Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/993 E. 2023/316 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2023

Mahkememize açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’nun emlak danışmanı olduğunu, davalı … Ltd. Şti.’nin ise ülke genelinde emlak sektöründe faaliyet gösteren … isimli firmanın … ofisi olduğunu, davacının, davalı şirket ile yapmış olduğu … tarihli bağımsız müteahhitlik (sözleşmeli işletme) sözleşmesi ile davalı şirket bünyesinde emlak danışmanı olarak hizmet vermeye başladığını, taraflar arasında akdedilen … tarihli sözleşme kapsamında davacının, davalı şirketin adresi olan “… Mah. … Sok. … Sitesi No:… …/Kayseri” adresinde vergi açılışını yaparak işe başladığını, davacının, davalı şirket bünyesinde; dava dışı … adına kayıtlı Kayseri ili … ilçesi … 2. Mıntıka mahallesi … ada … parsel zemin kat … nolu bağımsız bölümün satılması adına aracılık hizmeti verdiğini, neticede taşınmazın 650.000,00-TL’ye …’ya satıldığını, bu satış neticesinde davalı şirketin kar elde ettiğini, buna ilişkin faturaları dosyaya sunduklarını, bu satıştan dolayı müvekkiline net 26.617,50-TL verilmesinin kararlaştırıldığını ancak bu bedelin müvekkiline ödenmediğini, davalı şirketin müvekkili ile yaptıkları işletme sözleşmesini imzaladığı hususunda ihtilaf bulunmadığını, bu konuda düzenlenen e-arşiv faturasını davalının reddetmesi ve ödeme yapmaması üzerine Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının yasal süresi içerisinde takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmesinden de bir sonuç alamadıklarını, davalı tarafın başlatılan icra takibine itiraz etmesinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Kayseri … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davacının, emlak şirketinde emlak danışmanı sıfatı ile işe başlamasına karşın, davacının gerek daha önce bu alanda bir iş tecrübesinin olmadığını, gerek emlak danışmanlığı alanında yeterince bilgiye sahip olmadığı için müvekkili şirket tarafından davacıya gereken özen ve eğitimin hat safhada verilmiş olmakla birlikte davacının eğitime tabi tutulduğunu, davacının söz konusu taşınmazın …’ya satılmasında aracılık ettiğini ileri sürdüğünü ancak davacının bu iddiasında tamamen haksız olduğunu, davacının gayrimenkul ve emlak alanındaki bilgi ve tecrübesizliğine ithafen çalışanlarının eğitimi ile gayet muntazam bir şekilde ilgilenen müvekkil şirket tarafından eğitim aldırılmış olduğunu, eğitim sürecindeki bir çalışanın böyle kıymetli bir arsanın tasarrufu ile ilgilenmesine en azından şimdilik uygun görmeyen bir şirket bünyesine sahip olduğunu, müvekkili şirket bünyesinde daha çok işi öğrenmeye ve tecrübe kazanmaya dair çalışan davacının bir stajyer gibi iş hayatında aktiflik gösterdiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü ve maddi bir bedel hak ettiğini beyan ettiği tasarruf ve işlemleri kendi portföyü ile değil, müvekkil şirketin portföyü ile nihayete erdirdiğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nispi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Kayseri – Erciyes Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … tarihli cevabi yazısında; davacı …’nun 2. sınıf tüccar olduğu ve işletme hesabı esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği görüldü.
TTK’nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’ nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. …

Katip …

Hakim …