Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/921 E. 2023/1016 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : ***
ÜYE : ***
ÜYE : ***
KATİP : ***

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLİ : Av.

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı takip alacaklısı …’in, müvekkili şirkete, dava dışı takip borçlusu …’nın düzenlemiş olduğu kambiyo senedine ait borçtan kaynaklı 1.276.563,92-TL alacağı için 89/1 haciz ihbarnamesi gönderdiklerini, süresinde itiraz edilmemesi üzerine ikinci ihbarnamenin tebliğ edildiğini, akabinde muhasebeci tarafından müvekkilinin diğer iki şirketine ait itirazların dosyalarına sunulmasına rağmen davacı şirkete gönderilen ihbarnamelere sehven cevap verilmediğini, sonrasında ise müvekkili şirkete 25/09/2023 tebliğ tarihli 89/3 ihbarnamesi gönderildiğini, davacı şirketin dava dışı takip borçlusuna her hangi bir borcu bulunmadığından yasal süresi içerisinde işbu 89/3’den kaynaklı menfi tespit davasının açılmasının zorunlu hale geldiğini, müvekkilinin takip borçlusu …’na söz edildiği gibi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin takip borçlusu dava dışı borçlu … ile arasındaki tüm ticari defterler, banka hesapları incelenerek gerekli görülürse tanıklar dinlenerek ve uzman bilirkişilerin görüşlerine başvurularak edinilecek raporlar neticesinde müvekkili şirketin davadışı borçluya her hangi bir borcunun olmadığının tespit edileceğini, müvekkili şirketin her hangi bir mağduriyet yaşamaması, haksız yere icra takibine taraf olmaması için işbu davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini belirterek müvekkilinin dava dışı takip borçlusu …’na borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötüniyetli icra takibi yapmış olması nedeni ile dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere; kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğe çıkarılmamıştır. Buna rağmen davalı adına 18/10/2023 tarihinde Uyap sistemi üzerinden vekaletname sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dosyası incelendiğinde, bu aşamadaki talep ve davanın niteliğine göre, 6325 sayılı Yasa’nın 18/A maddesinde de davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek/sunmak zorunda olması, öte yandan 05/04/2023 tarihli ve 32154 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7445 sayılı “İcra İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 31. maddesi ile 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiş olması, ancak, yapılan değişiklik, 7445 sayılı Kanun’un 43/1-a maddesi uyarınca 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğini, bu nedenle, 01/09/2023 tarihine kadar ticaret mahkemeleri nezdinde açılacak itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında zorunlu arabuluculuğa başvurulmasına gerek bulunmayacağı dikkate alınarak, 6325 sayılı Yasa’nın 18/A maddesinde de davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek/sunmak zorunda olması, bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceği, ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verileceği, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde de herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin hüküm altına alınmış olması, dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde ise işbu son tutanağın aslı yada arabulucu trafından onaylanmış bir örneğinin ekli olarak sunulmamış olması nedeniyle, davacı vekiline işbu yasa maddeleri gereğince “arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini” mahkememize sunması için tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre verilmiş, aksi halde yani bu zorunluluğa uyulmaması halinde dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verileceğinin, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın,dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verileceği şerh ve ihtarı içeren tebligat davacı vekiline usulünce tebliğ edilmiştir. Davacı tarafça verilen kesin süre içinde “arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini” mahkememize sunulmamıştır.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır. Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir. Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir.
6100 sayılı HMK’nun 114/1. maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve yine HMK’nun 114/2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur.
7445 sayılı Kanun’un 43/1-a maddesi uyarınca 01/09/2023 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesinde (Ek:6/12/2018-7155/20 maddesi): “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir. İşbu karşı dava söz konusu Yasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarih olan 01/09/2023’den sonra açılmıştır. Dosya incelendiğinde bu aşamadaki talep ve davanın niteliğine göre, davanın da ticari bir dava olduğu ve 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkin olduğu görüldüğünden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartının mahkememizce resen aranması gerektiği anlaşılmıştır. İzah edilen nedenle karşı davacı vekiline arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunması için kesin süre verilmiştir. Davacı vekilince arabuluculuk son tutanağı sunulmamıştır. Bu nedenle, dava dosyası ele alınarak incelenmiş dava dilekçesi tebliğe çıkarılmaksızın ve herhangi bir işlem yapılmaksızın arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açıldığının anlaşılması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı Kanun’un 18/A. maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Arabuluculuk tutanağının sunulmaması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı Kanun’un 18/A. maddesi uyarınca davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 269,85-TL peşin harç dava açılırken peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yatırılan harç ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde yatıran davacı tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adresine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine, davalı tarafından yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Dosya kapsamına göre davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/11/2023

Başkan ***
E-imzalıdır
Üye ***
Üye ***
Katip ***