Emsal Mahkeme Kararı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/859 E. 2023/452 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: *** Esas – ***
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ***
KARAR NO : ***

BAŞKAN : ***
ÜYE : ***
ÜYE : ***
KATİP : ***

A) … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVACI : ***
DAVALI : ***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : ***

B)BİRLEŞEN *** ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVACI :***
DAVALI : 1-***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : 2-***
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3- ***
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :***
KARAR TARİHİ : ***
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ***

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A) … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, sürücü … sevk ve idaresindeki, … A.Ş. tarafından poliçe numarası ile sigortalı Fiat marka 2012 model 23 … plakalı aracın, Malatya – Nevşehir İli istikametine Kuzey Çevre yolunda seyir halinde iken çöplük mevkine geldiğinde araç hakimiyetini yitirmesi neticesinde, karşı yoldan gelen ***Sigorta A.Ş. tarafından … poliçe numarası ile sigortalı, 38 … plakalı …’a ait araca yandan çarpması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkillerinden …, …, …, …, …, …, *** ve …’ nın kazada vücutlarında kalıcı ve geçici bedelsel zararlar meydana gelecek şekilde yaralandıklarını, kazanın davalı …’in kusurlu hareketlerinden kaynaklandığını, müvekkillerinin maddi manevi kazadan zarar gördüklerini, davalıların kazanın meydana gelmesinden sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkillerinden … için 1.000,00-TL maddi 7.500,00-TL manevi tazminatın, … T.C. … için bedelsel zararları sebebi ile 1.000,00-TL maddi 5.000,00-TL manevi tazminatın, … için cenaze masrafları ve destekten yoksun kalma tazminatı olarak 1.000,00-TL maddi tazminat ve 10.000,00-TL manevi tazminatın, … için 2.000,00-TL maddi tazminatın, … için 1.000,00-TL maddi, 5.000,00-TL manevi tazminatın, … T.C. numaralı … için 1.000,00 TL manevi tazminatın, …’nın yaralanması nedeni ile …’ya velayeten … ve … için 500,00-TL maddi tazminatın, … için 500,00-TL maddi 500,00-TL manevi tazminatın, … adına velayeten … ve … yönünden 500,00-TL maddi 500,00-TL manevi tazminatın davalılardan, maddi tazminatların tüm davalılardan, manevi tazminatların ise davalı …’ den haksız fiilin gerçekleştiği … tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)BİRLEŞEN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; sürücüsü … sevk ve idaresindeki … A.Ş. tarafından … poliçe numarası ile sigortalanmış Fiat marka 2012 model 23 … plakalı aracın hakimiyetinin yitirilmesi neticesinde karşı yoldan gelen *** Sigorta A.Ş. tarafından … poliçe numarası ile sigortalanmış 38 … plakalı …’ın aracına yandan çarptığını ve bu çarpma neticesinde müvekkillerinin vücutlarında meydana gelen geçici/kalıcı yaralanmalar olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkillerinden … adına bedensel zararı sebebi ile ortaya çıkan her türlü cismani ve maddi kayıp için 1.000,00-TL maddi tazminata, vücudunda meydana gelen geçici/kalıcı yaralanmalardan dolayı davalılardan … aleyhine 1.000,00-TL manevi tazminata, … adına bedensel zararı sebebi ile ortaya çıkan her türlü kayıp için 1.000,00-TL maddi tazminata hükmedilmesini, kazaya karışan 23 … plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını ve iş bu dosyanın Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı *** Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, kazaya karışan 38 … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde *** tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, trafik kazası tespit tutanağına göre, sigortalıları aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, kusur oranında poliçe teminat limiti ile sorumlu olduklarını, poliçeden kaynaklanan herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, ayrıca müvekkili şirkete daha önceden herhangi bir hasar ihbarı yapılmadığını, gerçek kusur oranının ve maluliyetlerin ve maluliyet oranına göre aktüer bilirkişiden gerçek tazminat ve destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının belirlenmesi gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödemelerin araştırılması gerektiğini, faiz talebinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan 23 … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine *** tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün kusuru ile sorumlu olduğunu, bu nedenlerle kazanın meydana gelmesindeki gerçek kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, bu hususun araştırılmasını, gerçek maluliyet oranlarının tespit edilerek, kusur oranlarına göre, uzman aktüer bilirkişi marifeti ile gerçek tazminat miktarlarının ve destekten yoksun kalma tazminatının tespiti gerektiğini, cenaze masrafı talebinin yersiz olduğunu, sorumluluklarının sigorta poliçesi limiti dahilinde olduğunu, temerrütün söz konusu olmaması nedeni ile olay tarihinden faiz talebinin yersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kazanın müvekkiline ait aracın karşı şeride geçmesi sonucunda meydana geldiğini, kaza esnasında tansiyonunun düşmesi ve başının dönmesi, gözlerinin aniden kararması sonucu direksiyon hakimiyetini yitirmesi sonucu kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin evli ve iki çocuk sahibi olduğunu, inşaatlarda çalışarak eş ve çocuklarının rızkını kazandığını, kaza neticesi tutuklandığını eş ve çocuklarını bakıma muhtaç bıraktığını, kazada meydana gelen yaralanma ve ölümün aracın taşıması gereken yolcundan çok daha fazlasını taşımasından kaynaklandığını, istidap haddinin aşılması nedeniyle yaralanma ve ölüm hadiselerinin meydana geldiğini, aracın … A.Ş.’ne ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu ve zararların karşılanması için sorumlu olduğunu, ayrıca müvekkiline ait aracın *** Sigorta A.Ş. nezdinde de kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, davanın bu şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, manevi tazminatın ceza niteliği olmadığını, takdirinde müvekkilinin maddi durumunun ve olaydan sonra cezaevine girmesinin dikkate alınması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır.
Taraf vekilleri delillerini bildirmiş, sigorta poliçeleri, trafik kazası tespit tutanağı, ölüm raporu, hastane kayıtları, harcama faturaları, nüfus kayıtları, ceza dosyası delil olarak bildirilmiş, celbi gereken kayıt ve belgeler, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, SGK kayıtları, Sigorta poliçeleri, kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları ile ilgili kayıt ve belgeler celp edilerek incelenmiştir.
Dava Asliye Hukuk Mahkemesi’ne hitaben açılmış olup, Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin *** Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Yargılama sırasında bildirilen tanıklar usulünce dinlenmiştir.

Davacı tanığı *** beyanında; birleşen … Esas sayılı dosyada davacı olan … halk arasında Aslı diye tanındığını, bu isimle kendisine hitap edildiğini, mali müşavir olduğundan, davacının kardeşi … kendisinin müşterisi olduğunu, bu nedenle …’ı bildiğini, …’ın *** isimli şahsi bir işletmesi olduğunu, davacı …’a genel vekalet vermiş bütün işlemlerinin onun yürüttüğünü, davacının bu yaptığı işten ne kadar bir gelir elde ettiğini bilmediğini, bütün zamanını bu işle geçirdiğini, 2013 yılında resmi olarak bu iş dolayısıyla sigortasını başlattıklarını, davcı brüt 3.000,00-TL maaş aldığını söylediğini, 3.000,00-TL üzerinden evraklar düzenlendiğini, bekar olduğunu, 11 tane kardeşi olduğunu, kardeşleri ile birlikte yaşadığını, onlara baktığını, davacının trafik kazası geçirmesinden sonra unutkanlığının artığını, kendisinden faturaları almışken sonradan aldığını unutup yeniden istediğini, psikolojik tedavi gördüğünü bu tedavi sonrası zaman içinde unutkanlığının azaldığını bildiğini, nerede nasıl tedavi gördü bilmediğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; davacının kardeşi olduğunu, davacı Zerrin ağabeyine ait medikal pazarlama şirketinde çalıştığını, bu çalışmasından dolayı ablasının yaklaşık 2500,00-3000,00-TL civarında aylık geliri olduğunu, bekar olduğunu, yalnız yaşadığını, annesine ve basasına baktığını, şehir dışında okuyan kardeşleri olduğunu, ekonomik olarak onlara katkıda bulunduğunu, başka bir yerden geliri olmadığını, geçirdiği trafik kazansından sonra davacı ilk zamanlarında sürekli ağladığını, kimseyi yanında istemediğini, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde psikolojik yönden de tedavi aldığını, antideprasan ilaçlar aldığını, kazadan sonra ilk zamanlar çalışamadığını, şu anda da tam düzeldiğini zannetmediğini, kazadan sonra iki yıl işe gitmediğini beyan etmiştir.
Meydana gelen yaralanmadan dolayı davacı …’nın yeniden alınan *** tarihli Erciyes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ nın raporunda, ***tarihinde geçirdiği trafik kazasında meydana gelen sol 7,8 kot kırıkları ile akciğer kontüzyonu ve karaciğer laserasyonu nedeniyle, 2 ay süreyle mutat iş ve gücünden kaldığı tıbbi şifa süresinin 2 ay olduğunu, herhangi bir fonksiyonel kayıp tarif ve tespit edilmediğini, dolayısıyla vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği kanaatine varıldığı belirlenmiştir.
Meydana gelen yaralanmadan dolayı davacı …’ın Erciyes Üniversitesi Adli tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporunda *** tarihinde geçirdiği trafik kazasına gelişen “uyumsal bozukluk (mikst anksiyete, depresyon) rahatsızlığı saptandığını, saptanan patolojinin tedavi sonrasında periyodik kontrollerle en az 1 yıl sonunda kalıcı olup olmadığına tıbben karar verilebileceği, dolayısıyla şahsın psikiyatri açısından periyodik kontrollerinin yapılmasının ve 1 yıl sonra da muayenesinin yapılarak istenilen hususlarda adli rapor düzenlenmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı belirlenmiştir.
Davacı …’ın Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ nca düzenlenen iş görmezlik oranı hususundaki rapor, Psikiyatri Anabilim tarafından şahsın 6 ay boyunca yapılacak aylık muayene ve kontrollerinin tamamlanmasının ardından düzenlenecek raporun gönderilmesinden sonra düzenlenebileceği belirlenmiştir.
Davacı …’ın kazada yaralanması nedeniyle Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan rapor alınmıştır. *** tarihli raporda özetle:; “… bu yaralanma neticesinde şahsın gerek hastane, gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesi ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin 3 ( üç) ay olduğu, sürekli iş göremezlik oranının %62 ( yüzdealtmışiki) olduğu sonucuna varılmıştır” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Kusur oranı konusunda alınan raporda, Adli Tıp Ankara Grup Başkanlığı’nın *** tarihli raporunda, sürücü …’in % 100 kusurlu olduğunu, sürücü …’ ın kusursuz olduğu kanaatine varıldığı belirlenmiştir.
Maddi tazminat talep eden davacıların 23 … plakalı aracın sürücüsü davalı … ile bu aracın ZMMS sigorta poliçesini düzenleyen davalı … A.Ş. hakkında açtıkları talep ve davaları yönünden, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporu nedeniyle iddia ve taleplerine konu maddi zararlarına ilişkin yaralanmalarına, işten güçten kalmalarına ve maluliyetlerine dair alınan raporlardan ve diğer tüm delillerin de toplanmasından sonra aktüerya bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Aktüerya bilirkişisi *** tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “… 3-Davacı …’ın ***tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle 869.040,82-TL maddi zararının olduğuna, 4-Davacı tarafın faiz talebi yönünden, kazadan sonra davalı sigorta şirketine başvuru yapılmaması sebebiyle 17.HD. 02/03/2016 tarihli *** Karar sayılı ilamı gereğince dava tarihinden, diğer davalı yönünden Borçlar Kanunun haksız fiile ilişkin hükümleri gereği temerrüt şartı aranmaması sebebiyle kaza tarihinden yasal faiz işletilmesi gerektiğine, 5-Davacıların manevi tazminat talebine ilişkin takdirin sayın mahkemeye ait olduğuna dair tespitlerimi saygı ile takdirlerinize arz ederim. …” şeklinde hesaplama yapılmıştır.
Bu rapora yapılan itirazlar yönünden ek rapor da alınmıştır. Bilirkişinin *** tarihli ek raporda: “… tüm delillerin ve olayın hukuki değerlendirilmesinin nihai takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere, bir kısım davacılar vekilinin duruşmada yaptığı itiraz nedeniyle kök rapordaki görüş ve kanaatimde bir değişiklik olmadığına dair tespitlerimi saygı ile takdirlerinize arz ederim.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Aktüerya bilirkişisinin rapor ve ek raporundan sonra davacılar vekili *** havale tarihli dilekçesi ile bedel arttırımı yapmıştır. Yasal harcını tamamlamış ve karşı tarafa tebligatlar yapılmıştır. Bu dilekçesi ile yasal faiz de talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Asıl dava ilk olarak Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sırasını alınmıştır. Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı davası da Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir. Birleşerek yargılaması yapılan işbu davalarda mahkemesince Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir. Dava dosyası ilk olarak kapatılan Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas numarasını almıştır. Mahkememize (Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi) açılan … esas sayılı dava bu dosya ile birleştirilmiştir. Daha sonra 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sırasında bir kısım davacıların davasında … karar sayılı ilamla karar verilmiştir. Bir kısım davacıların davasının ise tefrikine karar verilmiştir. Tefrik edilen davacıların davası en son mahkememizin … Esasına kaydı yapılarak yargılamasına devam edilmiştir. Dolayısıyla en son işbu … Esas sayılı davada, davacılar …’ın ( birleşik 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava davacısı) 1.000-TL maddi, 1.000,00-TL manevi tazminat, davacı …’nın ( 01/02/1974 doğumlu) 1.000,00-TL maddi, 5.000,00-TL manevi tazminat, davacı …’nın ( T.C. nosu: … olan *** doğumlu) 1.000,00-TL manevi tazminat, davacı ***’ın 500,00-TL maddi, 2.000,00-TL manevi tazminat ve davacı …’nın (12/07/2005 doğumlu) 500,00-TL manevi tazminat talepli davaların yargılamasına devam edilmiştir. Diğer talep ve davalar yönünden mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı ilamıyla karar verilmiştir. Sözü edilen gerekçeli kararın bir sureti dosyaya alınmıştır.
Mahkememizde evvelce yapılan yargılama sonunda 06/11/2017 tarihli, … Esas ve 2017/871 Karar sayılı gerekçeli kararı ile “… Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile; 1- Davacı … için 869.040,82-TL, davacı *** için 16.543,03-TL ve davacı … için 739,79-TL miktarlarındaki maddi tazminatın davacı …’ın işbu maddi tazminatı için davalı … yönünden … kaza tarihinden, davalı … A.Ş. yönünden sigorta poliçesi limiti ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile ve *** dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı ***’ın iş bu maddi tazminatı için davalı … yönünden *** kaza tarihinden, davalı … A.Ş. yönünden sigorta poliçesi limiti ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile 10/10/2012 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davacı …’nın işbu maddi tazminatı için davalı … yönünden … kaza tarihinden, davalı … A.Ş. yönünden sigorta poliçesi limiti ile sınırlı sorumlu olması koşulu ile *** dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile … A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak yukarıda ismi geçen her bir davacıya ayrı ayrı ödenmesine, 2-Davacı …’nın fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, 3-Davacılar …, *** ve …’nın davalı ***Sigorta A.Ş. hakkındaki maddi tazminat davalarının reddine, 4-Davacı … için 1.000,00-TL, davacı … için 1.000,00-TL, davacı … (T.C. no: …) için 1.000,00-TL, davacı *** için 2.000,00-TL, davacı … için 500,00-TL miktarlarındaki manevi tazminatın … kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak ismi geçen iş bu davacılara ayrı ayrı ödenmesine, 5-Davacı …’nın manevi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin talebinin reddine …” karar verilmiştir.
Mahkememizin 06/11/2017 tarihli, … Esas ve 2017/871 Karar sayılı gerekçeli kararı davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nce icra edilen istinaf incelemesi sonunda *** Karar sayılı karar ilamıyla “…*Mahkemece hükme esas alınan davacı …’ın maluliyetine ilişkin Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın *** tarihli raporunda, davacı …’ın sürekli iş göremezlik oranının %62 olduğu belirtilmiş, 1. arıza olarak baş arızaları kapsamında arıza sıra no 16 başılığı altında, nevrotik bozukluklar, kişilik bozuklukları ve başka psikotik olmayan ruhsal bozukluklar, nevrotik bozukluklar gösterilerek arıza ağırlık ölçüsü 45 olarak belirlenmiştir. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 28/11/2016 tarihli raporu 2 kişilik adli tıp anabilim dalı uzmanı tarafından düzenlenmiştir. Maluliyet raporunu düzenleyen heyette psikiyatri uzmanının yer almadığı anlaşılmıştır. Davacı …’ın trafik kazası neticesinde hükme esas alınan maluliyet raporunda %62 olarak belirlenen maluliyet oranının arıza ağırlık ölçüsü 45 olarak belirlenen baş arızaları kapsamında nevrotik bozukluklar ve kişilik bozuklukları olarak tanımlanan rahatsızlıklar öncelik teşkil etmesine rağmen hükme esas alınan maluliyet raporunda psikiyatri uzmanı olmaması nedeni ile hükme kurmaya ve denetime elverişli değildir.
Açıklanan tüm bu hususlar değerlendirildiğinde; haksız fiilin bir türü olan trafik kazaları sonucu çalışma gücü kaybının kaybı olduğu iddiası ve buna bağlı bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan yaralanmalar dikkate alınarak oluşturulacak ve içinde psikiyatri uzmanı da olan doktor heyetinden, olay tarihinde yürürlükte olan çalışma gücü ve maluliyet oranının belirlenmesine ilişkin mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği halde, içinde psikiyatri uzmanı olmayan heyetten alınan raporun yok hükmünde sayılması gerekir. Bu nedenle davacı … için en önemli delil olan çalışma gücü kaybına ilişkin rapor usulüne uygun olarak alınmadığından HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereği delillerin hiçbiri toplanmamış olduğu kabul edilerek istinaf başvurusunun bu yönü ile kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek sonucuna göre bir karar verilmesi için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. ..” nedenleriyle mahkememizin *** Karar sayılı kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir.
İade edilen dava dosyası mahkememizin *** Esas sırasına kaydedilmiştir.
Yapılan duruşmada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin *** tarihli karar ilamı içeriği dikkate alınarak davacı … hakkında Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’na müzekkere yazılmasına, dava dosyasının ve içerisindeki tüm tıbbi evrak , film grafi ve raporların müzekkere ekinde Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine, … tarihli trafik kazasında davacı …’ın yaralanmasından dolayı bu kazaya bağlı tüm fizyolojik ve psikolojik sekelleri dikkate alınarak; A-Geçici iş göremezlik kaybı olup olmadığı, varsa kaç gün süreyle geçici iş göremezlik kaybı olduğu, (kaç günde iyileşebilir olduğu), B-Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine davacının yaşına ve mesleğine göre maluliyeti olup olmadığı, varsa maluliyet oranının % kaç olduğu, C-Daha önce Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumu Anabilim Dalı Başkanlığı’nın *** tarihli raporunda maljliyete mevrotik bozukluklar, kişilik bozuklukları ve başka psikotik olmayan ruhsal bozukluklarda dayanak yapıldığından rapor düzenleyecek heyette psikiyatri uzmanının da dahil edilerek bu hususların araştırılmasının, davacıda bu tür rahatsızlıkların var olması halinde bunların … tarihli trafik kazasından dolayı mı oluştuğunu, bu kaza ile illiyet bağı olup olmadığının, maluliyetin varlığı ve oranına etkisinin olup olmadığının tespit edilerek bu konuda açıklamalı rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun *** tarihli raporunda özetle “Mevcut belgelere göre; 1. Hasan Ali kızı 28/12/1982 doğumlu …’ın … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması sebebiyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan maluliyet tayinine mahal olmadığı, 2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği
” belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun *** tarihli raporuna karşı davacı … vekili ve davalı sigorta şirketi vekilinin beyan ve itirazları, bu raporla daha önce alınan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Başkanlığı’nın *** tarihli raporu arasındaki çelişki yine Alerta Kurumsal Sağlık Yönetim ve Danışmanlık Hizmetleri’nin 06/12/2017 tarihli tıbbi mütalası arasında çelişki bulunduğundan Adli Tıp Kurumu 2. Üst İhtisas Kurulu’na müzekkere yazılmış, dava dosyası ve ekleri bu müzekkere ekinde gönderilmiş, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Başkanlığı’nın 28/11/2016 tarihli raporunda nevrotik bozukluklar, kişilik bozuklukları ve başka psikotik olmayan ruhsal bozukluklar dayanak gösterilerek rapor düzenlendiği göz önünde bulundurularak heyette bu konuda uzmanın katılımının da sağlanmasıyla değerlendirme yapılması, bu tür rahatsızlıkların … tarihli trafik kazası ile illiyet bağı olup olmadığının değerlendirilip raporlar arası çelişkinin giderilerek … tarihli trafik kazasında davacı …’ın yaralanmasından dolayı bu kazaya bağlı fizyolojik ve psikolojik sekelleri dikkate alınarak; a) Geçici iş göremezlik kaybı olup olmadığı, varsa kaç gün süre ile geçici iş göremezlik kaybı olduğu (kaç günde iyileşebilir olduğu), b) Trafik kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre davacının yaşı ve mesleğine göre meslekte kazanma gücü kaybı (maluliyeti) olup olmadığı, varsa oranının ne olduğu konusunda çelişkileri giderici ayrıntılı nihai rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’nun *** karar sayılı raporunda özetle “… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; kişi hakkında düzenlenen tıbbi belgelerde, tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen uyum bozukluğu tanımlanmış ise de kişinin 22/01/2020 tarihinde Adli Tıp Kurumu Adli Tıp İkinci İhtisas Kurulu’nda yapılan muayenesinde, olaya bağlı maluliyetine neden olacak mahiyet ve derecede psikopatoloji saptanmadığı cihetiyle; Hasan Ali kızı 1982 doğumlu …’ın … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının *** sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan; A-Kişinin maluliyet oranının %0(yüzdesıfır) olduğu; B-İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği ” belirtilmiştir.
Asıl dosyada diğer bir kısım davacılar tarafından açılan davalar HMK’nun 166. maddesi gereğince tefriki ile mahkememizin yeni esasına kaydedilmiş ve yeni esas üzerinden karar verilmiştir.
Yargılama sırasında birleşen … Esas sayılı dava dosyasında davacı … vekili olan Av. *** tarafından *** tarihli ve yine asıl dava dosyasında davacı … vekili Av. *** tarafından vekillikten çekildiğine ilişkin *** tarihli dilekçe sunulmuştur. Davacılar … ve …’a vekillerinin vekillikten çekilme dilekçesi ile birlikte duruşma gün ve saati açıklamalı davetiye ile usulünce tebliğ edilmiştir. *** tarihli duruşmada birleşen … Esas sayılı dava dosyasında davacı … tarafından açılan davanın ve asıl dosyada … tarafından açılan davanın HMK’nun 166. maddesi gereğince tefriki ile mahkememizin yeni bir esasına kaydına, bu davacılar yönünden HMK’nun 150. maddesi gereğince yasal süresinde yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Tefrik edilen davaların mahkememizin işbu … Esas sırasına kaydı yapılmıştır. Birleşen … Esas sayılı dava dosyasında davacı … tarafından*** tarihli yenileme dilekçesi verilmiş, ancak asıl dosyada … tarafından yasal süresi içinde yenileme dilekçesi verilmemiştir.
Mahkememizin *** Karar sayılı gerekçeli kararının davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir. Birleşen … Esas sayılı dava dosyasında davacı … tarafından bu karar istinaf edilmemiştir. Böylelikle *** Karar sayılı gerekçeli karara esas alınan aktüerya bilirkişisi Kasım Çağrı Karamürsel tarafından düzenlenen 18/04/2017 tarihli rapordaki hesaplamalar yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu nedenle mahkememizce yeniden aktüer bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmemiştir.
Aktüer bilirkişi *** tarafından düzenlenen 18/04/2017 tarihli raporda özetle; “… 3-Davacı …’ın … tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik zararı 5.836,94-TL olarak hesaplanmış adı geçen davacı tarafından bilirkişi raporunda belirtilen bu miktar üzerinden bedel artırımı yapılmıştır.
Yargılama sonunda dosya kapsamındaki toplanan tüm delillerin incelenmesi sonunda:
İş göremezlik raporlarının değerlendirmede;
Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun *** tarihli ve Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’nun *** karar sayılı raporunda özetle “… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; kişi hakkında düzenlenen tıbbi belgelerde, tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen uyum bozukluğu tanımlanmış ise de kişinin *** tarihinde Adli Tıp Kurumu Adli Tıp İkinci İhtisas Kurulu’nda yapılan muayenesinde, olaya bağlı maluliyetine neden olacak mahiyet ve derecede psikopatoloji saptanmadığı cihetiyle; Hasan Ali kızı 1982 doğumlu …’ın … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan; A-Kişinin maluliyet oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu; B-İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği ” belirtilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin *** tarihli karar ilamı doğrultusunda alınan bu raporlar dosya kapsamı ile uyumlu olup mahkememizce benimsenmiştir.
Kusur ön sorun değerlendirmesinde;
… günü saat 16:00 sıralarında, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki 23 … plakalı kamyonet ile Malatya’dan Nevşehir istikametine seyri sırasında geldiği olay mahalli yol bölümünde karşı yön yol bölümüne geçmesiyle, karşı yönden gelen sürücü … yönetimindeki 38 … plakalı otobüse sol yan tarafından çarpması akabinde dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir. Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nın *** tarihli raporunda özetle; davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki kamyonet ile orta refüjle bölünmüş tek yönlü yönlü yolda seyri esnasında direksiyon hakimiyetine gerekli özeni göstermemiş, mahal şartlarına uygun olmayan hızlı seyri sırasında sevk ve idare hatasıyla kontrolden çıkan aracıyla şerit ihlali yapmasıyla sebep olduğu olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışı ile asli ve tam kusurlu olduğu, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otobüs ile nizami yol bölümünde seyri esnasında geldiği olay mahalli yol bölümünde, karşı istikametten şerit ihlali yaparak gelen kamyonet sürücüsünün çarpması ile meydana gelen olayda, kusursuz olduğu, buna göre davalı sürücü …’in % 100 kusurlu olduğunu, sürücü …’ ın kusursuz olduğu kanaatine varıldığı belirlenmiştir. Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nın 11/07/2014 tarihli raporu, Kayseri Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/451 Esas ve 2013/192 Karar sayılı dava dosyası içeriği, dosya kapsamındaki trafik kaza tespit tutanağı, hasar dosyası ile diğer deliller ve olayla uyumlu olduğundan mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Aktüer bilirkişi ve adli tıp uzmanı bilirkişinin raporuna ilişkin değerlendirmede;
Mahkememizce görevlendirilen aktüer bilirkişi Kasım Çağrı Karamürsel tarafından düzenlenen *** tarihli raporda özetle; “… 3-Davacı …’ın … tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik zararı 5.836,94-TL olarak hesaplanmıştır. Mahkememizin *** Karar sayılı gerekçeli kararının davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir. Birleşen … Esas sayılı dava dosyasında davacı … tarafından bu karar istinaf edilmemiştir. Böylelikle 06/11/2017 tarihli, … Esas ve *** Karar sayılı gerekçeli karara esas alınan aktüerya bilirkişisi *** tarafından düzenlenen *** tarihli rapordaki hesaplamalar yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu nedenle mahkememizce yeniden aktüer bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmemiştir.
Davalıların sorumluluğuna ilişkin değerlendirmede;
Somut uyuşmazlıkta, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, maddi tazminat talepleri yönünden dava yönünden işleten sıfatı ile davalı sürücü …’e ve onun sevk ve idaresindeki 23 … plakalı kamyonetin trafik sigortacısı sıfatıyla davalı … A.Ş.’ne ve sürücü … yönetimindeki 38 … plakalı otobüsün trafik sigortacısı sıfatıyla davalı *** Sigorta A.Ş.’ne husumet yöneltildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son. maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir. Yine, aynı sorumluluk olgusu Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir. Buna göre davacının trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik zararını trafik kazasının oluşumunda tam kusurlu olan araç işleteni ve sürücüsü olan davalı …’den ve onun kullandığı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı … A.Ş.’nden talep etmesinin mümkün olduğu, bu davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun ZMMS poliçesi teminat limiti ile sınırlı olduğu değerlendirilmiştir. Yukarıda kusur başlığı adı altında yapılan açıklamalar karşısında sürücü … yönetimindeki 38 … plakalı otobüsün trafik kazasının oluşumunda kusuru bulunmadığından 38 … plakalı otobüsün trafik sigortacısı olan davalı ***Sigorta A.Ş.’nin bu sebeple maddi tazminata ilişkin sorumluluğunun olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalıların temerrütüne ilişkin değerlendirmede;
Trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin tazminat davasında, alacak haksız fiilin yani kazanın meydana gelmiş olduğu tarihte muaccel olduğundan, alacağa kaza tarihinden itibaren araç sürücüsü ve işleten malikten faiz istenebilecek, sigortadan ise sigortaya başvuru tarihinden itibaren 2918 sayılı KTK’nun 99. maddesi uyarınca 8 işgünü içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde temerrüte uğradığı tarihten itibaren, dava açılmadan sigortanın temerrüte uğratılmamış olması halinde ise dava tarihinden itibaren faiz istenebilecektir.
Eldeki davada, davalıKemal Aydemir’ın kazaya karışan aracın işleteni ve sürücüsü olması nedeniyle haksız fiil hükümleri uyarınca bu davalı yönünden tazminat alacağı kaza tarihinde muaccel olmuştur. Davalı … A.Ş. ise, kazaya karışan ve davacının zarara uğramasına neden olan aracın trafik sigortacısı olup 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlıkta davalı …’in kaza tarihi olan … tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davalı … A.Ş.’ne davacının davadan önce başvurusunun bulunmadığı görülmekle davalı … A.Ş.’nin dava tarihi olan *** itibarı ile temerrüde düştüğü tespit edilmiştir. Bu nedenle; mahkememizce davalılar aleyhine hükmolunan tüm tazminata yukarıda belirlenen temerrüt tarihinden faiz işletilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacının talebinin yasal faiz işletilmesi şeklinde olduğu anlaşılmakla yukarıda anılan davalılar aleyhine hükmolunan tüm tazminata yukarıda belirlenen temerrüt tarihinden yasal faiz işletilmesi gerektiği değerlendirilmiştir .
Maddi tazminat istemine ilişkin değerlendirmede;
Yargılama sonunda toplanan tüm delillere göre; birleşen … Esas sayılı dava dosyasında; davacı …’ın davalılar … ve … A.Ş. hakkındaki maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.836,94-TL geçici iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminatın davalı … A.Ş.’nin ZMMS poliçesinin kişi başına 225.000,00-TL limitli sağlık gideri teminatından karşılanması ve işbu dava tarihi olan 29/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalı …’in ise trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, sübut bulmadığından dolayı davacı …’ın davalılar … A.Ş. ve … hakkındaki fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, 38 … plakalı otobüsün dava konusu trafik kazasının oluşumunda kusuru bulunmadığından 38 … plakalı otobüsün trafik sigortacısı olan davalı ***Sigorta A.Ş. hakkındaki davacı …’ın maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiği kanaati oluşmuştur.
Manevi tazminat istemine ilişkin değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 56. hükümlerine göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, meydana gelen trafik kazasının oluş şekli, olay tarihi, kazanın oluşumundaki kusur durumu, bu kaza neticesi davacının yaralanması, yaralanmanın ve maluliyetin mahiyeti ve derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü ile yukarıda ilkeler birlikte değerlendirildiğinde davacı …’ın davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının kabulü ile 1.000,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,verilmesi gerektiği kanaati oluşmuştur.
Vekalet ücreti taktiri sırasında yapılan değerlendirmede;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. maddesinde “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmü yer almaktadır. Bu husus dikkate alınmak suretiyle ret edilen talep yönünden vekalet ücretine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
… Esas sayılı dava dosyası yönünden yapılan değerlendirmede;
… Esas sayılı dava dosyasında yapılan tefriklerden sonra, davacı … tarafından davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat istemli dava bulunmaktadır. Yargılama sırasında birleşen … Esas sayılı dava dosyasında davacı … vekili olan Av. *** tarafından *** tarihli ve yine asıl dava dosyasında davacı … vekili Av. *** tarafından vekillikten çekildiğine ilişkin 19/08/2021 tarihli dilekçe sunulmuştur. Davacılar … ve …’a vekillerinin vekillikten çekilme dilekçesi ile birlikte duruşma gün ve saati açıklamalı davetiye ile usulünce tebliğ edilmiştir. 26/09/2022 tarihli duruşmada birleşen … Esas sayılı dava dosyasında davacı … tarafından açılan davanın ve asıl dosyada … tarafından açılan davanın HMK’nun 166. maddesi gereğince tefriki ile mahkememizin yeni bir esasına kaydına, bu davacılar yönünden HMK’nun 150. maddesi gereğince yasal süresinde yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Tefrik edilen davaların mahkememizin işbu … Esas sırasına kaydı yapılmıştır. Birleşen … Esas sayılı dava dosyasında davacı … tarafından13/10/2022 tarihli yenileme dilekçesi verilmiş, ancak asıl dosyada … tarafından yasal süresi içinde yenileme dilekçesi verilmemiştir.
Davacı … tarafından mahkememizde açılan dava dosyasının 26/09/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık yasal süre içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından, davanın HMK’nun 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Birleşen … Esas sayılı dava dosyasında;
1-Davacı …’ın davalılar … ve … A.Ş. hakkındaki maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 5.836,94-TL geçici iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminatın davalı … A.Ş.’nin ZMMS poliçesinin kişi başına 225.000,00-TL limitli sağlık gideri teminatından karşılanması ve işbu dava tarihi olan 29/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması, davalı …’in ise trafik kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olması koşulu ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
2-Davacı …’ın davalılar … A.Ş. ve … hakkındaki fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin REDDİNE,
3-Davacı …’ın davalı Türkiye ***Sigorta A.Ş. hakkındaki maddi tazminat davasının REDDİNE,
4-Davacı …’ın davalı … hakkındaki manevi tazminat davasının KABULÜ ile 1.000,00-TL manevi tazminatın trafik kaza tarihi olan 28/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince hükmedilen maddi tazminat yönünden alınması gereken 398,72-TL nispi karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 24,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 374,42-TL harcın davalılar … ve … A.Ş.’nen müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince hükmedilen manevi tazminat yönünden alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının davalı …’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Maddi tazminat yönünden davacı tarafça başvurma harcı olarak yatırılan 24,30-TL peşin harç olarak yatırılan 24,30-TL ve talep arttırım harcı olarak yatırılan.26,00-TL olmak üzere toplam 74,60-TL harcın davalılar … ve … A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
8-Davacı … tarafından yapılan 116,00-TL tebligat gideri, 30,00-TL e-tebligat gideri, 700,00-TL posta masrafı, 1020,00-TL adli tıp masrafı olmak üzere toplam 1.866,00-TL gider avansının davalılar davalılar … ve … A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde yatıran ilgili tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
11-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine hükmedilen maddi tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/2. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 5.836,94-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve … A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
12-Davalılar … ve … A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasının reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/3. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 5.836,94-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve … A.Ş.’ne verilmesine,
13-Davalı ***Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davasının reddi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/4. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı ***Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,
14-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13/2. maddesi gereğince hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
B-… Esas sayılı dava dosyasında;
1-Davacı …’nın davalı … hakkındaki manevi tazimat davasının HMK’nun 150/5. maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-6100 sayılı HMK’nun 120 ve 333. maddeleri gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde yatıran ilgili tarafça numarası bildirilen veya bildirilecek hesaba, hesap numarası bildirilmediği takdirde adreslerine ödemeli olarak re’sen gönderilmesine,
6-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince taktir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıKemal Aydemir’e verilmesine,
7-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca dosyanın tarih ve işlem sırasına düzenlenip dizi listesine bağlanmasına, Yazı İşleri Müdürü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra istinaf incelemesine gönderilmesine veya mahkememiz arşivine kaldırılmasına,
Dair, birleşen … Esas sayılı dava dosyasında davacı …, … Esas sayılı dava dosyasında davacı …’ya velayeten babası … ile annesi … davalı … vekili Av. ***’in yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/06/2023

Başkan ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Üye ***
E-imzalıdır
Katip ***
E-imzalıdır