Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/303 E. 2022/676 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/303 Esas
KARAR NO : 2022/676
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ….
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında kurabiye-kuru pasta temini hususunda 05/12/2017 tarihli sözleşme imzalandığını, söz konusu zözleşme ile davalı tarafça 20/12/2017-20/01/2018 -20/02/2018 -20/03/2018-20/04/2018-20/05/2018 tarihinde 3.000 kg’lık periyotlar halinde kurabiye-kuru pasta temini yapılacağını, ayrıca sözleşmenin 22. maddesi gereğince de iade edilen ürünler nedeni ile her sevkiyatta ek olarak 300 kg kurabiye ürünü gönderileceği hususunda anlaşıldığını, sözleşme gereğince davacı tarafından davalı lehine … Şubesine ait … çek nolu 30/04/2018 keşide tarihli 17.500 TL bedelli … çek nolu 31/05/2018 keşide tarihli ve 17.500 TL bedelli ve … çek nolu 31/07/2018 keşide tarihli 28.000 TL bedelli üç adet çekin davalıya teslim edildiğini ve davalıya ait 05/12/2017 tarih ve 260 nolu nakit/çek tahsilat makbuzunun düzenlendiğini, davalının üzerine düşen teslimatları yerine getirmediğini, sözleşmenin 3. bölümünde yine cezai şart hususunun düzenlendiğini, bu hükümlere dayanılarak davalıya Kayseri 7. Noterliği’nin 13/04/2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini ancak davalının hiçbirşey yapmadığını belirtilerek ilgili çekler nedeni ile ödeme yasağı kararı verilmesi, bu çekler nedeni ile borçlu olunmadığnın tespiti ve 70.000 TL cezai şartın faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacının … Şubesine ait … çek nolu 30/04/2018 keşide tarihli 17.500 TL bedelli … çek nolu 31/05/2018 keşide tarihli ve 17.500 TL bedelli ve … çek nolu 31/07/2018 keşide tarihli 28.000 TL bedelli üç adet çek nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 05/12/2017 tarihli sözleşme gereğince cezai şart alacağı taleplerine ilişkindir.
Kayseri 7. Noterliği’ne, …. Kayseri Sanayi Şubesi’ne, Gevher Nesibe Vergi Dairesi’ne, Tokat Vergi Dairesi’ne, Tokat Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin talep etmiş olduğu ihtiyati tedbir talebinin mahkememizin 30/04/2018 tarihli müteferrik karar ile talebin teminat karşılığında kabulüne karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Mali Müşavir Bilirkişiden alınan 22/02/2021 tarihli raporda özetle; dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerle davacıya ait ticari defterlerin incelenmesinde, taraflar arasında 05.12.2017 tarihli sözleşme imzalandığı, bu sözleşmeye göre davalı davacıya kurabiye-kuru pasta mamulünü sözleşmede belirtilen tarihlerde teslim edeceği, davacının ticari defterlerinde davalıya verilen çeke ilişkin bir kayıt bulunmadığı, ancak davacının dava konusu 3 adet çeki davalıya verdiği hem sözleşme ile hem de hem de tahsilat makbuzu ile ispatlandığının değerlendirildiği, zira, çeki teslim alan kişinin davalı şirketin yetkili temsilcisi olduğu dosyadaki davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarından görüldüğü, bahse konu kişi aynı zamanda sözleşmeyi imzalayan olduğu, dolayısıyla davacının davalıya satın alacağı emtia karşılığında 3 adet çek verdiği hususu dosyadaki sözleşme ve tahsilat makbuzu ile ispatlanmış olduğu, davacının incelemeye sunulan 2017 yılı ticari defterlerinde davalıdan emtia alımı yapıldığına ilişkin bir kayıt olmadığı, ayrıca Mahkemece dosyaya getirtilen davacının Ba ve davalının Bs formları incelendiğinde vergi idaresine herhangi bir alım/satım bildirimi yapılmadığı görülmek olduğu, hal böyle olunca mevcut delillerle davalının davacıya dava konusu çekler karşılığında satış yaptığı ispatlanamadığı, bu durumda ispat yükü davalı tarafta olup davacının davalıya bahse konu çekler sebebiyle borçlu olmadığı sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2013 tarihli, 2013/9658 E. – 2013/14859 K. sayılı ilamında; “Davacı taraf 20.06.2012 tarihli satış sözleşmelerine dayanarak davalıya mal alımı için çek verdiğini, ancak malların teslim edilmediğini ve çeklerin bedelsiz kaldığını belirterek menfi tespit talebinde bulunmuştur.Davacı tarafça mahkemeye sunulan sözleşmelerde teslim tarihi olarak 27.07.2012, 30.07.2012 ve 15.08.2012 tarihleri belirlenmiştir. Teslim tarihinin belirlenmiş olması teslimin satış anında yapılmadığını, yani peşin satış yapılmadığını göstermektedir. Mahkemece sözleşmeler altındaki imzaların davalıya ait olup olmadığı hususunda davalı isticvap edilerek imzaların ona ait olup olmadığı sorulmalı ve bu yönde bir araştırma yapılmalı, imzaların davalıya ait çıkması durumunda davalıya belirtilen tarihlerde mal teslimi yapıldığını kanıtlaması için delilleri sorulup sonucu dairesinde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde ve Anayasamızın 141.maddesi ile HMK’nun 297.maddesine aykırı bir şekilde gerekçesiz karar verilmesi doğru görülmemiştir.” Denildiği görülmüştür.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/11126 E, 2017/7129 K sayılı kararında “Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından alınacak mallar karışılığı olarak verilen çekler karşılığında mal teslim edildiğinin davalı tarafça kesin delillerle ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … vekilince temyiz edilmiştir.(ONANMASINA)” Denildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında imzalanan 05/12/2017 tarihli sözleşme kapsamında davalının kurabiye teslimatı yapmadığı ve bu nedenle davacının davalıya dava konusu senetler yönünden borçlu olmadığı iddiasına ilişkin olarak deliller toplanmış ve davacı tarafın defterlerinin incelenmesi sonucu 22/02/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmış, davalı tarafın ise defterlerini sunmaması nedeni ile defter incelemesi yapılamamıştır. Sözleşme konusu malların tesliminin tespiti ve sözleşme altındaki imzaların teyidi konusunda davalı şirket yetkilisinin beyanının alınması için talimat yazılmış ve davalı şirket yetkilisi ihtarlı davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmayarak belgeler altındaki imzası ile malları teslim etmediğini ikrar etmiş ve teslime ilişkin olarak dosyaya herhangi bir delilde sunmamış ve yemin delilinede dayanmamıştır. Davacı defter kayıtları, davalı ikrarı ve yukardaki belirtilen içtihatlar dikkate alınarak davacının dava konusu senetler nedeni ile davalıya borçlu olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça her ne kadar 70.000 TL cezai şart talebine ilişkin olarak da dava açılmış ise de söz konusu talep yönünden harcın yatırılması için karar verilmiş olmasına ve verilen süre içerisinde harcın yatırılmaması halinde söz konusu talep yönünden davanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği yönünden ihtarda bulunulmasına rağmen eksik harcın yatırılmadığı ve bu nedenle cezai şart talebi yönünden açılan davanın 15/03/2019 tarihi itibari ile AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Yapılan açıklamalar gereğince, Menfi Tespit DAVASININ KABULÜ İLE, davaya konu … Şubesine ait … çek nolu 30/04/2018 keşide tarihli 17.500 TL bedelli, aynı bankaya ait … çek nolu 31/05/2018 keşide tarihli ve 17.500 TL bedelli ve yine aynı bankaya ait … çek nolu 31/07/2018 keşide tarihli 28.000 TL bedelli üç adet çek nedeni ile davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine, Davacı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından İİK madde 72/5 gereğince davacı tarafın TAZMİNAT talebinin reddine, Cezai şart talebi yönünden açılan davanın 15/03/2019 tarihi itibari ile AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Menfi Tespit DAVASININ KABULÜ İLE, davaya konu … Şubesine ait … çek nolu 30/04/2018 keşide tarihli 17.500 TL bedelli, aynı bankaya ait … çek nolu 31/05/2018 keşide tarihli ve 17.500 TL bedelli ve yine aynı bankaya ait … çek nolu 31/07/2018 keşide tarihli 28.000 TL bedelli üç adet çek nedeni ile davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından İİK madde 72/5 gereğince davacı tarafın TAZMİNAT talebinin reddine
3-Cezai şart talebi yönünden açılan davanın 15/03/2019 tarihi itibari ile AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
4-Cezai şart talebi yönünden açılan dava nedeniyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının dava açılırken davacı tarafından yatırılan 1.075,89 TL peşin harçtan mahsubuna,
5-Kabul edilen dava yönünden alınması gereken 4.303,53 TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan ve mahsuptan geriye kalan 995,19‬ TL harçtan mahsubuyla eksik kalan bakiye 3.308,34‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 995,19 TL mahsuptan geriye kalan peşin harç ile 59,10 TL tedbir harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan, 461,85 TL tebligat, müzekkere ve posta ücreti, 600,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.061,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
9-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 10.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-İhtiyati tedbir kararı için alınan teminatın HMK’nun 392/2 maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açıldığının dosyamıza bildirilmemesi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/09/2022

Katip …
(e imzalıdır)

Hakim …
(e imzalıdır)