Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/922 E. 2023/1049 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … –
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ***
KARAR TARİHİ : ***
KARAR YAZIM TARİHİ : ***

Mahkememize açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
DAVA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 38 … plakalı aracı ile Şehit Ahmet Bayındır caddesinden karşı tarafa geçerken Anamur Caddesinden gelen … hakimiyetindeki 38 … plakalı araç dur levhasına uymamak suretiyle müvekkiline ait araca sağ ve arka taraftan çarparak aracın refüjün üzerine iterek hasar görmesine neden olduğunu, meydana gelen kazada davalı firmanın sigortalısı …’nun dur levhasına uymayarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğinden dolayı tam kusurlu olduğunu, kaza sonrası araçta 23.979,10-TL’lik hasar oluştuğunu, araçta meydana gelen değer kaybı için davalı … şirketine başvuru yapıldığını, bu başvuru neticesinde 08.08.2022 tarihinde 3.672,00-TL ödendiğini ancak bu bedelin müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybını karşılamadığından bahisle müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının tespit edilerek şimdilik 500,00-TL tazminatın sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle davanın zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının belirsiz alacak davası açmasının hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu oranında ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya 17/06/2022 tarihinde 23.979,02-TL araç hasarı tazminatı ve 08/08/2022 tarihinde 3.672,00-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacıya ait aracın davaya konu kazanın öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının tespitinin gerektiğini, öncelikle davanın zaman aşımına uğramış olması nedeniyle reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-a maddesine göre davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
6545 sayılı yasanın 45/3. maddesi uyarınca yargılama Tek Hakim tarafından yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır.
Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır.
Dava, meydana gelen trafik kazasında davacının aracında meydana gelen değer kaybının tazmini talebine ilişkindir.
Sigorta şirketine yapılan başvuruya ilişkin belgeler, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, sigorta bilgi ve gözetim merkezi kayıtları, kazaya karışan araçların trafik kayıtları ve tarafların dayandığı tüm deliller toplanmış, kazanın meydana geldiği yerde keşif icra edilmiş ve bilirkişiden uyuşmazlık konusu hakkında rapor alınmıştır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartları’nın, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. (Yargıtay 17. H.D.’nin 28/10/2013 tarih ve 2013/9624 Esas, 2013/14505 Karar). Kaldı ki 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre araç değer kaybı, maddi zararlar teminatı içerisinde yer almaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacının araç değer kaybı zararından davalı … sorumludur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacının belirsiz alacak olarak dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının araç hasarı zararı yönünden davasını belirlediğini, bu nedenle açılan davanın reddini istemiştir. Davalı tarafın davaya cevap dilekçesinden de anlaşılmaktadır ki; davacı alacağı taraflar arasında tartışmalı hale gelmiştir. Böyle bir durumda ve yukarda yapılan açıklamalar ışığında, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının olmadığından söz edilemez. Bu denenle davalı … vekilinin aksi yöndeki itirazlarına itibar edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
6098 sayılı TBK 49. maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Trafik kazalarında hukuki sorumluluk ve sigorta konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup sözü geçen Kanun’un 85. maddesinin 1. fıkrasında bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsünün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteninin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, aynı maddenin 5. fıkrasında işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 91. maddesinin 1. fıkrasında işletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kanunun bahsi geçen düzenlemesinden, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının, trafik kazasına karışan aracın işleteni veya araç işleticisi teşebbüs sahibi olan sigortalısına bu kaza sebebiyle isabet eden hukuki sorumluluğu poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak üstlendiği anlaşılmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir.” Dosya içesindeki bilgi ve belgelerden davacı tarafın dava açılmadan önce 15 Haziran 2022 tarihinde mail yoluyla davalı … şirketine başvurduğu anlaşılmıştır.

26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunun 3. maddesiyle 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesine eklenen “… bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” cümlesinde geçen “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” kısmı ile “… bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” cümlesinde geçen “ve genel şartlarda” kısmı Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihi ve 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı iptal kararı ile iptal edilerek 09/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak iptal edilmiş olduğundan, eski genel şartlara göre değer kaybının Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarına göre, kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı (aracın km’si, metal komponentlerin yoğunluğu, korozyon dozajı ve önceye ait hasarlar nedeni ile orjinalliğin yitirilip yitirilmediği), aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı), tramer kayıtlarına göre araçta meydana gelen hasarlar irdelenerek, emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın olay tarihindeki 2. el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının bilirkişi tarafından hesaplanması gerekmektedir. (Kayseri BAM 3. HD *** Karar)
Dosyaya mübrez … havale tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu … tarihli trafik kazasında; 38 … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’nun 2918 sayılı KTK’nın m.47/c gereğince %100 oranında asli kural ihlalinin olduğu, 38 … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’ın trafik kurallarına uygun şekilde hız limiti dahilinde ve uygun şeritte kurallar gereği durduğu gözlemlendiği için atfı kabil bir kural ihlalinin olmadığı, yapılan inceleme ve değerlendirme sonucuna göre 38 … plaka sayılı dava konusu aracın … tarihli trafik kazası hasarından kaynaklanan sebeple orijinal parça değişim ile onarım ve işçilik toplam tutarının kdv dahil 23.979,02-TL olacağı, aracın kaza gününde yaşının 14 yıl 11 ay olduğu, öncesinde kazasının bulunmadığı, … tarihinde gerçekleşen kaza neticesinde araçta 30.000,00-TL değer kaybı (08/08/2022 tarihinde 3.672,00-TL ödemenin mahsubu ile 26.328,00-TL kaldığı) oluştuğu, kaza raporları ve kaza yeri fotoğrafları ışığında taraflar dışında kazaya etken unsur bulunmadığı kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekilinin sunduğu 06/06/2023 tarihli ıslah dilekçesinde; taleplerini 25.000,00-TL artırarak 25.500,00-TL’ye yükselttiklerini, bu miktara değer kaybı tazminatının davalı … şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama, anılan mevzuat hükümleri, düzenlenen bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi, hasar dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; … tanzim tarihli poliçeye göre davalı … şirketinin sorumluluk limitinin 43.000,00-TL olduğu, bu tutarın hasar ve değer kaybı zararlarını kapsadığı, değer kaybı yönünden ayrı bir teminat limitinin söz konusu olmadığı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında gösterildiği şekilde hazırlanan … tarihli uzman bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davacının aracında meydana gelen değer kaybı tutarının 30.000,00-TL olduğu, davacı vekilinin ıslah ile talebini 25.500,00-TL’ye yükselttiği, davacı … şirketince bu kazadan dolayı 17.06.2022 tarihinde … Tic ve San AŞ’ye 23.979,02-TL hasar ödemesi, davacıya da 08/08/2022 tarihinde 3.672,00-TL değer kaybı ödemesi yapıldığı, bu iki miktarın toplamı teminat limiti olan 43.000,00-TL’den düşüldüğünde davalının bakiye sorumluluk limitinin 15.348,98-TL kaldığı, bunun üzerindeki zarardan sorumlu tutulamayacağı, davacının 15 Haziran 2022 tarihinde davalıya mail yoluyla başvuruda bulunduğu görülmekle KTK 99 maddesi uyarınca bu tarihten itibaren 8 iş günü sonraki tarih olan 27/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davanın kısmen kabulüne, fazlaya dair istemine teminat limitinin aşılması nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm fıkrasının tesisi uygun görülmüştür.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
1-15.348,98-TL değer kaybı tazminatının KTK 99. maddesi uyarınca 27/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Poliçe limitinin aşılması nedeniyle fazlaya dair istemine REDDİNE,
3-Reddedilen kısım yönünden: 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 269,85-TL ilam harcının, davacıdan tahsil edilen 80,70-TL peşin harç ve 427,00-TL ıslah harcından mahsubuna,
4-Kabul edilen kısım yönünden: 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gerekli 1.048,49-TL ilam harcından, dava açılışı sırasında tahsil edilen 237,85-TL peşin (ıslah) harcının mahsubuna, bakiye 810,64-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul – ret oranına göre; 621,00-TL’sinin davacıdan alınarak, 939,00-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafın yaptığı 80,70-TL başvurma harcı, 80,70-TL peşin harç, 157,15-TL ıslah harcı, 1.274,90-TL keşif harcı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, 350,00-TL keşif araç ücreti ve 125,00-TL posta giderleri olmak üzere toplam 4.068,45-TL yargılama giderinin kabul-ret oranına göre; 2.448,89-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi uyarınca 15.348,98-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davacıya ödenmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi uyarınca 10.151,02-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil eden davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/11/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı