Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/514 E. 2022/436 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/514
KARAR NO : 2022/436

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :….
DAVALI : 1….
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/11/2016
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/06/2022
KARAR SONUCU : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.09.2015 tarihinde, sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile Emmiler mahallesi istikametinden Kemer Mahallesi yönüne seyri sırasında 17.km Yıkık Köprü mevkiine geldiğinde, karşı yönden gelen sürücü … idaresindeki … plakalı araçla çarpması sonucunda ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı vekili tarafından, davalı sürücü … idaresindeki … plakalı aracın davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu, kazada müvekkilinin yaralandığı, davacının tedavi giderleri, işgücü kaybı araç hasarı ve ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle 10.000,00 TL. maddi tazminatın her iki davalıdan, 100,000,00 TL. manevi tazminatın ise davalı …’den den dava tarihinden itibaren işleyecek – faizi ile tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkilinin aleyhinde açtığı bu davanın gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin … plakalı araç ile Emmiler Köyünden Kayseri istikametine seyir halinde iken davacının kullandığı … plakalı aracın virajı geniş alması nedeniyle davaya konu trafik kazasının gerçekleştiğini, kazanın gerçekleşmesinde …’ın kusurlu olduğu, davaya konu kazanın meydana geldiği yer kör nokta diye tabir edilen bir viraj olduğu olay tarihinde müvekkilinin gidiş istikametinin sağ tarafındaki ağaçlar görüş istikametini tamamen kapattığını, ağaçlarla ihlali yapmadığı ancak tehlike anında yolun sağ tarafında aracı yönlendireceği boş alanın olduğu trafik kazası tespit tutanağında da görüldüğünü, kaza öncesinde Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen yargılama sırasında tanık beyanında … Abi kaza öncesinde telaşlı olduğu hızlı bir şekilde aracı kullandığını, herhalde köye gidecekmiş onun için acele ediyormuş annem hızlı gittiği için … abiyi uyardı şeklinde beyan verdiğini, buradan anlaşılacağı üzere …’ın telaşlı ve aracın hızlı olması kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, Adli Tıp Kurumunda yeni bir kusur raporu alınarak inceleme yapılmasının gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde 13/03/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere KTK zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, kaza tarihi itibariyle kişi başında sakatlanma ve ölüm teminat limiti 290.000,00-TL sınırlı olduğunu, davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitinin Adli Tıp Kurumu Vasıtasıyla yapılmasının gerektiğini, daimi maluliyet varlığından söz edebilmek için tıbbı tedavinin sona ermesi ve daimi maluliyetin kati surette tespitinin gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanmasının gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatından kaynaklanan sorumluluğunun bulunmadığını, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin tarafından ödenecek tazminattan ise mahsup edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenlerle huzurdaki davanın müvekkili şirkete tebliğ yapılmadığından bahisle reddine, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Kayseri 3. Ağır Ceza Başkanlığı’nın… esas sayılı dosyasının bir fotokopisinin celbiyle yapılan tetkikinde; maktül …, katılanlar … ve …., katılan sanıklar … ve … olduğu, davanın 23/09/2015 tarihinde açılan taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçu nedeniyle açıldığı, yapılan yargılama netecisendi 24/03/2016 tarih 2016/11 sayılı karar ile; katılan sanık … hakkında 36.500,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, katılan sanık … hakkında 24.300,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı …’ne müzekkere yazılarak, … plakalı aracın karışmış olduğu kaza ile ilgili …. numaralı hasar dosyası ve ilgili tüm evrakların celp edildiği ve dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Kocasinan Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, sigortalı … isimli kişinin 26/09/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle 22/06/2016 tarihinde kadar istirahatli bırakılarak, geçici iş göremezlik ödeneği ödenip ödenmediği hususlarında tüm istirahat belgelerinin ve ilgili tüm evrakların celp edildiği anlaşılmıştır.
Kayseri Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davaya karışan araçların kaza tarihi itibariyle tescil kayıtlarının celp edildiği anlaşılmıştır.
Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğü Yenişehir Polis Merkezi Amirliği’ne müzekkere yazılarak, davacı … ve … isimli kişilerin sosyal ekonomik durumlarının araştırıldığı anlaşılmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak, poliçe hasar bilgisi, kaza tespit tutanağı bilgisi, eksper rapor bilgisi’nin ve ilgili tüm evrakların celp edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 06/06/2017 tarihli celsesinin 4 numaralı ara kararı gereği dosyanın Ankara Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderilerek kusur yönünden rapor alınmasını karar verildiği, raporun mahkememize 06/07/2017 tarihinde ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 06/07/2017 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna göre; ” sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile köy yolunda seyir halinde iken olay yeri görüşünün kısıtlı olduğu tehlikeli virajı yol bölümünde geldiğinde yola gereken dikkatini vermediği, bu mahal şartlarında müteyakkız seyretmemiş, şerit izleme kurallarına riayet etmediği karşı şeridi de işgal eder şekilde seyretmiş olduğu karşı istikametten gelen ayrı şekilde seyirle gelen otomobil karşısında zamanında kendi yolunun sağına yanaşarak önlem almamasıyla oluş şartları incelendiğinde ise kazada eşdeğer oranda kusur bulunduğunu, davalı sürücü …’in %50 oranında kusurlu bulunduğu, davacı sürücü …’ın %50 oranında kusurlu bulunduğu, ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dosyanın İstanbul ATK 3. İhtisas Dairesi’ne gönderilerek rapor alınmasına karar verildiği, ATK’nın 26/03/2018 tarihli yazısında ise kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi nöroloji birimine, ortopedi birimine, göğüs hastalıkları birimine sevkinin sağlanarak alınacak rapor ile birlikte dosyanın yeniden gönderilmesinin belirtildiği ve mahkememizce ilgili davacı kişinin bu belirtilen birimlere sevkinin sağlanması için Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Birimi Başkanlığı’na sevkinin yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 03/10/2017 tarihli celsesinin 2 numaralı ara kararı gereği davacının maluliyet raporu alınması için Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilerek maluliyet raporu alınmasına karar verildiği, ATK tarafından maluliyet raporunun 01/12/2017 tarihinde ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 01/12/2017 tarihli Erciyes Üniverisetis ATK maluliyet raporuna göre; ” tıbbı evrak tetkiki ile muayenesinden elde edilerek yukarıda kaydedilen bulgular gerek maluliyet tespit işlemleri gerekse çalışma gücü meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği kapsamında birlikte değerlendirildiğinde, …’ın 23/09/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu meydana gelen yumuşak doku yaralanmaları, beyin, akciğer ve karaciğer kontüzyonu, vücudunda kemik kırıkları transvers proçes çoklu kot sternum her iki üst ekstremite ve sol alt asetabulum kırıkları ile heteropik ossifikasyon her iki üst ekstremite ve sol alt ekstremitede mevcut hareket kısıtlılığı, solt alt esktremitede kısalık nedeniyle on iki ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı, tıbbi şifa süresinin 12 ay olduğu vücut genel çalışma gücünden %28,7 oranında kaybettiği” şeklinde rapor ibraz edilmiştir.
Mahkememiz seyrinde dosyanın Erciyes Üniversitesi’nden döndükten sonra belirlenen randevu gününde İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas dairesine gönderilerek rapor alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 29/04/2019 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas raporuna göre; ” davacı …’ın 23/09/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemlerini yönetmeliği hükümleri hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası su ürünleri mühendisi olduğu bildirilmekle, %57,0 iyileşme ( iş göremezlik) süresinin olaş tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 05/11/2019 tarihli celsesinin bir numaralı ara kararı gereği dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’ne gönderilerek Erciyes Üniversitesinden alınan rapor ile Adli Tıp Kurumundan alınan rapor arasında çelişkinin giderilmesi yönünden rapor alınmasına karar verildiği, kurulun raporunu 18/05/2021 tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 18/05/2021 tarihli İstanbul ATK 2. İhtisas kurulu raporuna göre; ” kişinin tüm vücut engellilik oranının % 40 olduğu, iyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren % 18 aya kadar uzayabileceği, özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilmeyeceği” şeklinde rapor düzenledikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizin 28/09/2021 tarihli celsesinin bir numaralı ara kararı gereği dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdi edilmesine karar verildiği, bilirkişinin raporunu 25/10/2021 tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 25/10/2021 tarihli Aktüerya Bilirkişisi …’un bilirkişi raporuna göre; ” Davacının gelirinin asgari ücret olduğunun kabulü halinde: 9450 kusur indirimi SGK ödemesi mahsubu (11.359,03 – 7.642,10) 13.716,93 TL. Olduğu, davacının gelirinin asgari ücretin 1,5 katı olduğunun kabulü halinde: 9650 kusur indirimi 112.038,55 TL SGK ödemesi mahsubu (17.038.55 – 7.642,10) : 9.396,45 TL. Olduğu, davacının özür oranına göre sürekli iş göremezlik zararının; davacının gelirinin asgari ücret olduğunun kabulü halinde: İşlemiş aktif dönem geliri 118.306,39 TL. İşleyecek aktif dönem peliri 678.216,00TL İşleyecek pasif dönem geliri 440.470,37 TL , 1.236.992,76 TL engel oranına göre 1.494 797,10 TL 9450 kusur indirimi sonucu 247.398,55 TL. Olduğu, davacının gelirinin asgari ücretin 1,5 katı olduğunun kabulü halinde; İşlemiş aktif dönem geliri 177.459,58 TL, işleyecek aktif dönem geliri 1.017.324,00 TL, işleyecek pasil dönem geliri 470,37 TL, : 395 TL 9650 kusur indirimi sonucu (654.101,58 x 450): 327,050,79 ‘TL olduğu, davacının gelirinin asgari ücret olduğunun kabulü halinde geçici ve sürekli iş göremezlik toplam zararının (3.716,934*247.398,55) 251.115,48 TL. Olduğu, davacının gelirinin asgari ücretin 1.5 katı olduğunun kabulü halinde geçici ve sürekli iş göremezlik toplam zararının (9.,396,454327,050,79) 336.447,24 TL. Olduğu, 23.09.2015 kaza tarihinde sakatlık halinde kişi başına ZMMS poliçe teminat limitinin 290.000,00 TL. olduğu, davalı … şirketinin geçici ve sürekli iş göremezlik toplam zararından poliçe İimiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulabileceği,” şeklinde görüşünü bildirdiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 21/12/2021 tarihli celsesinin bir numaralı ara kararı gereği dosyanın ek rapor için Aktüerya Bilirkişi …’a tevdi edilmesine karar verildiği, bilirkişinin ek raporunu 06/01/2022 tarihinde ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 06/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre;” davacının 18 ay süreli geçici iş göremezlik zararının; davacının gelirinin asgari ülcret olduğunun kabulü halinde; kusur indirimi 1.359,03 TL SGK ödemesi mahsubu (11.359,03-7.642,10) : 3.716,93 TL. Olduğu, davacının gelirinin asgari ücretin 1,5 katı olduğunun kabulü halinde; kusur indirimi (34.077,10 x 50) :17.038,55 TL SGK ödemesi mahsubu (17.038,55- 7.642,10): 9.396,45TL olduğu, davacının özür oranına göre sürekli iş göremezlik zararının; davacının gelirinin asgari ücret olduğunun kabulü halinde; işlemiş aktif dönem geliri 169.347,19 TL İşleyecek aktif dönem geliri 969.775,20 TL işleyecek pasif dönem geliri 732.435.48-TL 1.871.557,87 TL engel oranına göre 1.748.623,14 TL kusur indirimi sonucu374.311,57 TL. Olduğu, davacının gelirinin asgari ücretin 1,5 katı olduğunun kabulü halinde; işlemiş aktif dönem geliri 254.020,78 TL işleyecek aktif dönem geliri 1.454,662,80 TL işleyecek pasif dönem geliri 73.243.548, TL 2.441.119,06 TL engel oranına göre 1.976,447,62 TL kusur indirimi sonucu 488.223,81-TL olduğu, davacının gelirinin asgari ücret olduğunun kabulü halinde geçici ve sürekli iş göremezlik toplam zararının (3.716,934374.311,57) 378.028,50 TL olduğu, davacının gelirinin asgari ücretin 1.5 katı olduğunun kabulü halinde geçici ve sürekli iş göremezlik toplam zararının 497.620,26-TL olduğu, 23.09.2015 kaza tarihinde sakatlık halinde kişi başına ZMMS poliçe teminat limitinin 290.000,00 TL. olduğu, davalı … şirketinin geçici ve sürekli iş göremezlik toplam zararından poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulabileceği,” şeklinde görüşünü bildirdiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan makine mühendisi bilirkişi …’ın bilirkişi raporuna göre;” dava konusu … plakalı aracın 23,09.2015 tarihinde karıştığı kaza sonucunda uğradığı zararın 7.500,00-TL olduğu, değer kaybı olmadığı ancak, pert işlemi süresi olan 15 gün içerisindeki ikame araç zararının 900,00 TL. olduğu yönündeki tespit ve kanaatini bildirir raporunu ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 06/06/2017 tarihli celsesinden dinlenen davacı tanığı …’ın tanık beyanına göre; ” Ben davacının eşi olurum. Eşimin geçirdiği söz konusu trafik kazasını görmedim. Trafik kazasını öğrenmem üzerine Tıp Faükltesi Hastanesi’ne gittim. Eşim Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 52 gün boyunca yoğun bakımda kaldı.Sonra evimize çıkardık ancak hastaneye geliş gidişlerimiz devam etti. Şu an itibariyle de eşimin beli ağrımaktadır. Eğilip kalkarken sıkıntı yaşamaktadır, güç kaybı vardır. Ayaklarından birinde de aksama mevcuttur, kaza sonrasında eşimin yüz kısmında da hasarlar vardı birkaç estetik ameliyat geçirdi ancak yüzü de eski haline dönmedi. Kaza sonrası eşimin psikolojisi bozuldu, eşim ve biz maddi ve manevi olarak huzursuz olduk, sıkıntılar yaşadık, halen de yaşıyoruz. Eşim su ürünleri mühendisi olduğu için kaza öncesinde balık çiftliğinde 4-5 yıldır kadar önce çalışmaya başlamıştı. Asgari ücret kadar maaş alıyordu. Şu anda da eski işine başladı ancak işvereni eşimi deneme sürecine aldı. İşine devam edip etmeyeceği henüz belli değil. Davalı … kaza sonrasında bizimle ilgilenmedi. Bize maddi ve manevi bir yardımda bulunmadı dedi.” şeklinde beyanı alınmıştır.
Mahkememizin 06/06/2017 tarihli celsesinde dinlenen davacı tanığı …’ın tanık beyanına göre; ” Ben davacının kardeşi olurum. Kardeşimin geçirdiği söz konusu trafik kazasını ben görmedim. Trafik kazasını öğrenmem üzerine Tıp Faükültesi Hastanesi’ne gittim. Kardeşim Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 52 gün boyunca yoğun bakımda kaldı, 8 aya yakında fizik tedavi ve ameliyat süreci devam etti. Sonra eve çıkardık ancak hastaneye geliş gidişlerimiz devam etti. Üniversite hatanesine biz yapılan tedaviler nedeniyle 50.000,00-TL – 60.000,00-TL civarında para yatırdık. Ancak bunu faturalandıramıyoruz çünü bıçak parası şeklinde ödedik. Şu an itibariyle de kardeşimin beli ağrımaktadır. Eğilip kalkarken sıkıntı yaşamaktadır, güç kaybı vardır. Sağ ayağında aksama mevcuttur, gelecek kaygısı yaşamaktadır. Kardeşimin yüzünde de halen kalıntılar devam etmektedir. Kaza sonrasında kardeşimin yüz kısmında da hasarlar vardı birkaç estetik ameliyat geçirdi ancak yüzü de eski haline dönmedi. Kaza sonrası kardeşimin psikolojisi bozuldu, kardeşim maddi ve manevi olarak huzursuz oldu. , sıkıntılar yaşadı, halen de yaşıyor. Kardeşim su ürünleri mühendisi olarak çalışırdı. kaza öncesinde balık çiftliğinde mühendis olarak çalışıyordu. Asgari ücret üzerinden maaş alırdı ancak fazla mesaisi ile birlikte 2700,00- 3000 TL civarında geliri olurdu. Şu anda da eski işine başladı ancak mühendis olarak çalışmamakta ve ayda 10 güne yakında raporlu geçirmektedir. Bu nedenle ancak asgari ücret miktarında gelir elde etmektedir. Ağrıları olmaktadır. İşvereni kardeşimi deneme sürecine aldı. İşine devam edip etmeyeceği henüz belli değil. Kardeşim bu belirsizlik nedeniyle çok büyük sıkıntılar ve kaygılar yaşamaktadır. Belli bir dönem psikiyatrise gitti, hatta eşini de psikiyatriste götürmek zorunda kaldık, eşi de halen ilaç kullanmaktadır. Davalı … kaza sonrasında bizimle ilgilenmedi. Bize maddi ve manevi bir yardımda bulunmadı, tanıklık ücretit talebim yoktur dedi.” şeklinde beyanı alınmıştır.
Mahkememizin 06/06/2017 tarihli celsesinde dinlenen davacı tanığı …’nın tanık beyanına göre; ” Ben söz konusu trafik kazasını görmedim. Ben … ile aynı binada otururum, bina görevlisi olarak çalışırım. 5 yıldır …’ı tanırım. … 1,5-2 aya yakın Tıp Fakültesi hastanesinde yattı. Hastaneden çıktıktan sonra da 8-9 ay kadar ameliyatlar ve tedavi süreci devam etti, hatta binaya giriş çıkışlarında ben kendisini taşımada yardımcı oluyordum. Davacı … kaza öncesinde bir balık çiftliğinde su ürürnleri mühendisi olarak çalışırdı. Ne kadar maaş aldığını bilemiyorum ancak durumu iyiydi. Ancak şu an maaşı düştü, maddi durumu iyi değildir, manevi durumu da bozulmuştur. Psikolojisi bozulmuştur, Stresli ve sinirlidir. Davacının yüzünde görününr izler vardır, kolunda da ameliyatın etkileri vardır. Belinde ve bacaklarında da sıkıntılar vardır. Hareket kısıtlığı devam etmektedir. Herhangi bir işyerinde verilmli olarak çalışması mümkün değildir ancak eski işvereni vefa borcu nedeniyle onu tekrar işe aldı ancak yalnız asgari ücret kadar maaş vermeye başladı. Tanıklık ücretit talebim yoktur dedi.” şeklinde beyanı alınmıştır.
Mahkememizin 03/10/2017 tarihli celsesinde dinlenen davalı tanığı …’un tanık beyanına göre; ” Ben söz konusu trafik kazasını görmedim. Ben … ile aynı binada otururum, bina görevlisi olarak çalışırım. 5 yıldır …’ı tanırım. … 1,5-2 aya yakın Tıp Fakültesi hastanesinde yattı. Hastaneden çıktıktan sonra da 8-9 ay kadar ameliyatlar ve tedavi süreci devam etti, hatta binaya giriş çıkışlarında ben kendisini taşımada yardımcı oluyordum. Davacı … kaza öncesinde bir balık çiftliğinde su ürürnleri mühendisi olarak çalışırdı. Ne kadar maaş aldığını bilemiyorum ancak durumu iyiydi. Ancak şu an maaşı düştü, maddi durumu iyi değildir, manevi durumu da bozulmuştur. Psikolojisi bozulmuştur, Stresli ve sinirlidir. Davacının yüzünde görününr izler vardır, kolunda da ameliyatın etkileri vardır. Belinde ve bacaklarında da sıkıntılar vardır. Hareket kısıtlığı devam etmektedir. Herhangi bir işyerinde verilmli olarak çalışması mümkün değildir ancak eski işvereni vefa borcu nedeniyle onu tekrar işe aldı ancak yalnız asgari ücret kadar maaş vermeye başladı. Tanıklık ücretit talebim yoktur dedi.” şeklinde beyanı alınmıştır.
Mahkememizin 03/10/2017 tarihli celsesinde dinlenen davalı tanığı …’un tanık beyanına göre; ” Ben davalı …’iaynı köylü olmamız nedeniyle tanırım. …’ı ise tanımam. Ben olay günü yakınım ve akrabam olan … ile Emmiler Köyü’nden Kayseri’ye geldiğim esnada trafik kazası yaşandığını gördük ancak olayın ne şekilde olduğunu bizzat görmedim. Yaralıları ambulans hastaneye götürüyordu. Kazadan sonra ben kazaya uğrayan … ve ailesi ile davalıları anlaştırmak, görüştürmek için girişimde bulundum ancak davacı taraf görüşmeyi kabul etmedi. Davalı … ise olay sebebiyle cezaevine girmişti. Davacı taraf bizimle görüşmeyi kabul etmediği için davacılara bir yardımda bulunamadık. … olay öncesinde pastırmacı …… isimli bir firamada asgari ücretle çalışıyordu. Şu an cezaevinden çıktı, aynı firmada çalışmaya devam ediyor. Davacı … ‘ın ise bir alabalık çiftliğinde çalıştığını bilirim. Olay yerinin olduğu yerde iğde ağaçları vardır. Ve karşıdan gelen araçlar görünmemektedir. Olaydan 15 gün kadar sonra olay yerindeki yolun kenarındaki ağallar belediye ekipleri tarafından kestirildi. Ben …’in olay günü alkollü olduğu hususnda bilgi sahibi değilim. Tanıklık ücreti talebim yoktur dedi.” şeklinde beyanı alınmıştır.
Davanın davacının, sigorta şirketine başvuru yapmaksızın dava açıp açamayacağı, 23/09/2015 tarihli trafik kazasında tarafların kusur oranlarının ne kadar olduğu, davacının tedavi giderleri, işgücü kaybı, araç hasarı ve ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle maddi tazminat ve ayrıca manevi tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarı ve davalıların sorumluluklarının kapsamı hususlarına ilişkin açılmış olan maddi ve manevi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Trafik kazasının oluş şekline bakıldığında ve tespit tutanağı incelendiğinde, sürücü …’in 1,03 promil alkollü olduğu, çarpışma noktasının yol şerit üzerinde olduğu, çarpışma noktasının yol şerit çizgisi üzerinde olduğu, 67 m mesafede sola tehlikeli viraj levhasının olduğu, görüşte engel cisim olarak iğde ağaçları olduğu, yolcular ….. ile …..’in arka koltukta tehlikeli viraj yön levhasının bulunduğu tespitleri yapılarak sürücülerin, dar yolda virajı yol çizgisi üzerinden aldıklarından çarpışmaları neticesi olayın meydana geldiği anlaşılmış, kazanın oluşumunda ise sürücü …’in KTK’nın 56/1a ve 48/5 maddelerinin ihlal ettiği, sürücü …’ın56/1a maddesinin ihlal ettiği, Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı, raporuna bakıldığında ise sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobil ile yerleşim yeri dışındaki köy yolunda seyirle olay yeri görüşün kısıtlı olduğu tehlikeli virajlı yol bölümüne gelindiğinde yola gereken dikkatini vermediği, bu mahal şartlar altında müteyakkız seyretmemiş, şerit izleme kurallarına riayet etmeyip karşı şeridi de işgal eder şekilde seyretmiş olup, karşı istikametten aynı şekilde seyirle gelen otomobil karşısında zamanında kendi yolunun sağına yanaşarak önlem almamasıyla, oluş şartlarındaki kazada eşdeğer oranda kusurlu olduğu, sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobil ile köy yolunda seyir halinde iken olay yeri görüşün kısıtlı olduğu tehlikeli virajlı yol bölümüne geldiğinde yola gereken dikkatini vermediği, bu mahal şartlarında şerit izleme kurallarına riayet etmeyip karşı şeridi de işgal eder şekilde seyretmiş olup, karşı istikametten aynı şekilde seyirle gelen otomobil karşısında zamanında kendi yolunun sağına yanaşarak önlem almamasıyla, oluş şartlarında kazada davalı sürücü … ile eşdeğer oranda kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu maliki … olan … plakalı araçta meydana gelen hasar ve rayiç bedel kaybı yapılan incelemede, kaza tarihinde 19 yaşında olan ve ikinci el değerinin 7.500,00-TL -8.500,00-TL aralığında olduğu tespit edilmiş, tespit edilen aracın 11.219,08-TL tutarındaki hasar bedeline KDV ilavesi ile onarım harcamasının daha da artacağı, aracın ikinci el değerinin üzerinde bir harcama ile onarılmasının uygun olmayacağı dolayısıyla pert işlemine tabi tutulması gerekmiş, hasar bedeli 8.000,00-TL-500,00-TL=7.500,00-TL olduğu, ikame araç kiralama bedeli 15 gün * 60,00-TL=900,00-TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı tarafın işine ve gelirine yönelik delillerin gerek tanık ifadeleri gerekse müzekkere cevapları doğrultusunda toplanmıştır. Davacı ile eşinin ve kardeşi olan tanık beyanlarına sosyal ekonomik durum araştırmasına göre davacının Su Ürünleri Mühendisi olarak çalıştığı, özür raporu İstanbul ATK 2. İhtisas kurulu’nun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında tanzim edilen 29/04/2019 tarihli raporunda, davacının geçici iş göremezlik süresinin 18 ay olduğu, sürekli iş göremezlik oranının %57 olduğu tespit edilmiştir. Aynı kurulun aynı yönetmelik kapsamında alınan 29/06/2020 tarihli ek raporunda davacının geçici iş göremezlik süresinin 18 ay olduğu, sürekli iş göremezlik oranını %46,2 olduğu tespit edilmiştir. İstanbul ATK 2. Üst Kurulunun yine 08/04/2021 tarihli ek raporunda davacının geçici iş göremezlik süresinin 18 ay olduğu, aynı yönetmelik kapsamında davacının sürekli iş göremezlik oranının %46 olduğu, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında davacının sürekli iş göremezlik oranın %40 olduğu tespit edilmiştir. Tüm bunlardan anlaşıldığı üzere davacının 18 ay süreyle geçici iş göremezlik zararının olduğu bu sürede devam eden engel oranının ise %100 olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … şirketinin 12/11/2018 tarihli yazısında herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir. SGK Başkanlığı’nın 19/01/2017 havale tarihli dilekçesinde, davacıya 7.642,10-TL geçici iş göremezlik ödeme yapıldığı bildirilmiştir. Yargıtay İçtihatlarında, geçici iş göremezlik zararı, davacının çalışamadığı sürede yoksun kaldığı gelir kaybı olarak tanımlandığından dolayı, SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemesi, davacının hesaplanan geçici iş göremezlik zararından mahsup edilmiştir. Yani işlemiş aktif dönem geliri 118.306,39-TL, işleyecek aktif dönem geliri 678.216,00-TL, işleyecek pasif dönem geliri 440.470,37-TL olmak üzere toplam 1.236.992,76-TL’nin %40 engel oranına göre 654.101,58-TL %50 kusur indirimi sonucu 327.050,79-TL olduğu, 23/09/2015 kaza tarihinde sakatlık halinde kişi başında ZMMS poliçe teminat limitinin 290.000,00-TL olduğu, davalı … şirketinin geçici ve sürekli iş göremezlik toplam zararından poliçe limiti ile sınırlı tutulmuştur.
Somut olayda; meydana gelen trafik kazasında davacı tarafından vücudunun belirli bölgelerinde kırıklar meydana geldiği, yüzünde dudaklarında, burnunda ağır derecede sabit iz kaldığı, yürüme hareket etme ve kişisel ihtiyaçlarını karşılamak konularında ciddi sıkıntılar yaşadığı bu kazadan dolayı Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasıyla dava açıldığı dava 24/03/2016 tarihinde 2016/122 sayılı kararıyla sonuçlanmış ve mahkemenin her iki taraf açısından eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle hüküm tesis edilmiş ise de dava dosyasındaki istem aynı olaya konu ceza dava dosyası örneği, alınan ATK raporları, bilirkişi raporları, tanık beyanları tüm dosya incelendiğinde, davacı ve davalı tarafın eşit kusurlu olduğu kabul edilmiş ancak davacı tarafın maluliyet raporu ve ATK raporuna bakıldığında davacı …’ın geçici ve sürekli iş göremezlik toplam zararının 336.447,24-TL olduğu anlaşılmış davacı vekilinin 01/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 02/04/2022 tarihli açıklama dilekçesi dikkate alınarak davacının davasının kısmen kabulü ile 3.000,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 367.311,67-TL kalıcı iş öremezlik tazminatı ile 900,00-TL ikame araç zararı olmak üzere toplam 371.211,57-TL maddi tazminatın davalı … yönünden 290.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 30/05/2016 tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise olay tarihi olan 23/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlâka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. Maddesine göre; “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebinde, davacının duyduğu acının karşılığının para olarak verilmesi olanaksızdır.Bu nedenle manevi tazminatın amacı davacının duyduğu acıyı dindirmek ve içine düştüğü ruhsal sıkıntıyı gidermek, davacının zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak olmalıdır.Manevi tazminatın miktarının tayininde tarafların sosyal ve ekonomik koşulları da değerlendirilmelidir.Manevi tazminat yönünden mahkememizce yapılan araştırma sonucu tespit edilen davacının sosyal ve ekonomik durumu, kazanın meydana geldiği 2015 yılında paranın alım gücü, davalı şirkete kasko poliçesi ile sigortalı araç sürücünün %50 oranında kusuruyla kazaya sebebiyet vermiş olması, davacının kaza sonrasında 18 ay süreyle geçici iş göremezliği değerlendirildiğinde davacının manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Maddi Tazminat Davasının KISMEN KABULÜ İLE; 3.000,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 367.311,57-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ile 900,00-TL ikame araç zararı olmak üzere toplam 371.211,57‬-TL maddi tazminatın davalı ….. yönünden sigorta poliçe limiti olan 290.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 30/05/2016 tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise olay tarihi olan 23/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi tazminat Davasının KISMEN KABULÜ İLE; 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 25.357,46-TL karar ve ilam harcının davacının dava başında yatırdığı 375,71-TL peşin harç ile 1.244,31-TL ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 23.737,44-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, (Davalı …Ş’nin sorumluluğunun 18.543,68-TL ile sınırlı tutulmasına)
4-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 3.415,5‬0-TL karar ve ilam harcının davalı …’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından dava başında yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 375,71-TL peşin harç ile 1.244,31-TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 218,17-TL tebligat gideri, 244,51-TL müzekkere ve posta gideri, 625,00-TL bilirkişi ücreti ile 897,00-TL adli tıp ücreti olmak üzere toplam 1.984,67-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 1.968,23-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, (Davalı ….’nin sorumluluğunun 1.537,58-TL ile sınırlı tutulmasına), bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 218,17-TL tebligat gideri, 244,51-TL müzekkere ve posta gideri, 625,00-TL bilirkişi ücreti ile 897,00-TL adli tıp ücreti olmak üzere toplam 1.984,67-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 992,33-TL’nin davalı …’den alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davanın red oranına göre belirlenen 5,60-TL’nin davacıdan alınarak iş bu davalı tarafa verilmesine, bakiyesinin işbu davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T hükümleri 13/1 maddesi gereğince 34.434,80-TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, (Davalı …..’nin sorumluluğunun 28.750,00-TL ile sınırlı tutulmasına)
10-Maddi tazminat davası yönünden kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine A.A.Ü.T. 13/2 maddesi gereğince 3.100,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T hükümleri 10/1-4 maddesi gereğince 7.300,00-TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı tarafa verilmesine,
12-Manevi tazminat davası yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden iş bu davalı lehine, A.A.Ü.T hükümleri 10/1-4 maddesi gereğince 7.300,00-TL vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak …’e verilmesine,
13-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
¸E-imzalıdır

Hakim …
¸E-imzalıdır