Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/961 E. 2023/789 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : ***
KATİP : ***

DAVACI : 1- ***
2- ***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : ***
VEKİLLERİ : Av. ***
Av.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***

Mahkememize açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmaların Kayseri ili, *** ilçesi, … köyü sınırlarında 1302, 1303 ve 1433 parsel sayılı taşınmazlarda güneşten elektrik üretimi yaptığını, müvekkiline ait tesisin sınırında davalıya ait mıcır ocağı bulunduğunu, davalının bu ocakta haftada veya 10 günde 2 yada 3 kez olmak üzere dinamit patlattığını, aralarında husumet bulunması sebebiyle dinamit patlatma işlemini müvekkilinin panellerine gelecek şekilde yaptıklarını ve panellerin kırılmasına neden olduğunu, bu patlatma işlemleri nedeniyle müvekkilinin bir çok panelinin kırıldığını dolayısıyla müvekkiline zarar verdiğini, 22/10/2021 tarihinde meydana gelen olayda da müvekkilinin 1 adet panelinin kırıldığını ve bununla ilgili Kayseri C. Başsavcılığı’nın … sayılı dosyası ile işlem yapıldığını, farklı tarihte yapılan patlatma işleminde 1 panelin daha kırıldığını ve bununla ilgili olarak da Kayseri C. Başsavcılığı’nın … sayılı dosyası ile işlem yapıldığını, savcılık tarafından bu dosyalara takipsizlik kararı verilmiş ise de bu durumun müvekkilinin zarara uğradığı gerçeğini değiştirmediğini, … tarihli patlatmada ise müvekkilinin 6 adet panelinin kırıldığını, bu tarihten 4 gün sonra yapılan patlatmada 2 adet panelin daha zarar gördüğünü, yaşanan tüm bu olaylara rağmen karşı tarafın ahlaken ve etik olarak müvekkiline yönelik hiç bir girişimde bulunmadığını, yaptığı eylemlerden dolayı pişmanlık duymadığını, müvekkilinin zararını da karşılamadıklarını, davalının haksız eylemleri sonucu kullanılamaz hale gelen panellerin yenileri ile değiştirilmesi gerektiğinden Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş numaralı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, bu tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin panellerinin davalının haksız eylemi sonucu kırıldığının belirtildiğini ve maddi zararın bedelinin belirlendiğini, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alamadıklarından bahisle davalının haksız fiili sonucu müvekkilinin uğradığı 39.750,00-TL maddi zararın delil tespiti tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; zararın öğrenildiği tarih itibariyle 1 yıllık süre dolduktan sonra dava açılmış olması sebebiyle davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olmaması nedeniyle hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, arabuluculuk tutanaklarında davacı yanın miktar bakımından 52.000,00-TL zarar talebi olduğunu ancak dava değerinin daha düşük bir bedel olarak gösterildiğini, bu nedenle taleple bağlılık ilkesi gereği davacının daha düşük veya yüksek dava değeri göstermesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin Kayseri ili, Talas ilçesi, *** köyü, *** ada, 239 ve 249 parselde kain taşınmazda T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından ruhsatlandırılmış olarak faaliyet sürdürdüğünü, söz konusu maden işletmesinin müvekkili tarafından, davacıya ait güneş enerjisi santralinden çok daha önce kurulduğunu ve faaliyete başladığını, maden sahasındaki tüm çalışmaların ilgili kurum ve kuruluşların rutin denetimleri ve izinleri dahilinde faaliyetlerini sürdürdüğünü, davacı şirketlerin bu güne kadar müvekkili hakkında çok sayıda asılsız şikayette bulunarak müvekkilinin ticari faaliyetlerine engel olmaya çalıştığını, müvekkili tarafından kontrollü olarak yapılan taş kırma ve patlatma faaliyetleri neticesinde güneş panellerine zarar verme ihtimalinin bulunmadığını, maden sahası ile güneş panelleri arasında 400 metre civarında mesafe bulunduğunu, müvekkilinin davaya konu maden sahasındaki tüm üretim ve üretime ilişkin faaliyetlerinin ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde gerçekleştirdiğini, tüm güvenlik önlemleri alınarak patlatma ve üretim faaliyetlerinin yapıldığını, bununla birlikte müvekkili şirket tarafından işletilen madene ilişkin rutin denetimlerde maden hakkında düzenlenen ÇED raporlarından da görüleceği üzere bahse konu madenin çevresel etkilerinin olumsuz sonuçlar doğurmadığını gösterdiğini, davaya konu edilen ve varlığı kesin delillerle ispatlanmamış bir zarardan dolayı müvekkiline sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmayacağını, panellerin yönünün patlatmanın yapıldığı alana tam ters istikamette olduğundan bir taş sıçraması durumunda isabet etme ihtimalinin çok düşük olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak ihdas edilmiş olan davanın ve davacı yanın tüm taleplerinin reddine, davacı tarafın hukuka aykırı geçici ödeme talebinin reddine, yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, TMK 737. maddesi uyarınca komşuluk hukukuna aykırılıktan kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nispi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
HMK’nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK’nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden de karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın davalının yaptığı patlatma faaliyetleri nedeniyle davacının güneş panellerinde meydana gelen zararın tazminine ilişkin olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın tarafların ticari faaliyetinden kaynaklanmadığı, TMK’nın 737. maddesinde yer alan komşuluk hukukuna ilişkin olduğu, (yine davacının davalı aleyhine mahkememizin *** Esas sayılı dosyası ile davalının fıskiyeleri çalıştırması ile rüzgarın da etkisiyle kireçli suyun panellerin üzerine gelmesi sebebiyle üretim kapasitesinin düştüğünden bahisle açılan tazminat davasında verilen kararın Kayseri BAM 1. HD *** Karar sayılı kararıyla davanın tarafların ticari faaliyetlerinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olmayıp TMK 737 maddesi uyarınca komşuluk hukukuna ilişkin olması ve asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden bahisle kaldırılmasına karar verildiği) tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılmakla, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK.’nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK’nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/09/2023

Katip***
e-imzalı

Hakim ***