Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/450 E. 2023/268 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No:
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Davacı ile davalı arasında … tarihinde “Açık kasa semi-treyler teknik protokolü (Boy:13,60), satış sözleşmesi …. tarihinde ise “Damper semi-treyler teknik protokolü” imzalandığını, sözleşmenin ödeme şeklinin peşin ödemeli teslim koşulu olduğunu, davacının sözleşme kapsamındaki spesilik özelliklere uygun olarak imal etiğini, ancak davalı larafından teslim alınmadığını, ve davalı tarafından bedelin ödenmediğini, davacı tarafından araç bedelini ihtiva eden …. tarihli 91.428,00 ‘TL. fatura ile araç otopark bedelini ihtiva eden …. tarihli 8.543.20 TL. fatura tanzim edildiğini, davacı tarafından …. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile aracın teslime hazır halde olduğuna ve bedelinin 7 iş günü içinde ödenmesi aksi taktirde yasal yollara başvurulacağı ihtar edildiğini, bu ihtardan sonra davalının … Tarihli 91.428.00-TL faturası davacının eline ulaşmış ve dayalı şirket bu fatura ile davaya konu ….şasi nolu aracı muhasebesel olarak davacıya devretmiş bulunduğu,nu bu aşamada davacının sıfir aracın hala tescilinin yapılmadığını düşünmekte olup iade faturasını sorun etmemiş ve sıfir aracın hala kendi mülkiyetinde kaldığını sorunun çözüldüğünü düşündüğünü, ancak davacı şirket dava konusu (Hiç Kullanılmamış) …şasi nolu aracı dava dışı bir müşterisinc satıp devretmeye çalışmış ise de aracın davalı tarafın adına … yılında tescil edildiğinin davacı tarafından öğrenildiğini, bu nedenle hem aracı satamamış hem de müşterisine karşı mahcup olduğunu, ayrıca araç üzerinde kamu kurumlarının ve icra dairelerinin hacizleri de bulunduğunu, davalı tarafa bu durum …noterliği … Tarih ve…. yevmiye numaralı ihtarname ile bildirilmiş ise de herhangi bir ccvap verilmediğini, Davalı taraf aracı kendi mülkiyetine geçirdiği, ruhsat ve plaka çıkardığını hile ile gizlemiş ve müvekkile 91.428,00-TL araç iade faturasını hile ile kabul ettirdiğini, bu nedenle faturanın geçersiz olduğuna karar verilerek alacağımızın tahsili için ….tarihinde açılan icra takibi …..İcra Müdürlüğünün …E. dosyasından başlatılmış isc de davalı tarafın yerki itirazında bulunulduğunu, dosyanın …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip ödeme emrine ise … tarihinde itiraz etmiş olmakla itirazın iptalini sağlamak amacıyla işbu davayı açmak zorunda kaldıkları beyan edilerek yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, yargılama harç ve giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; Davacı şirket ile davalı arasında Açık Kasa Semi- Treyler Teknik Protokolü satış sözleşmesi ve Damper Semi-Treyler Teknik Protokolü imzalandığı, bu sözleşme gereğince de … şasi nolu aracın davalı adına tescil edildiği, ancak davacının hiçbir suretle aracı davalı tarafa teslim etmediğini, TBK 210′ göre: “satıcı satılanın mülkiyelini geçirmek amacıyla zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlüdür.” madde metninde de belirtildiği gibi satıcı bu yükümlülüğü yerine getirmesi gerekirken aracın zilyetliği hala kendisinde olduğunu, tescili davalı şirket adına olmasına rağmen aracın teslim alamamaktan dolayı asıl mağdur kendileri olduğu, aracı teslim alamamamızdan ötürü birçok işlerimiz aksamış olup maddi kayıplara uğradıklarını, davacı şirket dilekçesinde, her nc kadar aracın halihazır şekilde muhafaza edildiğini almamız gerektiğini kendilerine defalarca bildirdiğini söylese de böyle bir şeyin kesinlikle olmadığını, keza davacı şirketçe aracın taraflarına verilmesinden kaçınıldığını, şuan da tescili davalı şirkele ait olan aracın saklandığı ve aracın nerede olduğunun bilinmediğini, aracın teslim alınmamasından dolayı belininde ödenmediği, ayrıca davacı şirket ile aralarındaki hesap ekstreleri incelendiğinde ki davacı şirketin kendilerine 10.000.00TL tutarında borçlu olduğunu beyan ettiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddinc, davalı şirket adına tescilli aracın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, yargılama harç ve giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalının …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına yaptığı itirazın haklı olup olmadığı, davacının takibe konu fatura ve faturaya konu aracın mülkiyetinin davalıda olmasından dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; icra takibinin öncelikle …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile başlatıldığı, borçlu vekilinin …tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulunması üzerine dosyanın …. İcra Müdürlüğü’ne gönderilerek … Esas sırasına kaydedildiği, alacaklısının ….OTOM.SAN. VE TİC. A.Ş, borçlusunun BİLKA PAZARLAMA NAK. GIDA VE İHTİYAÇ MAD. İNŞ. SAN. VE TİC. A.Ş olduğu, 91.428,05-TL asıl alacak, 44.392,71-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 135.820,76-TL takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya … tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket yetkilisinin …. tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, dosyanın bir mali müşavir bilirkişiye tevdii ile davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş olup; talimat mahkemesi aracılığıyla bilirkişinin sunmuş olduğu …. tarihli raporunda özetle; Davacı ve davalının tacir olduğu, davacının dava dilekçesinde ve davalının cevap dilekçesinde imzalandığını kabul ettikleri sözleşmenin dosya kapsamında bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde davalıya gönderdiğini iddia ettiği…. Notorliğinin… tarih ve… yevmiye nolu ve ….Noterliği… Tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamelerin dosya kapsamında bulunmadığı, davacının incelenen … yılına ait ticari defterlerinin T.T.K. ve V.U.K.’nun ilgili hükümlerine usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapatış tasdiklerini yaptırdığı, buna göre davacının ticari defterlerinin HMK m.222’ye göre kendi lehine delil teşkil edip etmediğini ilişkin hukuki değerlendirme ve taktirin mahkemeye ait olduğu; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davaya konu her iki aracın da faturasının davalı tarafından iade kesildiği ve davacının kayıtlarına alındığı, davalı tarafından gönderilen 10.000,00 TL’nin 5.000,00 TL’sinin davacı tarafından davalıya banka yolu ile ödendiği, sonuç olarak davacı kayıtlarına göre davacının davalıya 5.000,00 TL borcu olduğu, davaya konu her iki aracın da davacının yedinde bulunduğu, ancak …. şasi nolu aracın trafik tescilinin davalı adına olduğu, bu nedenle davacının araç üzerinde hukuki tasarrufta bulunamadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından … tarihli ıslah dilekçesi sunulduğu, itirazın iptali davasına sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası olarak devam edilmesini talep ettiği, davacının ıslah istemini bilirkişi raporuna yönelik beyan ve itiraz dilekçesi ile birlikte ileri sürmüş olması yanında …. tarihinde ayrı bir dava dilekçesi sunduğu ve bu dilekçenin ıslah dilekçesi olarak duruşmada davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından ıslaha karşı beyan dilekçesi sunularak, davacının sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemi yönünden zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin ayrıca sunduğu beyan dilekçesi ile mahkememizin …. esas sayılı dosyası kapsamında davalı adına kayıtlı olan trafik tescil kaydının iptali ile aracın davacı müvekkili adına tescili için dava açtıklarını beyan ederek söz konusu davanın bekletici mesele yapılmasını talep etmiş; mahkememizce istem yerinde görülerek mahkememizin … esas sayılı dosyasının bu dava yönünden bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir.
Davacının, davalı hakkında trafik kaydının iptali ve kendi adına tescili talepli mahkememizin …esas sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sonucu verilen …. tarih ve … karar sayılı gerekçeli kararı ile davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine, … BAM ….HD’ nin istinaf incelemesi sonucu vermiş olduğu …. tarih …. esas … karar sayılı gerekçeli kararı ile davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafça temyiz başvurusunda bulunulmuş ise de, Yargıtay …. HD’ nin … tarih …sayılı kararı ile temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiş olup; sonuç olarak karar, kanun yollarından geçerek kesinleşmiştir.
Mahkememizce bekletici mesele yapılan, mahkememizin … esas ….karar sayılı gerekçeli kararı, gerekçesi ile birlikte onanmış olduğundan bu kararın gerekçesi ile birlikte taraflar arasındaki hukuki ilişki bakımından mahkememizi de bağlayıcı nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu kararın gerekçesinde özetle; yolsuz tescilden söz edebilmek için tescilin geçerli olmayan bir işleme dayanması veya tescilin hukuki sebepten yoksun bulunması gerektiği, davaya konu aracın satışına yönelik taraflar arasında …. tarihli satış sözleşmesi düzenlendiği, davacı tarafça … tarihli fatura ve davalı tarafından düzenlenen uygunluk belgesi ile … tarihinde aracın davalı adına tescil edildiği, dolayısıyla yolsuz tescilden bahsedilmesinin olanaklı olmadığı, satışa ilişkin davalının borcunun bulunmasının, tescili yolsuz hale getirmeyeceği, kaldı ki taraflar arasındaki satış sözleşmesindeki hüküm uyarınca bakiye satış bedelinin araç tesliminden önce ödeneceğinin kararlaştırıldığı ve fakat aracın davalıya teslim edilmediği, aracın usulüne uygun olarak davalı adına tescil edildiği, davalının iade faturası kesip, davacı tarafa tebliğ etmesi ve bu suretle sözleşmeden dönmesine rağmen aracı davacı tarafa devretmemesi suretiyle tescilin yolsuz olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, iade faturasının aracın tescilinden 11 ay kadar sonra düzenlendiği, aracın tescilinden 11 ay sonra düzenlenen iade faturasının tescili yolsuz hale getirmeyeceği, iade faturasının aracın (mülkiyetinin) devri bakımından resmi sözleşmenin yerini tutmayacağı, iade faturasına dayanarak tescil talebinde bulunmasının olanaklı olmadığı gerekçelerine yer verilerek davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen davanın reddine ilişkin bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine … BAM … HD’ nin vermiş olduğu … tarih … esas …. karar sayılı gerekçeli kararında ise, mahkememizce verilen davanın esastan reddine dair kararın gerekçesinde, yazılı bulunan davanın reddine dair sebepleri tekrar etmekle birlikte davalı tarafça, tescil tarihinden sonra iade faturası düzenlenerek davacıya gönderilmesinin sözleşmenin feshi sonucunu doğuracağı, tescili yolsuz hale getirmeyeceği, ve bu hususun trafik kaydının iptaline neden olmayacağı ifade edilmiştir.
Her ne kadar davacı, dava dilekçesi ile …. İcra Dairesinin … esasa sayılı araç satış sözleşmesi uyarınca kesilen …. tarihli 91.428,05-TL tutarındaki alacağın işlemiş faizi ile birlikte tahsili istemiyle başlatmış olduğu icra takibinde davalı borçlunun vaki itirazı neticesi duran icra takibinin devamına yönelik itirazın iptali isteminde bulunmuş ise de; talimatla alınan bilirkişi raporu sonrası sunmuş olduğu dilekçesi ile hem rapora yönelik beyan ve itirazlarını sunmuş hem de dava dilekçesini ıslah ederek davaya sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası olarak devam edilmesini, aracın davacı tarafa teslimine, terditli talep olarak aracın satış bedeli ve araç otopark bedelinin fatura kesim tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte kendilerine ödenmesini talep etmiştir. Davacı vekili sunmuş olduğu bu dilekçesi ile davalı adına üretilen aracın bedelinin, davacı müvekkile ödenmediği, iade faturasının gönderildiği, ancak buna rağmen aracı kendi adına tescil ettirdiğini, aracın zilyetliğinin davacı müvekkilde bulunmasına rağmen, mülkiyetinin davalı üzerinde olması nedeniyle araca ilişkin hiçbir tasarrufta bulunamadığını, aracın davacı müvekkile ait depoda çürümeye terkedilmiş vaziyette olduğunu, davalının, davacı zararına sebepsiz zenginleştiğini, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin, davalının düzenleyip gönderdiği iade faturası ile sona erdiğini, buna rağmen mülkiyetinin davalıda kalması nedeniyle davacının zarara uğradığını beyan ederek fatura bedeli üzerinden 91.428,00-TL ve araç otopark bedeli üzerinden belirlediği 8.543,20-TL’ nin (araç satışına ilişkin) fatura düzenleme tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, davacının ıslah ile birlikte ileri sürdüğü hukuki sebep ve gerekçeler, mahkememizce bekletici mesele yapılmasına karar verilen mahkememizin … esas …karar sayılı dosya kapsamı ve gerekçeli karar, bu karara ilişkin istinaf incelemesi sonucu …BAM ….HD’ nin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin … tarih … esas … karar sayılı kararı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında araç satış sözleşmesinin geçerli olarak kurulduğu, hüküm ve sonuçlarını doğurduğu, … tarihinde aracın davalı adına trafikte tescil edildiği ve fakat aracın davalıya teslim edilmediği ve halen davacının zilyetliğinde olduğu, zilyetliği devir yükümlülüğünün davacıda olduğu, davacının zilyetliği devre ilişkin yükümlülüğünü yerine getirmeye hazır olduğunu ve fakat davalının zilyetliği devir borcunu yerine getirmeye hazır davacının edimini yerine getirmekten alıkoyduğunu gösterir somut delil ve belgeleri davacının sunması gerektiği, 6098 sayılı TBK m.97 hükmü uyarınca karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı bulunmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerektiği, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış sözleşmesi olmadığı, zilyetliğin hükmen teslimine yahut zilyetliğin havalesi yoluyla teslimine dair bir anlaşma bulunmadığı, öte yandan aracın ön ödemeli satış sözleşmesi şeklinde bir kısmının peşinat olarak sözleşmenin kurulduğu tarihte muaccel olduğu, kalan tutarın ise herhangi bir vade kararlaştırılmaksızın hatta aracın teslim şartına bağlanmaksızın araç tesliminden önce peşin olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, dolayısıyla tarafların borçlarını ifası yönünden aynı anda ifa kuralından ayrılınmadığı, bu koşullar çerçevesinde davacının kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerektiği, ancak davacının kendi borcunu ifa etmediği ve dolayısıyla aracın zilyetliğini davalıya geçirmediği gibi borcun ifasını önerdiğine ilişkin beyanlarının dosyada mevcut delil ve belgelerle kanıtlanamadığı, tüm bu sebeplerden ötürü davalının iade faturası düzenleyip sözleşmeyi feshetmesinin haklı sebebe dayandığı, haklı sebeple sözleşme feshedilmekle birlikte davacının sunduğu ıslah dilekçesinde ifade edildiği üzere, sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğinin davacı tarafça da kabul edildiği, ancak davacının iddiasının, davalının sözleşmeyi haklı olmayarak haksız bir suretle feshettiği yönünde olduğu, ancak davacının haksız feshe ilişkin iddiasının yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde yerinde olmadığı, sözleşmenin haklı bir sebeple davalı tarafça feshedilmesi üzerine, davacının satış bedelinin bu noktadan sonra kendisine ödenmesini isteyemeyeceği, davacının yapmış olduğu hukuki nitelendirme ile (ıslah ile birlikte ileri sürdüğü) alacağını sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırmış ise de, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak isteminde bulunan kimsenin, öncelikle karşı tarafın haksız olarak zenginleştiğini ispat etmesi gerektiği açık olup, davalının haksız olarak zenginleştiğini gösterir delil ve belge bulunmadığı, davacının bu yöndeki iddiasını geçerli delil ve belgelerle kanıtlayamadığı, davalının iade faturası düzenleyip kendisine tebliğ edilmesi suretiyle sözleşmenin feshedildiğini kabul eden davacının, bu noktada sözleşme bedeli üzerinden bir alacak isteminde bulunmasının yerinde olmadığı, sözleşmenin feshinin taraflar arasındaki akdi ilişkiyi tasfiye eden bir işlev gördüğü, tarafların aldıklarını iade etmesi gerektiği, yapılmış fazlaca ödemeler varsa bu tutarın iade edilmesi gerektiği, fesih ile birlikte davacı satıcının, satış bedelinden davalı alıcının ödemediği bakiye tutar varsa bunun ödenmesini isteyemeyeceği açık olup; iade faturasını tebellüğ edip ticari defterlerine kaydeden davacı satıcının, sözleşmenin davalı alıcı tarafından feshedilmesine rıza gösterdiği, yukarıda yapılan genel açıklamalar çerçevesinde TBK m 97 hükmü çerçevesinde davalının ödemezlik def’i (borcun ifa edilmediği def’i) hakkı bulunduğu, satış sözleşmesinin kurulmasından itibaren geçen uzunca bir müddete rağmen aracın zilyetliğinin kendisine devredilmemesinin, davalı taraf yönünden haklı sebep teşkil ettiği, bu sebepten ötürü davalının sözleşmeyi feshetmesinin haklı sebebe dayandığı, sözleşmenin haklı sebeple feshine sebebiyet veren tarafın, uğramış olduğu zararları, sözleşmeyi haklı bir sebebe dayalı olarak fesheden taraftan isteyemeyeceği, dolayısıyla davacının söz konusu araçların otoparkta beklemesi suretiyle oluşan otopark ücreti bakımından doğan zararlarını, sözleşmeyi haklı sebeple fesheden davalıdan tazmin edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak; davacının, dava dilekçesi ile birlikte ileri sürdüğü talep sonucunu …. tarihli ıslah dilekçesi ile değiştirdiği, ıslah sonrası asıl talebinin uyuşmazlık konusu aracın teslimi, terditli talep olarak aracın satış bedeli ve araç otopark bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın ıslah dilekçesi ile birlikte değiştirildiği, bu uyuşmazlık noktasında davacının, asıl talebinin aracın teslimi istemine ilişkin olmakla alının bilirkişi raporu ve davacı tarafın yazılı ve sözlü beyanları ile sabit olduğu üzere, aracın davacının zilyetliğinde olduğu, zilyetliğinde olan aracın teslimine ilişkin talebin yerinde olmadığı açık olup, davacının asıl talebinin yerinde olmaması nedeniyle reddi gerekmektedir. Davacının, ıslah dilekçesi ile birlikte ileri sürdüğü terditli alacak talebi yönünden yukarıda yapılan genel açıklamalar çerçevesinde, davacının satış bedelini tahsil istemine ilişkin talebinin ve ayrıca araç otopark bedeli olarak belirttiği zarar – ziyan talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmakla, davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, 2.319,48-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 2.139,58‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan AAÜT uyarınca hesap ve taktir olunan 21.373,11-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
¸E-imzalıdır

Hakim
¸E-imzalıdır