Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/948 E. 2023/1064 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından lehtar …’ya … düzenleme tarihli, …vadeli 11.000,00-TL ödeme tutarlı senet verildiğini, … tarafından senetin ciro yapılarak … Taahhüt Yapı İnşaat Ve İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne verildiğini, iş bu şirket tarafından da ciro yolu ile davalı …’e senetin teslim edildiğini, müvekkilin talebi üzerine kardeşi …tarafından senet alacaklısı …’e ait olan TR…. nolu ibana farklı aralıklı tarihlerle toplamda 6.300,00-TL ödeme yaparak dekont açıklamalarına ise “…senet borcu” diyerek ödeme gerçekleştirildiğini, şüpheli tarafından kısmi ödemeler alınmasına rağmen Kayseri … Dairesi … E. sayılı dosyasından senet tutarının tamamı üzerinden müvekkiline karşı kötü niyetli olarak ve ikinci kez tahsil etme yoluna giderek icra takibi başlatıldığı, bu nedenlerle mahkeme tarafından 11.000,00-TL olan senet tutarına ilişkin müvekkilinin yapmış olduğu kısmi ödemelerin tespitinin yapılıp kalan bakiye üzerinden takibin yapılmasına ve Kayseri … Dairesi’nin … E. sayılı takibin iptaline karar verilmesine ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : 6325 Sayılı Kanun’un 18/A-2. maddesi uyarınca dava dilekçesi davalıya tebliğe çıkarılmamıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır. Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir. Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir.
6100 sayılı HMK’nun 114/1. maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve yine HMK’nun 114/2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur.
6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesinde (Ek:6/12/2018-7155/20 maddesi): “(1) Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır…” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir. İşbu karşı dava söz konusu yasanın yürürlüğe girdiği tarih olan … ‘dan sonra açılmıştır. Dosya incelendiğinde bu aşamadaki talep ve davanın niteliğine göre, davanın da ticari bir dava olduğu ve bir miktar alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu görüldüğünden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartının mahkememizce resen aranması gerektiği anlaşılmıştır. İzah edilen nedenle davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunması için kesin süre verilmiştir. Davacı vekilince verilen bir haftalık kesin süre içinde arabuluculuk son tutanağı sunulmamıştır.
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda dördüncü bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla beşinci bölüm eklenmiş ve eklenen 18/A maddesi ile;
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın,dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlenmiştir.
Davanın konusunu zorunlu arabuluculuğa tabi bir uyuşmazlık oluşturduğu taktirde arabuluculuğa başvuru, bu dava açısından dava şartıdır. Bu halde davacı, dava dilekçesinin ekine arabuluculuk anlaşamama tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini eklemek zorundadır. Yukarıda anılan bu madde uyarınca davacı vekiline kesin süre verilmiş olmasına rağmen davacı vekilinin kesin süre içerisinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmadığı anlaşılmıştır. Dava öncesi arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmediği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle de cezai şart istemine ilişkin dava dosyası ele alınarak incelenmiş dava dilekçesi tebliğe çıkarılmaksızın ve herhangi bir işlem yapılmaksızın arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açıldığının anlaşılması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı Kanun’un 18/A. maddesi uyarınca cezai şart istemine ilişkin eldeki davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açıldığının anlaşılması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/A. maddesi uyarınca herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince davanın reddi nedeniyle alınması gereken 269,85-TL maktu karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yatırılan herhangi bir harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından mahkememizce bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adresine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
6-Davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dava dosyasının tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. …

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı