Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/662 E. 2021/713 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/662 Esas – 2021/713
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/662
KARAR NO : 2021/713

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/09/2021
KARAR SONUCU : KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında …. tarihli sözleşme imzalanarak davacı şirketin davalı şirkete ait ….. adresinde bulunan … kapsamında otel inşaatının tüm dış cephe kaplama ve mantolama işlerinin davacı şirket taarfından yapılması husununda anlaşıldığını, davacı şirketin sözleşmeye uygun olarak imalat ve montaja başladığını, ….. tarihinde ek protokol imzalanarak işin teslim süresinin uzatıldığını, davacı şirketin ek protokole uygun olarak davalı şirketin otel inşaatındaki dış cephe işlerini %90 oranında tamamladığı ve toplamda 750.784,00-€ + KDV bedelli iş yaptığını, davalı şirketin sözleşme gereği ödemesi gereken hakedişleri ödemediğini, davalı şirketin …. tarihinde davacı şirketin çalışanlarını ve inşaat mahallinde bulunan bütün malzeme ve ekipmanları iş sahasından çıkarttığını, bu hususta tutanak düzenlendiğini, davacı şirketin yaptığı ve yapmadığı işlerin tespiti amacıyla Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, davacı şirketin de Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……D.İş sayılı dosyası ile bir tespit yaptırdığını, davalı tarafın işin süresinde bitirilemediği ve temerrüde düşürüldüğü yolundaki iddiasının doğru olmadığını, davalı şirketin haksız olarak davacı şirketin teminat mektubunu paraya çevirdiğini bildirerek, sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğinin tespitine, davacı şirket tarafından yapılan işler nedeniyle yapılan alacaklarının tespitine, davalıya ibraz edilen teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrildiğinin tespiti ile davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında …..tarihinde … Cephe İşlemleri Sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin sözleşmenin ifasını temin amacıyla işin yüklenici tarafından sözleşmeye ve usûlüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususunu denetleyip denetleyip kontrol edebilmek amacıyla dava dışı şirketlerle danışmanlık sözleşmesi imzaladığını, danışmanlık şirketinin yaptığı tespitlere göre davacı şirketin sözleme gereği üstlendiği edimlerin gereğini yerine getirmediği ve eksik işlerin belirlendiğini, tarafların ….. tarihinde biraraya gelerek ek protokol yaptıklarını, ek protokol ile …. tarihine kadar davacı şirkete eksik işlerin tamamlanması için süre verildiğini, ancak davacı şirketin ek protokolün 2. maddesindeki belirtilen süre ve şartları da yerine getirmediğini, bunun üzerine …… Noterliği’nin …. tarih ….. yevmiye numaralı ihtarının çekildiğini, inşaat sahasını davacı tarafın kendisinin terkettiğini, davalı tarafın bir zorlamasının olmadığını, davacının eksik yaptığı işler sebebiyle Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. D.İş sayılı dosyası üzerinden tespit yaptırdıklarını, davacı iş sahibine çeşitli zamanlarda 495.120,00-€ ve ayrıca 71.425,00-TL ödemenin yapıldığını, davacının ödeme yapılmadığı yönündeki iddiasının da bu nedenle doğru olmadığını, davacı tarafın sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği için bakiye hakedişleri isteyemeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. D.İş sayılı dosyasının celbiyle yapılan tetkikinde; talep eden …… Şti. tarafından ……tarihinde tespit yapılması talebinde bulunulduğu, mahkememizce …… tarihli karar ile talebin kabulüne karar verildiği, keşif icra edilerek dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişinin …..tarihinde raporunu dosyaya sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin davaya konu ettikleri teminat mektuplarının banka, miktar, tarih ve sayı bilgilerini öngörülen kesin süre içinde vermediği, dava dilekçesindeki taleplerinde teminat mektubu bedellerinin davacıya ödenmesi talebi de olmasına rağmen verilen kesin sürelere rağmen eksik nispi karcı da ikmal etmediği anlaşılmakla davacı vekilinin teminat mektuplarının haksız olarak paraya çevrildiğinin tespiti ve bedellerinin davacıya ödenmesi taleplerinin bu dosyadan tefrikine ilişkin istemlerinin reddine,
2-Davacı vekiline ….. tarihli dilekçelerindeki talepleri uyarınca davalarını ıslah etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, davacı vekilince ….. tarihli ıslah dilekçesi verildiği, bu dilekçenin davalı tarafa tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin delil dilekçesi doğrultusunda mahkememizce …..Şubesi’ne, SGK ….. İl Müdürlüğü’ne, ….. Şubesi’ne müzekkereler yazılarak müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
Davacı tanıkları ile davalı tanıklarının beyanlarının alınması hususunda ilgili yer mahkemelerine talimat yazılarak beyanları alınmıştır.
Davacı tanığı … Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde verdiği beyanında; “Ben davacı …… şirketinde 3-4 ay kadar proje müdürü olarak çalıştım, tarihleri tam hatırlayamıyorum, ancak …… yılı içerisindeydi ve davaya konu sözleşmeden de haberim vardır, ben işe başladığımda davaya konu otelin imalat ve montaj işi devam ediyordu, işin büyük bir bölümü tamamlandı, dış cephede sadece 20 günlük iş kalmıştı, %80’in üzerinde iş tamamlanmıştı, davacı şirket hem benim ücretimin bir kısmını hem de diğer çalışan işçilerin ücretlerini ödemedi, ayrıca esnafın da ücretleri ödenmedi, her gün esnaf baskına geliyordu, bu nedenle iş yarım kaldı, yani işçiler ücretleri ödenmeyince işi yarım bıraktılar, yoksa malzemenin tamamı sahada mevcuttu, davacı şirketten ben vardım, benim yanımda ….. adında bir teknik elaman vardı bir de ……. isminde teknik elaman vardır, biz her gün son aşamaya kadar işyerindeydik, her gün kavga gürültü oluyordu, esnaflardan gelen alacaklılar oteli basıp adam dövmeye çalışıyorlardı, 3 kez de polis geldi, bunun üzerine de otel yetkilisi işyerini terk etmemizi istedi, biz de karşı tarafın isteği üzerine çıktığımızı belirten bir tutanak düzenleyip imzaladık, daha sonra otel terkedildi, ancak konteynır ve kalan tüm malzemeler otelde kaldı bunları alamadık, otel tarafından 52 bin EURO davacı şirket yetkilisine verildi, hatta ben bu parayı bloke edelim, 30.000,00 TL’sini işçilere verelim ve işi bitirelim diye talepte bulunuldu, ancak davacı işveren bu talebi yerine getirmedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …… Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde verdiği beyanında; “Ben konuyla ilgili hiçbir bilgim ve görgüm yoktur, neden tanık gösterildiğimi de bilmiyorum, ben ….. firmasında çalışan bir işçiyim, davaya konu otel inşaatına da hiç gitmedim, sadece davacı firmanın otelde iş yaptığına ilişkin duyumum vardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …… Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde verdiği beyanında; “Ben …. yılının Ocak ayından ….. yılının Mart ayına kadar davacı … firmasında saha sorumlusu olarak çalıştım, bu firma alüminyum giydirme cephe sistemi üzerine çalışır. Benim de şirketteki görevim saha sorumlusuydu. Saha sorumlusu olarak iş alınan yere gider burada yapılacak işlerin ölçülerini alır, fabrika merkezine bildirir, daha sonra da montaj aşamasında da takacak olan işçilere yerlerini gösterirdim. Şantiye şantiye gezer, yapılan işleri kontrol eder ve işlerin doğru bir şekilde yerine getirilmesine yardımcı olurum. Tarihini tam hatırlayamıyorum ancak ….. yılının bahar ayları gibi daval……Firmasına ait, ….. … oteliyle ilgili olarak bir sözleşme imzalanmıştı. Ben bu sözleşmenin yapılması ve yerine getirilmesi aşamasında şantiye sorumlusu olarak görev yapmadım. Ben bu sırada …..’da başka bir şantiyede görevliydim. Dolayısıyla benim taraflar arasındaki sözleşme ve yerine getirilmesi ile ilgili bilgilerim duyumlarıma dayalıdır. Ben bizim firmada çalışan teknik elemanlardan duyumlar aldım. Bizim firma, ….. dış cephe giydirme işini Alman alüminyum markası olan ….. ile yapma konusunda anlaşmış. İşin yarısının yapıldığı döneme kadar devam ettiğini duydum. Alüminyum işinin %80’i bitirildikten sonra; cam işi için sipariş verildiğini duydum. Alüminyum giydirme işi tamamlanmaya yakın cam ölçüleri ortaya çıkınca ölçüler alınır ve cam siparişi verilir. Bu işte de cam siparişi verilmişti. Şirket yetkilisi olan…… cam siparişini şirkette verir. Bu işte de vermişti. Duyduğuma göre sipariş verildikten sonra işveren davalı firma camları başka bir kombinasyonda istemiş. Ancak bu arada camlar da sahaya gelmiş. Bizim firma tarafından sipariş verildikten sonra davalı firma camları başka kombinasyonda istediğini mail olarak atmış, ancak gelen camların sözleşmeye uygun olduğunu biliyorum. Camlar kısmen takılınca, sahaya uygun olmadığı için kırılmış. Karşı taraf da attığımız maildeki camlar bunlar değildi diye karşı çıkmışlar ancak sözleşmeye uygun camlar takılmış ve davacı bizim firma tarafından sipariş verildikten sonra mail ile başka kombinasyonda camlar istenmiş. Bizim firmamızın bu hususu bilmesi mümkün değildir. Çünkü bu hususu bilebilecek yerler mimarlık bürolarıdır. Mimarlar ya da mühendisler bilebilir. Duyduğum kadarıyla alüminyum işinin %80’i bitmiş. Sadece kenar işi kalmış. Camlar da kısmi olarak takılmış. Duyduğuma göre karşı taraf işin geç kaldığı iddiasıyla otelin terk edilmesini istemiş. Bizim firma da maddi sorumluluklara göğüs gererek işi tamamlamak istemiş. Bunun üzerine karşı taraf el takım aletlerini rehin almış. Şantiyeden çıkılmasını istemiş. Arkadaşlarımız da şantiyeyi terk etmişler. Bazı firmamız malzemelerinin orada rehin olarak kaldığını biliyorum ancak iade edilip edilmediğini bilemiyorum. Sözleşmenin başında çek alındığını biliyorum. Sonrasında bizim firma yetkilisi biraz para istemiş ve işi bitirme talebinde bulunmuş. Ancak bu kabul edilmemiş. Davacı firma cam firmasına parayı verdiği için kendisi zor durumda kaldı. Genelde yapılan işlerde %20 kadar çek ile peşin ödeme alınır. Kalan ücret de işler tamamlandıkça hakedişler düzenlenerek ödenir. Normal işlerde işveren bize projeyi getirir. Biz uygularız ancak bu işte projeyi kim getirdi bilemiyorum. Bizim firma tarafından projenin temin edildiği hiç olmamıştır. Duyduğuma göre çalışan işçilerin bir kısım ücretleri davacı firma tarafından ödenmemiş, nedeni kendisi de hakedişi tam olarak alamadığındandır. Davacı firmanın muhattap olduğu esnafın ücretlerinin ödenmediğiyle ilgili bilgi sahibi değilim. Bizim firmanın camların uygun olup olmadığını kontrol etme gibi bir yükümlülüğü yoktur ancak bilgilerimize göre fark ettiğimiz takdirde bunu bildiririz. Camlar sözleşme ve şartnameye uygun olarak takılır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı ….. Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde verdiği beyanında; “Ben davacı ….. şirketinde …. yılının sonlarından ….. yılının Mart ayına kadar yaklaşık 2.5 yıl kadar çalıştım. Genel görevim şantiye sorumlusu olmaktı. 2-3 şantiyede çalışırdım. Davacı firma iflas etti ve …. yılının Mart ayının başlarında hepimizin işine son verildi. Ben Kayseri’deki 2 şantiyede birden görev yaptım. Şantiyenin biri de davaya konu olan işti. Bizim firma ile ……firmasına ait otel inşaatının cephe alüminyum (giydirme cephe) işi için aralarında …. yılının Haziran ayı gibi sözleşme yapıldı. Temmuz ayında da işler başladı. Ben Aralık ayının 5 ya da 10una kadar Kayseri’deydim. Şantiyedeki bazı görevlilerle aramda sorun çıktı. Bana küfürlü konuşulunca ben de ayrılıp Ankara’ya döndüm. Merkezden takip etmeye başladım. Yılbaşından sonra da Diyarbakır şantiyesine gittim. Benim bulunduğum süre içerisinde %80 iş yapılmıştı. Sadece yük asansörü kaldırılıp ona göre yapılacak küçük bir bölüm vardı. Camlar da sahaya gelmişti. Camın ilk partisi Kasım ayından önce geldi. Camların %80i takıldıktan sonra otel yetkililerinden birisi bizim sipariş verdiğimiz camlar bu değildi dedi. Sözleşmede geçen camın bu olmadığını söyledi. Ben 20 günlük bir süre içerisinde cenazem olduğu için şantiyeye gidemedim. Bu süre içerisinde herkese başka bir cam istediklerine dair mail atılmış. Bana da mail atılmış. Cam siparişleri verilmeden önce mailler atılmış, ancak bu mailleri gereksizler bölümüne düşmüş, ben maili 20 gün sonra gördüm. Diğer arkadaşlar da gözden kaçırmışlar, kimse farkına varmamış, bu işte art niyet yoktur. Eğer telefonla teyit edilseydi sorun çıkmazdı. Fakat biz sözleşmeye uygun olan şekliyle yaptık. Daha sonra bizim firmanın patronu karşı tarafa benim de yanında bulunduğum sırada işi bitirmek istediğini, camın zararına katlanacağını, yeni camlar alıp takmak istediğini söyledi. Onların da kabul ettiğini ve bir protokol imzalandığını hatırlıyorum. Daha sonra bizim firma yeni camları sipariş etti. Hatta yanlış hatırlamıyorsam Konya firmasından sipariş edilmişti. Ben ayrıldıktan sonra camların takılmaya başlandığını biliyorum. Camların bitirilip bitirilmediğine dair bilgim yoktur. Ben sahada bir esnaf baskını olup olmadığını bilmiyorum. Benim bulunduğum süreçte bir problem yoktu ancak ben ayrıldıktan sonra yemekçi beni arayarak ücretin ödenmediğini söylemişti. … yılının Ocak Şubat ayına kadar herkesin ücreti ödeniyordu. İşçilerin ücretlerinin de ödendiğini biliyorum. Ben otel işinin nasıl bırakıldığını ve otelde bizim firmaya ait malzeme kalıp kalmadığını bilmiyorum. Sadece bir kısım malzemenin kaldığını duydum. Davalı firma bize projeyi temin etti. Projenin uygulanmasını da davalı firma adına kontrol eden bir firma vardı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı ….. Bünyan Asliye Hukuk Mahkemesi’nde verdiği beyanında; “Ben bahsi geçen Davalı ….. ŞTİ’nin taşeron şirketi olan …..ŞTİ’nde işçi olarak ….. yılında bir ay kadar çalıştım, Davacı….. Şirketi o dönemde işçilerin ve kendi bünyesinde taşeron olarak çalışan diğer şirketlerin paralarını, maaşlarını, yaptıkları işlerin karşılığını ödeniyordu ve ortam çok karışıktı, kavga çıkması an meselesiydi, bu sırada Davacı şirket işi bıraktıklarını söylediler, konteynırlarını alıp gittiler, ben be bütün işçiler de işten ayrıldık, herkezin söylediği Davalı…..Şti.’nin iş yerinde bu gibi durumların olmasını istemediği için, taşeron davacı şirketin işçilerin maaşlarını ödemediği için işi bıraktırdığını sölüyordu, davacı şirkette çalışmış olduğum bir aylık dönemde ki maaşımı bende alamadım, davacı şirketin konteynırını alıp gittiğini gördüm, başka ekipmanlarının olup olmadığını, davalı şirkette kalıp kalmadığını bilmiyorum, benim olayla ilgili bilgim ve görgüm bunlardan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …… Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde verdiği beyanında; “Ben mimar olarak çalışmaktayım, şuanda …… Holding’te çalışmaktayım, dava konusu olayın meydana geldiği dönemde önce …., sonra …., daha sonra da direk mal sahibi ….’e mimar olarak çalıştım, şantiye şefliği yaptım, davalı …… şirketi ile davacı ….. Şirketi arasındaki sözleşmeyi bizzat ben hazırladım ve bu sözleşme çok teknik bir sözleşmeydi, ….. şirketi sözleşme gereğince verilen işleri 4 ayda bitireceğini beyan etti, süresinde tamamlanmaması halinde müeyyideler de belirlendi bunlar da ağır müeyyidelerdi, bunu bilerek imzaladılar, kendilerine taahhüt ettiği sürede söz konusu edimlerini yerine getiremediler, davacı şirket dış cephe kaplamasını yapacaklardı, organizasyonun tam yapılması halinde 4 ayda bitebilecek bir işti, ancak bitiremediler, davacı tarafça yanlışlıklar yapıldı, yanlış camlar monte edildi, söküldü, zaman kaybına sebebiyet olundu, Kayseri’nin soğuk olmasından dolayı süre 4 ay ile sınırlandırılmıştı, içeride çalışmak için dış kısmın kaplanması gerekiyodu ve bu gecikmeler oldu, tarihini tam hatırlamıyorum şantiyeye geldiğimiz bir sabah, davacı şirketin ekipmanlarını alıp ayrıldığını gördük, defalarca uyarılar yapılmasına rağmen tamamlamadılar, mal sahibi kalan işleri başka şirketlere yaptırmak zorunda kaldı, yanılmıyorsam 8 ay civarında bir sürede ancak işler tamamlanabildi, mevsim itibariyle de bir gecikme oluştu, bildiğim kadarıyla …… şirketi sözleşmede belirtilen iş bedelinin yarısını teminat mektubu karşılığında peşin aldılar, sözleşmede zaten iş bitince geri kalanın verileceği açıkça bellidir, benim bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …… mahkememizin …..tarihli celsesinde verdiği beyanında; “Ben kaynakçı olarak görev yaparım. ….. yılı gibi …… Ltd. Şti.’nin müteahhitliğini yaptığı otel inşaatında iki ay kadar ben kaynak işlerinde çalıştım. Paramı da …….. Şirketinden aldım.benim kaynak işinde çalıştığım sırada bir gün işe gittiğimizde …… şirketi ve yetkilileri ile çalışanlarının işi bıraktığını öğrendik. Ben davacı şirketin işi bırakmasının sebebini tam olarak bilemiyorum. Davalı şirket yetkililerinin davacı şirket çalışanlarını işyerine almaması gibi bir duruma şahit olmadım. Davacı şirketin işi neden bıraktığını bilemiyorum. … Şirketinin çalışanlarına gecikmeli olarak ödeme yaptığını, çalışanlarının yedikleri yemeklerin parası nedeniyle lokantanın da borcunu ödemediklerini ben duymuştum, sonradan ödeyip ödemediklerini ben bilmiyorum. Benim kaynak işinde çalıştığım bir gün … şirketinin yetklilisi ….. Bey tüm çalışanları toplayarak biz artık işi bıraktık, siz de çalışmayı bırakın diye söylemişti, herhangi bir sebep söylememişti.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce mahallinde …… günü, saat 14:00 itibarı ile refakate daha önce rapor düzenleyen bilirkişiler dışında bir inşaat mühendisi, bir borçlar hukukçusu ve bir mali müşavir bilirkişi alınarak keşif icrasına karar verilmiş olup, kararlaştırılan gün ve saatte keşfin icra edildiği, bilirkişi raporunun ….. tarihinde dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler …. , ……..ve …………….’nün ……….. tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında akdedilmiş olan ana sözleşme ve ek sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu ve sözleşmenin her iki tarafı da bağlayıcı nitelikte olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince, davacı yüklenici tarafın, otel inşaatının dış cephesini yapmak ile yükümlü olduğu, buna karşılık davalı iş sahibinin yapılacak iş karşılığında 564.618,00-TL Euro + Kdv ücret ödemekle yükümlü olduğu, dosya kapsamındaki tespit raporları, talaf beyanları ve taraflar arasındaki yazışmalar dikkate alındığında, davacı yüklenicinin 30.01.2016 tarihine kadar yükümlülüklerini gereği gibi ifa etmeyerek, inşaatı) süresinde davalı iş sahibine teslim etmemiş olduğu, davacı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı davranarak, yüklendiği işi süresinde ve gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle, davalı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olduğu, dosya kapsamı ve davalı ticari defter kayıtlarına göre; taraflar arasındaki sözleşmeye veya başkaca bir ticari ilişkiye dayalı fatura tanziminin olmadığı, davalı tarafından davacıya 495.120,00 Euro karşılığı 1.528.223,60-TL nakden ödeme ve 327.007,78-TL hesaben ödeme olmak üzere toplam 1.604 648.75-TL ödeme yapıldığı, davalı tarafından davacıdan 399.750,00 Euro (teminat mektubu tazmini karşılığı 1277.640,97-TL tahsilat yapıldığı, davalının 327.007,78-TL alacaklı kaldığı, davacı ticari defter kayıtlarına göre (mail ortamında gelen muavin dökümü dayanak) davalının 1.961.713,46-TL alacaklı göründüğü, dosya kapsamındaki tespit raporları ile (davalı tarafından düzenlenen tespit raporlarının birbirinden farklı ve çelişkili olması, heyetimizce keşif mahallinde yapılan incelemelerin tespit raporlarından yaklaşık 2 yıl sorra gerçekleştirilmesi ve dava konusu taşınmaz inşaatının tamamlanarak otelin faaliyete geçmiş olması nedenleriyle, davacı tarafın talep etmiş olduğu ve yapmış olduğu imalat ile montaj karşılığının hesaplanıp tespit edilmesinin mevcut durum itibariyle mümkün olmadığı, davaya konu edilen ve davacı tarafından davalı tarafa ibraz edilen 2 adet teminat mektubunun 07.03.2016 tarihinde nakde çevrilmiş olduğu, teminat mektubunun nakde çevrilmesinin taraflar arasında akdedilmiş olan ek protokole aykırı olmadığı, ek protokolde, yüklenicinin yüklenmiş olduğu işleri süresinde ve gereği gibi ifa etmemesi halinde teminat mektuplarının nakde çevrilmesine davacı yüklenicinin muvafakat etmiş olduğu belirlenmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine itirazların tek tek incelenip değerlendirilmesi, dosya arasındaki tespit dosyalarında düzenlenen raporlar ve imalat kalemleri ile ilgili olarak bulunan farklılıklar tek tek tespit edilerek bu hususun ek raporda yazılması suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, …..tarihli ek rapor dosyaya ibraz edilerek kök rapordaki değerlendirmede eksiklik ve hata bulunmaması nedeniyle kanaatlerinde bir değişiklik bulunmadığı belirlenmiştir.
Davacı tanıkları keşif mahallinde hazır edilmek suretiyle mahallinde ….. günü, saat 14:00 itibarı ile refakate daha önce rapor düzenleyen bilirkişiler dışında bir inşaat mühendisi, bir borçlar hukukçusu ve bir mali müşavir bilirkişi alınarak rapor alınmasına karar verilmiş olup, kararlaştırılan gün ve saatte keşfin icra edildiği, bilirkişi raporunun …… tarihinde dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Keşif mahallinde dinlenen davacı tanığı …… “Ben davacı şirketin çalışanıydım. Dış cephe işinde sadece asansörlerin olduğu yerdeki dış cephe kalmıştı, diğerleri yapılmıştı. Ben ….. Aralık ayında ayrılmıştım. Dış cepheki camlar takılmıştı, dış cephedeki bazı camların modelinin değişmesi olayı vardı, bunun için iki taraf birbiri ile anlaşmıştı fakat ben ayrılırken camların değişmesi olmamıştı. Dışarıda güneş kırıcı paneller ile önlerine gelen dekoratif camlar takılmamıştı. Biz bıraktığımızda %80 – %85 lik kısım bitmişti. Ben inşaat sorumlusu olarak ayrıldım, yerime ….. adında bir arkadaş geldi, ben firmadan takibini yapıyordum, eksik olan malzemeleri gönderiyordum. Ben kendim işi bıraktığımdaki kısmı görerek biliyorum, ancak firma bıraktıktan sonraki kısmı duyduğum kadarıyla biliyorum. Ben benden sonraki kısımları tam olarak bilmiyorum, ancak arkadaşlardan duyduğum kadarıyla biliyorum. Çalışmış olduğum firma iflas ettiği için personel maaşı da alamıyordu, bu yüzden işi bıraktım. İskeleler doğu tarafta bittiği için iskeleler indirilmişti, Osman Kavuncu Caddesi tarafındaki iskele inmemişti, orada güneş kırıcı camların değişimi devam ediyordu. Ben işi bıraktığım da yani buradaki şantiye sorumluluğunu bıraktığımda spandıral bölge ile vizyon camlar takılmıştı, fakat iki patronun anlaşarak camların değiştirilmesi işleri yapılmamıştı. İlk takılan camlar sözleşmedeki şartlara göre takılan camlardı, daha sonra işveren firmanın danışmanı olan ve iş yapan cephe danışman firması adını hatırlamıyorum, bize mail attı. Özelliklerini belirttiği camların takılmasını, mevcut takılan camların takılmaması gerektiğini ve ileri sorun çıkmamasına yönelik mail attı, benim çalıştığım patron da istenilen camların değiştirileceğini söyledi, ama buna yönelik yazışma olup olmadığını bilmiyorum. Dış ahşap kompozit kaplama benim zamanımda başlamıştı, ancak yapışkan kalitesi yeterli olmadığı için yenisi getirilsin diye konuşuldu, sonra da ben ayrıldım, ayrıldıktan sonra da yapılıp yapılmadığını bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Keşif mahallinde dinlenen davacı tanığı …; “Ben davacı şirkette şantiye şefi olarak çalışıyordum. Ben işi 03/03/2016 tarihinde bıraktım. Ben işi bıraktığımız aşamada otelin dış cephe kısmı zemin katlar haricindeki kısımlar tamamlanmıştı. Dış cehpede güneş kırıcı adı ile tabir edilen camlar haricindekiler takılmıştı. Diğerleri de malzemesi gelmişti, ancak takılma işlemi gerçekleşmemişti. Dış cephede güneş kırıcı ve dekoratif camlar dışındakiler yapılmıştı. Ben başladığımda zemindeki camlar yoktu, onları bitirdim, sadece güneş kırıcı camlar ile dekoratif camlar kalmıştı. Ben başladığımda diğer cephelerde iskele yoktu, sadece Osman Kavuncu caddesi kısmında iskele vardı. Biz işi bıraktığımızda da ön cephedeki iskele duruyordu. Bana göstermiş olduğunuz yerler biz 03 Martta işi bıraktığımızda yapılmıştı. Bununla ilgili resimler benim telefonumda da mevcut. İşlerin tamamı yapılmıştı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişiler ………, …………. ve …….’ın …….. tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafça yapılan imalatlara yönelik olarak herhangi bir fatura düzenlenmediği, ödemelerin tamamının da banka kanalıyla yapıldığı, bu sebeple taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari defter kayıtlarından hareketle çözülmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için davacının yapmış olduğu imalatın teknik bilirkişi tarafından belirlenmesi ve tespit edilen imalat bedelinden ödemelerin mahsubu ile davacı alacağının ortaya konulması gerektiği, taraflar arasında anahtar teslimi suretiyle birim fiyatlı eser sözleşme imzalandığı, sözleşmede davacının yapacağı imalat 15 ayrı iş kalemi olarak belirlenmiş ve her iş kaleminin metrajları ve birim fiyatları yazıldığı, davacı taraf davalıya sözleşmede belirtilen işlerin dışında ilave işler de yaptığı, yapılan ilave işler için sözleşme kurulmadığı, metrajlar ve fiyat belirlenmediği, hal böyle olunca işin metrajlarının ve yapıldığı yılın mahalli piyasa rayicine göre tutarının tespiti gerektiği, sözleşme ile ortaya konulan 15 ayrı iş kaleminin bedeli sözleşmede belirtilen fiyatlarla hesaplandığı, ayrıca ilave işlerin metrajı belirlenerek işin yapıldığı yıla ilişkin mahalli piyasa rayici kullanılarak değeri tespit edildiği, davacının sözleşme kapsamında ve sözleşme dışı yaptığı işlerin toplam bedelinin 782.728,16 Euro olarak tespit edildiği, davacının davalıdan olan alacağı hesaplanırken yapılan imalat bedellerinden davacıya yapılan doğrudan ve dolaylı ödemelerin mahsup edildiği, davacının davalıdan 665.754,94 Euro alacağı hesaplandığı, ancak mahkemece dava dışı Behrang Dabiri’ye davalı tarafça yapılan ödemenin bu tutardan mahsubu gerektiği kanaatine varılması durumunda davacı alacağının 665.754,94 Euro – 1.518,44 Euro =664.236,50 Euro olacağı, ayrıca davalının nakde dönüştürmüş olduğu teminat mektubu bedelleri bir cezai şart niteliğinde olmadığı değerlendirilerek davacı alacağına ilave edildiği, ancak mahkeme aksi kanaatte ise teminat mektubu bedelleri de alacak tutarından mahsup edilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine işbu dava dosyamız ile aynı mahiyette 2021/624 Esas sayılı dosya üzerinden dava açıldığı ve bu dosyamız ile birleştirilmesi talep edilmiş ise de, 2021/624 Esas sayılı dosyasının heyet dosyası olması ve dosyanın önceki esas sayılı dosya olan mahkememizin 2016/662 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerekli ise de 2016/662 Esas sayılı dosyasının heyetle görülmesi gereken dosya olmaması ve heyet dosyasının tek dosyası ile birleştirilmesinin mümkün olmaması ve eski esasın da yeni esas ile yani mahkememizin 2021/624 ile birleştirilmesi mümkün olmadığından birleştirme talebinin reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan 25/06/2015 tarihli sözleşme uyarınca davacı tarafça yapılan imalat ve montaj bedellerinin tespiti ile bu bedelin davalıdan tahsili ve davalıya ibraz edilen teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiği hususunun tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasında …..tarihinde imzalanan … cephe işleri sözleşmesi ve teknik şartnamesinde işverenin tüm hak ve talep haklarının sözleşmesel ve yasal olarak saklı kalmak üzere, iyi niyetli olarak yükleniciye tüm yükümlülüklerini yerine getirmek üzere …… tarihine kadar ek süre verildiğine dair dosya arasında yer olan Protokoldür başlıklı …… tarihli ek protokolün imzalandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut olan ……. tarihli tutanak sureti incelendiğinde; tutanağın … ….. Şti. proje müdürü olduğu belirtilen … tarafından düzenlenmiş olan tutanak içeriğinde özetle, … firmasının vermiş olduğu talimat gereği, işi bu haliyle yarım bırakıp gitme talimatı gereğince işverene ait şantiyeden tüm çalışanların şantiyeyi terk ettiği, yükleniciye ait tüm ekipmanlar, konteynır ve hurdalar dahil sahanın terk edildiğine dair işi bu tutanağın iş veren talebi üzerine yüklenicinin oluru ile tarafınca imzalanmış olduğu,…..tarihinde işveren firma tarafından işlerine son verildiği için el aletlerini ve konteynırları …..tarihinde teslim aldıkları ve şantiyeyi terk ettikleri anlaşılmıştır.
Dosya arasında yer alan Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….D.İş sayılı dosyası kapsamında mevcut bilirkişi heyeti raporunun tetkikinde; delil tespiti isteyenin…. Şti. olduğu, aleyhine tespit istenilenin … Şti. olduğu, …..tarihinde yapılan tespitte, …Şti.’nin otel inşaatının cephe işlerini sözleşmede verilen süre içerisinde işi tamamlamamış olduğu, yükleniciye işin bitmesi için ……tarihine kadar ek süre verilmiş olduğu, yüklenicinin ek süreye uymayarak …… tarihi itibariyle iş yerini ve işleri tüm işçiler ve ekipmanları ile birlikte terk etmiş olduğunun tutanakla tespit edildiği, ekte verilen dokümanda yapılan imalatların, yarım bırakılan imalatların ve eksik bırakılan imalat ile hatalı olan imalatların fotoğraflar ile birlikte tespit edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde yer alan Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …..D.İş sayılı dosyası kapsamında alınan mevcut inşaat bilirkişisi raporunun tetkikinde; delil tespiti isteyenin ….Şti. olduğu, aleyhine tespit istenilenin ……. Şti olduğu, ……tarihinde yapılan tespitte, otel inşaatında yapılan işler, eksik yapılan işler ile yapılmayan ve hatalı yapılan imalatların belirlendiği anlaşılmıştır.
Somut davada, davacı taraf yapılan imalat ve montaj bedellerinin tespitine, davalıya ibraz edilen teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiğinin tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL’nin ihtarname tarihi olan …….. tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olduğundan, öncelikli olarak taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin olup olmadığı, sözleşmenin feshedilip feshedilmediği, davacı tarafından yapılan iş miktarı ve davalıya ibraz edilen teminat mektubunun haklı mı haksız mı nakde çevrildiğinin tespit edilmesi ve davacının davalından alacaklı olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
TBK 470. Maddesinde; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmü yer almakta olup, somut olayda, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme ve ek sözleşme kapsamında, davacı yüklenici tarafın sözleşme hükümleri kapsamında davaya konu edilen otel inşaatının dış cephe yapım işini üstlenmiş olduğu ve davalı tarafın da yapılacak olan iş karşılığında 564.618,00 Euro + KDV ücret ödemesi yapmakla yükümlü olduğu dosya kapsamında anlaşılmaktadır. Taraflar arasında akdedilmiş olan ana sözleşme ve ek sözleşme her iki tarafı da bağlayıcı niteliktedir. Taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme gereğince, davacı tarafın işe başlamış olduğu, davacıya verilen 4 aylık sürede işin tamamlanamamış olması nedeniyle taraflar arasında ek protokol yapılarak davacı yükleniciye …… tarihine kadar ek süre verilmiş olduğu ancak, verilen ek süre içerisinde de davacı yüklenicinin üstlenmiş olduğu işi tamamlayamamış olduğu, yapılan imalatlarda eksiklikler ve hataların olduğu dosya kapsamında mevcut olan tespit dosyaları, taraflar arasındaki yazışmalar ve davalı iş sahibinin düzenlemiş olduğu tutanaklar ve tanık anlatımları ile sabittir. Davacı taraf, 03.03.2016 tarihli tutanak ile işveren tarafından işten el çektirildiklerini, ihtarname öncesinde fiilen akdin feshedilmiş olduğunu belirtmiş ise de, yüklenicinin tek taraflı düzenlemiş olduğu tutanağa itibar edilmesi mümkün değildir.
TBK 125. Maddesinde “Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek. borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme halinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.” hükmü yer almakta olup, somut olayda, davalı iş sahibinin, davacı yükleniciye çekmiş olduğu ihtarnamede TBK. 125/2. maddesi gereğince sözleşmeyi ayakta tutarak “ifadan vazgeçip müspet zararın tazmini” seçimlik haklarını kullandıkları belirtilmiş olduğu ve akabinde yüklenicinin eksikliklerinin davalı iş sahibi tarafından tamamlatılarak davaya konu edilen otelin faaliyete başlamış olduğu nazara alınarak, buna göre davalı tarafın sözleşmeyi feshederek uğradığı zararın tazminini talep etmekte olduğu yasal düzenleme gereğince dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına bakıldığında da davacı tarafın, yukarıda da belirtildiği üzere, sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini süresinde ve gereği gibi ifa etmemesinden dolayı davalı iş sahibinin haklı nedenle sözleşmeyi feshetmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda davacının 664.236,50 Euro alacaklı olduğu belirlenmiş ise de, davacı tarafça davanın ıslah edilmediği, bunun yanı sıra işbu dava dosyamız ile aynı mahiyette 2021/624 Esas sayılı dosya üzerinden dava açıldığı ve bu dosyamız ile birleştirilmesi talep edilmiş ise de, 2021/624 Esas sayılı dosyasının heyet dosyası olması ve dosyanın önceki esas sayılı dosya olan mahkememizin 2016/662 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerekli ise de 2016/662 Esas sayılı dosyamızın heyetle görülmesi gereken dosya olmaması nedeniyle heyet dosyasının işbu dosyamız ile birleştirilmesinin mümkün olmaması, ayrıca eski esasın da yeni esas ile yani mahkememizin 2021/624 ile birleştirilmesi mümkün olmadığından birleştirme talebinin reddine karar verilmiş olup, 2021/624 Esas sayılı dosyadaki taleplerin o dosyada değerlendirilmesi gerekti kanaatine varılarak ve somut davada davacının talebinin 10.000,00-TL olduğu gözetilerek davanın kabulü ile, 10.000,00-TL’nin dava tarihi olan 17/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile; 10.000,00-TL’nin dava tarihi olan 17/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 683,10-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava başında yatırılan 170,78-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 512,32-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL başvurma harcı ile 170,78-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 288,50-TL tebligat gideri, 97,50-TL müzekkere ve posta gideri, 4.529,25-TL talimat ve bilirkişi ücretleri ile 698,90-TL keşif harçları olmak üzere toplam 5.614,15-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1. Maddesi uyarınca 4.080,00-TL maktu vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/09/2021

Katip …….
¸E-imzalıdır

Hakim ……….
¸E-imzalıdır