Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/96 E. 2022/322 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili bankanın … Cadesi/… Şubesi müşterilerinden … ile imzalanan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, asıl borçlunun kredi borcunu ödeyememesi üzerine hesapların kat edildiğini asıl borçlu ile davalı kefile Kayseri … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek davalıya tebliğ edildiğini, müvekkili bankanın TTK ve İİK’nın kendisine vermiş olduğu yükümlülükleri yerine getirdiğini ve kredi müşterisinin hesaplarının kat edildiğini, borçluların gönderilen ihtarnameye rağmen borçlarını ödemediklerini ve alacağın tahsili içi Kayseri … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibine başlanıldığını, davalının icra dairesine vermiş olduğu dilekçe ile takibin durduğunu, itirazın hiçbir haklı sebebe dayanmadığını, tamamen kötü niyetli olduğunu ve zaman kazanma amacına yönelik olduğunu ileri sürerek; davanın kabulü ile Kayseri … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Açılan davada zorunlu arabuluculuk şartlarına uyulmadığını, arabuluculuk sonu tutanağında kendisine tebligat yapılmadığının açıkça yazlı olduğunu, rehinle temin edilmiş bir alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip edilebileceğini, davacı tarafından sadece ilamsız takip yoluyla alacağın tahsili yoluna gidildiğini, ilamsız takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kefalet sıfatının rehinden sonra geldiğini, takip talebinde belirtilen kredi sözleşmelerinin 2009 yılında imzalandığını, takibe konu edilen borcun hangi tarihte imzalanan ek teminata ilişkin olduğunun açık olmadığını, hangi borçtan sorumlu tutulduğunun belli olmadığı ilamsız takibin iptale mecbur olduğunu, bahsi geçen kredi kartı sözleşmelerinin ise kendisi ile alakalı olmadığını savunarak davanın reddine, %100’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. Maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali, ara buluculuk dava şartına tabi bir davadır. (Bu yönde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2021/1101 Esas 2020/1208 Karar sayılı emsal kararı).
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır. Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir. Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) red etmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir.
6100 sayılı HMK’nun 114/1. maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve yine HMK’nın 114/2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur.
6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesinde (Ek:6/12/2018-7155/20 maddesi):”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır…” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir.
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda dördüncü bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla beşinci bölüm eklenmiş ve eklenen 18/A maddesi ile;
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın,dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlenmiştir.
Dosyadaki arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde ise son tutanağın … tarihinde düzenlendiği, tutanakta davalıya tebligat çıkarıldığı ve tebliğ edilmediği tespit edildiği, ilgili kargo firmasının yazı cevabında davalıya tebliğ edilmeksizin davet kağıdının iade edildiği ve haliyle arabulucuk faaliyeti usule uygun olmadığından geçerli bir arabulucuk son tutanağı olmadığından 6102 sayılı TTK’nun 5/A. maddesi ile 6325 sayılı kanunun 18/A. maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının usulden reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tarafların herhangi bir kusuru bulunmadığından taraflara yükletilmemesine,
4- Arabuluculuk Daire Başkanlığı’na kararın bir örneğinin kesinleştiğinde gönderilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. …

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*