Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/9 E. 2022/258 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas … Karar
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememize açılan Menfi Tespit ve İstirdat (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının beş yıldır cezaevinde olan bir ev hanımı olduğunu, dava konusu icra takibinin dayanağı olan senedin sahte olarak düzenlendiğini, davacının ilkokul mezunu olmayacak kadar okuryazarlıktan uzak olduğunu, söz konusu senetle ilgili Kayseri … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı davanın açıldığını, bu dosyada alınan kriminal raporunda davacının imzasının taklit edildiğinin tespit edildiğini belirterek keşidecisi … ve lehtarı … olan, … tanzim ve … vade tarihli bono ve icra takibi nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiş, … tarihli ön inceleme duruşmasında “her ne kadar dava dilekçemizde ilgili takip numarasını Kayseri … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası olarak göstermiş isek de dava konusu keşidecisi … ve lehtarı … olan, … tanzim ve … vade tarihli bono, Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından takibe konulmuştur ancak hacizli gayrimenkullerin satışı için Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası oluşmuştur, maddi hatayı düzeltiriz, biz Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından takibe konulan keşidecisi … ve lehtarı … olan, … tanzim ve … vade tarihli bono ve icra takibi nedeni ile borçlu olmadığımızın tespitini isteriz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev, zamanaşımı ve yetki hususunda ilk itirazda bulunduklarını, davalının 2019 yılı Mayıs ayında davacının adına kayıtlı “… …” ünvanlı işyerine … plakalı aracını motoru çalışır ve yürür durumda teslim ettiğini, davacının iş yerinde bulunan aynı zamanda tamir işini de yapan oğlu “… ” aracın tamirinin maksimum bir hafta süreceğini söylediğini ve aracı teslim aldığını, davalının yaklaşık 3-4 ay oyalandığını, davacı ve oğlunun davalıdan sürekli parça eksikliği adı altında elden nakit para aldıklarını, kendisini sürekli oyalayan … ve işletme sahibi …’dan şüphelenen davalının bir ön araştırma yaptığında aslında ödediği miktarların piyasanın çok üstünde olduğunu anladığını, davalının bu durumu öğrenince hem … ‘dan hem de davacıdan şikâyetçi olacağını beyan ettiğini, sonrasında davalı ile görüşen davacı ve … ’nın, aracı tam ve eksiksiz halde çalışır hale getireceklerini, fazladan alınan miktarın kendisine parça parça ödeneceğini, zor durumda olduklarını, zaman tanımalarını istediklerini, davaya konu kambiyo senedinin bu sebeple davalıya verildiğini, hatta ilgili kambiyo senetlerine dayalı olarak yapılan icra takiplerine ne davacı, ne de davacının oğlunun süresi içerisinde imzaya ve borca itiraz etmediklerini, bununla birlikte davacı …’nın davalıya olan borcunu, sorumlu olduğunu bildiğini için ve 2. senetten de haberdar olduğu için üzerinde bulunan taşınmazı hacizli hali ile devretme yoluna gittiğini, parça parça 45.000 TL ödeme yapan davalının aracı tamir olmadığı gibi, tamir için geldiği durumdan çok daha kötü bir halde atıl vaziyette bırakıldığını, sonrasında ise söz konusu aracın … tarafından davalının haberi olmaksızın başkaca kimselere satılmaya çalışıldığını, ilgili ceza dosyası derdest olduğunu, taraflar arasındaki temel ilişkinin tüketici işleminden doğduğunu, Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğunu, davacı ve dava dışı oğlu … arasında aslında temsilci/temsil olunan ilişkisi bulunduğunu, davalının aracını davacının tamirhanesine götürmesinden itibaren davacının oğlu … ’nın işletmenin kendisi tarafından idare edildiğini, annesinin de bu yetkiyi kendine verdiğini hem söz hem de hareketleriyle çok kez göstermiş ve ima ettiğini, yani hem davacı hem de dava dışı … ’nın ilgili kambiyo senetlerine kaşe imza yaparak, kendinde bulunan yetki ile hem kendisini hem de davacıyı borçlandırdığı gibi bir izlenim yarattığını, ilgili kambiyo senetlerinin davacı adına da kaşe ve imza edildiğinden davacının da haberi ve bilgisi bulunduğunu, hatta davalının ilk zamanlar, o ana kadar araca yapıldığı iddia edilen işlemler ve araca takıldığı iddia edilen parçalar için fatura istemesi üzerine ilgili fatura da … – … kaşe ve imzayla kesildiğini, “… …” tarafından davalı adına kesilen … numara … tarihli faturadan, davalı ve davacı arasında bir illiyet bağı bulunduğunun anlaşıldığını, davacı tarafın, daha önce asla aralarında herhangi bir sözleşme kurulmadığı yönündeki iddia mesnetsiz olduğunu, davacının söz konusu işletmesinde kendisini temsilen oğlu dava dışı …’i yetkilendirdiğini, sonrasında … ’nın ise işletmeyi bir ticari temsilci gibi işlettiğini, davalının … – … ile tamire ilişkin hizmetin kurulduğu esnada … ’nın işletmeyi temsilen hizmet sözleşmesini kurduğunu ancak gereği gibi ifa edemediğini ve davalıyı kötü niyetle zarara uğrattığını, aralarındaki hukuki ve organik bağ nedeni ile de hem … – …’yı hem de kendisini bağlayacak şekilde mezkûr kambiyo senedini keşide etiğini, davalının davacıyı aradığını, tüketici işlemine konu olan aracın hala yapılmamış olduğunu, mağdur olduklarını, kendisinden tamir bedelinden çok daha fazla para alındığını, davalının piyasa araştırması neticesinde ortaya çıkması üzerine kendisine aldığı paralar için senet verdiklerini, işbu senetlerin ödenip ödenmeyeceğini sorduğunu, …’nın ise durumdan haberdar olduğunu, … ile konuyu konuştuklarını, zaman içerisinde ödeyeceklerini, eşinin yakın zaman içerisinde cezaevinden tahliye olacağını, biraz zaman istediklerini, ilgili miktarların ödemesini senet vadeleri gelinceye kadar yapmış olacaklarını söylediğini, davacının oğlunun davacı adına imza atarak borçlandığını, davacının ve oğlunun kötü niyetli olduklarını ve kötü niyetin korunmaması gerektiğini, davacının daha önce oğlu tarafından imzalanan yahut kendi adına imza altına alınıp oğlu tarafından atılan imzaları ikrar edici iradi veya zımni fillerde bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Dava, Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından takibe konulan keşidecisi … ve lehtarı … olan, … tanzim ve … vade tarihli bono ve icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davacı vekili … tarihli dilekçesinde ödeme nedeni ile davanın istirdat davasına dönüştüğünü beyan etmiş, davalı vekili de ödemeyi kabul etmiş, davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Davalının cevap dilekçesinde bildirdiği Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacı … tarafından davalı … aleyhinde, Kayseri … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takibe konulan … düzenleme ve … vade tarihli 30.000,00 TL bedelli bono ve icra takibi nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik olduğu, dava tarihinin … saat 13:53 olduğu, dilekçeler teatisinin tamamlandığı, davanın derdest olduğu, mahkemece … tarihine (bugüne) ön inceleme duruşmasının bırakıldığı, ön inceleme duruşmasının henüz yapılmadığı, tarafların iddia ve savunmalarının işbu dava ile aynı mahiyette olduğu, dosyalar arasında şahsi, fiili ve hukuki irtibat olduğu görülmüştür.
Mevcut delil durumu itibari ile Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilecek olan kararın Mahkememiz dosyasında verilecek kararı etkileyecek nitelikte olduğu, davaların taraflarının ve taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların aynı nitelikte olduğu, davalar arasında şahsi, hukuki ve fiili bağlantı olduğu görülmüş, başta imza incelemesine esas olacak belge asıllarının toplanması ve yaptırılacak bilirkişi incelemesinin birlikte yaptırılmasının, yargılamanın birlikte yürütülmesinin usul ekonomisi ilkesine uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
İzah edilen tüm nedenlerle HMK’nın 166.maddesi gereğince mahkememiz dava dosyasının daha önce açılan ve esas numarası daha küçük olan Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden birleştirilmesine, Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına, yargılamaya bundan böyle üzerinde birleşen Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi ekli kararda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 166. maddesi uyarınca aralarında şahsi, fiili ve hukuki bağlantı bulunması nedeniyle iş bu davanın Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-İş bu dava dosyasının esasının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3-Yargılamaya Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine,
4-Yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin birleştirilen dosya üzerinden dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı esas hükümle birlikte Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı….

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.