Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/70 E. 2023/244 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ***
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin … tarihli genel kurulunda devam eden konut inşaatlarının maliyeti ve kooperatif giderlerinin karşılanabilmesi için her bir üyenin 9.500,00-TL ödemesine karar verildiğini, davalının bu yükümlülüğü yerine getirmemesi üzerine aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, vaki takibe davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, genel kurulda alınan kararların tüm ortakları bağlayıcı bağlayıcı nitelikte olduğunu, kooperatiften henüz dairelerini almamış 150 kadar üyesinin bulunduğunu, her bir üyenin ödeyeceği miktar için teklifin oy birliği ile kabul edildiğini, alınan kararların davalı yönünden kesinleştiğini kaldı ki kararın oy birliği ile kabul edilmesinin iptal şartını tamamen ortadan kaldırdığını, davalı tarafından kesin hesap borcunun ödendiği iddia edilmiş ise de kesin hesap üye borç tablosu belgesinde üyenin borcunun belirlendiği tarihin açıkça yazılı olduğunu, belgenin kesin hesap tanımlamasını içeren başlık taşımakta ve kooperatif genel kurullarında bu ibare kullanılmakta ise de kooperatifin inşaatlarının devam etmesi, belgede borç miktarının belirlendiği tarihin yazılı olması gözetildiğinde ana sözleşmenin 61. maddesindeki kesin hesabın somut olayda söz konusu olmadığını, yapılan bu hesabın tapu tescili öncesi ortağın borcunun belirlenmesine yönelik olduğunun açık olduğunu, davalının daha önce yaptığı ve adına isabet eden ödemelerin yetersiz kaldığını, 2012 yılında geçici maliyet hesaplarını ödeyen üyelerin gerek aidat ödememesi gerekse yapılan tüm ödeme başvurularına karşı çıkması nedeniyle kooperatifte evini teslim almayan üyeler ile davalı gibi evini teslim alan üyelerin arasında çok fahiş eşitsizliklerin doğduğunu, bu durumun kooperatifte üyeler arası eşitlik ilkesini ihlal ettiğini, davalının icra takibine itirazının taraflarına tebliğ edilmediğini, davadan önce arabuluculuk başvurusunun da yapıldığını ancak anlaşılamadığını ileri sürerek; Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatif üyeliğinin tüm gereklerini yerine getirdiğini, düzenli aidat ödemesinin tamamını yaptığını, ayrıca çıkartılan kesin hesap maliyetini de ödediğini, tüm borçları ödendikten sonra … tarihli genel kurulda alınan karar doğrultusunda istifa ettiğini, talep edilen 9.500,00-TL’nın haksız yere talep edildiğini, zira … tarihli genel kurulun 7. maddesinde talep edilen bu paranın ne için istendiğinin anlaşılamadığını ve davalının davacıya karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celbedilmiştir. İncelemesinde; takip alacaklısının davacı S.S. … Yapı Kooperatifi ve takip borçlusunun davalı … olduğu, takip tarihinin … olduğu, … tarihli genel kurulun 6 ve 7. maddesine dayalı olarak 9.500,00-TL asıl alacak, 8.512,52-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.012,52-TLalacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibinin başlatıldığı, takipte asıl alacağa istenilen faiz oranın yıllık %18 olduğu, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itirazı üzerine icra müdürlüğünce *** tarihinde İİK’nun 62 ve 66. maddeleri uyarınca icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Kayseri Valiliği Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı kooperatifin tadilatlarıyla birlikte ana sözleşmesinin ve tüm genel kurul kararlarının tasdikli suretlerinin istenilmesine ve kooperatifin bilinen adresinin ne olduğunun sorulmasına, karar verilmiştir. *** tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacı kooperatife müzekkere yazılarak; davalının üyelik dosyasının örneğinin istenmesine, davalının peşin bedelli, sabit fiyatlı üye olup olmadığının, kooperatifin böyle bir uygulaması olup olmadığının sorularak, varsa buna ilişkin genel kurul kararı veya yönetim kurulu kararı ile ilgili kayıt ve belge örneklerinin istenmesine, davalının üyeliği nedeniyle borç ve ödemelerine ilişkin hesap dökümlerinin istenmesine, mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmasının gerekmesi halinde kooperatif defter ve kayıtlarının bilirkişi incelemesine hazır edileceği açık adresin ve bu adreste defter ve kayıtları bilirkişiye sunacak görevlinin adı, soyadı ve telefon numarasının bildirilmesinin istenmesine, karar verilmiştir. *** tarihli yazı ile müzekkeremize cevap verilmiştir.
Mahkememizin *** Karar sayılı dava dosyasına ait gerekçeli karar evrakı ve kesinleşme şerhi örneğinin ve istinaf karar ilamının dosyamız arasına alınmıştır.
İlgili delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267 ve 268. maddesi gereğince dava dosyasının resen seçilecek bir mali müşavir – muhasebeci bir bilirkişiye tevdine, HMK’nun 268. maddesi gereğince bilirkişiye davacı kooperatifin ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapma yetkisi ve düzenleyeceği rapora esas alacağı olup da dosya arasında bulunmayan kayıt ve belgeler olursa bunlardan örnek alıp raporuna ekleme yetkisi verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince davalının kooperatife üyeliği nedeniyle yaptığı ödeme miktarlarının, kooperatif defter ve kayıtlarının incelenmek suretiyle tespiti, davalının kooperatiften hangi tarihte istifa nedeniyle ayrıldığı, … tarihli genel kurulun 6 ve 7. maddesi gereğince davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa asıl alacak miktarının ve işlemiş faiz miktarının kaç TL olduğu, takip tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde ve dava tarihinden sonra takip konusu alacak ile ilgili yapılan tahsilatlar olup olmadığı hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bilirkişi ***tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı ilamsız takip başlatmıştır. Davalı itirazı ile takip durmuştur. Davacı bunun üzerine huzurdaki itirazın iptali davasını açmıştır. Dosya kapsamında yapılan incelemeler sonucu yapılan tespitler, kooperatifler kanunu, kooperatif ana sözleşmesi, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay ilamları doğrultusunda değerlendirilerek aşağıdaki kanaatlere varılmıştır. Davalının, davacı kooperatifin 806 nolu normal aidat ödemeli ortağı olduğu, takibe konu genel kurul tarihinin … olduğu, ilgili 6. ve 7. maddelerin oy birliği ile karara bağlandığı, kararların ek ödeme niteliğinde olmayan inşaat finansmanına dönük olduğu, kararlara ilişkin iptal davası açıldığına dair bir olgunun olmadığı, davalının istifa ettiği kabulüne karşılık, kooperatiften teslim aldığı konutun iadesine ilişkin iradenin yer almadığı tespitleri birlikte değerlendirildiğinde; istifanın kooperatiften ortak olarak edinilen hak ve menfaatlerin iadesini içermediğinden, davalının ek ödeme niteliğinde olmayan takip dayanağı yükümlülüklerinin devam ettiği kanaatine varılmıştır. Davalının toplam ödemesinin 71.802,00-TL olduğu, ödeme yaptığı son tarihin ***olduğu, … tarihli genel kurulun 6. ve 7. maddesi kapsamında ödenmesi gereken 9.500,00-TL’na mahsuben bir ödemenin olmadığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, Kooperatif ana sözleşmesi, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay ilamları doğrultusunda, davalının davaya konu olan kesinleşen genel kurul kararlarına göre ödeme yapması gerektiği tespit edilmiştir. Davacının takip tarihi … itibarı ile davalıdan 9.500,00-TL asıl ve 8.512,52-TL işlemiş faiz alacağı olduğu hesap edilmiştir. Hesaplanan faiz tutarı ile takip talebindeki işlemiş faiz tutarının uyumlu olduğu tespit edilmiştir. T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. H.D.’nin *** Karar sayılı ilamı doğrultusunda takdir ve değerlendirme sayın mahkemededir.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:Dava, kooperatif genel kurul kararı ile belirlenen inşaat finansman giderinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesine göre ihtilaf ticari niteliktedir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nın altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Mahkememizde evvelce yapılan yargılama sonunda *** Karar sayılı gerekçeli karar ile “…Toplanan deliller yapılan yargılama sonucunda; kooperatif tarafından yapımı tamamlanan etap için bağımsız bölüm malikine tahakkuk ettirilen bedelin ödenerek tapunun davacıya verildiği, kooperatifin terkin edilmediği ve inşaatlara devam ettiği, davacı kooperatifin teslim edilen daire yönüyle davalıdan inşaat bedeli talebinde bulunduğu, bu bedelin 7410 sayılı yasanın 2. maddesinde belirtilen yönetim giderlerinden olmadığı anlaşılmakla 7410 sayılı yasanın 2. maddesi dikkate alınarak davanın reddine ve dosya kapsamında davacının kötü niyetli olduğuna ve kötü niyetle icra takibi başlatıldığına dair herhangi bir delil bulunmaması ve bu hususun ispatlanmamış olması nedeniyle koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Mahkemesi’nce icra edilen istinaf incelemesi sonunda *** Karar sayılı ilamı ile “… Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
***tarih ve *** sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması, şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi, davacı kooperatifin işbu yasa kapsamında tanımlanan vasıfta ve şartları taşıyan bir yapı kooperatifi niteliğinde olup olmadığının tespiti,bu bakımdan davacı kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak, ana sözleşme hükümleri ,varsa anasözleşme değişiklikleri, tüm genel kurul kararları, bugüne kadar yaptığı ve teslim ettiği tüm inşaatlar,inşaatların/dairelerin yapım ve üyelerine teslim usulü/şekli de gözetilerek netice itibariyle davacı kooperatifin anılan yasanın geçici 11. maddesi kapsamında yani a bendi uyarınca İnşaatlarının etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi şeklinde olup olmadığının ve ayrıca b, c ve ç bentlerinde yazılı diğer şartlar da dahil olmak üzere işbu tüm koşulların/şartların birlikte sağlanıp sağlanmadığı,bu nitelikte bir yapı kooperatifi olup olmadığı ile somut olayın da geçici 11. maddede belirtilen tüm koşulları birlikte sağlayıp sağlamadığının tespiti/belirlenmesi bakımından değerlendirilme yapılabilmesi için bir inşaat mühendisi, bir kooperatif alanında uzman bilirkişi ve bir mali müşavirden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte iken bu hususlar yeterince araştırılmadan karar tesisi yerinde görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir. …” gerekçesiyle mahkememizin *** Karar sayılı gerekçeli kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İade edilen dava dosya mahkememizin *** Esas sırasına kaydedilmiştir.

Mahkememizce *** tarihinde yapılan duruşmada Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı karar ilamından sonra Anayasa Mahkemesi’nin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddesini iptal etmiş olması nedeniyle mevcut durumda istinaf karar ilamı çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasının dosyaya bir katkı sağlamayacağı nedeniyle karar ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin ara karardan vazgeçilmiştir.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin *** Esas sayılı dosyasında verilen karar evrakı, Kayseri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde bulunan davacı kooperatif kayıtları, davacı kooperatif kayıtları ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmıştır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası celbedilmiştir. İncelemesinde; takip alacaklısının davacı S.S. … Yapı Kooperatifi ve takip borçlusunun davalı … olduğu, takip tarihinin … olduğu, … tarihli genel kurulun 6 ve 7. maddesine dayalı olarak 9.500,00-TL asıl alacak ve 8.512,52-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.012,52-TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibinin başlatıldığı, takipte asıl alacağa istenilen faiz oranın yıllık %18 olduğu, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süre içinde borca itirazı üzerine icra müdürlüğünce *** tarihinde İİK’nun 62 ve 66. maddeleri uyarınca icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, borca itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair dosyada belge bulunmadığı görülmüştür.
Dava İİK 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süre içinde açılmıştır. İtiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle öğrenmenin dava tarihinde gerçekleştiği kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin *** Karar sayılı kararı ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddesi iptal edildiğinden eldeki uyuşmazlığa karar tarihi itibarı ile iptal edilmiş olan bu yasa hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı açıktır.
Dosyaya mübrez *** tarihli bilirkişi raporunda; “Davalının, davacı kooperatifin 806 numaralı normal aidat ödemeli ortağı olduğu, takibe konu genel kurul tarihinin … olduğu, ilgili 6. ve 7. maddelerin oy birliği ile karara bağlandığı, kararların ek ödeme niteliğinde olmayan inşaat finansmanına dönük olduğu, kararlara ilişkin iptal davası açıldığına dair bir olgunun olmadığı, davalının istifa ettiği kabulüne karşılık, kooperatiften teslim aldığı konutun iadesine ilişkin iradenin yer almadığı tespitleri birlikte değerlendirildiğinde; istifanın kooperatiften ortak olarak edinilen hak ve menfaatlerin iadesini içermediğinden, davalının ek ödeme niteliğinde olmayan takip dayanağı yükümlülüklerinin devam ettiği kanaatine varılmıştır.
Davalının toplam ödemesinin 71.802,00-TL olduğu, ödeme yaptığı son tarihin *** olduğu, … tarihli genel kurulun 6. ve 7. maddesi kapsamında ödenmesi gereken 9.500,00-TL’na mahsuben bir ödemenin olmadığı, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu, kooperatif ana sözleşmesi, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay ilamları doğrultusunda, davalının davaya konu olan kesinleşen genel kurul kararlarına göre ödeme yapması gerektiği tespit edilmiştir. Davacının takip tarihi … itibarı ile davalıdan 9.500,00-TL asıl ve 8.512,52-TL işlemiş faiz alacağı olduğu hesap edilmiştir. Hesaplanan faiz tutarı ile takip talebindeki işlemiş faiz tutarının uyumlu olduğu tespit edilmiştir.” şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davacı kooperatifçe üyelerine tahsis ve teslim edilecek taşınmazların inşaatlarının etap etap yaptırıldığı, çekilen kurada davalının konut almaya hak kazandığı, yönetim kuruluna verilen yetkiye dayanılarak *** tarihi itibariyle davalının kooperatife borcu ile ilgili hesap yaptırıldığı, belirlenen miktarın davalı tarafından ödendiği belirtilerek üye ve kooperatifin belirtilen istisnalar dışında birbirlerini karşılıklı olarak gayri kabili rücu ibra ettikleri, davalı adına bağımsız bölümün tapuda tescil edildiği, davacı vekilinin aksi savunulmayan beyanına göre kooperatifin henüz dairelerini teslim alamamış 150 kadar üyesinin dairelerinin inşaatının devam ettiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davacı kooperatifin … tarihli genel kurulunda 6. gündem maddesinde, “…kooperatifin kalan inşaatların tespitinin yapılması, (kesin hesap) maliyetinin belirlenmesi, tahsilatının bir takvime bağlanmasını, ve takvime bağlanan ve takvim süreci belirlenen tahsilat miktarlarının süresinde ödenmemesi durumun da geciken her bir ay için ayrıca aylık net %1,5 gecikme zammı alınması, kooperatif yönetim kurulu ile görüşüp kesin maliyeti belirlenen üyelerin kooperatiften izin almak kaydı ile borçlarının bir kısmının veya tamamının kooperatif yüklenicisi ile pazarlık yaparak borcunu ödemesi konusunda iş ve işlemleri yapmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi” oy birliği ile kabul edilmiş,
7. gündem maddesinde de, “Ortaklık aidatlarının belirlenmesi maddesine geçildi. Yönetim kurulu üyesi Resul Yücel söz alarak ortakların kalan inşaatlar için inşaat maliyeti olarak yaklaşık 9.500.00-TL’nın bir önceki maddede görüşülerek kabul edilen hususlar doğrultusunda ortaklarımızın ödemesi gereken kesin maliyet bedellerinin yönetim kurulumuzun alacağı ödeme planı kararı doğrultusunda ortaklarımızın yükümlülüklerini yerine getirmesi veya yönetim kurulumuzdan görüşerek izin almak kaydı ile yükümlülüklerini müteahhide karşı yerine getirmesi kaydı ile üyelik aidatı alınmamasını teklif etti bunu üzerine oylamaya geçildi. Yapılan oylamada teklif oy birliği ile kabul edildi.” şeklinde karar alınmıştır.
Davacı kooperatifin … tarihli genel kurulunun 6. ve 7. gündem maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, kooperatifin inşaatlarının tamamlanması için her bir üyeden, yaklaşık olarak belirlenen 9.500,00-TL’nın kooperatife veya kooperatif yönetim kurulunun izni ile yükleniciye avans olarak ödenmesine oybirliğiyle karar verildiği anlaşılmaktadır.
Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidat bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır.
Eldeki davada sadece yokluk sebeplerinin değerlendirilebileceği, iş bu davanın genel kurul kararının iptali davası olmaması nedeniyle genel kurul kararlarının yerindeliğinin denetlenemeyeceği, ayrıca, bir kooperatif ortağının bağımsız bölümüne ait tapu kaydının adına tescil edilebilmesi için, ortağın taşınmazına yönelik olarak kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olması gerekmektedir. Davacı kooperatifçe, bu ilkeye uygun olarak, davalı ortağın bağımsız bölümünün adına tescili öncesinde, o tarih itibariyle borçları belirlenmiş, bu borçların ödenmesi üzerine ibra edilmiş ve tapu kaydı adına tescil edilmiştir. Davacının ferdileştirme öncesi ödediği tutar malikin tapu tescili öncesi borcuna yönelik olup, ileride doğacak borçların talep edilmeyeceği anlamını içermediği, Kooperatifin inşaatlarının devam etmesi, henüz tasfiye aşamasına da geçmemiş olması, belgede borç miktarının belirlendiği tarihin yazılı olması gözetildiğinde, ana sözleşmenin 61. maddesindeki kesin hesabın somut olayda sözkonusu olmadığı, yapılan hesabın ve istenen bedelin tapu tescili öncesi ortağın borcunun belirlenmesine yönelik olduğu açıktır. (aynı yönde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. H.D’nin *** Karar, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. H.D.’nin *** Karar sayılı karar ilamları )
Neticeten davalının, kesinleşmiş genel kurul kararına dayalı olarak talep edilen, inşaat finansman gideri olduğu anlaşılan ödemeden/borçtan sorumlu olması nedeniyle itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07/06/2006 tarihli, 2006/19-295 Esas ve 2006/341 Karar sayılı emsal ilamı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce hükmedilen asıl alacak kooperatif genel kurul kararları ile belli olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki İTİRAZININ İPTALİ ile takip tarihi itibari ile 9.500,00-TL asıl alacak ve 8.512,52-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.012,52-TL üzerinden ödeme emrinde yazılı koşullarla İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 9.500,00-TL asıl alacağa yasal faiz işletilmesine,
3-İtirazın iptaline karar verilen 18.012,52-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 1.230,43-TL karar harcının peşin alınan 217,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.012,88-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 217,55-TL peşin harç, 1,20-TL KEP masrafı, 107,00-TL e-tebligat gideri, 189,60-TL posta gideri ve 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.074,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,

9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın reddi nedeniyle hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
11-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/04/2023
Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır