Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/203 E. 2022/189 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/203
KARAR NO : 2022/189

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C. No:…
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – ….
DAVALI : … – T.C. No:… – …
VEKİLİ : Av. ……
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2018
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/03/2022
KARAR SONUCU : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in muris …’ın kızı olduğunu, diğer iki mirasçının ise … ile … olduğunu ve davalı …’in bu mirasçılardan …’in eşi olduğunu, müteveffanın vefatından 11 yıl sonra, alacaklı olduğunu iddia eden …’in mirasçılar aleyhine Kayseri 1. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile asıl alacağı 480.000,00/TL olan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, davalının eşi …’e karşı takip başlatmadığı, diğer mirasçıya başlatıldığı halde hakkında işlem yapılmadığı dikkate alındığında sadece müvekkilinin üzerine gidildiğini, müteveffanın öldüğünde alacaklı olduğunu iddia eden davalının da müteveffanın tedavi gördüğü Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yaptığını, eşi olan diğer mirasçı … ile birlikte murisin bu durumundan yararlanarak aklı başında olmadığı bir anda murise bir şekilde bu senedin imzalatılmış olabileceğini, böyle bir senedin verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu bildirerek bu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, ayrıca davalının bu aşamaya kadar müvekkilinden 37.669,16-TL tahsil ettiğini, icra tehdidi altında cebri icra yolu ile ödenen bu bedelin de yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin, damadı …’den aldığı borca karşılık takibe konu edilen senedi imzaladığını, takibe konu senetteki borcun vadesinin uzun olmasının mevcut somut durumlar dikkate alındığında hayatın olağan akışına aykırı olmadığını, murisin geniş çaplı mobilya ticareti yaptığını, ancak işlerinin bozulması ve önemli miktarda borçlanması, bunun ardından sağlık sorunları da yaşaması üzerine damadı …’in uzun vadede ödeyebileceği şekilde üst üste borç aldığını, akabinde bunların karşılığında muris …’ın tek bir senet imzalayıp verdiğini, dolayısıyla alacağın varlığının ortada olduğunu, davacının davasında haksız olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf takibe konu edilen senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ve icra dosyasına ödenen 37.669,16-TL’nin iadesi amacıyla işbu davayı açmıştır.
Kayseri 1. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklısının …, borçlularının … ve …. olduğu, toplam alacak miktarının 624.332,06-TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı ile senet keşidecisi …’ın kayınbaba-damat oldukları anlaşılmakla, tarafların bildirdikleri tanıkların dinlenilmesine karar verilmiştir.
Davacı tanığı … 16/04/2019 tarihli duruşmada; “Davacı … benim uzaktan akrabam olur, muris de uzaktan akrabamız olur, bu nedenle benim konu hakkında bilgim vardır. Ben söz konusu senedin düzenlenme seebbini tam olarak bilmiyorum babam bana bu senedin …’ın çocukları tarafından miras mallarının bölünmemesi amacıyla zorla imzalatttırıldığını söylemişti. … …’ın ikinci eşinden olan çocuğu idi. Diğer çocuklar bu durumu kabullenemiyorlardır ve miras mallarının bölünmesini istemiyorlardı, bu amaçla bu senedin düzenlendiğini duymuştum. Murisin …’e bir borcu yoktur, piyasadaki üçüncü şahıslarada bir borcu yoktur. Alacaklı … doktordur ancak senedin verildiği döenmelerde bildiğim kadarıyla göreve başlamamıştı ya da çok yeni başlamıştı. … zaten kendisi varlıklı şahıstı, damadından borç alacak durumu yoktu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 16/04/2019 tarihli duruşmada; “Muris … benim aile dostu olur, bu nedenle kendisini yakınen tanırım. Benim davaya konu senedin düzenlenmesi ile ilgili görtgüye dayalı bilgim yoktur, babam bana … ‘ın damadı …’e çocukların baskısı sonucu bir bono verdiğini söylemişti. …’ın iki tane eşi vardı. İlk eşinden olan çocukları miras mallarının ikinci eş ve ikinci eşten olan çocuklara gitmemesi için muris böyle bir senet imzalattırmışlar diye duydum. Benim ildiğim kadarıyla …, …’ e yahut üçüncü şahıslara bir borcu yoktur. Alacaklı … doktordur ancak senedin verildiği döenmelerde bildiğim kadarıyla göreve başlamamıştı ya da çok yeni başlamıştı. Kayınpederine yüklü miktarda borç verecek kadar parası yoktu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 16/04/2019 tarihli duruşmada; “Muris … benim arkadaşım olurdu, bu nedenle kendisini yakınen tanırım. … en son mobilya mağazasına sahipti, kardeşi …. ile birlite mobilya mağazası işletirdi. Ben …’i tanımıyorum, ne iş yaptığını da bilmiyorum. … bana damadı … ‘e bir senet verdiğini söylemişti ancak senedi neden verdiğni anlatmamıştı. … varlıklı bir şahıstı, kimseyede borcu yoktu. Tahminime göre … bu senedi ikinci eşi ve ikinci eşinden olan çocuklara miras vermemek için düzenlemişti.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 16/04/2019 tarihli duruşmada; “Ben …’i tanırım, …’ı da … vesilesi ile tanımıştım. …, …’ın damadı olur. …. Bey doktordur. … uzun süredir doktordur ancak mesleğe ne zaman başladığını bilmiyorum. Ben …’in eniştesinin firmasında showroom bölümünde tek olarak çalışırdım. O işyerindeki herşey benden sorumluydu. …’in de ingilizcesi iyiydi. Benim çalıştığım firmaya gelir tercüme işlerine bakardı ve dış ticaret işlerine de yardımcı olurdu. Bu nedenle … ve … arasındaki telefon görüleşmelerine şahit olurdurm. Benim de telefon görüşmelerine şahit olduğum ortamda … , …’a borç para verdiği yönündkei görüşmelere ben şahit oldum. En son telefon görşmesinde …, kayınpederi …’ın durumunun iyi olmadığını, kendilerine ait ziynet eşyalarını bozdurarak …’a borç vereceğini söylemişti. Davaya konu senette …, …’a borç para verdiğine ilişkin düzenlenmiş senettir. Zira bu görüşmeden kısa bir süre sonra … bana zarfın içerisinde bir senet verdi ve kasaya koymamı istedi. Bu senedin düzenlenme sebebini sorduğumda …’ın durumunun iyi olmadığını, verdiği senedin borç paralara karşılık olduğunu söyledi. Yanlış hatırlamıyorsam bu senedi benim ksaya koyduğum tarihler 2004-2005 senesi gibiydi. … hem devlet dairesinde doktor olarak çalışırdı, birkaç firmanın aile hekimliğini yapardı, … Hastanesinde kısmi olarak çalıştığını bilirim. Maddi durumu iyiydi. …’in babasından miras yolu ile gelen bir evde olmuştu, annesi ve diğer kızkardeşleri mirastan pay almayıp bu evi vermişlerdi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 16/04/2019 tarihli duruşmada; “… benim eşim olurdu. 2006 yılında vefat etti. ….’in askerden geldikten sonra bir hayat kadını ile ilişkisi olduğunu, kadından da bir tane çocuğu olduğunu ben sonradan öğrendim. … bizim damadımız olurdu. Kendisi 1992 yılında doktor oldu ve devlet hastanesinde pratisyen olarak göreve başladı. Aynı zamanda … hastanesinde boş zamanlarda çalışırdı. Birkaç firmanın da işyeri hekimliğini yapardı. ….isimli bir firmada da dış ticaret bölümünde çalışır, tercüme yapardı ve gelir elde ederdi. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesin’de diyaliz bölümünde çalıştığı da oldu. Bu bahsettiğim firmaların hepsinde aynı anda çalışmadı, süreç içerisinde bu firmaların hepsinde çalıştığı oldu. …’in babasından miras yoluyla geçen bir de dairesi vardı, kız kardeşleri mirastan pay istemedi. Bu malvarlığı da …’a geçti. … mobilya mağazası işletirdi. Zaman zaman işlerinin iyi gitmediği anlarda damadımız …’den borç para alırdı. Yine kendi kız kardeşinden ve annesinden de borç para almıştı. … kendilerine ait ziynet eşyalarını bozdurup …’a borç da vermişti. … vefatından önce maddi olarak zor durumlara düştü . Evimize çok icra memurları geldi, işçilerin parasını ödeyemeyeceği durumlara da düştük. Davaya konu senedin düzenlendiğinden bana bahsetmişti. Sanırım 2004-2005 yılları gibiydi. Diğer çocuklarında bu senedin düzenlendiğinden haberi vardı. …’in, …’e verdiği borç paralara karşılık bu senet düzenlenmişti. Senedin vadesinin uzun olarak belirtilmesinin sebebi …’in damadımız olması ve eski eşinin alacağı için sıkıştırılmayacak durumda olması idi. … borçları nedeniyle 1995-1996 yılları gibi kapatmıştı, bu tarihten sonra mobilya mağazası işletemedi. Kendisi hasta olmuştu. Biz mağazayı 1995-1996 yılları gibi kapattık ancak mağazadan kalan borçlar devam ediyordu. 2005-2006 yıllarına kadar mağazanın borçlarını ödemek için uğraştık, bu borçları ödemek amacıyla eşim damadımız …’den borç aldı. Bizim hakkımızda kimler icra takibi başlatığını isim olarak bilmiyorum ancak Siteler esnafından mobilya mağazası ürünleri alırdık genelde Ankara Siteler esnafıydı. Tarihlerini tam olarak hatırlamıyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … … 11/06/2019 tarihli duruşmada; “Muris …’ın mobilya dükkanı vardı, ben bu dükkanın elektrik işlerini yapmıştım, benim iş yaptığım durumda dükkan çalışır vaziyette idi ancak çok işlek değildi. Murisin alacaklıları da sürekli dükkana gelir giderdi. Bu nedenle kendisini tanırım. Davacı … ve davalı …’i tanımam. Ben davaya konu senedin verilme sebebi hususunda bilgi sahibi değilim. Ben muris …’ın elektrik işletini yaptığımda alacağımı almak için kendisinin uyanına birçok sefer gittim. Paramın hepsini de alamadım, bir miktar alacağım da kaldı. Bu nedenle kendisinin mali durumunun iyi olmadığını biliyorum. Bu bahsettiğim olaylar tahminime göre 20 sene kadar önce olmuştu. Ben Muris …’ın işini yaptıktan sonra kendsisini tanıdım, ben kendisini tanıdıktan sonra da …’in işlerinin hiç düzgün gitmediğini, mali durumunun problemli olduğunu bilirim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 11/06/2019 tarihli duruşmada; “Muris …’ın ben 1970’li yıllardan beridir tanırdım, ben sanayide tornacılık yapardım. Benim ilk tanıdığımda … petrol ofisi işletirdi. Daha sonra mobilya mağazası açtı ve bunu işletmeye başladı. Mobilya mağazasını tam olarak hangi yıl açtı bilmiyorum. Ancak mobilya mağazasını açtıktan sonra …’in mobilya işleri hiç düzenli yürümedi, mali durumu problemli idi. Ben davacı ve davalıyı tanımıyorum, murisi bilirim. Ben murisin vefatından önce damadından mobilya mağazasının borçlarında kullanmak üzere yüklü miktarda nakit aldığını, buna karşılık olarak da damadına bono verdiğini duymuştum. Ancak bu duyumumun hangi tarihte olduğunu net olarak hatırlamıyorum. Ben mobilya dükkanının ne zaman kapandığını bilmiyorum ancak …’ın iflas ettiğini bilirim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı …’in ve muris …’ın 2005 yılı itibarıyla adına kayıtlı taşınmazlar olup olmadığının tespiti hususunda Kayseri ilindeki tapu müdürlüklerine müzekkere yazılmıştır.
Müteveffa …’ın 1990-2006 yılları arasındaki ticari faaliyetleri nedeniyle vergisel yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin bildirilmesi, bu işletmenin kapanışı yapılmış ise kapanış tarihinin de bildirilmesi hususunda Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı’na müzekkere yazılmıştır.
Mahkememizce bekletici mesele yapılan Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtlarının celbi ile yapılan tetkikinde; davacısının …, davalının …, davanın ise imzaya, borca, faize ve takibe itiraz davası olduğu, yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verildiği ve kararın 28/01/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosyasının celbi ile yapılan tetkikinde; davacısının …., davalılarının ise …., …, …., …, …, …, …. … ve …. olup, davanın ortaklığın giderilmesi davası olduğu, yargılama sonucu 01/10/2012 tarihinde taşınmazlardaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine dair karar verildiği, bunun üzerine Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin….sayılı satış dosyası üzerinden taşınmazların satışının gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Dava, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat talebine ilişkindir.
Kayseri 1. İcra Dairesi’nin ….Esas sayılı dosyasının celbi ile yapılan tetkikinde; alacaklısının …, borçlularının … ve ….olduğu, 480.000,00 TL asıl alacak ve 144.332,06 TL işlemiş faiz toplamı 624.332,06-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Senede karşı açılan menfi tespit davasında HUMK.’nun 290. maddesi uyarınca senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, ispat sınırından az bir miktara ilişkin olsa bile ancak senetle ispat edilebilir ise de somut olayda davacı mirasçı, senedin kendisini mirastan yoksun bırakmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlendiğini iddia etmiş olup burada mirasçı olan davacı kendi hakkına dayanarak dava açtığından senede karşı senetle ispat kuralı uygulanmayacaktır.(Bkz. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2009/998 esas 2009/8386 karar sayılı ilamı.)Bu nedenle taraf delilleri toplanarak bildirilen tanıklar dinlenmiştir.
Tüm dosya kapsamındaki deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının senedi düzenleyen muris …’ın kızı olduğu, murisin diğer çocukları olan … ve … ile davacının anneleri ayrı ancak babalarının bir olduğu,senedin alacaklısının davacının kardeşi olan …’in eşi davalı … olduğu,davalı tarafından murisin iş yerini kapatması ve borcunun bulunması nedeniyle kendisinden 480.000 YTL borç alması nedeniyle takibe konu senedin düzenlendiğini beyan etmiş olsa da muris …’ın mobilya imalatı işinden dolayı faaliyetini senedin düzenlenme tarihi olan 2005 tarihinden çok önce 1995 yılında sonlandırdığının vergi dairesinden gelen yazı cevabından anaşıldığı,davalının 2005 tarihinde murisin kendisinden borç almasını gerektirir sebeplerin olduğunu,ayrıca bu miktarda parayı murise verebilecek ekonomik güçte olduğunu dosya kapsamında ispatlayamadığı, kaldı ki bu miktarda paranın herhangi bir belge olmadan murise elden verilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi bunun tanıkla ispatının da mümkün olmadığı, dinlenen tanık beyanlarından murisin ikinci eşinden olan çocuğuna(davacıya) miras payı gitmemesi için ilk eşinden olan çocuklarının baskısı sonucu senedin düzenlendiğinin anlaşıldığı,yine davalı tarafından senedin Kayseri 1.İcra Müdürlüğü’nün …Esas numaralı icra dosyasında davacı ile dava dışı … aleyhine takibe konulduğu, icra dosyasında davalı vekili tarafından davacının Kayseri 2 Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun … satış dosyasında davacının hissesine isabet eden paraya haciz işlemi uygulatılmış olmasına ve davacıya babaannesinin annesinden kalan birden fazla taşınmaz üzerine davacıya düşecek hisselere haciz konulması talep edilmiş olmasına rağmen diğer borçlu … hakkında herhangi bir haciz işlemi talep edilmediği gözetildiğinde davacıyı miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla takibe konu senedin muvazaalı olarak düzenlendiği kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile, Kayseri 1. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu; borçlusu …, alacaklısı … olan, … düzenleme,… ödeme tarihli, 480.000,00 YTL bedelli bono nedeniyle davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davacı tarafından icra dosyasına ödenen 37.669,16-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Dava değeri olan 480.000,00-TL’nin %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 32.788,80-TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacı tarafından yatırılan 8.197,20-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 24.591,6‬0-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ile 8.197,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 195,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 41.050,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/03/2022

Başkan …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Üye …
¸E-imzalıdır
Katip …
¸E-imzalıdır