Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/86 E. 2023/68 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***
HAKİM : ***
KATİP : ***
DAVACI : ***
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR :1- ***
2- ***
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sahibi olduğu ve kullandığı 23 … plakalı aracın seyir halinde iken davalılardan … adına kayıtlı olan ve aynı zamanda sevk ve idaresindeki 38 … – 38 … plakalı araç ve çekicinin müvekkilinin arcına çarptığını ve hasara neden olduğunu, taraflar arasında tutulan tutanaktan anlaşılacağı üzere müvekkilinin kusursuz olduğunu, 38 … – 38 … plakalı araç ve çekicinin sigorta poliçesinin de davalı … A.Ş. Tarafından düzenlendiğini, maddi kayıpların tazmini için sigorta şirketine başvurulduğunu ancak bir sonu alınamadığını, meydana gelen kazada müvekkilinin aracının değer kaybına uğradığını, ticari kazanç kaybının söz konusu olduğunu, Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında tespit yapıldığını, tespit dosyası için masraflar yapıldığını ileri sürerek; davanın kabulü ile müvekkiline ait araçta oluşan orijinal parça fark bedeli için şimdilik 50,00 TL, değer kaybı için şimdilik 50,00 TL, ticari kazanç kaybı için şimdilik 50,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraflara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen yasal 2 haftalık kesin süre içerisinde cevap dilekçesi sunmamışlardır. Davalı tarafların HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacakları tespit edilmiştir.
DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
HMK’nun 266/1. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair … tarihli celsede karar verilmiş, bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi ***’nun mahkememize sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda özetle; 38 … – 38 … plaka sayılı araç sürücüsü …’nin 2918 sayılı K.T.K. m.52/1-b kural ihlalinin olduğunu, 23 … plaka sayılı araç sürücüsü … aracına arkadan çarpılmakla davranışında atfı kabil bir kural ihlalinin olmadığını, Dava konusu 23 … plaka sayılı araçta hasar bölgesi, kilometresinin yüksek olması, boyanan parçaların önceden hasarının olmaması, tramerde görülecek hasar boyutu etkileri birlikte değerlendirildiğinde, değişen, onarılan ve boyanan parçaları sebebiyle bu parçaların orijinalliği bozulacağından değer kaybi oluşacağını, 23 … plaka sayılı aracın *** tarihli trafik kazası Sonrası hasarının giderilmiş halde Piyasa rayiç değerinin111.000,00TL olabileceği, buna göre değer kaybının; Değer kaybı — Hasar öncesi Piyasa değeri – hasarı onarılmış piyasa değeri Değer kaybının 115.000,00TL – 111.000,00TL = 4.000,00TL olabileceğini, Dava konusu aracın hasarının en az Parça değişimi ve maksimum onarım ile giderilmiş olabileceğini, dağiştirilen parçaların ve onarılan parçaların sabit parçalar olması, yük taşıyan ana şasi Parçaları olmaması, aktarma organları ve bölgesi ile ilişkisinin olmaması sebebiyle yan sanayi veya eşdeğer parça kullanımının aracın değerinde – kayıp oluşturmayacağı cihetiyle fark oluşmayacağını, 38 … plaka sayılı aracın hasarlanan kısımlarının değişim, onarım ve boya vb. işçilik işlemleri birlikte toplam 10 günlük sürede parça tedarik, parça değişim, onarım ve boya işleminin tamamlanabileceğini, Davacı dava konusu 38 … plaka sayılı aracını ticari maksat ile kullarımakta ise ve buna karşılık kazanç kaybı talebi söz konusu ise, bu konudaki davacı zararının hesabı Uzmanlık alanı dışında olduğunu, Davacı aracının araç tescil belgasinde yazdığı gibi “hususi” maksat ile kullanmakta ise, bu durumda Davacının 10 günlük sürede araç ikamesi için ve hasarlanan aracın eşdeğer konforuna erişebilmesi için, araç kiralama yoluna gidebileceğini, dolayısıyla yapılan inceleme ve piyasa araştırmasına göre hasar tarihi itbariyle 38 … plakalı araç ile eşdeğer özelliklere sahip (yaş ve segment vs.) aracın günlük klra bedelinin en Uygun 200,00TL/gün olduğunu, 10 gün için toplam tutarını (200,00TL x 10 gün ) 2.000,00TL olabileceğini mahkememize bildirmiştir.
Davacı vekili *** tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiğini mahkememize bildirmiş ve gerekli ıslah harcını yatırdığına dair sayman mutemet alındısı evrakını mahkememize sunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nin sevk ve idaresindeki aracın tam kusurlu olarak kendi araçlarına çarptığını ve araçlarında hasar meydana geldiğinden bahisle orijinal olmayan parça fark bedeli, değer kaybı, ikame araç bedeli, ticari kazanç kaybı ve delil tespiti masrafı talebinde bulunmuştur. Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Sigorta poliçesi incelenmesinde, 38 … plakalı aracın ve 38 … aracın ZMSS’in davalı sigorta şirketi bünyesinde sigortalandığı ve kaza tespit tutanağı uyarınca araç sürücüsünün davalı …, trafik kayıtlarına göre ise malikin … olduğu ve 23 … plakalı aracın davacıya ait olduğu olduğu anlaşılmıştır.
-Kusur ön sorun değerlendirmesinde,
Mahkememizce kusur raporu alınmış, kusur raporu ve kaza tespit tutanağı uyarınca davalı …’nin *** günü ışıklara yaklaşırken erken fren kullanması gerekirken kullanmadığı, ve davacıya ait araca arka yandan çarptığı ve tam kusurlu olduğu davacının aracının sürücüsüne ise atfedilebilecek kusur olmadığı görülmüştür.
-İkame araç bedeline ait değerlendirmede;
Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek ve suretle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği, davalılardan istenen araç mahrumiyet zararını yönünden talep edilen araç mahrumiyetine ilişkin zararın belirlenmesinde hasara uğrayan aracın markası, özellikleri ve model yılı ile aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği dikkate alınarak objektif olarak hasara uğrayan aracın onarımı için gerekli süre ve emsal aracın ikamesinin kullanımı için ödenecek ücret ile bu aracın kullanılamadığı süre içerisinde elde edilen yararlar dikkate alınarak sözkonusu zararın kapsamı belirlenmesi gerekmektedir.
Davacının aracının 10 günde tamir edilebileceğinden günlük araç kira bedeli 200,00 TL kabul edilerek 2.000,00 TL bedel olduğu bilirkişi raporunun uygun olduğu görülmüştür.
– İkame araç bedelinden davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna dair değerlendirmede;
ZMSS genel şartlarının teminat dışı kalan hallen kapsamımda düzenlemesine göre;
A.6. TEMİNAT DIŞINDA KALAN HALLER
” Aşağıdaki haller sigorta teminatı dışındadır:
a) İşletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararlar,
b) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
c) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
ç) Sigortalının, eşinin, sigortalının usul ve fürunun, sigortalıya evlat edinme ilişkisiyle bağlı olanların, sigortalının birlikte yaşadığı kardeşlerinin, mallarına gelen zararlar sebebiyle ileri sürebilecekleri talepler,
d) Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri,
e) Zarar görenlerin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında sigortalı araçta veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorkta/yarı römorkta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlardan dolayı sigortalıya karşı ileri sürülecek talepler,
f) Manevi tazminat talepleri,
g) Sigortalının, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
ğ) Sigortalının aracına veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorklara ve yarı römorklara veya çekilen araçlara gelecek zararlar nedeniyle ileri sürülecek talepler,
h) Çalınan veya gasp edilen araçların sebep oldukları ve Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar, aracın çalındığını veya gasp edildiğini bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürülecek talepler ile çalan ve gasp eden kişilerin talepleri,
ı) Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar,
i) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan araçların neden olduğu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalının sorumlu olmadığı zararlar ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürecekleri talepler, aracı terör ve buna bağlı sabotaj eylemlerinde kullanan kişilerin talepleri,
j) Motorlu araç kazalarından dolayı toprak, yeraltı suları, iç sular, deniz ve havanın kirlenmesi ya da kirlenme tehlikesi nedeniyle temizleme, toplanan atıkların taşınması ve bertarafı masrafları ile biyolojik çeşitlilik, canlı kaynaklar ve doğal yaşama verilen zararlar nedeniyle bozulan çevrenin yeniden oluşturulması ile ilgili çevresel zararlardan ileri gelen talepler,
k) Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri,
l) İlgili mevzuatla genel hükümlere tâbi kılınan talepler,
m) 2918 sayılı Kanunun 104 üncü ve 105 inci maddelerinde düzenlenen sorumluluklar (Bu maddeler kapsamına dahil durumlar bu amaçla yaptırılan zorunlu mali sorumluluk sigortasına tâbidir.),
n) Cezai kovuşturmadan doğan tüm giderler ile idari ve adli para cezaları,
o) Bu Genel Şart ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.
(Ek :RG-2/2/2016-29612)(1) Sigortacının bu maddenin birinci paragrafının (d) bendi kapsamında olmasına rağmen ilgililere yaptığı tazminat ödemeleri için sigortalının terekesine ve tereke borçlusu olan mirasçılarına sigortalının kusuru oranında ve ilgili mevzuat dahilinde müracaat hakkı saklıdır.”
Davalı sigorta şirketi, diğer davalıya ait aracın trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur.
Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek ve suretle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği açık olmakla birlikte; bu zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığının hüküm tesisinde dikkate alınması gerekir. İfade olunan tüm bu nedenlerle, araç mahrumiyet zararına yönelik davacı isteminin sigorta yönünden sorumlu değildir.
-Değer kaybına dair değerlendirmede;
Yargıtay Yerleşik uygulamalarına uygun olarak, değer kaybının kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı (aracın km’si, metal komponentlerin yoğunluğu, korozyon dozajı ve önceye ait hasarlar nedeni ile orjinalliğin yitirilip yitirilmediği), aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı), tramer kayıtlarına göre araçta meydana gelen hasarlar irdelenerek, emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın olay tarihindeki 2. el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının bilirkişiler tarafından hesaplanması gerekir.
Dosya kapsamında alınan rapor Yargıtay uygulamalarına uygun olduğundan davacının aracının 4.000,00 TL değer kaybı zararı bulunduğu anlaşılmıştır.
-Sigorta şirketinin sorumluluğuna dair değerlendirmede;
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD’nin 28/10/2013 tarih ve 2013/9624 Esas, 2013/14505 Karar).
Kaldı ki 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre değer kaybı maddi zararlar teminatı içerisinde yer almaktadır. Somut olayda davalı sigorta şirketi değer kaybından sorumludur.
-Orijinal olmayan fark parça bedeline ve kazanç kaybına ilişkin değerlendirmede;
Bilirkişi raporu uyarınca orijinal olmayan parçanın bir farklı değer yaratmayacağı tespit edildiğinden ilgili talep uygun görülmemiştir. Davacının kazanç kaybı ise ikame bedeli talep ettiğinden ayrıca kazanç kaybı ispatlanamadığından talebin reddine karar verilmiştir.
-Davalı … sorumluluğuna dair değerlendirmede;
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır.Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E. ***)
Somut olayda, davalı … işleten olması nedeni ile kusursuz sorumluluk ilkesi çerçevesinde hemde haksız fiil hükümleri çerçevesinde (TBK’nun 49, 53 ve 65 hükümleri) uyarınca zarardan sorumludur.
– Faize ait değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.
Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır. Davalı gerçek kişi yönünden ise 6098 sayılı TBKnun 117/2 maddesinde göre haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşeceğinden olay tarihi itibariyle faize hükmedilmesi gerekir.
Anılan açıklamalar uyarınca davalının yapmış olduğu ödeme dikkate alınarak *** tarihi temerrüt sigorta şirketi yönünden bu tarihten başlatılmıştır. … yönünden ise temerrüt tarihi olay tarihi kabul edilmiştir. Kazaya karışan araç ticari araç olduğundan ticari avans faizi hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
Davacının davasının kısmen kabul kısmen ret ve reddi ile;
1-Davacının değer kaybına ilişkin davasının kabulü ile, 4.000,00 TL değer kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, sigorta şirketi yönünden alacağa 02/03/2021 tarihinden davalı … yönünden ise 15/12/2020 tarihinden ticari avans faizi uygulanmasına,
2-Davacının orijinal olmayan parça fark bedeline ilişkin davasının reddine,
3-Davacının ikame araç bedeline ilişkin davasının kısmen kabulü ile 2.000,00 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alacağa *** tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
4-Davacının sigorta şirketine karşı açmış olduğu ikame araç bedeli davasının reddine,
5-Davacının kazanç kaybı talebinin reddine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; davacının orijinal olmayan parça fark bedeline ilişkin davası ve kazanç kaybına ilişkin davası yönünden alınması gereken (179,90X2=359,80) 359,80 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 100,75 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 160,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 199,75 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
7-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; Davacının değer kaybına ve ikame araç bedeline ilişkin davaları yönünden alınması gereken 409,86 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 1.298,36 TL’sinin davalı sigorta şirketinden bakiye 21,64 TL’sinin ise davacıdan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
9-Davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan kep reddiyet ücreti 1,20 TL, 4 elektronik tebligat gideri 24,00 TL, 3 müzekkere gideri 45,00 TL, 12 tebligat gideri 374,00 TL, bilirkişi ücreti 900,00 TL ve tespit dosya masrafı 896,10 TL olmak üzere toplam 2.240,0 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 2.203,55 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
11-Davalılarca yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda mahkememizce herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
12-AAÜT’ye göre hesap edilen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, (vekalet ücretinin sadece 4.000,00 TL’si davalılardan müştereken ve müteselsilen 2.000,00 TL’si sadece davalı …’den olmak üzere)
13-6100 sayılı HMK 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
14-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra İstinafa gönderilmesine veya arşive kaldırılmasına,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2023

Katip ***
¸e-imzalı

Hakim ***
¸e-imzalı

*5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*