Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/177 E. 2023/265 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkarılmaya İlişkin Tespit, Tescil Ve İlan İstemli)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan ticari şirket (ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin tespit, tescil ve ilan istemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … sicil numarasında kayıtlı olan … Tekstil Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin … tarihinde kurulduğunu son ortaklık yapısının …’nun 200 pay, …’nun 200 pay, …’nun 200 pay ve … …’nun 200 pay şeklinde olduğunu, davalı şirketçe sunulan … tarihli dilekçe ekinde yer alan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı karar ilamı ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı gereğince şirket ortaklarından … ve …’nun ortaklıktan çıkmalarına karar verildiğini ve bu bağlamda davalı şirket tarafından mahkeme ilamı doğrultusunda işlem yapılmasının talep edildiğini, ayrılma akçesinin ödeme usulünün Kanun’un 642. maddesinde düzenlendiğini, anılan maddenin birinci fıkrası uyarınca ayrılma akçesinin, şirket kullanılabilir bir özkaynak üzerinde tasarruf ediyorsa ayrılan kişinin esas sermaye payları devredilebiliyorsa, esas sermaye, ilgili hükümlere göre azaltılmışsa, ayrılma ile mauccel olduğunu, diğer taraftan Kanun’un 612. maddesinin birinci fıkrasında, şirketin kendi esas sermaye paylarını, sadece bunları alabilmek için gerekli tutarda serbestçe kullanılabileceği öz kaynaklara sahipse ve alacağı payların itibari değerlerinin toplamı esas sermayenin yüzde onunu aşmıyorsa iktisap edebileceğini, ikinci fıkrasında ise şirket sözleşmesinde öngörülen veya mahkeme kararıyla hükme bağlanmış bulunan bir şirketten çıkma veya çıkarma dolayısıyla esas sermaye paylarının iktisabı halinde birinci fıkradaki üst sınırın yüzde yirmi olarak uygulanacağının hüküm altına alındığını, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı karar ilamı ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile şirket ortaklarından … ve Kâmil …’nun ortaklıktan çıkmalarına karar verilmiş ise de çıkartılan ortakların şirket pay durumu hakkında herhangi bir hükme yer verilmediğini, bu nedenle ortaklıktan çıkmasına hükmedilen bu şahısların şirket paylarının akıbetinin tespitinin zorunlu hale geldiğini belirterek şirket ortaklarından olup da yargı kararı ile ortaklıktan çıkmalarına karar verilen … ve Kâmil …’nun şirkette bulunan payların akıbetinin ne olacağının tespitine, verilecek karar doğrultusunda bu payların resen tescil ve ilan edilmesine, yargılama giderleri davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ortağın haklı sebeplerin varlığı halinde mahkemeden şirketin feshi, davacı ortak fıkrasında düzenlendiğini, madde hükmünde ayrıca mahkemenin şirketin feshi yerine payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına ya da duruma uygun düşen kabul edilebilir bir başka çözüme hükmedebileceğine değinildiğini, mahkemeye şirketin feshi yerine ortağın ortaklıktan çıkarılmasına karar verebilme imkânı, anılan maddede kabul edilebilir diğer çözümlere örnek olarak gösterildiğini, … ve …’nun çıkma payları karşılığında ortaklıktan çıkartılmasına dair verilen kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile onandığını, hükmün … tarihinde kesinleşmiş olması sebebiyle mahkeme ilamının gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini, … ve … mirasçılarının şirkette bulunan paylarının akıbetinin tespitine müteakip müvekkili şirket ortaklığından cebren çıkarılması ve re’sen tescili için Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yetki verilmesi gerektiğini, eldeki davanın açılmasına kendilerinin hal ve davranışıyla sebebiyet vermediklerini ve davanın talep sonucunu kabul ettiklerini, bu nedenle müvekkilinin aleyhine yargıma gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne, … ve …’nun ticaret sicil kayıtlarında; müvekkili şirket ortaklığından cebren çıkarılması ve resen tesciline, müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin hükmedilmemesine, bu tutarların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraflarca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı karar ilamına, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamına, ticaret sicil kayıtlarına, tescile davet yazısına, ek süre talep dilekçesine, davalı vekilinin talep dilekçesine, davalının ticari defter ve kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davalı şirketin sicil dosyasının tamamının eksiksiz olarak gönderilmesinin, en son tarihli ticaret sicil kayıtlarının, adresinin, ortaklarının, hisse oranlarını ve temsile yetkili kişileri ile temsil şeklini gösteren kayıtların, şirket ana sözleşmesinin ve tüm genel kurul kararlarının örneklerinin gönderilmesi istenilmiştir.
Davacı taraf, dilekçesi ekinde bir kısım delillerini sunmuştur.
Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyası, Uyap sistemi üzerinden bu dosyamıza eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE:Dava, limited şirket ortaklığından kesinleşen mahkeme ilamı ile çıkarılan ortakların paylarının akıbetinin ne olacağının tespiti ile resen tescil ve ilanı istemine ilişkindir.

Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde … ve … tarafından … tarihinde … Tekstil Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin TTK’nun 636. maddesi uyarınca haklı nedenle feshi ve tasfiyesi istemiyle dava açıldığı, mahkememizce … tarihinde … Esas ve … Karar sayılı gerekçeli karar ile davanın reddine karar verildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı karar ilamı ile davanın kabulüne, TTK’nun 636/3. maddesi gereğince davalı şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacıların davalı şirket ortaklığından çıkartılmalarına, davacı … ve davacı … için belirlenen çıkma payının davalı şirketten tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine karar verildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile istinaf mahkemesinin kararının onanması üzerine bu hükmün … tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
… ve …’nun davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin kesin yargı kararının bulunduğu tarafların kabulündedir.
Uyuşmazlık, davalı tarafın açılan davayı kabul ettiğini bildirdiği, davada ki esas konunun kesinleşen mahkeme ilamı ile davalı limited şirket ortaklığından çıkarılan … ve …’nun hisselerinin (paylarının) akıbetinin ne olacağı, bu payların kime devir ve intikal edeceği, bu ortakların paylarının re’sen tescil ve ilanına mahkemece karar verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Dosyadaki sicil kayıtlarına göre, ortaklıktan çıkmasına mahkeme ilamıyla karar verilen … ve …, davalı şirkette 5000,00’er TL karşılığı 200’er paya sahiptir.
Somut olayda, davacı sicil müdürlüğü, kesinleşen mahkeme ilamına dayanarak ortaklıktan çıkmasına karar verilen dava dışı şirket ortağı … ve …’nun hisseleriyle ilgili olarak davalı şirket vekilince söz konusu mahkeme kararının sicile tescili için başvuruda bulunması üzerine davalı şirketin ortaklarından olup da yargı kararı ile ortaklıktan çıkmalarına karar verilen … ve Kâmil …’nun şirkette bulunan payların akıbetinin ne olacağının tespiti, verilecek karar doğrultusunda bu payların resen tescil ve ilan edilmesine karar verilmesi istemiyle eldeki dava açtığını ileri sürmüştür.
6102 sayılı TTK’nun 612. maddesinde “Şirket kendi esas sermaye paylarını, sadece, bunları alabilmek için gerekli tutarda serbestçe kullanabileceği öz kaynaklara sahipse ve alacağı payların itibari değerlerinin toplamı esas sermayenin yüzde onunu aşmıyorsa iktisap edebilir (1. fıkra).
Şirket sözleşmesinde öngörülen veya mahkeme kararıyla hükme bağlanmış bulunan bir şirketten çıkma ya da çıkarma dolayısıyla, esas sermaye paylarının iktisabı halinde, birinci fıkradaki üst sınır yüzde yirmi olarak uygulanır. Şirket esas sermayesinin yüzde onunu aşan bir tutarda iktisap edilen esas sermaye payları iki yıl içinde elden çıkarılır veya sermaye azaltılması yoluyla itfa edilir (2. fıkra).”
Yukarıya aktarılan TTK’nun 612/2. fıkrası ile şirketten çıkma veya çıkarma dolayısıyla şirketin ancak kendi esas sermaye paylarının, %20’sini iktisap edebileceği düzenlenmiştir.
Kesinleşen hükümde payların kime devredileceği hususunun belli olmadığı gerekçesiyle, davalı şirketi tescile davet üzerine kaçınma sebeblerinin bildirildiğini bildirerek mahkemeden tespit ve re’sen tescil talebinde bulunmanın yasal dayanağı bulunmamaktadır. Somut olayda talep mahkeme ilamının tesciline ilişkin olmayıp, şirketten çıkartılan ortakların hisselerinin kime devredileceği veya intikal ettirileceğine ilişkin karar istenilmektedir. Davalı şirketten çıkartılmasına karar verilen ortakların paylarının ne olacağı çıkartma kararında belirtilmediğinden esasen davalı şirket, ayrılan ortakların paylarını devretme yetkisini haiz olduğu gibi davalı şirket, esas sermayesinin azaltılması yoluna da gidebilecektir. Bu çerçevede çıkartılan ortakların paylarının şirketçe iktisap edilip edilmeyeceği veya şirket tarafından üçüncü şahıslara devredilip devredilmeyeceği ya da diğer şirket ortaklarınca devralınıp alınmayacağı hususlarında davalı şirket ortaklar kurulu karar almaya yetkilidir. Davacı ticaret sicil müdürlüğünün talebine dayanak aldığı TTK’nun 612. madde ise şirketin kendi paylarını iktisap etmesi hali için geçerlidir. Bu bağlamda, şirketin kendi paylarını iktisap etmesi halini düzenleyen TTK’nun 612. maddesinin ise, davacı sicil müdürlüğü tarafından çıkartılan şirket ortaklarının hisselerinin akıbetinin tespiti ve devri için re’sen tescil istemiyle açılan bu davanın, davalı şirketin kendi talebi gibi kabulü ile olaya uygulanarak ayrılan şirket ortaklarının paylarının şirketçe iktisabına karar verilmesi de olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin emsal nitelikteki … tarihli ve … Esas-… Karar sayılı da bu yöndedir. Yine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı karar ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı karar ilamı ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı karar ilamı benzer mahiyettedir.
Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre davacının davayı konu istemleri hakkında davalı şirketin ortaklar kurulunun karar almaya yetkili olduğu ve davacının istemlerinin yasal dayanağı bulunmadığından davanın reddine, davacı sicil müdürlüğünün ihya davasından farklı olarak re’sen tescil istemiyle açmış olduğu bu davada, yasal hasım konumunda bulunduğu kabul edilemeyeceğinden, kanunda aksine yazılı başka bir hüküm de bulunmadığından, HMK’nun 326/1. maddesi gereği davası reddolunan davacı ticaret sicil müdürlüğünün yargılama giderlerinden sorumlu olduğu, ancak davalının cevap dilekçesinde davayı kabul beyanında bulunması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti taktir edilmemesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken dava harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Kararın mahiyeti gereği davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde ilgili tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
6-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davalının cevap dilekçesinde davayı kabul beyanında bulunması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,
Dair, davacı Ticaret Sicil Müdürlüğü Müdürü ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Başkan …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Üye …
E-imzalıdır
Katip …
E-imzalıdır