Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/664 E. 2023/723 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
DAVALI : HASIMSIZ

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı…dava dilekçesinde özetle; … Bilgisayar Medikal İnşaat Nakliye Turirizm Sigorta Acenteliği San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu, şirketin 2010 yılında bağlı bulunduğu vergi dairesine kapanışını vererek faaliyetlerine son verdiğini ancak bu dönem öncesi şirket adına kayıtlı bulunan … plaka sayılı aracın bankaya olan kredi borcu karşılığı …’a sözlü olarak satıldığını, işlerin kötü gitmesi nedeniyle resmi satışını veremediklerini, şirketin kapanışının verildiğini ve şirket üzerindeki envanterde kayıtlı tek aracın satış ve devrini verebilmek için şirketin ihyasının gerektiğini belirterek … Bilgisayar Medikal İnşaat Nakliye Turirizm Sigorta Acenteliği San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Eldeki davada ticaret sicilinden terkin edildiği ileri sürülen … Bilgisayar Medikal İnşaat Nakliye Turirizm Sigorta Acenteliği San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiye kapanışı ile mi, yoksa 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesini uyarınca ticaret sicilinden terkin edildiği açıklanmamış ve dava hasımsız olarak şirket ortağı olduğunu belirten … tarafından açılmıştır.
Taraf sıfatı (husumet) maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı…olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece resen göz önünde bulundurulmalıdır.
Şirketin ihyası davasında tasfiye kapanışı nedeniyle ticaret sicilinden terkin şirketlerde ve 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesini uyarınca ticaret sicilinden terkin şirketlerde husumetin kim veya kimlere yöneltilmesi gerektiği üzerinde durmakta fayda vardır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir. 6102 sayılı TTK’nun 547. maddesi uyarınca tasfiye kapanışı yapılarak terkin edilen şirketlerin ihyası için açılacak davada husumetin Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve tasfiye memuruna yöneltilmesi gerekli olup, bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde tasfiye ve ticaret sicilinden re’sen kayıtlarının silinmesinin düzenlendiği, aynı maddenin 4. fıkrasının “a” bendinde; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11. bendinde ise; dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası amacıyla açılan davada Ticaret Sicil Memurluğu hasım gösterilerek açılmalıdır ve Ticaret Sicil Memurluğu’nun (ya da Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün) hasım gösterilmesi yeterlidir. Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasımdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede; ihya davasının ihyası istenilen şirketin tasfiye kararı üzerine ticaret sicilinden terkini halinde tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ticaret sicil memurluğuna, ihyası istenilen şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edilmiş olması halinde terkin işlemini yapan ticaret sicil memurluğuna husumet yöneltilerek açılması gerektiği, sözü edilen hususun kamu düzeninden olması nedeniyle mahkemece re’sen nazara alınmasının icap ettiği, bu itibarla ihya davaları hasımsız görülmesi mümkün davalardan olmayıp, anılanlar hasım gösterilmek suretiyle taraf teşkili sağlanarak görülmesi gereken davalar olduğu açıktır. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2009/6942 Esas ve 2011/427 Karar sayılı emsal ilamı ve Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin2021/504 Esas ve 2023/633 Karar sayılı emsal karar ilamı bu doğrultudadır. Somut olayda ise dava hasımsız olarak açılmıştır. İhya davalarının hasımlı olarak görülmesi gerekip, taraf eksikliğinin sonradan ıslah yolu ile dahi giderilmesinin mümkün bulunmamasına göre mahkememizce HMK’nun 30. maddesi hükmü, yargılamanın ucuzluğu ve çabukluğu ilkeleri dikkate alınarak dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda usulüne uygun olarak açılmayan davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı…üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince davacı…tarafça yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde davacı…tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
5-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın davacıya tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi….

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır