Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı vekili müvekkilinin konut sahibi olmak amacıyla davalı kooperatifin 1525 numaralı ortağı olduğunu, müvekkilinin kooperatif ana sözleşmesinin 14. maddesinde yer alan parasal yükümlülüklerin ihlali sebebiyle 04/01/2021 tarihli … karar sayılı yönetim kurulu kararıyla ortaklıktan çıkarıldığına karar verildiği ancak davalı kooperatifin 18/08/2015 tarihli “taahhütname” başlıklı belge ile müvekkiline isabet eden … blok, 12. kat 45 nolu bağımsız bölümün inşaat maliyeti, mesken masrafı ve benzeri kalemlerde borcu olmadığını bildirdiği, buna rağmen mezkur bağımsız bölümün tapusu vermediğini, buna ilişkin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davasının açıldığını ve halen derdest olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile haksız ve hukuka aykırı ihraç kararının iptali ile üyeliğin tespitini, ayrıca mezkur taşınmaz için de ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, yapılan ihraç işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu, dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere davacı tarafın ihraç prosedürünün usulsüzlüğünden bahsetmediğini, davacının asıl iddiasının kooperatife borcu olmadığı yönünde olduğu, ancak kooperatifin imalatı devam etmekte olup kesin hesabın yeni çıkarıldığını, dolayısıyla üyeler ile hesaplaşılmadığını, 2020 yılı genel kurulunda kesin hesap maliyetinin çıkarılması ve üyelerden tahsil edilmesi için kooperatif yönetim kuruluna yetki verildiğini, ancak henüz maliyet hesaplarının itiraz sürecinde olduğundan kesinleşmediğini, bu durumda davacı taraf iddiasının sabit fiyat peşin ödeme statüsünde üye olduğu anlamına geldiğini, fakat genel kurulca bu yönde açıkça alınmış bir karar veya kooperatif uygulamasının olmadığını iddia ederek davanın reddini talep etmektedir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca davacının üyelik dosyasına, davalı kooperatif tarafından verilen “Taahhütname” başlıklı belgeye, davacıya konutun isabet ettiğine dair kura tutanağına, davalı kooperatifin ana sözleşmesine ve genel kurul kararlarına, Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü kayıtlarına, … 1. Asiye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Taraflarca delil olarak dayanılan bir kısım belgeler dosyaya sunulmuştur.
Davalı kooperatife müzekkere yazılarak; davacı ortağın üyelik dosyasından, 01/04/2021 tarihli ve 18 numaralı kooperatif yönetim kurulu kararından, davacı hakkında ihraç öncesi 1. ve 2. ihtarname çıkartılıp çıkartılmadığı, çıkartılmış ise tebliğ ile birlikte ihtarname örnekleri ve yine ihraç kararının davalıya tebliğ edilmiş ise tebliğ ile birlikte ilgili tüm bilgi ve belgelerden onaylı suretin gönderilmesinin istenilmiş ve çıkarma kararına karşı davalının genel kurulda itiraz hakkını kullanıp kullanmadığı sorulmuştur. Bu müzekkeremize 22/09/2021 tarihinde cevap verilmiştir.
… Valiliği Çevre Ve İklim Değişikliği Şehircilik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı kooperatifin tadilatlarıyla birlikte ana sözleşmesinin ve tüm genel kurul kararlarının tasdikli suretleri istenilmiştir. Bu müzekkeremize 04/08/2021 tarihinde cevap verilmiştir.
Etimesgut 1.Noterliği’ne müzekkere yazılarak 10/02/2021 tarihli *** yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ şerhli onaylı örneği istenilmiştir. Bu müzekkeremize 24/08/2021 tarihinde cevap verilmiştir.
… 7. Noterliği’ne müzekkere yazılarak 02/04/2021 tarihli *** yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ şerhli onaylı örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize 10/08/2021 tarihinde cevap verilmiştir.
… PTT Başmüdürlüğü’ne müzekkere yazılarak *** nolu gönderilerin hangi tarihte kime, ne şekilde tebliğ edildiğinin tespit edilerek ve tebligata ilişkin tüm kayıt ve belge örneklerinin mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde konu ve netice-i talep kısmında müvekkili aleyhinde verilen üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiş iken, açıklamalar kısmında tapu iptal tescil talebinde bulunduğunu belirtmiş olması nedeniyle, davacı vekiline işbu davadaki talebinin ne olduğunu açıklaması için süre verilmiştir. Davacı vekili 28/09/2021 tarihli dilekçe ile eldeki davanın ihraç kararının iptali istemine ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Talas Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Ada, 1 parsel, 45 numaralı bağımsız bölümün takyidatları ile birlikte tapu kayıt örneğinin gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize 09/08/2021 tarihinde cevap verilmiştir.
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasına müzekkere yazılarak dosya akıbeti sorulmuş, davanın derdest olması halinde dava ve cevap dilekçesinin, alınmış ise bilirkişi raporunun, dava konusu taşınmaz ile ilgili ihtiyati tedbir kararı konulmuş ise tapudan gelen müzekkere cevabının Uyap sistemi üzerinden gönderilmesi istenilmiştir. Bu müzekkeremize 29/07/2021 tarihinde cevap verilmiştir.
İlgili delillerin toplanmasından sonra HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, Dava dosyasının HMK’nun 267 ve 268. maddesi gereği resen seçilecek bir mali müşavir – muhasebeci bilirkişine tevdine, bilirkişiye HMK’nun 268. maddesi gereği bilirkişiye davalı kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapması, raporuna esas alacak olup da dosya içinde bulunmayan kayıt ve belgeler olursa birer suretinin raporuna eklemesi için yetki verilmesine, HMK’nun 273. maddesi gereğince kooperatif ana sözleşmesi, kooperatifin tüm genel kurul kararları kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, mahkememizin … Esas sayılı dava dosyası içeriği, tarafların iddia ve savunmaları ile diğer tüm deliller incelenmek sureti ile davacının peşin bedelli sabit fiyatlı kooperatif üyesi olup olmadığı, davalı kooperatifte böyle bir uygulama mevcut olup olmadığı, davalı kooperatif tarafından davacıya 18/08/2015 tarihinde taahhütname başlıklı belge verilip verilmediği, kooperatif kayıtlarında böyle bir belge olup olmadığı, böyle bir belge verilmişse bu belgenin kim veya kimler tarafından düzenlendiği, içeriğinin ne olduğu, kooperatif genel kurul veya yönetim kurulu tarafından mı düzenlendiği, bu belgenin tarafları bağlayıcılık yönünün irdelenmesi, 03/02/2021 tarihli 1. ihtar, 16/02/2021 tarihli 2. ihtar ve 01/04/2021 tarihli kooperatif yönetim kurulunun … Karar sayılı karar tarihleri itibari ile davacının davalı kooperatife aidat borcunun bulunup bulunmadığı, varsa asıl alacak ve gecikme faizi ile birlikte her bir tarih itibari ile davacının davalı kooperatife olan borç miktarlarının kaçar TL olduğunun hesaplanması, 1. ve 2. İhtarda verilen süreler içinde davacı tarafından aidat borcu için kooperatife yapılan ödeme olup olmadığı, ihtarların ve ihraç kararlarının süresine, kanuna ve ana sözleşmeye uygun yapılıp yapılmadığı, ihraç kararının iptal sebeplerinin bulunup bulunmadığı hususlarında hüküm vermeye ve denetime elverişli açıklamalı rapor tanzimi için bilirkişiye yetki ve görev verilmesine karar verilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi ….. tarafından düzenlenen 23/05/2022 tarihli raporda özetle; “Kooperatif ana sözleşmesi, kooperatifin tüm genel kurul kararları kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, dava dosyası içeriği, tarafların iddia ve savunmaları ile diğer tüm deliller incelenmek sureti ile; davacının peşin bedelli sabit fiyatlı kooperatif üyesi olmadığı, normal statüde (aylık ödemeli) üye olduğu, davalı kooperatifte peşin bedelli sabit fiyatlı üye uygulamasının olmadığı, Davalı kooperatif tarafından davacıya 18/08/2015 tarihinde taahhütname başlıklı belge verildiğine dair bir tespit yapılamadığı, dosya kapsamında da böyle bir belgeye rastlanmadığı, Davacıya çıkartılan 03/02/2021 tarihli 1. ihtar, 16/02/2021 tarihli 2. ihtar ve 01/04/2021 tarihli kooperatif yönetim kurulunun … Karar sayılı karar tarihleri itibari ile davacının davalı kooperatife 44.245,00-TL asıl borcunun olduğu, ancak kooperatifin genel kurulda kesin hesap yaptırma kararı aldığı, tarafıma yaptırılan kesin hesap ile ilgili herhangi bir belge ibrazının olmadığı, yapılan kesin hesap asıl alacak ve ferilerini de kapsayacağından, diğer bir ifade ile kesin hesap davalı kooperatifin faiz konusundaki talep ve feragatini de içereceğinden, davalının ihtar tarihlerinde ve ihraç kararı tarihindeki asıl borç ve faiz borcunun kesin hesapla ortaya çıkacağı, bununla birlikte davalı kooperatifin ihtarnamelerde asıl alacağı talep ettiği, faiz talebi olmadığının tespit edildiği, davacının 1. ve 2. ihtarlar ile verilen süreler içinde davacı tarafından aidat borcu için kooperatife herhangi bir ödeme yaptığının tespit edilemediği, ihraç sürecinin usulüne uygun yapıldığı, kararlarının süresine, kanuna ve ana sözleşmeye uygun yapıldığı, ihtarnamede belirtilen borç kadar davacının asıl borçlu olduğu, dolayısı ile ihraç kararının iptal sebeplerinin bulunmadığı” bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, davacının üyelikten ihracına dair davalı kooperatif yönetim kurulunca verilmiş kararın iptaline ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya mahkememiz görevlidir. Zira Koperatifler Kanunu’nun 99. maddesine göre ihtilaf ticari niteliktedir.
6545 sayılı yasanın 45/3.maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL’nın altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacının kooperatif üyesi iken ihraç edildiğini, ihracın haksız olduğunu, müvekkili adına isabet eden taşınmazın müvekkili adına tescil edilmediğini belirterek, bu aşamada taşınmaz kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulmasını ve neticeten müvekkili aleyhinde verilen üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, tedbir talep harcını 30/07/2021 tarihinde tamamlamıştır. 30/07/2021 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbire konu taşınmazın uyuşmazlık konusu olmaması ve HMK’nun 389. maddesinin yalnızca dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği konusunda emredici nitelikte olması nedeni ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde konu ve netice-i talep kısmında müvekkili aleyhinde verilen üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiş iken, açıklamalar kısmında tapu iptal tescil talebinde bulunduğunu belirtmiş olması nedeniyle, davacı vekiline işbu davadaki talebinin ne olduğunu açıklaması için süre verilmiştir. Davacı vekili 28/09/2021 tarihli dilekçe ile eldeki davanın ihraç kararının iptali istemine ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Mahkememizde evvelce yapılan yargılamalar sonunda 20/06/2022 tarihli, … Karar sayılı gerekçeli karar ile “…Somut olayda, davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen 03/02/2021 tarihli 1. ihtarname ile parasal yükümlülüklerini 10 gün içerisinde yatırması ihtar edilmiş, bu ihtar davacıya 06/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bahsi geçen 1. ihtarla tebliğ tarihinden itibaren verilen 10 günlük ödeme süresi 16/02/2021 tarihinde dolmaktadır. Ancak sürenin son günü pazar gününe, yani hafta sonu tatiline denk gelmektedir. HMK’nun “Tatil günlerinin etkisi” başlıklı 93. maddesinde “Resmî tatil günleri, süreye dâhildir. Sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter.
” hükmü yer almaktadır. Buna göre 1. ihtarda yazılı akçalı yükümlülüklerini yerine getirmesi için davacıya verilen ödeme süresi 18/02/2021 tarihine kadar uzamaktadır. Dolayı ile davacı 19/02/2021 tarihinde temerrüte düşmüş olacaktır. Ancak davalı kooperatif tarafından 1. ihtarda verilen 10 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden 18/02/2021 tarihinde davacıya 2. ihtar çıkarılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatifin anasözleşmesinin 14. maddeleri gereğince birinci ihtarda verilen 10 günlük ödeme süresi beklenmeden ikinci ihtar çıkarılmış olup bu durum ihtarnameyi geçersiz kılmaktadır (Yargıtay 23. HD 13/12/2018 tarihli, *** K.). Bu nedenle, usulüne uygun olmayan ihtarname dayanak yapılarak ihraç kararı verilemeyeceğinden ihraç kararının iptaline ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiş ve hüküm kurulmuştur. Davanın kabulü ile davacının kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin davalı kooperatif yönetim kurulunun 01/04/2021 tarihli ve … sayılı kararının iptaline ve davacının dava tarihi itibari ile kooperatif üyesi olduğunun tespitine…” dair karar verilmiştir.
Mahkememizin 20/06/2022 tarihli, … Karar sayılı gerekçeli kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce yapılan istinaf incelemesi sonunda 06/04/2023 tarihli, *** Karar sayılı karar ilamı ile “Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mahkemece her ne kadar kooperatif üyeliğinde ihraç kararının iptali davası sonucunda parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracına ilişkin Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve kooperatif anasözleşmesinin 14. maddelerindeki prosedüre uyulması gerektiği, somut olayda bu prosedüre uyulmadığı, zira davalı kooperatifin ihraç kararına dayanak 1.ihtarda verilen 10 günlük sürenin son gününün hafta sonuna denk geldiği ve davacıya verilen ödeme süresini 18/02/2021 tarihine kadar uzayacağı, 2. ihtarın 10 günlük süre dolmadan çıkarıldığı ve dolayısıyla söz konusu ihtarnamelerle davacının temerrüte düştüğünün kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Ancak mahkemece yapılan bu değerlendirmenin hatalı olduğu, nitekim söz konusu tarihler kontrol edildiğinde davalı kooperatifçe gönderilen 1. ihtarın 06/02/2021 tarihinde tebliği edildiği bu tebliğin 10 gün sonrasının ise hafta sonuna denk gelmediği, hafta içine denk geldiği, (16/02/2021 tarihinin salı gününe denk geldiği tespit edilmiştir.) dolayısıyla 2. ihtarın bu nedenle geçersiz sayılacağının ileri sürülemeyeceği görülmüştür. Bu durumda mahkemenin davalı kooperatifin gönderdiği 2. ihtarnamenin süre yönünden ihraç kararına dayanak alınamayacağına yönelik tespit ve kararı da doğru olmadığından, davaya konu ihraç kararının diğer yönlerden de incelenmek suretiyle işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” nedenleriyle mahkememizin 20/06/2022 tarihli, … Karar sayılı gerekçeli kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İade edilen dava dosyası mahkememizin …Esas sırasına kaydedilmiş ve yeniden yargılama yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesinde; “Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Ortakların ödev ve sorumluluklarını düzenleyen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. maddesi gereğince, ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.
Davalı kooperatif ana sözleşmesinin ortaklıktan çıkarmayı düzenleyen 14. maddesi şu şekildedir: “Durumları aşağıda gösterilen hallere uyanlar yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılır.
1-10’uncu maddede yazılı ortaklık şartlarını kaybedenler.
2-Parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden 1 ay içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenler,
3-Kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olanlar,
4-Genel Kurulca kabul edilip yürürlüğe giren “İç Disiplin Yönetmeliği” uyarınca nakliyesi yapılan menkul malın vasfında ve miktarında değişiklik yaptığı, nakliye edilecek yere götürmediği veya malın eksilmesine ya da kaybolmasına doğrudan neden olduğu tespit edilen ve bu durumları yönetim kurulunca genel kurula bildirilenler.
5-Ortaklarına iş temin etmek üzere, kooperatifin gerçek ve tüzel kişiler ile resmi kurum ve kuruluşların açmış olduğu ihalelere yazılı teklif vermesi veya açık arttırma ya da eksiltmelere katılması halinde; aynı ihaleye katıldığı, yazılı teklif verdiği veya açık arttırma ve eksiltmeye iştirak ettiği, kendisi namına başka kişi ve kuruluşlara yazılı taahhütte bulunduğu veya nakliye konusunda destek sağladığı tespit edilen ve bu durumları yönetim kurulunca genel kurula bildirilenler.
Çıkarma kararı gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine kaydedilir. Kararın onaylı örneği, çıkarılarak ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içinde notere tevdi edilir. Ortak, çıkarma kararının tebliği tarihinden itibaren 3 ay içinde itiraz davası açabilir veya genel kurula itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak sureti ile itiraz edilmeyen çıkarma kararı kesinleşir.
Ortaklar, bu maddede gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Haklarında çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.”
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit edilmekte, tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir (Yargıtay 23. H.D.’nin *** K. sayılı ilamı).
Somut olayda, davacının peşin bedelli sabit fiyatlı kooperatif üyesi olmadığı, normal statüde (aylık ödemeli) üye olduğu, davalı kooperatifte peşin bedelli sabit fiyatlı üye uygulamasının da bulunmadığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi ve dosya kapsamındaki delillere göre; davalı kooperatif tarafından davacıya 18/08/2015 tarihinde taahhütname başlıklı belge verildiğine dair bir tespit yapılamadığı, dosya kapsamında da böyle bir belgeye rastlanmadığı, davacıya çıkartılan 03/02/2021 tarihli 1. ihtar, 16/02/2021 tarihli 2. ihtar ve 01/04/2021 tarihli kooperatif yönetim kurulunun … karar sayılı karar tarihleri itibari ile davacının davalı kooperatife 44.245,00-TL asıl borcunun olduğu, yapılan kesin hesap asıl alacak ve ferilerini de kapsayacağından, diğer bir ifade ile kesin hesap davalı kooperatifin faiz konusundaki talep ve feragatini de içereceğinden, davalının ihtar tarihlerinde ve ihraç kararı tarihindeki asıl borç ve faiz borcunun kesin hesapla ortaya çıkacağı, bununla birlikte davalı kooperatifin ihtarnamelerde asıl alacağı talep ettiği, faiz talebi olmadığının tespit edildiği, davacının 1. ve 2. ihtarlar ile verilen süreler içinde davacı tarafından aidat borcu için kooperatife herhangi bir ödeme yaptığının tespit edilemediği, mevcut durumda ihraç sürecinin usulüne uygun yapıldığı, ihraç kararının süresine, kanuna ve ana sözleşmeye uygun yapıldığı, ihtarnamede belirtilen borç kadar davacının davalı kooperatife borçlu olduğu, dolayısı ile ihraç kararının iptal sebeplerinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, ihraç kararının iptaline ilişkin açılan eldeki davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 269,85-TL maktu karar ve ilam harcından dava açılırken davacıdan peşin olarak alınan 59,30-TL’nın mahsubu ile bakiye 210,55-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Kararın mahiyeti gereği davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından bozma öncesinde ve sonrasında yapılan 119,00-TL posta masrafı ve 50,00-TL e-tebligat masrafı olmak üzere toplam 169,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
6-Kararın mahiyeti gereği davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dava dosyasının tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/10/2023
Katip …
E-imzalıdır
Hakim …
E-imzalıdır