Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/54 E. 2021/728 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/54 Esas – 2021/728
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/54 Esas
KARAR NO : 2021/728

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …..
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……… tarihinde davacının halk otobüsünden indikten sonra yanında yakını ile birlikte yaya geçidinden karşıya geçmekte iken hızla gelen ve plakası tespit edilemeyen bir aracın gelerek davacıya çarptığını, olayda çarpan kişinin asli kusurlu olduğunu, olay nedeni ile Kayseri C.Başsavcılığının ……… soruşturma nolu dosyası ile soruşturma yapıldığını, aracın ve araç şoförünün tespit edilememesi nedeni ile daimi arama kararı verildiğini, davacının olaydan dolayı tedavi gördüğünü, maluliyet oluştuğunu, araç tespit edilemediğinden güvence hesabının maddi tazminattan sorumlu olduğunu, davalıya davadan önce başvuru yapıldığını, davalı tarafından kısmi ödeme yapıldığını belirterek şimdilik 1.500,00-TL maluliyetten kaynaklı maddi tazminatın faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın usulden reddi gerektiğini, başvuru olup ödeme yapıldığını, buna karşı herhangi bir başvuru olmadan dava açıldığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul olduğunu, davacı tarafa 16.538,00-TL ödeme yapıldığını, bunu aşan zarar var ise davacının ispat etmesi gerektiğini, fahiş fark bulunmaması halinde davanın reddi gerektiğini, davacıdan ibraname alındığını, davalının sorumluluğunun araç şoförünün kusuru oranında ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, maluliyet ve kusur yönünden rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacının kalıcı iş göremezlik talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Güvence hesabı’na, ….. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, SGK ……. İl Müdürlüğü’ne, …… Üniversitesi Rektörlüğü’ne, ….. İl Sağlık Müdürlüğü’ne, …… Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili tüm evrakların dosya arasına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce mahallinde yapılan keşif sonucu Makine Mühendisi Bilirkişiden alınan ……. tarihli raporda; bahse konu trafik kazasında yaya ……. yaya geçidinde karşıdan karşıya geçişinde kural ihlali yaptığına dair bilgi ve bulgu mevcut olmadığından atfı kabil kusur bulunmadığı, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç ise, 2918 sayılı K.T.K. m.52/1-a ve m.84/a kural ihlali ile “asli kusurlu” olduğu, belirtilen kusur şartlarında plakası tespit edilemeyen araç ve sürücünün kusur oranının %100 (yüzdeyüz) olması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığının bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığının ….. tarihli raporda; olayda, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsünün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, yaya ……’ın kusursuz olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce talimat yoluyla Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumunun ……… tarih ve …….-61 sayılı raporda; …… doğumlu ……….’da ………. tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan sakatlık oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelikten” (Resmi Gazete, Mart 2013, 28603 Sayı) faydalanılarak değerlendirme yapıldığında; Kas-iskelet Sistemi 3. Alt Ekstremiteye Ait Sorunlarda Engellilik Oranları, 3.3. Kas Atrofisi, Tablo 3.5- Bacak kaslarındaki atrofiye bağlı engellilik yüzdeleri a. Uyluk, 34: Ciddi, kişinin sakatlık oranının “47 (yedi) olduğu kararına varıldığını, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (altı) aya kadar uzayabileceği, ancak istenildiği takdirde eğer varsa kesin iş göremezlik süresinin kişinin tedavi ve takibini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile de belirlenebileceği mütalaasına varıldığı, alınan anamnez, yapılan muayene ve mahkeme dosyası içerisinde yer alan tıbbi evrak incelendiğinde şahsın kafatasındaki kırık, belirtilen skar dokuları ile sol uyluk kemiğindeki kırık ile trafik kazası arasında illiyet bağı kurulduğu, yaralanma sonrası kişinin günlük öz bakım ihtiyaçlarını gideremediği veya gidermekte zorlandığı durumlarda, tam zamanlı veya günlük belli bir saat profesyonel bakım desteği ihtiyacı olup olmadığı ve varsa süresinin belirlenmesine dair kapsamlı bir mevzuat bulunmadığı, ayrıca, bireysel farklılıklar, aile desteği, yaralanmanın özelliği gibi birçok farklı etkenin değişkenlik göstermesi nedeniyle standart bir süre verilmesi de mümkün olmadığı, şahsın yaralanma nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olmadığı kanaatine varıldığını, ancak geçici iş göremezlik süresi içinde bakıma muhtaç olup olmadığı hususu ile ilgili olarak, sosyal haklar kapsamında engelli bireylerin bakıma muhtaçlığının tespiti ile ilgili olan “Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” başlıklı Yönetmelikte bahsi geçen üyelerden oluşan bir Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti oluşturularak istenilen husustaki raporun bu özellikteki bir heyetten aldırılmasının daha uygun olacağı kanaatine varıldığını, kaza nedeniyle faturalandırılmayan tedavi giderlerinin ne kadar olabileceği hususunun tedavisinin yapıldığı kurumlardan sorulmasının daha uygun olacağı mütalaasına varıldığını, Anabilim Dalında ………….tarihinde yapılan muayenesinde; şahsın alnında, sol ön kolunda, sol uyluğunda, sol topuğunda skar dokuları olduğu görülmüş olup bu nedenle ileride yapılması muhtemel estetik operasyon olup olmadığı, varsa bu operasyonlar nedeniyle davacı tarafça karşılanması gereken muhtemel tedavi giderlerinin miktarlarının ne olduğu hususundaki raporun tam teşekküllü bir hastanenin Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniğinden alınmasının uygun olacağı, ayrıca şahıs sol uyluğundaki platini çıkarttıracağını beyan etmiş olduğu için bu nedenle ileride yapılması muhtemel ortopedik bir operasyon olup olmadığı, varsa muhtemel ortopedik operasyonların ve bu operasyonlar nedeniyle davacı tarafça karşılanması gereken muhtemel tedavi giderlerinin miktarlarının ne olduğu hususundaki raporun tam teşekküllü bir hastanenin Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinden sorulmasının uygun olacağı mütalaasına varıldığını, taraflarınca incelenen evrakta yer alan Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Engelli Sağlık Kurulunca yapılan muayenesinin olaydan yaklaşık 1 yıl sonra yapıldığı, erken dönemdeki muayene bulgularının tarafımızca yapılan muayene bulgularına göre daha kötü olduğu ve skar dokularından da oran verildiği, bu nedenle de düzenlenen raporda oranın daha yüksek olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce talimat yoluyla Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Başkanlığının …….tarih ve ….-….. sayılı Adli Sağlık Kurulu raporunda; Olay tarihinde öğrenci olduğunu ve aktif çalışan kolunun sağ kolu olduğunu beyan eden …… doğumlu …..’da davaya konu …….. tarihli trafik kazasına bağlı olarak meydana gelen Meslekte Kazanma Gücü Azalma oranı, istem yazısı ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” den (Resmi Gazete, Ağustos 2013 tarihli ve 28727 sayılı) faydalanılarak hesaplandığında; A Cetveli XII. Liste: Pelvis ve Alt Ekstremite Arızaları, Arıza Çeşidi: Uyluk diafiz kırıklarından sonra oluşan, hareketsizliğe bağlı kas atrofileri ve bacak sinirlerinin felci dışındaki nedenlerden ileri gelen, kas kopma harabiyetlerinin kalıntısı uyluk bölgesi kas atrofileri veya hipertrofileri, b– 3-5 cm. (5 cm. Dahil), Arıza Sıra No: 35, Arıza Ağırlık Ölçüsü: 6, Meslek Grup No: 1 (Düz işçi olarak alınmıştır.), Sürekli İş Göremezlik Simgesi: A, sonuç olarak; şahsın Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı olay tarihindeki yaşına göre ve bugünkü yaşına göre %7.2 (yedi nokta iki) olarak bulunduğu, istenen diğer hususlar Anabilim Dalına ait …… tarihli 61 sayılı raporunda belirtildiği şekilde Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda da değerlendirildiğinde herhangi bir değişikliğe gerek duyulmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Hesap Bilirkişiden alınan …… havale tarihli raporda; 1- 27.10.2017 ödeme tarihindeki verilere göre davacının sürekli iş göremezlik zararının; İşlemiş Dönem Zararı : 1.531,74 TL+ İşleyecek Dönem Zararı :35.224,50 TL+ İşleyecek Pasif Dönem Zararı : 6.621,62 TL=43.377,86 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ise 16.538,00 TL ödeme yapıldığı, ödemenin ibraname karşılığında yapıldığı, yapılan ödemenin
yetersiz bir ödeme olduğu, davacının karşılanmayan bakiye zararının bulunduğu, yapılan ödeme ile gerçek zarar tutarı arasında fahiş fark bulunduğu anlaşılmakla davacının bakiye zararının tespiti açısından işbu rapor tarihindeki verilere göre tekrar hesaplama yapıldığı, 2- İşbu rapor tarihindeki verilere göre bakiye sürekli iş göremezlik zararının; İşlemiş Dönem Zararı : 6.354,69 TL+İşleyecek Dönem Zararı : 55.682,06 TL+İşleyecek Pasif Dönem Zararı :11.572, 25 TL=73.609,00 TL olduğu, güncellenmiş değerin mahsubu sonucunda (73.609,00 – 20.693,34) 52.915,66 TL olduğu, davacı talebinin 1.500,00 TL olduğu kanaate varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Hesap Bilirkişiden alınan …… havale tarihli ek raporda; işbu rapor tarihindeki verilere göre bakiye sürekli iş göremezlik zararının; İşlemiş Dönem Geliri: 124.692,14 TL+İşleyecek Aktif Dönem Geliri: 3.384.614,27 TL+ İşleyecek Pasif Dönem Geliri : 590.704,36 TL = 4.100.010,77 TL olduğu, %7 özür oranına göre (4.100.010,77 x %7) :287.000,75 TL, Güncellenmiş ödemenin mahsubu sonucu (287.000,75 – 21.961,55): 265.039,20 TL olduğu, davacı talebinin 1.500,00 TL olduğu, ….. kaza tarihinde ZMMS poliçesi kişi başma sürekli sakatlık teminat limitinin 310.000,00 TL olduğu, dava öncesi yapılan 16.538,00 TL tutarlı ödemenin mahsubu sonucunda bakiye poliçe limitinin (310.000,00 – 16.538,00) 293.462,00 TL kaldığı, hesaplanan 265.039,20 TL bakiye zararın poliçe limiti dahilinde olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin …… tarihli bedel artırım dilekçesi ile, davacının sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin taplerinin toplamını 263.539,20 TL artırarak, bedel artırım miktarını 265.039,20 TL’ye yükseltiklerini beyan etmiştir.
Davalı tarafça davacıya ….. tarihinde 16.538,00 TL kısmi ödeme yapılmış olması nedeni ile davalının bu tarih itibari ile temerrüde düştüğü anlaşılmış ve bu nedenle söz konusu tarihten itibaren faize karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça …… tarihinde meydana gelen kazadan kaynaklı açılan tazminat davasının reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, olayın meydana gelmesine ilişkin olarak tarafların kusur durumunun tespiti amacı ile mahkememizce olay yerinde keşif yapılarak bilirkişi raporu alındığı, ……. tarihli raporda plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, rapora itiraz üzerine alınan Ankara Adli Tıp Kurumunun …… tarihli raporunda da aynı şekilde araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun, davacı yayanın ise kusursuz olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumu’nun ….. tarihli olup olay tarihinde geçerli olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflanması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca düzenlenen raporunda, davacının olay nedeni ile tüm vücut fonksiyon kaybı/ özür oranının % 7 oranında olduğunun tespit edilmesi ve bu raporlar ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/8835 E, 2021/2355 K sayılı kararı ve davacının Tıp Fakültesindeki eğitim durumu dikkate alınarak düzenlenen aktüer bilirkişisinin …..havale tarihli raporunda ise, davacının olaydan kaynaklı bakiye kalıcı iş göremezlik zararının 265.039,20 TL olduğunun belirtilmesi karşısında davacı vekilinin sunduğu …… tarihli ıslah dilekçesi de dikkate alınmış ve davalının olaya sebep olan ve tespit edilemeyen tam kusurlu aracın davacıya vermiş olduğu zarardan dolayı hesaplanan tazminat miktarından sorumlu olduğu anlaşılmış ve böylece davanın kabulü ile, 265.039,20 TL kalıcı iş göremezlik tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 27/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 265.039,20 TL kalıcı iş göremezlik tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 27/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 18.104,83 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 35,90 TL peşin harç ile 900,12 TL ıslah harcından mahsubuyla eksik kalan 17.168,81 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç ile 900,12 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 116,10 TL tebligat gideri, 258,70 TL posta ve müzekkere ücreti, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 100,00 TL taksi ücreti ve 314,00 TL keşif ücretinden oluşan toplam 2.488,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 27.002,74 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekiline yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/09/2021

Katip ….
(e imzalıdır)

Hakim ….
(e imzalıdır)