Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1016 E. 2021/729 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. —-. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2016/1016 Esas – 2021/729
T.C.
KAYSERİ
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1016 Esas
KARAR NO : 2021/729

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :…- .
VEKİLİ : Av. … —–
DAVALI : … -…- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : —-
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2021
Davacı tarafça davalı taraf aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan açık duruşmaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkili kooperatifin 21.05.2016 tarihli olağan genel kurulunda kooperatifin tasfiyesine karar verildiğini, kooperatifin muaccel borçlarının ödenmesi için toplam 16.000,00 TL aidat ödenmesine karar verildiğini, genel kurulca belirlenen aidatı ödemeyen davalı aleyhine —-.İcra Md.nün — E.sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, 2012 yılında 7 bloktan oluşan kooperatifin 3 blokluk kısmının yapıldığını, yapılan 3 blok için 2012 yılında geçici maliyetlerin tespitinin yapıldığını, 2015 yılında 7 blok inşaat tamamlanınca kesin maliyetlerin tespit edildiğini, kesin maliyet yapılmadan verilen ibraların eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, bir kısım üyelerin ana sözleşmenin 61.maddesine dayandıklarını, ancak maddedeki koşulların hiçbirinin davalı için söz konusu olmadığını, bazı üyelerin 2013 yılındaki genel kurul kararı ile ibra edildiklerini ileri sürdüğünü, söz konusu genel kurul kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespiti için 2015/1816 E.sayılı dosyasından görüldüğünü, bu nedenlerle, davalının —-.İcra Md.nün — E.sayılı dosyasındaki itirazının iptaline, takip konusu alacağın %20 oranında icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacı kooperatifte kısa süreli bir üyelikten sonra kooperatif yönetimi ile yaptığı görüşmeler neticesinde 2012 yılı genel kurul toplantısında da yer verildiği üzere kesin hesap komisyonunca oluşturulan bedeli bankadan kredi çekerek ödediği gibi kooperatif ana sözleşmesindeki %10 risk bedelini de ödeyerek kooperatiften ayrılma talebinde bulunduğunu, 06/04/2013 tarihli genel kurulda müvekkilinin istifasının kabulüne karar verildiğini, genel kurulda alınan kararların halen geçerliliğini sürdürürken müvekkili aleyhine açılan bu davanın mesnetsiz olduğunu, davacı vekilinin ibranın geçersiz olduğunu belirttiğini, oysa konut bedellerinin tespit hususunun düzenlendiğikooperatif ana sözleşmesinin 61.maddesinde ortak alan vs.hesaplaması ile yapılmış bedel tespitlerinin geçerli olduğunun belirtildiğini, hiçbir metinde bütün binaların bitmesi şartının aranmadığını, kaldı ki müvekkilinin %10 risk bedelini de ödediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosya, genel kurul toplantı tutanakları, fatura, ibraname, tanık, bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE: Dava, kooperatif aidatı alacağının (kesin maliyet alacağı ve genel gider katılım payı alacağı) davalı kooperatif üyesinden tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra takip dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya kapsamında bilirkişi heyeti incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda sonuç olarak; ” Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerle davalı kooperatif muhasebesinden temin ettiğimiz ve raporumuz ekinde yer alan belgelerin incelenmesinden ulaştığımız bulgulara göre; davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, kendisine tahsis edilen dairenin tapusunun, oğlu adına ferdileştirme suretiyle çıkarıldığı, kooperatif kayıtlarında üyelik devrine ilişkin herhangi bir belge olmadığı, ayrıca davalının üyelikten istifasına yönelik bir bilgi bulunmadığı, teknik heyetçe hazırlanan 27.06.2012 tarihli raporda belirlenen maliyetin Kooperatifin ana sözleşmesinin 6l.maddesine uygun bir kesin hesap olmadığı, davalının üyelikten ayrıldığına dair bir bilgi ve belge olmadığı, olsa dahi, üyelikten kesin maliyet borcunu ödemeden ayrılan üyenin kooperatife karşı edimini yerine getirmediğinden, dairesini geri vermesi gerektiği, üyelikten kaynaklanan yükümlülüklerin devam edeceği, davacı kooperatifçe davalıya verilen borcu yoktur belgesinin hukuken bir anlam ifade etmediği, o an için borcu yoktur anlamı taşıdığı, çıkarılan kesin maliyet nedeniyle borçlu olacağı, davalının ileri sürdüğü üyelikten ayrılmaya ilişkin 06.04.2013 tarihli genel kurulunmutlak butlanla batıl olduğuna ilişkin karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davalının 2017 yılında çıkarılan kesin maliyet raporuna göre ve genel kurul kararında belirtilen ödeme takvimine göre ödeme yapması gerektiği, davalınm kesin maliyet borcuna ilişkin taksitlerinin ve tutarlarının raporumuz içinde gösterildiği, muaccel olan borçlara genel kurulda alınan karar doğrultusunda aylık 941,5 faiz uygulanacağı, davanın ıslah tarihi itibariyle tüm taksitlerin muaccel olduğu, maliyet raporu incelendiğinde 2017 yılındaki maliyet raporunun, üyelere kooperatif borçlarının dağıtılması niteliği taşıdığı, genel kurulda kabul edilmiş olduğu, genel kurul kararının iptaline yönelik dava ikame edildiğine ilişkin bilgi olmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan maliyet talebinde bulunabileceği, davalının davacı kooperatife ayrıca genel kurulda alınan karar doğrultusunda 2018-2019 işletme dönemi için 2.052 TL genel gider payı ödemesi gerektiği, bu tutara taleple bağlılık kuralı gereği 1.1.2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği, davalının davacı kooperatife ayrıca genel kurulda alınan karar doğrultusunda 2019-2020 işletme dönemi için 2.727 TL genel gider payı ödemesi gerektiği, bu tutara taleple bağlılık kuralı gereği 1.12.2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği…” sonuç ve kanaatine ilişkin rapor sunulmuştur.
Taraf vekillerince bilirkişi kök raporuna yapılan beyan ve itirazlar bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor sunulması istenmiş, bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; ” Davalı vekilinin hesap yönünden ileri sürdüğü itirazları bilirkişi heyetimizde yer alan mali müşavir bilirkişi tarafından açıklanmıştır, yaptığımız değerlendirmeler neticesinde kök raporumuzdaki görüş ve kanaatlerimizde bir değişiklik söz konusu olmamıştır…” şeklinde ek rapor sunulmuştur.
Davacı taraf her ne kadar davada itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin taleple dava açmış ise de, ….tarihli ıslah dilekçesiyle açmış olduğu itirazın iptali davasını genel alacak davasına dönüştürmüş ve ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı taraf ıslaha cevap dilekçesinde; öncelikle ıslahın geçersiz olduğunu savunmuş ayrıca davanın esasına ilişkin cevap ve itirazlarını tekrarlayarak davanın reddini savunmuştur.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre; davacı kooperatifin ana sözleşme ve alınan genel kurul kararı uyarınca kesin maliyet raporu hazırlayarak davalı üyenin de bulunduğu kooperatif üyelerine kooperatif aidat borcu olarak yansıtmasının hukuka uygun olduğu, üyelerden kesin maliyet ve genel gider katılım payı olarak belirlenen tutarların 12 eşit taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacının ıslah dilekçesiyle talep etmiş olduğu kesin maliyet alacaklarının ıslah tarihi itibariyle muaccel olduğu, yine aynı şekilde genel gider katılım payı alacaklarının muaccel (talep edilebilir) olduğu, genel giderlerin yapılan genel kurul toplantıları ile kararlaştırıldığı, yapılan hesaplamaların ana sözleşme ve genel kurul kararlarına uygun olduğu, davalının kooperatiften istifasına yönelik bir belgenin dosyada bulunmadığı, ilk ödenen bedelin bir kesin hesap sonucu çıkan maliyet olmadığı, sadece 97 daire için yapılmış bir geçici hesaplama olduğu, bu hesaplama yapılırken de ana sözleşmenin 61.maddesindeki ilkelere uyulmadığı, daha sonra 2017 yılında çıkartılan kesin hesabın toplam 116 daire için yapıldığı, bunun yanında esasen yapılan kesin maliyet olsa bile bunun gerekçeli olarak iptal edilip tekrar kesin maliyet yapılmasının da mümkün olduğu, bu bakımdan davalının son çıkarılan kesin hesaptan sorumlu olduğu, benimsenen bilirkişi raporunda taksitler halinde ödenecek kesin maliyet alacağının ay ay temerrüt tarihlerinin belirlendiği aylık % 1,5, yıllık % 18 faiz isteminin yerinde olduğu, davalının davacı kooperatife ayrıca genel kurulda alınan karar doğrultusunda 2018-2019 işletme dönemi için 2.052,00-TL, 2019-2020 işletme dönemi için 2.727,00-TL genel gider payı ödemesi gerektiği ve bu giderlere yasal faiz işletilmesinin uygun olacağı anlaşılmakla davanın ıslah edildiği haliyle kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Islah edilen davanın KABULÜ İLE; kesin maliyet alacağı olarak 2.953,26-TL ‘nin 01/10/2017, 2.953,26-TL ‘nin 01/11/2017, 2.953,26-TL ‘nin 01/12/2017, 2.953,26-TL ‘nin 01/01/2018, 2.953,26-TL ‘nin 01/02/2018, 2.953,26-TL ‘nin 01/03/2018, 2.953,26-TL ‘nin 01/04/2018, 2.953,26-TL ‘nin 01/05/2018, 2.953,26-TL ‘nin 01/06/2018, 2.953,26-TL ‘nin 01/07/2018, 2.953,26-TL ‘nin 01/08/2018, 2.953,26-TL ‘nin 01/09/2018 tarihlerinden itibaren aylık %1,5, yıllık %18 gecikme faizi ile birlikte; genel gider katılım payı olarak 2.052,00-TL’nin 01/01/2019, 2.727,00-TL’nin 01/12/2019 tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 2.747,29-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 86,76-TL harçtan ve 565,05-TL ıslah harcından mahsubu ile eksik bakiye 2.095,48-TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
3-Davacı tarafça yapılan 120,26-TL ilk dava açma gideri, 565,05-TL ıslah harcı, 120,00-TL davetiye ve posta müzekkere gideri ile 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.205,31-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ve karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine.
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca 6.028,35-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, lehe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstinaf Yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır