Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***
Mahkememize açılan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka müşterileri tarafından tahsil olunmak üzere müvekkili bankaya teslim edilmiş bir kısım çek ve senedin MNG kargo firması tarafından taşıma işi esnasında kaybedildiğini, keşidecisi Kemal İnan, lehdarı … … Ltd.Şti. olan, son yetkili hamil … … adi ortaklığı tarafından bankaya tahsile verilen … tanzim tarihli 45.000,00-TL bedelli çekin taşıma esnasında kaybedildiğini ve banka tarafından 06.01.2023 tarihli tutanak tutulduğunu, çekin iptali amacıyla Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını ve ödemeden men kararı alındığını, çek ve senetlerin MNG kargo tarafından taşındığı esnada çalınmış olmaları sebebiyle Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığını, davaya konu çekin davalı Tam Finans Faktoring Anonim Şirketi tarafından Vakıflar Bankasından karşılığının sorgulandığını, davalı yukarıda detayları belirtilen çekin yetkili hamili olmadığını, çeki ne suretle ele geçirdiğinin de bilinmediğini ancak çekin kötü niyetli kişilerce ele geçirildiğinin açıkça ortaya çıktığını, müvekkili banka müşterisinin mezkur çekin bedelini tahsil edemediğini, tahsil edemediği gibi bir taraftan da kambiyo senetlerine mahsus icra takibi tehdidi altında bu çekin bedelini ödemeye zorlanabileceğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu çekin icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava açılmadan evvel davalı tarafça icra takibi başlatılmışsa söz konusu icra takibinin durdurulmasını ve varsa yapılmış olan hacizlerin kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile takibe konu edilen çekin iadesine ve istirdatına karar verilmesini, icra dosyasına haciz tehdidi nedeniyle ödenmek zorunda kalınabilecek tutarların tüm fer’ileriyle birlikte ödeme gününden başlayacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; Mahkemece verilen tedbir kararının hukuki dayanaktan yoksun iddialar ile verilmesi nedeni ile tedbirin kaldırılmasının gerektiğini, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının elinde bulunduğu esnada hırsızlandığını ileri sürdüğü çekin ticari defterlerine şüpheli alacak kaydı ile kaydetmesi gerektiğini, eldeki davanın İstanbul Asliye Ticaret mahkemelerinin yetkili olması nedeni ile usulden reddinin gerektiğini, dava açılmadan önce arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafına istirdadını talep ettiği çek bedeli üzerinden harç ikmal etmediğini, harç ikmali için kesin süre verilmesini yatırılmaması halinde davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacı tarafın davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı Akbank’ın aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin davaya konu çeki usul ve yasaya uygun şekilde ciro yolu ile iktisap eden iyi niyetli son meşru hamil olduğunu, müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, dava konusu çekin incelenmesi halinde davacı Akbank’ın çekte cirosunun olmadığının görüleceğini, istirdat davasının İİK’nun 72. maddesinde düzenlenen şartlarının eldeki davada mevcut olmadığını, öncelikle davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddine, arabuluculuk görüşmesi mevcut olmadığından, davacının dava açmasında hukuki yararı bulunmadığından ve eksik harcın ikmal edilmemesi nedeni ile davanın usulden reddine, esasa girilmesi halinde ise davanın esastan reddine, kötü niyetle dava açılmış olması nedeni ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, çek istirdadı istemine ilişkindir.
Davalı vekili süresi içerisinde yetki itirazında bulunmuştur.
Çek istirdadı istemi bakımından yasada yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı, bu haliyle yetkinin kesin yetki olmadığı görülmüştür. HMK 116/1-a maddesi gereği davalının itirazı ilk itirazlardandır.
Anayasa’nın “Kanuni hakim güvencesi” başlıklı 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Bu bağlamda belirtilmelidir ki, yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi (yani izleyeceği yargılama usulü) belirlenmiş olan mahkemenin hakimine tabii hakim, bunu öngören ilkeye de tabii hakim ilkesi denir (Tanrıver, S.: Tabii Hakim İlkesi ve Medeni Yargı, TBB Dergisi, 2013, S.104, s.12; Bilge, N.: Son Anayasa Değişikliğine Göre Tabii Hakim ve Savcı Teminatı, Prof. Dr. Hüseyin Cahit Oğuzoğlu’na Armağan, Ankara 1972, s.574).
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin *** karar, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin *** karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin *** karar sayılı emsal kararı da gözetildiğinde; çek istirdadı istemi bakımından yasada yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı bu haliyle yetkinin kesin yetki olmadığı açıktır. Davalının yetki itirazının süresinde olması halinde 6102 sayılı TTK’da ve HMK’da çek istirdadı davalarında yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme bulunmaması bu durumda açılan davanın HMK’nın 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan, davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda davalı *** Faktoring Anonim Şirketi’nin adresinin İstanbul ilinde olması ve yetki itirazının süresinde yapılmış olması nedeniyle mahkememizin yetkisizliğine, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının yetki itirazının kabulüne,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeni ile davanın HMK’nın 114/1-ç ve 115/2 maddelerince USULDEN REDDİNE, yetkili Mahkeme’nin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-HMK’nun 20. maddesi gereği işbu kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasını yetkili mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda HMK’nun 331/2. maddesi gereğince re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-Davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderinin yetkili mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/11/2023
Katip ***
e-imzalı
Hakim***
e-imzalı