Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/260 E. 2023/715 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ***

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihli genel kurulda devam eden konut inşaatlarının maliyeti ve kooperatif giderlerinin karşılanması için her üyenin 9.500,00-TL ödeme yapılmasına karar alındığını, davalının yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … (yeni esas …) Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, genel kurulda alınan kararın ortakları bağlayıcı nitelikte olduğunu, kooperatif inşaatlarının devam ettiğini ve yaklaşık 150 üyenin dairesini teslim almadığını, alınan genel kurul kararının yokluk sebebinin bulunmadığının tespit edildiğini, davacı talebinin bilanço açığının kapanması veya ortakların kişisel sorumluluğunun artırılmasına yönelik ek ödeme olmadığını, genel kurulda ödeme günü belirlenerek (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidat bedelinin süresinde ödenmesine, ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde bu kararın tüm ortakları bağlayacağının açık olduğunu, davalının kesin hesap borcunu ödediğini iddia ettiğini, üye borç tablosunda üyenin borcunun borcun belirlendiği tarihin yazılı olduğunu, belgenin kesin hesap tanımlamasını içeren başlık taşımakla birlikte kooperatif inşaatlarının devam etmesi belgede borç miktarının belirlendiği tarihin yazılı olması gözetildiğinde, ana sözleşmenin 61. maddesindeki kesin hesabın somut olayda söz konusu olmadığı, yapılan hesabın tapu tescili öncesi ortağın borcunu belirlenmesine yönelik olduğunu, davacı kooperatifin *** tarihli olağan genel kurulda 2012 yılında çıkarılan maliyet hesabının geçerli olduğuna ve halihazırdaki yönetim kurulu tarafından çıkarılan maliyet hesabının geçerli olduğuna ve bu maliyet hesaplarının onaylanmasına karar verildiğini, 2012 yılında yapılan geçici maliyet hesabını ödeyen üyelerin aidat ödemelerine ve tüm ödemelere karşı çıkması sebebiyle evini teslim alamayan üyeler ile davalı gibi evini teslim alan üyeler arasında eşitsizlik doğduğunu, davacı kooperatif tarafından aynı alacakla ilgili açılan Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile reddedilen davanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararı kaldırılarak talep gibi karar verildiğini ve kesinleştiğini, benzer şekilde aynı alacak talebine yönelik Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının … Karar sayılı ilamı ve Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini ve istinaf talebinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedildiğini belirterek itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosya ile genel kurul toplantısının 7. maddesinin iptali istemi ile dava açıldığını, Mahkemece davanın reddine karar verildiğini, Yargıtay incelemesinde karar verildiğini, davalının … tarihinde noter aracılığı ile istifa ettiğini ve ortaklıktan çıktığını, davalının Benel kurul kararına göre işlem yaptığını, bunun yok sayılmasının mümkün olmadığını, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin kararının hukuka aykırt olduğunu, dayacı kooperatifin … tarihli genel kurulunda kararlaştırıları 9.500,00-TL’nı ödemeyen bir kısım üyeler hakkında tapu iptali ve tescil davası açtığını, yerel mahkemece bunun reddedildiğini, istinaf mahkemesince de esastan reddedildiğini, derdest davanın 9.500,00-TL’nın talep edilip edilemeyeceğine ilişkin olduğunu, ibra sözleşmesi ile davalının borcunun olmadığının ortaya konulduğunu, genel kurul toplantısında ödenmesi istenilen 9,500,00-TL’nın yeni bir kesin maliyet hesabı yapılması yasağının arkasının dolaşılması amacıyla yapıldığını, esas sözleşmenin 61-63 maddelerinde yer alan usullere göre belirlenmediğini ve hukuken geçersiz olduğunu, inşaatı devam eden 78 daire olduğunu, büyük oranda inşaatın tamamlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça … ve 18/11/2018 tarihli kooperatif genel kurul kararlarına, icra takip dosyasına, kooperatif defter ve kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … (yeni esas …) Esas sayılı takip dosyası, Kayseri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde bulunan davacı kooperatif kayıtları, davacı kooperatif kayıtları ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmıştır.
Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … (yeni esas …) Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı S.S. *** Yapı Kooperatifi tarafından borçlu … aleyhine 9.500,00-TL … tarihli genel kurul toplantısının 7. maddesi gereği ödenmesi gereken meblağ ile 2.565,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.065,00-TL alacağın tahsili istemli icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya 22/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 23/03/2017 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği ve 23/03/2017 tarihli karar ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Kayseri Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı kooperatifin tadilatlarıyla birlikte ana sözleşmesinin ve tüm genel kurul kararlarının okunaklı ve tasdikli suretleri istenilmiş ve davacı kooperatifin güncel kayıtlı adresi sorulmuştır. 19/06/2020 tarihli yazı ile bu müzekkeremize cevap verilmiştir.
Davacı kooperatife müzekkere yazılarak; a) Davalının üyelik dosyasının örneğinin, b) Davalının peşin bedelli, sabit fiyatlı üye olup olmadığının, kooperatifin böyle bir uygulaması olup olmadığının sorularak, varsa buna ilişkin genel kurul kararı veya yönetim kurulu kararı ile ilgili kayıt ve belge örneklerinin, c) Davalının üyeliği nedeniyle borç ve ödemelerine ilişkin hesap dökümlerinin, d) Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmasının gerekmesi halinde kooperatif defter ve kayıtlarının bilirkişi incelemesine hazır edileceği açık adresin ve bu adreste defter ve kayıtları bilirkişiye sunacak görevlinin adı, soyadı ve telefon numarasının bildirilmesi istenmiştir.
Davacı vekilince, davalının üyeliği ile ilgili bir kısım evrakları sunulmuş ve bilirkişi incelemesine esas olmak üzere kooperatif kayıtlarının bulunduğu yer bildirilmiştir.
HMK’nun 266. maddesi gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına,HMK’nun 267. maddesi gereği bilirkişinin HMK’nun 268. maddesi uyarınca re’sen seçilen kooperatif konusunda uzman mali müşavir bilirkişi Prof. Dr. *** olarak belirlenmesine, HMK’nun 268. maddesi gereği bilirkişiye kooperatif kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılarak dosya kapsamı davalı kooperatifin kayıtları, takibe konu genel kurul kararı ve ekleri incelenmek suretiyle, ilgili genel kurul kararının kooperatif ana sözleşmesi ve yasaya uygun olup olmadığı, ilgili genel kurul kararı uyarınca davacının davalıdan takibe konu alacağı talep edip edemeyeceği, talep edebilirse takip tarihine kadar davacının talep edebileceği alacak miktarının asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere ne olduğu, takip tarihinden dava tarihine kadar ödeme olup olmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi Prof. Dr. *** tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerle davacı kooperatif merkezinde kayıt ve belgeler üzerinde yaptığımız incelemelerden ulaştığımız bulgulara göre; Dosya kapsamında davalının istifasına yönelik belgenin bulunduğu, davacı kooperatif kayıtları üzerinde yaptığımız incelemelerde davalının istifa ettiğine yönelik bilgi notu olduğu, ancak kooperatiften karşt edimi olan daire tapusunu alan ortağın, kooperatif sona erene kadar kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmekle yükümlü olduğu, kesin maliyet bedelini ödeyen ortağın üyelikten çıkmasına yönelik *** tarihli genel kurulun 6. gündem maddesinde alınan kararın Kooperatifler Kanunun’nun 23. maddesine aykırı olması sebebiyle takdiri Mahkemeye ait olmak üzere geçersiz olduğunun düşünüldüğü, bu bakımdan istifanın bir hüküm ifade etmeyeceğinin değerlendirildiği, nitekim Yargttay 23. H.D’nin *** K. sayılı yeni bir kararında kooperatif üyesi, kooperatiften edindiği, taşınmazı iade etmeden istifa etmesi halinde, istifadan önce veya sonra olmasına bakılmaksızın inşaat maliyetine ilişkin aldatlardan sorumludur” şeklinde karar verildiği, davatıdan talep edilen bedelin de inşaat maliyetlerine ilişkin olduğu, nitekim davacı kooperatife ait inşaatların henüz tamamlanmadığı ve daire teslimi yapılmayan üyeler bulunduğu, davalı üye olarak kabul edilmese bile bunun ancak ileride oluşabilecek yedek akçeler üzerinde hak sahibi olmaması yönünde değerlendirilmesi gerektiği, inşaat maliyetlerine katılması gerektiğinin düşünüldüğü, davalının sabit fiyat peşin bedelli ortak olmadığı, dosyadaki hesap ekstresinden aidat ödeyen üye olduğumun anlaşıldığı, ayrıca genel kurullarda sabit fiyat peşin bedelli ortak alımına ilişkin bir karar alınmadığı, davacı kooperatifin dava konusu olan … tarihli genel kurulda alınan karar doğrultusunda davalının bir ödemesinin gözükmediği ve davalının da ödeme iddiası olmadığı, Mahkemece Ankara BAM 23. H.D.’nin ve Kayseri BAM 6. H.D.’nin kararlarının emsal olarak kabul edilmesi halinde, davalının 9,500,00-TL anapara ve 2.928,08-TL işlemiş faiz borcu olacağı; davacı talebi ile tarafımızca hesaplanan tutar arasında herhangi bir fark bulunmadığı” belirtilmiştir.
HMK’nun 165. maddesi gereğince … Esas sayılı genel kurul kararının iptali istemi ile açılan davasının işbu dava tarihinden önce davalı … ve arkadaşları tarafından açılmış olması dikkate alınarak … Esas sayılı dava dosyasının sonucunun eldeki davayı ve davanın çözümünü doğrudan ilgilendirdiğinden bekletici sorun yapılmasına karar verilmişse de 17/10/2022 tarihli celse ara kararı ile bekletici sorun yapılmasına ilişkin bu ara kararından dönülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:Dava, kooperatif tarafından inşaat maliyeti borcundan kaynaklı başlatılan icra takibine davalının vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatı talebinden ibarettir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesine göre ihtilaf ticari niteliktedir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama tek hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri itibariyle 7251 sayılı Kanun’la değişik 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Mahkememizde evvelce yapılan yargılama sonunda 17/10/2022 tarihli, 2020/320 Esas ve 2022/778 Karar sayılı gerekçeli karar ile “…toplanan deliller yapılan yargılama sonucunda; kooperatif tarafından yapımı tamamlanan etap için bağımsız bölüm malikine tahakkuk ettirilen bedelin ödenerek tapunun davacıya verildiği, kooperatifin terkin edilmediği ve inşaatlara devam ettiği, davacı kooperatifin teslim edilen daire yönüyle davalıdan inşaat bedeli talebinde bulunduğu, bu bedelin 7410 sayılı yasanın 2. maddesinde belirtilen yönetim giderlerinden olmadığı anlaşılmakla 7410 sayılı yasanın 2. maddesi dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş” gerekçesiyle davanın reddine, koşulları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nce yapılan istinaf incelemesi sonunda 23/02/2023 tarihli, 2023/261 Esas ve 2023/288 Karar sayılı ilamı ile “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 15/06/2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması, şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi, davacı kooperatifin işbu yasa kapsamında tanımlanan vasıfta ve şartları taşıyan bir yapı kooperatifi niteliğinde olup olmadığının tespiti,bu bakımdan davacı kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak, ana sözleşme hükümleri ,varsa anasözleşme değişiklikleri, tüm genel kurul kararları, bugüne kadar yaptığı ve teslim ettiği tüm inşaatlar,inşaatların/dairelerin yapım ve üyelerine teslim usulü/şekli de gözetilerek netice itibariyle davacı kooperatifin anılan yasanın geçici 11. maddesi kapsamında yani a) bendi uyarınca inşaatlarının etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi şeklinde olup olmadığının ve ayrıca b),c) ve ç) bentlerinde yazılı diğer şartlar da dahil olmak üzere işbu tüm koşulların/şartların birlikte sağlanıp sağlanmadığı,bu nitelikte bir yapı kooperatifi olup olmadığı ile somut olayın da işbu geçici 11. maddede belirtilen tüm koşulları birlikte sağlayıp sağlamadığının tespiti/belirlenmesi bakımından değerlendirilme yapılabilmesi için bir inşaat mühendisi, bir kooperatif alanında uzman bilirkişi ve bir mali müşavirden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte iken bu hususlar yeterince araştırılmadan karar tesisi yerinde görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkememizin 17/10/2022 tarihli, *** Esas ve *** Karar sayılı gerekçeli kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İade edilen dava dosyası mahkememizin *** Esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Kooperatif tarafından belirlenen bedellerin (kesin maliyet v.s) ödenmesinden sonra kurada isabet eden dairenin tapusunun davalıya devredildiği taraflar arasında ihtilaf konusu değildir.
Uyuşmazlık Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi nedeniyle davalının icra takibine itirazlarının haklı olup olmadığı, itirazların iptalinin gerekip gerekmediği, itiraz iptal edilecekse davacının takip ve dava tarihi itibari ile asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere ne kadar alacağının olduğu, davanın süresinde açılıp açılmadığı, davalının kooperatif üyesi olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizce *** tarihinde yapılan duruşmada Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin *** Karar sayılı karar ilamından sonra Anayasa Mahkemesi’nin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddesini iptal etmiş olması nedeniyle mevcut durumda istinaf karar ilamı çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasının dosyaya bir katkı sağlamayacağı nedeniyle karar ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin ara karardan vazgeçilmiştir.
Kayseri Kapatılan 1. İcra Müdürlüğü’nün … (yenilemeden önceki esas numarası …) Esas sayılı takip dosyası, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilen karar evrakı, Kayseri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde bulunan davacı kooperatif kayıtları, davacı kooperatif kayıtları ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmıştır.
Kayseri Kapatılan 1. İcra Müdürlüğü’nün … (yenilemeden önceki esas numarası …) Esas sayılı takip dosyası celbedilmiştir. İncelemesinde; takip alacaklısının davacı S.S. … Yapı Kooperatifi ve takip borçlusunun davalı … olduğu, takip tarihinin 14/03/2017 olduğu, … tarihli genel kurulun 6 ve 7. maddesine dayalı olarak 9.500,00-TL asıl alacak ve 2.565,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.065,00-TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibinin başlatıldığı, takipte asıl alacağa istenilen faiz oranın yıllık %18 olduğu, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süre içinde borca itirazı üzerine icra müdürlüğünce *** tarihinde İİK’nun 62 ve 66. maddeleri uyarınca icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, borca itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair dosyada belge bulunmadığı, davacı alacaklı tarafından 15/05/2019 tarihinde yenileme talebine istinaden takip dosyasının … yeni Esas sırasını aldığı görülmüştür.
Dava, İİK’nun 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süre içinde açılmıştır. İtiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle öğrenmenin dava tarihinde gerçekleştiği kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin ***
tarihli, *** Karar sayılı kararı ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddesi iptal edildiğinden eldeki uyuşmazlığa karar tarihi itibarı ile iptal edilmiş olan bu yasa hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı açıktır.
Dosyaya mübrez Prof. Dr. *** tarafından düzenlenen *** tarihli bilirkişi raporunda; “Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerle davacı kooperatif merkezinde kayıt ve belgeler üzerinde yaptığımız incelemelerden ulaştığımız bulgulara göre; Dosya kapsamında davalının istifasına yönelik belgenin bulunduğu, davacı kooperatif kayıtları üzerinde yaptığımız incelemelerde davalının istifa ettiğine yönelik bilgi notu olduğu, ancak kooperatiften karşt edimi olan daire tapusunu alan ortağın, kooperatif sona erene kadar kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmekle yükümlü olduğu, kesin maliyet bedelini ödeyen ortağın üyelikten çıkmasına yönelik ***tarihli genel kurulun 6. gündem maddesinde alınan kararın Kooperatifler Kanunun’nun 23. maddesine aykırı olması sebebiyle takdiri Mahkemeye ait olmak üzere geçersiz olduğunun düşünüldüğü, bu bakımdan istifanın bir hüküm ifade etmeyeceğinin değerlendirildiği, nitekim Yargttay 23. H.D.’nin *** K. sayılı yeni bir kararında kooperatif üyesi, kooperatiften edindiği, taşınmazı iade etmeden istifa etmesi halinde, istifadan önce veya sonra olmasına bakılmaksızın inşaat maliyetine ilişkin aldatlardan sorumludur” şeklinde karar verildiği, davatıdan talep edilen bedelin de inşaat maliyetlerine ilişkin olduğu, nitekim davacı kooperatife ait inşaatların henüz tamamlanmadığı ve daire teslimi yapılmayan üyeler bulunduğu, davalı üye olarak kabul edilmese bile bunun ancak ileride oluşabilecek yedek akçeler üzerinde hak sahibi olmaması yönünde değerlendirilmesi gerektiği, inşaat maliyetlerine katılması gerektiğinin düşünüldüğü, davalının sabit fiyat peşin bedelli ortak olmadığı, dosyadaki hesap ekstresinden aidat ödeyen üye olduğumun anlaşıldığı, ayrıca genel kurullarda sabit fiyat peşin bedelli ortak alımına ilişkin bir karar alınmadığı, davacı kooperatifin dava konusu olan … tarihli genel kurulda alınan karar doğrultusunda davalının bir ödemesinin gözükmediği ve davalının da ödeme iddiası olmadığı, mahkemece Ankara BAM 23. HD.’nin ve Kayseri BAM 6. H.D.’nin kararlarının emsal olarak kabul edilmesi halinde, davalının 9,500,00-TL anapara ve 2.928,08-TL işlemiş faiz borcu olacağı; davacı talebi ile tarafımızca hesaplanan tutar arasında herhangi bir fark bulunmadığı” belirlenmiştir.
Bilirkişi raporuna göre davalının … tarihli genel kurulun 6. ve 7. maddesi kapsamında ödenmesi gereken 9.500,00-TL’na mahsuben bir ödemenin olmadığı, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu, kooperatif ana sözleşmesi, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay ilamları doğrultusunda, davalının davaya konu olan kesinleşen genel kurul kararlarına göre ödeme yapması gerektiği tespit edilmiştir. Davacının takip tarihi 14/03/2017 itibarı ile davalıdan 9.500,00-TL asıl ve 2.565,00-TL işlemiş faiz alacağı olduğu hesap edilmiştir. Hesaplanan faiz tutarı ile takip talebindeki işlemiş faiz tutarının uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı kooperatifçe üyelerine tahsis ve teslim edilecek taşınmazların inşaatlarının etap etap yaptırıldığı, çekilen kurada davalının konut almaya hak kazandığı, yönetim kuruluna verilen yetkiye dayanılarak ***tarihi itibariyle davalının kooperatife borcu ile ilgili hesap yaptırıldığı, belirlenen miktarın davalı tarafından ödendiği belirtilerek üye ve kooperatifin belirtilen istisnalar dışında birbirlerini karşılıklı olarak gayri kabili rücu ibra ettikleri, davalı adına bağımsız bölümün tapuda tescil edildiği, davacı vekilinin aksi savunulmayan beyanına göre kooperatifin henüz dairelerini teslim alamamış 150 kadar üyesinin dairelerinin inşaatının devam ettiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davacı kooperatifin … tarihli genel kurulunda 6. gündem maddesinde, “…kooperatifin kalan inşaatların tespitinin yapılması, (kesin hesap) maliyetinin belirlenmesi, tahsilatının bir takvime bağlanmasını, ve takvime bağlanan ve takvim süreci belirlenen tahsilat miktarlarının süresinde ödenmemesi durumun da geciken her bir ay için ayrıca aylık net %1,5 gecikme zammı alınması, kooperatif yönetim kurulu ile görüşüp kesin maliyeti belirlenen üyelerin kooperatiften izin almak kaydı ile borçlarının bir kısmının veya tamamının kooperatif yüklenicisi ile pazarlık yaparak borcunu ödemesi konusunda iş ve işlemleri yapmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi” oy birliği ile kabul edilmiş,
7. gündem maddesinde de, “Ortaklık aidatlarının belirlenmesi maddesine geçildi. Yönetim kurulu üyesi Resul Yücel söz alarak ortakların kalan inşaatlar için inşaat maliyeti olarak yaklaşık 9.500.00-TL’nın bir önceki maddede görüşülerek kabul edilen hususlar doğrultusunda ortaklarımızın ödemesi gereken kesin maliyet bedellerinin yönetim kurulumuzun alacağı ödeme planı kararı doğrultusunda ortaklarımızın yükümlülüklerini yerine getirmesi veya yönetim kurulumuzdan görüşerek izin almak kaydı ile yükümlülüklerini müteahhide karşı yerine getirmesi kaydı ile üyelik aidatı alınmamasını teklif etti bunu üzerine oylamaya geçildi. Yapılan oylamada teklif oy birliği ile kabul edildi.” şeklinde karar alınmıştır.
Davacı kooperatifin … tarihli genel kurulunun 6. ve 7. gündem maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, kooperatifin inşaatlarının tamamlanması için her bir üyeden, yaklaşık olarak belirlenen 9.500,00-TL’nın kooperatife veya kooperatif yönetim kurulunun izni ile yükleniciye avans olarak ödenmesine oybirliğiyle karar verildiği anlaşılmaktadır.
Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidat bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır.
Eldeki davada sadece yokluk sebeplerinin değerlendirilebileceği, iş bu davanın genel kurul kararının iptali davası olmaması nedeniyle genel kurul kararlarının yerindeliğinin denetlenemeyeceği, ayrıca, bir kooperatif ortağının bağımsız bölümüne ait tapu kaydının adına tescil edilebilmesi için, ortağın taşınmazına yönelik olarak kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olması gerekmektedir. Davacı kooperatifçe, bu ilkeye uygun olarak, davalı ortağın bağımsız bölümünün adına tescili öncesinde, o tarih itibariyle borçları belirlenmiş, bu borçların ödenmesi üzerine ibra edilmiş ve tapu kaydı adına tescil edilmiştir. Davacının ferdileştirme öncesi ödediği tutar malikin tapu tescili öncesi borcuna yönelik olup, ileride doğacak borçların talep edilmeyeceği anlamını içermediği, Kooperatifin inşaatlarının devam etmesi, henüz tasfiye aşamasına da geçmemiş olması, belgede borç miktarının belirlendiği tarihin yazılı olması gözetildiğinde, ana sözleşmenin 61. maddesindeki kesin hesabın somut olayda sözkonusu olmadığı, yapılan hesabın ve istenen bedelin tapu tescili öncesi ortağın borcunun belirlenmesine yönelik olduğu açıktır. (aynı yönde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. H.D.’nin ***Karar, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. H.D.’nin *** Karar sayılı karar ilamları )
Neticeten davalının, kesinleşmiş genel kurul kararına dayalı olarak talep edilen, inşaat finansman gideri olduğu, kesin maliyet alacağı olmadığı anlaşılan ödemeden/borçtan sorumlu olması nedeniyle itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir. HMK’nun 30. maddesinde yer alan usul ekonomisi gereğince bölge mahkemelerince verilen onlarca emsal kararlar karşısında mahkememizce yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek bulunmadığı değerlendirilmiştir. Zira birçok Ankara ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi kararında açıkça inşaat finansman gideri olduğu vurgulanan 9.500,00-TL’lık alacağın bu aşamada kesin maliyet alacağı olmadığı konusunda bir tereddüt bulunmamakla birlikte bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına da ihtiyaç bulunmamaktadır.
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun *** Karar sayılı emsal ilamı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce hükmedilen asıl alacak kooperatif genel kurul kararları ile belli olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın KABULÜ ile Kayseri Kapatılan 1. İcra Müdürlüğü’nün … (yenilemeden önceki esas numarası …) Esas sayılı takip dosyasına davalının vaki İTİRAZIN İPTALİ ile 9.500,00-TL asıl alacak ve 2.565,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.065,00-TL üzerinden ödeme emrinde yazılı koşullarla İCRA TAKİBİNİN DEVAMINA,
2-Takip tarihinden tahsil tarihine kadar 9.500,00-TL asıl alacağa aylık %1,5 (yıllık %18) oranında gecikme faizi işletilmesine,
3-İtirazın iptaline karar verilen 12.065,00-TL’nın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 824,16-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınmış 145,72-TL ile icra dosyasına yatırılan 60,33-TL peşin harcın mahsubu ile 563,71-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-14. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 145,72-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 60,33 TL peşin harç olmak üzere toplam 260,45-TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça bozma öncesinde yapılan 22,00-TL e-tebligat gideri, KEP gideri 0,50-TL, 135,00-TL istinaf dosya gönderme masrafı, 37,00 -TL posta masrafı ve 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 794,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı tarafından istinaf karar ilamı sonrasında yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince davanın kabulü nedeniyle hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Kararın mahiyeti gereği davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
12-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dava dosyasının tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
17/07/2023
Katip … Hakim …
E-imzalıdır E-imzalıdır