı … Ltd. Şti’nin ticaret sicilinden gelen belgeleri incelendiğinde 31.03.2014 tarihinden önce söz komusu şirkette eşit ve her bir ortak 750 adet paya sahip olarak şirketin …, …, …, … adlı ortaklarının bulunduğu, 31.03.2014 tarihinde tüm paylarını bu ortakların …’e satıp devrettikleri, bu tarihten önce 28.01.2008 tarihinde şirket tarafından alman bir karar ile şirket ortaklarından …, … ve …’nun alacakları münferit imza ile şirketi temsil ve ilzam edeceklerini kararlaştırdıkları görülmektedir. Tek pay sahibi olan … 31.04.2014 tarihli 3 sayılı karar ile tek yetkili temsil ve ilzam eden müdür olarak atanmıştır. Bu tarihten sonra …’nun şirkette bir temsil ve ilzam yetkisi yoktur. Bu çerçevede …’nun, şirkette herhangi bir yetkisi olmadığı tarihlerde, şirket hesabından kendi hesabına söz konusu miktarların gönderildiği anlaşılmaktadır. Davalının çıkarılan EFT tutarlarının davalının şirketi devirden kaynaklanan alacağı olduğu iddiasını kendisini ispatlaması gerekmektedir. Zira Kayseri … Noterliği 31.03.2014 tarih … yevmiye sayılı bir devir sözleşmesinde 750 payın karşılığı olan 37.500,00-TL’nin nakden ve tamamen alındığı kendi imzası ile kabul edilmiştir. Aynı zamanda gönderilen EFT’lerin toplam miktarı ile hisse devir sözleşmesindeki bedel arasında uyuşmazlık vardır. Davacı, davalıya dava dışı … Ltd. Şti hesaplarından yapılan EFT’lerin herhangi bir hukuki sebebe dayanamadığını bu nedenle bir alacağın varlığını beyan etmiştir. Davacı kendisine temlik edilen alacağın, sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacak olduğunu ileri sürmektedir. Dosya kapsamındaki belgelerden, davalının bir temsil ve ilzam yetkisi olmadığı tarihte EFT’lerin gerçekleştiği anlaşılmakla birlikte, bir temsil ve ilzam yetkisi olsaydı dahi herhangi bir hukuki sebebe dayanmadan bir ticari işletmeden eski ortağına yapılan EFT ödemeleri sebepsiz zenginleşme oluşturur. Bununla birlikte, davalının söz konusu ödemelerin hisse bedeli olduğu yönündeki beyanı gereği bunun ispat külfeti kendinde olduğundan, bu ispat gerçekleşmedikçe de, söz konusu EFT’lerin hukuki bir sebebe dayanmayan birer ödeme niteliğinde olduğu düşünülebilir ve davalı tarafça da bu husus ispat edilememiştir. Dolayısıyla dava dışı … Ltd. Şti tarafından davalı …’ya gönderilen paralar toplamının dosyadaki EFT belgelerine göre 1.369,00-TL + 3.765,00-TL + 54.265,43-TL + 8.746,00-TL = 68.145,43 TL olduğu ve bu bedelin sebepsiz zenginleşme olduğu kanaatine varılarak faizin de ihtar tarihinden itibaren işleyeceği gözetilerek 03.02.2016 tarihli alacağın devri sözleşmesinin davalıya tebliğ tarihi olan 15/04/2016 tarihinden itibaren faizin işletilmesi gerektiği sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulü ile, 68.145,43-TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 15/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 68.145,43-TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 15/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 4.655,01-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.416,56-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.238,45-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ile 1.416,56-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 132,00-TL tebligat gideri, 131,50-TL müzekkere ve posta gideri ile 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.263,50-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 1.038,02-TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan 46,00-TL yargılama giderinden davanın red oranına göre belirlenen 8,21-TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 9.658,91-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/02/2022
Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır