Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/92 E. 2021/1144 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/92 Esas – 2021/1144
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/92
KARAR NO : 2021/1144

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : Av…
Av…
İFLAS İDARE MEMURU : 1-AV…
2- AV. …
3-AV. ….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ….
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2021
KARAR SONUCU : RED
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında iplik alım-satımı konusunda 02/09/2010 ve 01/10/2010 tarihlerinde iki adet sözleşme yapıldığı, bu sözleşmelere göre toplam 550,00-TL kg 20/1 karde pamuk ipliğinin davalı şirketçe davacıya teslim edileceğinin karalaştırıldığını, bunun 89.347 kilosunun teslim edildiğini, ancak 460.653 kilosunun tesliminin yapılmadığını, söz konusu ipliklerin teslimi konusunda davalıya Denizli … Noterliği’nin …. tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalının ihtara cevap vermediği gibi edimini de yerine getirmediğini, davacının basiretli tacir gibi düşünerek davalı tarafa güvendiğini ve aynı fiyat ve vadelerle iplik vermeyi isteyen tedarikçilerin teklifini geri çevirdiğini, davalının sözleşmede yer alan iplik satımı ve teslimini yerine getirmemesi nedeni ile davacının ciddi zarar gördüğünü, müşterileri nezdinde manevi zarar ve ticari itibar kaybına uğradığını, sözleşmeye konu iplikleri üçüncü kişilerden daha fazla fiyata almak zorunda kaldığını, sözleşmelerde belirtilen sürelerde ve ihtarda verilen ek süreye rağmen edimini yerine getirmeyen ve sözleşmenin haklı nedenle feshine neden olan davalının davacının zararın karşılanması gerektiğini, iplik fiyatının ihtar tarihinde verilen süreden sonra 2 TL arttığını, ve davacının 09/12/2010-1901/2011 tarihleri arasında fazla fiyata alınan 337.679,20-kg iplik için davacının zararını olduğunu, davalı davacı ile sözleşme yapmasa, iplik satım sözü vermese sözünü zararının oluşmayacağını, ihtarda verilen süre sonu olan 07/12/2010 tarihinden sonra alınan iplikler nedeni ile meydana gelen zararın tazmini için iş bu davanın açıldığını, zarar ile ilgili olarak Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/523 Esas, 2013/108 Karar sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, bu davanın ihtar ile verilen sürenin sonu olan 07/12/2010 tarihinde açıldığını, yapılan bilirkişi incelemesinde 241.000,00-TL zarar meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu dosyadan verilen kararda ihtarda verilen süreden sonraki alınan iplikler için zarar oluştuğu, bu nedenle zarar oluştuktan sonra ancak dava ikame edilebileceği nedeni ile davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek zararın oluştuğu 09/12/2010-19/01/2011 tarihleri arasında alınan 337.67922 kg iplik nedeni ile meydana gelen zararın 19/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, iplik teslimlerinin ifa yerinin Denizli olması sebebi ile davanın Denizli’de açılmasının doğru olmadığı, davalının ikametgahının Kayseri olduğunu, sözleşmede yetkili mahkemenin Kayseri Mahkemesinin olduğunun kararlaştırıldığını, davacı tarafın sözleşmeyi haksız ve kötü niyetli olarak feshettiğini, Denizli … Noterliği’nin …. tarih ve . yevmiye numaralı ihtarı ile taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve davalı şirketin kapasitesi doğrultusunda davacı şirkete daha önce 20 günlük süre içerisinde teslim edilen ve davacı tarafça da itirazsız olarak kabul edilen iplik miktarının 6 misli ipliğin sözleşmede böyle bir hüküm olmamasına rağmen 24 gün gibi kısa bir sürede talep edildiğini ve aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, bu bağlamda sözleşmeyi feshin tamamen kötü niyetli ve haksız olduğunu, bir hakkın kötü niyetli kullanılmasının hukuk düzeninin korunmayacağını, herkes hakları kullanırken ve borçlarını kötü niyetli olarak taraflar arasındaki sözleşmeyi feshetmek suretiyle tazminat talebinde bulunmasını hukuk düzeninin korunmayacağını, davacının ihtarı üzerine, davalı şirketçe pamuk temin edildikçe ipliklerin teslim edileceği belirtilmesine ve sözleşmeyi aynı şartlarda devam ettirme çabasına karşılık davacının haksız ve kötü niyetli olarak sözleşmenin feshi yolunu seçtiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacının ihtarname ile 460.653 kg ipliğin teslimi hususunda davalıya 24 gün süre verildiği bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ihtarnamede belirtilen süre içerisinde o dönemde yaşanan pamuk krizi de göz önünde bulunduğunda ihtarname ile istenen miktarda ipliğin tek bir firma tarafından dokunmasının taraflar arasında iplik teslimi konusunda herhangi bir vadenin kararlaştırılmamış olması karşısında ihtarname ile verilen sürenin haksız ve sözleşmeyi feshetme gayesi taşıdığını, Denizli Asliye Tİcaret Mahkemesi’nin 2010/523 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları ile de tespit edildiği üzere davacı şirketin davalı şirketten ihtarname ile 24 günlük süre içinde teslimini istemiş olduğu miktar ipliğin birden çok firmadan 70 günde temin edebileceğinin bu hususun dahi davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davacının kendi haksız feshine dayanak menfi zarar iddiasıyla tazminat talebinde bulunmayacağını taraflar arasında 02/09/2010 ve 01/10/2010 tarihleri iki adet sözleşme imzalandığını, davalı tarafça sözleşmeler doğrultusunda 17/09/2010/07/10/2010 tarihleri arasında toplam 89.347,6 kg iplik teslim edildiğini, davacının bu üretim ve teslim programına herhangi bir itirazı olmadığını, davacının daha sonra 20 günlük sürede teslim edilen ipliğin 6 katı miktarında ipliği 24 gün içinde talep ettiğini, davacının ihtarında samimi olmadığını, ve kötü niyetle kazanç sağlamak çabasında olduğunu, bununla ilgili olarak ihtarnamede verilen sürenin sonunda Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığını, davanın reddedildiğini, sözleşme henüz feshedilmeden önce 3 kişilerden daha yüksek fiyatla alınan ipliklerin fark bedeli ile henüz dava tarihinde almamış olduğu ipliklerin fark bedelinin tazmini talebiyle dava açmış olmasının başlangıçtan itibaren kötü niyetini gösterdiğini, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini akde aykırılık nedeniyle tazminat talep edilebilmesi için geçerli bir sözleşmenin varlığı borcun yerine getirilmemiş olması borcu yerine getirmeyenlerin kusurlu olması zarar doğması ve zararın borçlunun akde muhalefeti ile meydana gelmiş olması gerektiğini, Denizli ATM’de açılan davada alınan bilirkişi raporunda belirtilen 241.000,00-TL zararı kabul etmediklerini bahsi geçen rapora dayanılarak açılan davanın haksız ve fahiş olduğunun 19/01/2011 tarihinden itibaren faiz talep edilmesini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini mahkemeden talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı şirket hakkında Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/532 Esas, 2016/782 sayılı iflas kararı verildiği ve mahkememizin 20/06/2017 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı gereği Denizli … İcra Dairesi’nin …. iflas sayılı dosyası üzerinden iflas tasfiye işlemlerinin devam ettiği anlaşılmakla iş bu dosyanın İİK 194/1 maddesi uyarınca ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar durdurulmasına ve dosyanın mahkememiz Yazı İşleri Müdürlüğü’ne tevdine, ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı hususunun yazı işleri müdürlüğünce takip edilmesine, karar verildiği mahkememizce Denizli … İcra Dairesi’ne yazılan 14/10/2021 tarihli müzekkere cevabında ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığının bilgi verildiği ve buna ilişkin tutanağın celp edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin ….tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı gereği davacı tarafın defterlerinin incelenerek taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı şirketin davacı şirketten temin etmeyi taahhüt ettiği 50.000-kg ipliğin 89.347 kg ‘nın ancak teslim edilip edilmediği, davalı tarafın süresinde teslim etmediği 460.653-kg ipliğin davacı şirket tarafından başka firmalardan temin edilip edilmediği, temin edilmiş ise temin fiyatının ne olduğu, davacı şirketin davalı şirketin akde aykırı davranışı olup olmadığı var ise davacı tarafın sözleşmeyi feshetmesinde haklı olup olmadığı fesih nedeniyle bir zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise zarar miktarı hususlarında rapor alınması için Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verildiği, bilirkişinin heyetinin raporunu 14/04/2015 tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce talimat yazılarak alınan 14/04/2015 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre;” davalının ihtara rağmen süresinde mal teslimi yapmamış olması nedeni ile davacının sözleşmeyi fesih etmesinin haklı nedenlere dayandığını, davacının isteğinin müspet zarar talebine ilişkin olduğu, bu kapsamda takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere davacının iki adet sözleşme gereğince davalının teslim edimini eksik yerine getirdiği, 460.653 kg ipliğin bir kısmını davacı ihtarında verdiği 24 günlük süre içinde ve sonrasında 3 kişilerden temin etmiş olmakla, davacının 24 günlük süre içinde ve sonrasında 3 kişilerden iplik temini nedeniyle uğradığı müspet zararının toplam 358.834,23-TL olduğu, davacının ihtar ile vermiş olduğu, 24 günlük süre içinde 3. Kişilerden temin ettiği iplikler için müspet zarar isteyemeyeceğinin kabulü halinde ise davacının bakiye müspet zararı 241.274,50-TL olarak hesaplandığı” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Tarafların itirazları sonucu dosyada ek rapor alınması için Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yeniden talimat yazıldığı ve bu alınan bilirkişi heyeti ek raporuna göre; ” asıl rapor kapsamında görüleceği üzere Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/523 Esas sayılı dosyası kapsamında SMMM … ve Tekstil Mühendisi … tarafından hazırlanan 29/01/2013 tarihli rapor ile davalının 460.563 kg ipliği 21,3 günde hazırlayabileceği, tespit edilmiştir. Bu rapor kapsamında 24 günlük süre yeterli görülmüştür. Bu nedenle raporda 24 günlük süre yeterli görülmüştür. Bu nedenle raporda 24 günlük sürenin yeterli olduğu dikkate alınarak raporun tanzim edildiği, heyetçe Tekstil Mühendisi bilirkişi bulunmadığı, ayrıca davalı şirket kayıtları Denizli İlinde bulunmadığı için tespitlerin davacı şirket kayıtları üzerinden yapıldığını, davalı şirketin kapasitesini ve iş programı heyetin bilmesinin mümkün olmadığı, makul süre üzerinden hareketlerle değerlendirme yapıldığı, davacı şirketin 24 günlük süre içinde yapmış olduğu iplik alımları ile ilgili olarak rapor iki ihtimalli hazırlandığını, davacının kötü niyetli olarak sözleşmeyi fesih edip etmediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu,” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizin …. tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı gereği tekstil mühendisi, bir borçlar hukukçusu ve bir mali müşavir akademisyen bilirkişiden oluşturulacak heyet marifetiyle mahkememizce belirlenen gün ve saatte keşif yapılmasına karar verildiği, bilirkişilerden mahkememizce talimat yoluyla alınan rapor ve ek rapor ve bu rapora karşı yapılan itirazlar ile Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kesinleşen 2010/523 esas 2013/108 karar sayılı dosyası da irdelenerek neticeten taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle advalı şirketin davacı şirkete temin etmeyi taahhüt ettiği 550.000 kg 20/1 karde iplikten sadece 89.347 kg’nın teslim edilip edilmediği, davalı tarafın süresinde teslim etmediği iddia edilen 460.653 kg ipliğin davacı şirket tarafından başka firmalardan temin edilip edilmediği, temin edilmiş ise temin fiyatının ne olduğu, davacı şirketin ve davalı şirketin akde aykırı davranışları olup olmadığı, advacı şirketin sözleşmeyi festhetmekte haklı olup olmadığı, fesih nedeniyle bir zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise zarar miktarı hususlarında rapor alındığı, bilirkişi heyetinin raporunu mahkememize 23/01/2017 tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememize alınan ….tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre; ” sözleşmede ipliklerin teslim tarihi belirtilmediği için bu sürenin dürüstlük kuralına göre makul bir süre olarak belirlenmesinin gerektiği, davalının ihtarname ile verilen 24 günlük süre içinde 460.563 kg iplik üretemeyeceği basiretli tacir gibi davranması gereken davacının bunu öngörmesi gerektiği, davacının sözleşmeleri fesih etmesinin ve tazminat talebinin hukuka uygun olmadığı,” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşmeyi davacı tarafın mı yoksa davalı tarafın mı ihlal ettiği, davacı şirketin sözleşmeyi haklı nedenle feshedip etmediği, davalı şirketin sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle davalının uğradığı menfi zararlar olup olmadığı, davacının tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecek ise tazminat miktarı hususlarına ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememiz ara kararında davalının davacıya 89.347 kg iplik teslim edip edilmediğinin, tespiti talep edilmiştir. Dosyada mevcut … tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafça davacıya 5 adet fatura düzenlendiği belirtilmiş ve faturaların dökümü yapılarak davalının ticari defter kayıtları üzerinden 89.347 kg iplik teslimi yapıldığı tespit edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde teslim edilen iplik miktarının 89.347 kg olduğu belirtilmektedir teslimi yapılan iplik konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı ile davalı arasında 02/09/2010 tarihinde 250.000 kg ve 01/10/2010 tarihinde 300.000 kg iplik satış sözleşmesi yapılmıştır. Söz konusu sözleşmelerde davalı satıcı davalı ile alıcıdır. Mahkememizce alınan … tarihli bilirkişi raporuna göre yapılan satış sözleşmeleri sebebiyle davalının teslim etmesi gereken iplik miktarının 550.000 kg değerinin ise 3.234,60-TL olduğu rapora göre 17/09/2010- 01/10/2010 tarihleri arasında teslim edilen iplik miktarı 89.347,60 kg değerinin ise 472. 827,49-TL olduğu, yine bu rapordan anlaşılacağı üzere teslim edilmeyen iplik miktarının toplam 460.452,40 kg değerinin ise 2.761.772,51-TL olduğu ve söz konusu raporda davacı tarafından yapılan ihtarname tarihi ile dava tarihi arasında 3 kişilerden 122.973,20 kg iplik aldığı bunun değerinin 768.373,80-TL olduğu, davacı tarafından davalıya ihtarname ile verilen süreden sonra 3 kişilerden 337.679,20 kg iplik aldığı bunun değerinin 2.352.272,83-TL olduğu tespit edilmiştir.
Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/523 Esas sayılı dosyasında yer alan 13/09/2012 tarihli Tekstil Mühendisi ve Mali Müşavir tarafından verilen rapora göre ise davalının 24 günlük sürenin 460.563 kg ipliği hazırlayabilmesi için yeterli sürenin sürenin olduğu kabul edilmiştir ve Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/523 E, 2013/108 sayılı kararı Yargıtay 19 Hukuk Dairesi 23/09/2013 tarih, 2013/10732 Esas, 2013/14501 Karar sayılı hükmü ile onanmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmelerin yapıldığı tarihi dikkate alındığında 818 sayılı BK’nun 74 maddesine göre ” Ecel meşrut olmadığı veya işin mahiyetinden anlaşılacağı takdirde borcun hemen ifa ve derhal icrası talep olunabilir.” bu hükme kural olarak taraflar sözleşmede ifayı bir süreye bağlamamışlarsa, ifa hemen istenebilir. Ancak bu hükümdeki derhal ifadesi dar yorumlanmamalıdır. Bu hükümde amaç ifanın alacağın doğumunu takiben iş hayatının gereklerine uygun olarak ve objektif olarak makul görülmeyen bir gecikmeye meydan vermeden yapılması gerekmektedir. Sözleşmede ifa zamanın nasıl belirleneceğine ilişkin bir düzenleme yoksa bu boşluk dürüstlük kurallarına göre doldurulmalıdır. Dava konusu olayda taraflar ipliklerin teslim tarihini kararlaştırmamışlardır. Bu sebeple yapılan açıklamalarda ve Yargıtay kararlarına göre bu boşluğun dürüstlük kuralana göre doldurulması gerekir. Davalı ile sözleşme yapılırken teslim tarihi belirlenebilirdi. Bunu belirlememiş ise dürüstlük kuralı gereği makul bir süre içinde teslimatı talep etmesi gerekir. Davacının davalının üretim kapasitesi ve diğer firmalara olan iplik üretimi dikkate alınarak davalı tarafın 24 günlük süre içerisinde söz konusu iplikleri teslim edemeyeceğini ön görmesi gerekirdi. Davacının bu sebeplerle de sözleşmeleri fesih etmesinin ve tazminat talebinin de hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır. İncelenen bilirkişi raporları tümüyle değerlendirildiğinde davacının davasında haksız olduğu anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacının dava başında yatırdığı 170,80-TL peşin harçtan mahsubu ile artan 111,5‬0-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan yargılama giderinin ve keşif harç giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 632
4-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T hükümleri 13/1 maddesi gereğince 5.100,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır