Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/534 E. 2021/1181 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/534
KARAR NO : 2021/1181

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari alım satım ilişkisi mevcut olduğunu, taraflar arasındaki mutabakat sonucu müvekkil şirket edimlerini yerine getirmediğini, davalı şirket yapılan iş karşılığı ödemesi gereken tutarı eksik olarak ödemiş olduğunu, davalı şirketçe yapılması gereken ödeme gerçekleşmemiş olduğundan cari hesaplar ve ticari kayıtlarda gözüken alacak miktarı baz alınarak davalı şirket aleyhine Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı şirketçe kötüniyetli olarak takibe itiraz edildiğini, davalı/barçlu şirketin Kayseri … İcra Müdürlüğünün … esas Sayılı dosyasına itirazının iptali ile itiraz neticesinde duran takibin devamına, davalı/borçlunun haksız itirazı nedeniyle takibin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkara tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
Mimarsinan Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne Denizbank A.Ş’ye, Küçükyalı Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkerelere cevap verilmiştir.
Davacı tarafın 2017,2018 yıllarına ait ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde talimat mahkemesince Mali Müşavir Bilirkişinden alınan 04/04/2019 tarihli raporundan özetle; Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacı yasal defterlerine göre davalının 27.04.2018 takip tarihi itibari ile 162.541,87-TL’si borçlu olduğu, Davacının 2017 ve 2018 yılında davalı adına 293.121,23’TL’lik fatura tanzim ettiği, Tanzim edilen faturalar ve davacının 2016 yılından devir olan 35.167,13-TL’lik devir alacağı karşılığında davalı tarafın 150,00-TL Kur farkı, 1.737,10-TL iade faturası ve 158.859,39-TL’lik ödeme yapmış olduğu, Dosya kapsamında davalı ile davalı arasında yapılan herhangi bir sözleşmenin olmadığı, Bu itibarla sözleşme ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılamadığı, yukarıda ki açıklamala ve yapılan tespitler doğrultusunda davacının ibraz ettiği sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerine göre davacının 27.04.2018 takip tarihi itibari ile 162.541,87-TL’lik asıl alacağının olduğu ancak talepte bağlılık ilkesi doğrultusunda davacının takip tarihi itibari ile asıl alacağının 159.987,81-TL’si olarak kabulünün gerekeceği, Davalının takip öncesi temerrüdüne ilişkin herhangi bir vesaikin dosya kapsamında bulunmadığı, Bu itibarla davalının 27.04.2018 takip tarihi itibari ile mütemmerrit olması gerektiği, bu itibarla takibin 159.987,81-TL’si üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 27.04.2018 takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı 159.987,81-TL’sine davacı talebi doğrultusunda 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince T.C Merkez Bankası tarafından dönemde Kısa Vadeli Avans Kredilerine uygulanan faiz oranları (01.01.2017-30.06.2018 tarihleri arası %9,75, 01.07.2018 sonrası %19,50) üzerinden basit usulde(3095 Sy.K.m3)temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı yönünde rapor düzenlenmiştir.
Talimat Mahkemesince Mali Müşavir Bilirkişinden alınan 23/10/2019 tarihli bilirkişi raporundan özetle; Dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait 2017-2018 yılı ticari defterleri ve dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2017-2018 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 27.04.2018 tarihi itibarıyla (162,541,87 TL alacaklı olmakla birlikte talebi ile bağlı) 159.987,81 TL alacaklı olduğu, Davacı yanırı 159.987,81 TL alacağı için davalı yandan, 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden İcra takip tarihi olan; 27.04.2018 tarihinden 28.06.2018 tarihine kadar %9,75, 29.06.2018 tarihinden itibaren ise %19,50 oranında avans faiz talep edebileceği, Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı yönünde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın 2017-2018 yıllarına ait ticari defter kayıtlarının incelenmesi form BA ve BS kayıtlarının tetkiki ile davacı defterlerine ilişkin talimat yoluyla alınan bilirkişi raporu ile birleştirici şekilde rapor düzenlenmesi hususunda dosyasının Mali Müşavir bilirkişinden alınan 13/03/2020 tarihli raporundan özetle; Davacının davalıya 2017 ve 2018 yıllarında 176.129-TL tutarında satış yaptığının davalının vergi idaresinden gelen Ba formlarının tetkikinden anlaşıldığı, Davacının ticari defterlerinin incelendiği 2017 ve 2018 yıllarında davacının davalıdan 127.246,49-TL tahsilat yaptığının kayıtlı olduğu, Davacı tarafça ispatlanan fatura tutarından davacının ticari defterlerinde yer alan tahsilatların mahsup edilmesiyle davacının davalıdan bakiye (176.129-TL – 127.246,49-TL) 48.882,51-TL alacağı kalacağı, Davacının ticari defterlerinde önceki dönemden (2016 yılından) devreden 35.167,13-TL devir bakiye alacak gözüktüğü, ayrıca 2017 yılında 66.300-TL tutarındaki çekin davalıya iade edildiğinin kayıtlı olduğu, bu hususların henüz ispatlanmadığı, Davacı alacağının net tutarının tespiti için; davacının 2016 ve önceki dönemlere ilişkin ticari defterlerinin incelenmesi ve ticaretin olduğu dönemlere ilişkin davalının vergi idaresinden Ba formlarının dosyaya getirtilmesi, davacının davalıdan aldığı ve tahsil ettiği çeklerle, karşılıksız çıkan ve iade edilen çeklere ilişkin bilgi ve belgelerin sunulması gerektiği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın 2015-2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defter kayıtların incelenmesi hususunda Talimat mahkemesince Mali Müşavir bilirkişinden aldırılan 18/10/2021 tarihli ek rapordan özetle; Dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait 2015-2016-2017-2018 yılı ticari defterleri ve dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2015-2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Daha önce aldırılan bilirkişi raporunda davacı yanın kayıtlarında karşılıksız gözüken çeklerin, ödenmediğinin ispatı gerektiğinin beyan edildiği, dosyada müzekkere cevaplarında çeklerin ödenmediği, banka güvence bedelinin de talep edilmediğinin tarafımızdan görüldüğü, bu noktada davacı yanın davalı yandan alacağının varlığı ve miktarı noktasında ihtilaf olmadığı, Davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 27.04.2018 tarihi itibarıyla (162.541,87 TL alacaklı olmakla birlikte talebi ile bağlı) 159.987,81 TL alacaklı olduğu, Davacı yanın 159.987,81 TL alacağı için davalı yandan, 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden icra takip tarihi olan; 27.04.2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı yönünde rapor edilmiştir.
Kayseri … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasının celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklı … A.Ş tarafından borçlu …aleyhine 159.987,81 TL alacak üzerinden 27/04/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 18/05/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 22/05/2018 tarihli dilekçe ile borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava, cari hesap alacağına dayalı olarak yapılan ilamsız icra takibine davalının itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
Cari hesap alacağına dayanak faturalar akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir.
Davacı vekili tarafların ticari defterlerine dayanmıştır.Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Dosya kapsamında, mahkememizce davacı tarafının ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat mahkemesi tarafından yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporlarına göre davacı taraf, davalıdan 162.541,87-TL alacaklı olduğu iddiasını kendi defterleri ile ispat etmiştir. Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerine bilirkişi incelemesi yapılması için defter ve belgelerin mahkememize sunulması, hacimli iseler incelemeye hazır olacak şekilde bulunduğu açık adresi ve bu adreste incelemeye sunacak kişinin iletişim bilgilerini bildirilmesi için yapılan ihtaratlı tebligata rağmen davalı taraf defter ve kayıtlarını sunmayarak davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle davacının kendi ticari defter kayıtları ile alacağının varlığını ispatladığı anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davacının icra inkar tazminat talebi olduğu ve alacağın likit olduğu gözetilerek hükmolunan alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile TAKİBİN DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %10,75 faiz oranını geçmemek koşuluyla avans faizi işletilmesine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen asıl alacak miktarı olan 159.987,81-TL’nin %20’si oranında (31.997,56-TL) icra inkâr tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
3-Alınması gereken 10.928,77-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 2.732,20-TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 8.196,57-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 2.732,20-TL peşin harç toplamı olan 2.768,10-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 219,10-TL posta – tebligat gideri, 193,85-TL posta müzekkere gideri ve 2.276,00-TL talimat ve bilirkişi ücreti toplamı olan 2.688,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1 maddesi gereğince belirlenen 19.148,84-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde avansı yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2021

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır