Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/148 E. 2021/820 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2017/148 Esas – 2021/820
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2021

Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında davalının belirtilen adresinde davacı müvekkiline ait “…” markalı tüpleri pazarlamakla yükümlü olacak şekilde 01.04.2013 başlangıç tarihli ve 5 yıl sürelik bayilik sözleşmesi imzalandığını, Kayseri ….Sulh Hukuk Mhk.nin … D.İş sayılı dosyası ile yapılan delil tespitinde davalının işyerinde farklı cins ve hacimlerde 2 ve 12 kg.lık … ve … markalı toplam 13 adet dolu tüp olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine bayilik sözleşmesinin tek taraflı feshedildiğini, bayilik sözleşmesinin 21.maddesinde 27.maddede belirtilen sebeplerden dolayı sözleşenenin feshi halinde bayinin müvekkiline 50.000 Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, ayrıca davalının sözleşmenin 25.maddesi uyarınca davalının gelir kar mahrumiyetinden sorumlu olduğunu beyanla, 50.000 USD karşılığı 192.060,00 TL.cezai şartın, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00.TL kar mahrumiyetinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, delil tespitine ilişkin giderler de dahil olmak üzere tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu bayilik sözleşmesinin tüm bayilere imzalatılan matbu tek tip sözleşme olduğunu, içeriğinin müzakere edilmediğini, sözleşmenin kendisine verilmediğini, okunmasına bile müsade edilmediğini, sözleşmenin tarih içermediğini, boşlukların tahrif edilerek doldurulduğunu, Borçlar Kanunu’nda bahsi geçen şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, sözleşmenin 21.ve 25 maddesindeki tazminatlardan habersiz olduğundan bu maddelerin yazılmamış hükmünde olduğunu, davacı şirketten LPG alışı olmadığını, davacının sözleşme sonuna kadar kar mahrumiyeti talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, cezai şartın koşulları oluşmadığını, istenilen rakamın fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, tüplü gaz bayilik sözleşmesinden kaynaklanan davacı dağıtıcının davalı bayii aleyhine açtığı sözleşmeye aykırılık nedeniyle ceza koşulu (cezaî şart) alacağı ile kâr kaybı (yoksun kalınan kâr) alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Davacı ile davalı arasında 01.04.2013 tarihinde “Tüplügaz Bayilik Sözleşmesi” imzalandığı, aynı tarihte sözleşmeye ek protokol yapılarak sözleşmede “….” markası veya “….” markalı tüplere yapılan ifadelerin “….” olarak değiştirilmesine karar verildiği, davalının işyerinde 04.11.2016 tarihinde Kayseri … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. Dİş sayılı dosyası üzerinden yapılan delil tespitinde, …. ve … markalı dolu tüplerin bulunduğunun tespiti üzerine davacı tarafından davalı ile yapılan tüplügaz bayilik sözleşmesinin iptal edildiği, davacı tarafından tek taraflı olarak yapılan sözleşme feshinden kaynaklı sözleşmenin 25. maddesi kapsamında talep etmiş olduğu gelir kaybının hesabı için dava dosyasına ticari deflerlerini sunmadığı, davacı tarafından davalıya diğer bayi …… şirketi üzerinden yapılan satışlardan kaynaklı gelir kaybının hesaplanması yönündeki talebine karşılık taraflar arasında yapılan sözleşmede gelir kaybının nasıl hesaplanacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığı, davacı tarafından davalının diğer bayi ….şirketinden tüplügaz alacağına ilişkin üçlü bir sözleşmenin dava dosyasında bulunmadığı. sözleşmenin 21. Maddesinde bayinin başka bir bayiden tüplügaz alması halinde gelir kaybında davacının mı yoksa diğer bayinin mi mali verilerinin dikkate alınacağı yönünde herhangi bir hüküm olmaması münasebetiyle, gelir kaybının davalıya mal temin ettiği beyan edilen diğer bayi mali verileri üzerinden hesaplanamayacağı, davalının yıllık kazancının tespiti için bağlı bulunduğu Mimarsinan Vergi Dairesinden talep edilen 2013-2014-2015 ve 2016 yıllarına ait Gelir Vergisi Beyannamesinin tetkiki neticesinde. bahse konu yıllarda davalının yıllık kazancının devamlı düşme eğiliminde ve 2016 yılı kazancının 1.304,95 TL olduğu, sözleşmenin 21. maddesi gereği talep edilen 50.000 Amerikan doları ceza şartının rapor tarihi itibarıyla Türk Lirası karşılığının 187.615,00 11.olduğu, bu tutarın tahsili halinde ekonomik açıdan davalının mahvına sebebiyet vereceği, tespit edilmiştir.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı sunulan beyan ve itirazlar bakımından bilirkişiden ek rapor sunması istenilmiş, bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; ” Dava dosyası için hazırlanan asıl ve ek bilirkişi raporu sonrası: davacı tarafından dava dosyasına ibraz edilen ve taraflar arasında 01.04.2013 tarihli “Tüplügaz Bayilik Sözleşmesi”ne ek olarak … tarihinde imzalanan“Ek Protokol” gereği davacının fesih etmiş olduğu asıl sözleşmenin 25. maddesine istinaden diğer bayi …. tarafından davalıya satılan tüplü LPG” ler dikkate alınmak suretiyle sözleşmenin kalan süresi için davacının talep etmiş olduğu kar mahrumiyetinin hesaplanabilmesi için fesih tarihinden geriye doğru bir yıllık diğer bayii … .’nin davalıya yapmış olduğu (asıl ve ek bilirkişi raporunda tespit edilen) tüplü LPG’lerin satış tarihlerinde ki davacının kendi defterlerinde dayanak belgeleri ile birlikte toplam karını ürün bazında ibraz etmemesi münasebetiyle davacının maruz kaldığı gelir kaybının hesaplanamayacağı, davacı ile davalı arasındaki “Tüplügaz Bayilik Sözleşmesi” ne ek olarak imzalanan 04.12.2015 tarihli “Ek Protokol” kapsamında, diğer bayi tarafından Sözleşmenin 25. maddesin de belirtilen kar mahrumiyetinin hesaplanmasına konu teşkil edecek 10.11.2015 — 10.11.2016 tarihleri arasında katma değer vergisi hariç 37.160,47 TL. tutarında 2 kg’lık 793 adet, 12 kğ’lık 713 adet, 45 kg’lık 2 adet tüplü LPG diğer bayii … .. tarafından davalıya teslim edildiği tespit edilmiştir.” şeklinde ek raporunu sunmuştur.
Davacı taraf ticari defter, kayıt ve belgeleri üzerinde … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Talimat dosyası üzerinde aldırılan bilirkişi raporunda sonuç olarak; ” Davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, davalı yanın ise defterlerinin İstanbul dışında olduğunun anlaşıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 5 yıl süreli olarak akdedildiği ve 01.04.2018 tarihinde sona ermesi gerektiği, ancak sözleşmenin 09.11.2014 tarihinde, süresinden önce feshedildiği, davacının davalı yana dava dışı …. şirket aracılığı ile satış yapıldığını beyan ettiği, dolayısı ile davacı ticari defterlerinde davalı yan ile arasındaki alım-satım tutarının KAYDİ olarak tespit edilemediği, bu nedenle davacı ticari defterleri üzerinden kar mahrumiyeti hesaplaması yapılamayacağı, davalı yanın davacı ürünleri dışındaki ürünleri sattığına ilişkin tespit yaptırdıklarını beyan ettiği, ancak dosya içerisinde böyle bir raporun mevcut olmadığı bu hususunun takdirinin Sayın Mahkemenize ait bulunduğu sonucuna varılmıştır.” şeklinde rapor sunulmuştur.
Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporuna karşı taraf vekillerince sunulan beyan ve itiraz dilekçelerinin değerlendirilmesi bakımından …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyası üzerinden bilirkişi heyeti raporu alınması istenmiş, sunulan bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak; “Kayseri … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasının dosya kapsamında yer almadığı, bu sebeple, fesih gerekçesinin haklı olup olmadığının takdirinin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu; Sayın Mahkemece feshin haklı olduğunun kabulü halinde davacının sözleşmenin haklı feshi sebebiyle cezai şart talep edebileceği; ancak talep konusu cezai şart tutarının borçlunun mahvına sebep olabileceği, sözleşmenin 25. maddesinde kar kaybının nasıl hesaplanacağı düzenlenmiş olup, davacı yanın 29.05.2017 tarihli layihasında belirtmiş olduğu hususlar çerçevesinde öncelikle HMK m. 194’de düzenlenen “ (1) Taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur” . somutlaştırma yükümlülüğünün davacı tarafından yerine getirilmesi gerektiği; anılan madde belirtilen “sözleşmenin fesih tarihinden geriye doğru bir yılda Şirket’in Bayi’ye sattığı LPG’den sağladığı toplam karın” hesabı için tüm bilgilerin dosyaya sunulması gerektiği, Yargıtay uygulaması çerçevesinde “makul sürenin” bölgenin şartları dikkate alınarak yerel uzmanlar tarafından belirlenmesinin uygun olacağı…” şeklinde bilirkişi heyeti raporu sunulmuştur.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre; davacının cezai şart alacağı isteminin fahiş nitelikte olduğu ve aynı zamanda davalı tacirin ekonomik yönden mahfına yol açacak nitelikte olduğu ve bu sebeple davacının cezai şart isteminin yerinde olmadığı, davalıya ait ticari işletmenin vergi ve muhasebe kayıtları ile ticari defter kayıtlarından anlaşılmakla davacının bu yöndeki istemi yerinde görülmemiş, davacının cezai şart alacağı yönünden talebinin reddinine karar verilmiştir.
Öte yandan kâr mahrumiyeti şeklindeki zararın tahsili bakımından davacının dava öncesinde Kayseri … Sulh Hukuk Mahkemesinin …. D.iş sayılı dosyası üzerinden yapılan delil tespitinde davalının farklı cins ve hacimlerde davacı şirkete ait olmayan toplam 13 adet dolu nitelikte …. ve … markası LPG tüplerinin tespit edildiği, bunun ise taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesine aykırılık teşkil ettiği açık olup davacının bu tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde sözleşmeyi feshinin haklı olduğu, haklı sebeple fesih nedeniyle müspet zararların ve bu nitelikte olmak üzere kâr kaybı (yoksun kalınan kâr) şeklindeki zarar isteminin yerinde olduğu, sözleşmenin 25.maddesinde kâr kaybının ne şekilde hesaplanacağının ifade edildiği, buna göre sözleşmenin fesih tarihinden geriye doğru 1 (bir) yıl içerisinde davacı şirketin davalı bayiye sattığı LPG’den sağladığı toplam karın belirlenmesi gerektiği, ancak taraflar arasında doğrudan ticari mal tedarikinin bulunmadığı, davacının bir başka tacir üzerinden davalıya satış gerçekleştirdiği, bu suretle taraflar arasındaki kâr mahrumiyeti alacağına ilişkin davacının talebi haklı olsa dahi hesabının mümkün gözükmediği ve fakat …tarihli celsede makul süre bakımından her iki tarafın da 3 (üç) aylık süreyi makul süre olarak kabul ettikleri, bu doğrultuda yapılan faaliyet kârı marjı dikkate alınmak suretiyle yapılan hesaplamada, davacının kâr mahrumiyeti şeklindeki zararının 305,64-TL olduğu anlaşılmakla, davacının kâr kaybı şeklindeki alacak istemi kısmen yerinde görülerek talebin kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının cezaî şart (ceza koşulu) alacağı isteminin REDDİNE,
2-Davacının kâr kaybı (mahrumiyeti) alacağı isteminin KISMEN KABULÜ İLE; 305,64-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 27/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine,
3-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 3.296,99-TL harçtan mahsubu ile artan 3.237,69-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan 36,00-TL ilk dava açma gideri, 320,00-TL davetiye ve posta müzekkere gideri ile 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.756,00TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 2,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan122,45-TL davetiye ve posta müzekkere giderinden davanın kabul oranına göre belirlenen 122,25-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde ilgili taraflarına iadesine,
8-Davacı lehine AAÜT uyarınca 305,64-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı lehine AAÜT uyarınca 21.942,80-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/10/2021

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır