Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/228 E. 2022/576 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/228 Esas – 2022/576
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/228 Esas
KARAR NO : 2022/576

HAKİM : ….
KATİP :……

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1- …..
VEKİLİ : Av……
DAVALI : 2-….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2022
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.10.2017 trahinde sürücü … idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin kullandığı bisiklete arkadan çarparak müvekkilinin yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin tedavi neeniyle geçici olarak çalışamaması nedeniyle iş ve kazanç kaybına neden olduğunu, psikolojik olarak da yıprandığını, müvekkilinin davalı sigorta şirketine başvurmasına rağmen cevabi yazıda her defasında farklı eksik belge belgele talep ettiğini,bu nedenlerle şimdilik 2.500,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden başvurunun tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 07.03.2017-2018 tarihleri arası müvekkili tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçe limitinin 330.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun işletenin kusuru oranıyla sınırlı olduğunu, davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığının, maluliyetin oranının ve kaza ile illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, mütefarik kusur açısından değerlendirme yapılarak hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, geçici işgörmezlik zararlarının poliçe teminat limiti dışına çıkarıldığını, davacının başvuru sonrası eksik belgeleri tamamlamadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Kaza tespit tutanağı, genel adli muayene raporu, epikriz raporları, sigorta şirketine başvuru dilekçesi, kargo takip formu, bilirkişi.
GEREKÇE: Dava, yaralamalı trafik kazası sonucu yaralanan davacının 2918 sayılı KTK kapsamında sürücü, işleten ve karayolları ZMMS poliçesi kapsamında sigortacı olan davalılardan maddi (geçici ve sürekli iş göremezlik zararı) ve manevi zararların tazminine ilişkindir.
Dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek HMK’nın 268. maddesi gereğince davaya konu trafik kazasının kimin kusuruyla meydana geldiği, kusur oranlarının ne olduğu, davacının mütefarik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, Ankara Adli Kurumunun 23/05/2019 tarihli vermiş olduğu raporda özetle; Davalı sürücü …’ın %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü …’in %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu mahkememize bildirilmiştir.
Dosyanın ERÜ Adli Tıp Kurumu Başkanlığına sevki ile meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle oluşan geçici/kalıcı maluliyet durumunun ve oranının, meslekte kazanma gücü kaybı oranının, meydana gelen trafik kazası ile arasındaki illiyet bağının belirlenmesi için adli tıp raporu aldırılmasına karar verilmiş, ERÜ ATK’nın ….. tarihli raporunda özetle; …’ın 05/10/2017 tarihli trafik kazası sonucu 9 ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı, vucut genel çalışma gücünden %47,2 oranında kaybettiği mahkememize bildirilmiştir.
Dosyanın resen seçilecek aktüerya bilirkişiye tevdii ile, dosya kapsamında Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığından alınan ….. tarihli tarafların kusur durumuna ilişkin rapor ile ERÜ Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 08/01/2020 tarihli maluliyete ilişkin raporlar doğrultusunda, davacının olay nedeni ile talep edebilecekleri bedensel zararlar, iş ve güç kaybı zararlarının belirlenmesine ilişkin rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi …..’ün mahkememize sunmuş olduğu 23/02/2021 tarihli raporunda; “Davacının dava konusu kaza sonrasında geçici iş göremezlik zararının 3.466,19 TL, sürekli iş göremezlik (maluliyet ) zararının 93.851,00 TL olduğu, toplam 97.318,07-TL zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 330.000,00 TL) kapsamında kaldığı kanaatinde olduğu” hususlarını mahkememize bildirmiştir.
Davacı vekili 03/03/2022 tarihli dilekçesiyle davalı … yönünden davalarından feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, diğer davalı … yönünden manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili 03/03/2022 tarihli dilekçesiyle davacı tarafla maddi tazminata yönelik anlaşma sağlandığını, ibraname mukabilinde ödeme yapıldığını, davacının davalı yönünden davadan feragat ettiğini, yapılan anlaşmaya yönelik yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davalı … yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesini talep etmiştir.
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 03/03/2022 tarihli dilekçe ile davalılardan … ile yapılan anlaşma gereğince maddi tazminat davasından feragat ettiği beyan edilmiş olup davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenleye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, feragat sebebiyle davacı tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu ancak davalı tarafın da masraf ve vekalet ücreti istemediği hususu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. Maddesine göre; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebinde, davacının duyduğu acının karşılığının para olarak verilmesi olanaksızdır. Bu nedenle manevi tazminatın amacı davacının duyduğu acıyı dindirmek ve içine düştüğü ruhsal sıkıntıyı gidermek, davacının zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak olmalıdır. Manevi tazminatın miktarının tayininde tarafların sosyal ve ekonomik koşulları da değerlendirilmelidir. Manevi tazminat yönünden mahkememizce yapılan araştırma sonucu tespit edilen davacının sosyal ve ekonomik durumu, kazanın meydana geldiği tarihteki paranın alım gücü, araç sürücüsü davalının kazanın gelişiminde kusurunun mevcut olması, bisiklet sürücüsü olan davacının da kusuru bulunması, davacının kaza sonrasında 9 ay süreyle iş ve gücünden kaldığı %47,2 oranında da kalıcı maluliyetinin meydana gelmesi gibi kıstaslar birlikte değerlendirilerek davacının manevi tazminat isteğinin tamamı yerinde görülerek kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ İLE; 10.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı yararına davalı … ‘dan tahsiline,
3-Alınması gereken harç 683,10-TL olduğundan peşin alınan 42,70-TL ile ıslah harcı olarak alınan 330,00-TL mahsubu ile bakiye 310,40-TL karar ve ilâm harcının davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 142,90-TL ilk dava açma gideri, 330,00-TL ıslah harcı, 448,30-TL davetiye ve posta müzekkere gideri, 350,00-TL ERÜ adli tıp rapor ücreti, 314,50-TL ATK gideri ile 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.785,70-TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine,
6-Davalı … yönünden talep edilmemesi nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
7-Davacı lehine manevi tazminat talebi yönünden 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/06/2022

Katip …..
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır