Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/421 E. 2023/1018 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2023

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişkiye istinaden kesilen … tarihli 12.000,00-TL bedelli faturanın davalı tarafından ödenmemesi üzerine Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının borcunu ödediğini yazılı bir şekilde ispat etmek zorunda olduğunu, davalının faturadaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile Boğazlıyan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına tazminat davası açtığını ve faturayı delil olarak gösterdiğini, müvekkili tarafından gönderilen ürünlerin teslimi sırasında imzayı davalının kardeşi …’nın attığını, davalının ürünün teslim edildiğini ve faturanın kendisine ait olduğunu bizzat itiraz dilekçesinde de kabul ettiğini, davalının başlatılan icra takibine yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle davanın kabulü ile icra dosyasına davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin davaya konu icra takibini yetkisiz olan Kayseri … Daireleri’nde başlattığını, dosyaya ibraz edilen fatura ile ilgili olarak müvekkilinin davacı yan ile bir ticari ilişkisi bulunmadığını, davaya ve takibe yetkili yerin Boğazlıyan mahkemeleri ve icra daireleri olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını bu nedenle asliye ticaret mahkemelerinin davada görevli olmayacağını, söz konusu faturadaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve faturaya konu malların müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkili … ‘nın davacı şirketten alacağının bulunduğunu, davaya konu fatura sebebi ile müvekkilinin karşı yana bir borcu olmasa da, bir an için aksinin kabul edilmesi halinde dahi takas-mahsup defi itirazlarının kabul edilerek davanın reddine karar verilmesini, Boğazlıyan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davacı tarafından açılan haksız ve hukuki mesnetten yoksun iddialara konu davanın reddine, kötü niyetli davacı hakkında %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nispi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Yenifakılı Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü’nün … tarih … sayılı cevabi yazısında: … T.C. kimlik numaralı …’nın herhangi bir mükellefiyet kaydına rastlanmadığının bildirildiği görülmüştür. Yine Yozgat Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarihli, … sayılı cevabı yazısında Abdurrahman Katrancı’nın mükellefiyet kaydı olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Buna göre davalının mükellefiyet kaydının bulunmaması ve tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı görülmektedir.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Yukarıda açıklandığı üzere, davanın fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davası olması nedeniyle mutlak ticari dava olarak sayılan davalardan olmadığı, davalı tarafın tacir olmaması sebebiyle nispi ticari davalardan da olmadığı, bu nedenle mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114/1-c. maddesi uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK’nın l15/2. maddesi gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Kayseri Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmesi için Kayseri Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-HMK’nın 20/1. maddesi uyarınca verilen kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince, dava dosyanın re’sen mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’nın 331/2. maddesi gözetilerek, davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı